Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..
"Başkası olma kendin ol
Böyle çok daha güzelsin"
Anasının kuzusu
Ciğerimin köşesi"
Marifet solun sağıyla başarılı olmak değil ki.
Afyon, antalya, istanbul, ankara...
İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.
Sanki seçimleri kaybettiren sol gibiymiş gibi
Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi
Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.
Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.
Ve görünen o ki proletaryanın satın aldığı chp'nin sağıyla da; sol politikalar, sol adaylar, sağın solu ve parlamentizm tarihin sayfaları içerisinde kaybolup giderken siyaset de yeni figürlere yeni demokratik mücadele tarzlarına gebe gibi.
Ve....
Açlık, sefalet, en ufak bir hak arama...
Veyahut da herhangi bir yerde herhangi bir kitle gösterisinde saldırıya uğrarken....
Veyahut da veyahut da bu acılarla saldırılarla kıvranırken ne solun sağı ne de sağın sağı diyemeyen üç beş oyunu da batıda, kadıköy'de şantaj malzemesi olarak kullanan....
Buna rağmende biz proletaryaların dudaklarını tebessüm ettirircesine; "Onlar özgür olmadan sizden özgür olamazsınız." der gibi yazılar yazan, yazı yazdığım sitenin siyasi görüş düşkünlüğü de... değil....
Adam (muzaffer oruçoğlu) bir yazı yazdı.
Ve Patika, çevresindeki herkeste; eş-dost, sosyalist çevre içerisinde hiç eksik olmayan ahbap çavuş ilişkisindeki herkeste inanılmaz bir şekilde bu yazı yüzerine doktora tezi yazıyorlarmışcasına kitaplar kalınlığında yazılar yazdı.
Hemi de muzaffer oruçoğlu'na: "Yahu benim yazdığım yazı sadece on - onbeş satırdı ve o kadar da açıktı ki." dedirtecek kadar da kalın yazılar.
Ve ne ilginçtirki patika ve çevresi de chp'nin sağını satılan alan proletarya gibi muzaffer oruçoğlu'nun bu yazısını satın almış gibi.
Hemi de muzaffer oruçoğlu bunları da ilk defa söylüyormuş gibi.
Hemi de muzaffer oruçoğlu'nda da bunları ilk defa duyorlarmış gibi.
Hemi de kendileri de aynı şeyleri düşünmüyormuş gibi,
Hemi de muzaffer oruçoğlu kendilerini ikna etmeye çalışıyormuş gibi,
Hadi tüm bunlardan da vaz geçelim.
Ve yahut da....
Muzaffer oruçoğlu'nun anarşist düşüncelerinde,
Toplumsal yapıyı, yaşamını da ona göre şekillendirmek istemesinde,
Toplumsal yapıyı, yaşamını da denetlemek isteyen öncülüğü, örgütlüğü de ret etmesinde,
Yeri geldiğinden de tip'liler gibi de her zaman çevresinde seçkin (popolist) insanların olmasını istemesinde
Yeri geldiğinden de proletaryaya; toplayıcı, üreten, doğurgan, yaratıcı kadının dişiliğine, erkeğinde normanlığına kahvaltı için gittikleri villalarda gösterebilmek için muhtaç olmalarından da...
Vazgeçelim.
"Siz, (politik) öncülüğü, (politik) örgutlenmeyi (politik) denetlenmeyi ne kadar ret etsenizde sizin toplumsal yapıyı ve yaşamınızı şekillendirmek için öne sürdüğünüz herşeyde örgütlülüktür, devletliliktir" (anarşistlere) diyen marks'la hesaplaşması bitmemiş muzaffer oruçoğlu'nun bu hesaplaşmasını kapitalizme karşı mücadele içerisinde sürdürmesine de ne diyeceksiniz ne söyleyeceksiniz bir bakalım hele.
Tabiki bu düşünceler; marks'la hesaplaşmalar da sadece muzaffer oruçoğlu'na aitse.
Patika ve çevresine de ait değilse.
"Başkası olma kendin ol
Böyle çok daha güzelsin"
Anasının kuzusu
Ciğerimin köşesi"
Ha... yeri gelmişken de; devrimci demokrasicilerin, kismi olarakta yeni demokrasicilerin kısacası yeri geldiğinde de herkesin tattığı; yok onların iç işlerine yok bunların dış işlerine karışılmaz, tarafta olunmaz demenin sahtekarlığına da her proletarya gibi bende inanmadığımdan ve proletaryalarda nerede olursa olsun sınıfsal çıkarlarına fayda sağlayan her kesin parti içinde ve dışında iktidara gelmesi için destekler inancına sahip olduğumdan muzaffer oruçoğlu'nun, bu yatan , hantallaşan semiren partiye karşı politik davranışını da her proletarya gibi bende satın alabilirim
Ama yeterki....
"Başkası olma kendin ol
Böyle çok daha güzelsin"
Anasının kuzusu
Ciğerimin köşesi"
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
Son Haberler
Sayfalar
Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! (1ci bölüm)
Açıklama: Bu yazı, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Genel Başkanlığına getirildiği dönemde, 2010 tarihli Partizan’ın 72. Sayısında yayımlanmıştır. Yazı eski olsa da, yazılanlar eski sayılmaz. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde “halkın umudu” olarak önümüze konan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin burjuva-feodal sistemde oynadığı rol, özellikle de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ve ortaya çıkan bu gerçeklikler, Partizan makalesinde dikkat çekilen ve tespitleri yapılan gerçekliklerle uyumludur.
Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)
Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.
Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.
“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)
Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.
Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı
Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.
BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı
Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor
Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.
Altı ülke eklendi
Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.
“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]
“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.
Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip
çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]
KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!
Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.
Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.
Martager (Nubar Ozanyan)
Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.
Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle
“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)
Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)
26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.
Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".