DKP/BÖG MK: “Bostancı’dan Dar Azza’yaFeda Kuşağının Birleşik Devrimini Örgütlüyoruz!”

Ezen ve ezilenler arasında süren sınıf mücadelesinin 21. yy’da ki en şiddetli dönemlerini yaşıyoruz. Emperyalist-kapitalist sistemin sömürü düzenini daha da yoğunlaştırdığı, birçok yerde faşist ve otoriter rejimlerin bu mevcut sistemi korumak için kurulduğu dönemlerden geçiyoruz. Diğer yandan, işçi sınıfının ve bütün ezilenlerin devrimci arayışı zafere mahkum olan örgütlü güçlerle buluşuyor, zaferin taşları döşenmeye devam ediyor. Bu görev ve misyonla, komünarlar devrimci savaş alanlarının en sıcak anlarında ve mekanlarında tarihsel rol ve misyonlarını gerçekleştirerek zafer türkülerine yenilerini ekliyorlar. Bu sıcak savaşta düşmana kayıplar verdiriyoruz; düşenlerimiz ise komünarlara rehber olmaya devam ediyor. Yarattığımız feda devrimci kuşakları ise zaferler halkamızın bir sonraki örgütleyicisi olmaya devam ediyor.

Komünarların zafer yürüyüşünü, Orhan Yılmazkaya ve Dört’lerimizin –İdil’in, Zahide’nin, Cihan’ın ve Cenk’in- kararlı duruşları belirlemektedir. Bu kararlı duruş ısrarla ama ısrarla, her şeye rağmen sürdürülmektedir. Orhan yoldaştan Dörtlere... devrimci savaş manifestomuz bu topraklara zaferi getirecek olan Komünarların ve birleşik devrim güçlerinin ellerindedir. Onların kopardığı fırtınaları her yere ulaştıracağız!

“Teslim olmayan birfedadevrimcikuşağınınlayığı olmaya çalışacağım” Orhan Yılmazkaya

Partimiz açısından 27 Nisan 2009 ve 2017 tarihleri, zafere ulaşmanın nasıl bir yoldan geçtiğinin göstergesidir.2009’un 27 Nisan’ı Orhan Yılmazkaya yoldaşın teslim alınamayan feda eyleminin zafer naralarıyla, kurşun ve bomba sesleriyle yankılanmıştır. O gün, Bostancı’da bir ev kızıl bir karargaha dönüşmüş ve Türk devleti ile girilen çatışma saatlerce sürmüştür. Bu devrimci direnişin köklerinde yasalcılığı ve statükoculuğu parçalama, eskiye dair ne varsa onu aşma ve devrimci irade vardır. Bu direnişin karşısında devlet bütün yapıları ile bozguna uğramıştır. Kopan fırtınada yaprakları dahi dökülmeyen güç Orhan Yılmazkaya’dır. Onunla başlayan atılım, komünarların eylemleriyle, örgütlülüğüyle kendini hergün yeniden üretmektedir. Türkiye sokakları, fabrikalar, kampüsler, devrimci mevziler Orhan yoldaşın gösterdiği gibidir; her yer devrimci savaş alanıdır!

2017’nin 27 Nisan destanı, parti tarihimizde “Dörtler” olarak bilinen Özge Bali (İdil Güler), Asiye Özlahlan (Zahide Rosa Suk), Yusufbaş Akay (Cihan Efe) ve Cenk Kılagöz (Cömert Nazif Efe) yoldaşların ‘ya zafer, ya zafer’ parolasıyla çıktıkları yolda faşist Türk devleti ve onun çetelerine karşı kahramanca çarpışmalarının destanıdır. Türkiye metropollerine devrimci eylemlerimizi taşımak, faşizmi her yerde vurmak ve partimizin sınıfla, halkla, ezilenlerle daha fazla buluşmasını sağlamak amacıyla edindiği görevi yerine getirirken Dar Azza’da çetelere karşı girişilen çatışmada destansı bir direnişle savaşmışlardır. Her bir yoldaşımız hem yer yüzünü hem de gök yüzünü fethetmiştir. Düşman eline geçmemek için son kurşunlarını saklamak, zafere olan inançtan bir an bile vazgeçmemek, bulunduğu alanı Bostancı gibi kızıl bir mevziye çevirmek devrimci feda kuşağının fırtınalar koparan niteliğidir.

Dar Azza ile Bostancı arasında devrimci mücadele açısından hiçbir fark bulunmamaktadır. Ölümsüz Komünarlar bu amansız sınıf savaşının her iki anında ve mekanında halklara zulmedenlere, işçileri yalın ayak sokaklara atanlara, emekçileri yerlerde tekmeleyenlere, kadınlara tecavüz edenlere ve halk düşmanlarına korku salmışlardır. Faşizme karşı savaşta birleşik devrimi örgütleme kararlılığı feda kuşağı ölümsüzlerimizden gelmektedir.

Partimiz, bugün, faşist iktidara karşı savaşı büyütme ve geliştirme görevi ile karşı karşıyadır. 27 Nisan destanlarımızın düşmanda yarattığı korkuyu büyütme ve birleşik devrim gücüyle faşizme daha büyük darbeler indirmek günün en önemli görevleridir.

Zap’tan Afrin’e kadar devrimci savaş alanlarına ve devrim topraklarına işgal girişimi saldırılarında bulunan faşist iktidara karşı birleşik devrim gerillalarının, savaşçılarının ortaya koyduğu direnişi ve yine birleşik devrim milislerinin Türkiye ile Kürdistan’ın her sokağında gerçekleştirdiği eylemleri işçi sınıfıyla, kadınlarla, gençlerle, ezilenlerle daha güçlü buluşturmalıyız. Bunun en önemli tarihsel durağı 2022 1 Mayıs’ı olacaktır.

Birleşik devrimin bu tarihsel görevini yerine getirmeye hazır olan partimizbütün yapısıyla Orhan Yılmazkaya, İdil, Zahide, Cihan ve Cömert olarak dağlardan şehirlere kadar birçok alanda eylemler gerçekleştirecek, birleşik devrimi örgütleyecektir!

Bostancı’dan Dar Azza’ya Feda Kulağının Birleşik Devrimini Örgütlüyoruz!

Faşizmi Yıkacağız, Özgürlüğü Kazanacağız!

Orhan Yılmazkaya, İdil Güler, Zahide Rosa Suk, Cihan Efe ve Cömert Nazif Efe yoldaşlar ölümsüzdür!

Yaşasın DKP/BÖG!

Yaşasın Birleşik Devrim!

DKP/BÖG MK

27 Nisan 2022