Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP

Ertugrul Kurkcu ''Halkin uzerine bilgelik tesis etmek degil, halkin bilgeligini temel alan bir partiyiz'' diyor...Kongreye Apo ve Recep kutlama mesajlari yolluyor!
Tum milliyetlerden Isci-Koyluler Revizyonizmi gormuyor ve alkisliyorsunuz!
Sunu diyor sizlere Kurkcu; Isciler-Koyluler ,Marksizm-Leninizm gibi sizi kurtarmaya calisan akimlara kapilmayin...!
Biz 'halkin'-siz onu Burjuva Feodal duzenin anlayin-statukosunu esas aliyor,onun uzerinde yukselmek istiyoruz. Devrimci akimlara, Komunistlere inanmayin...!
Kurkcu ve Sirri biz 'sosyalistiz' deyip goz boyuyorlar..Sirrinin, Kurkcu nun 'sosyalizmi' burjuva sosyalizmidir-burjuvazili sosyalizmdir...sosyal-demokrasi programinin sosyalizm diye biz iscilere-koylulere yutturlmaya calisilmasidir..liberalizmin sosyalizm sekeri icine gizlenmesidir.
Keske radikal bir sosyal-demokrat akim olsaydi..Gecici bir ittifak oldugunu bilir;kisa bir yol arkadasligi oldugunu bilir,gecici-taktik ittifakda yapardik...Hic olmazsa bazi seyleri gercektende degistirmek istiyorlar derdik...HDP ise bastan sona sistemi kutsama partisidir.AKP-Apo dostlugu Neo-Liberal sistemle dostluktur.
Biz ise bu cagrinin tersini yapiyoruz sizlere;Iki cagri yapiyoruz;
devrimci ittifaklari, halkin devrimci birligini cogaltin;
gerici, burjuvaziyle uzlasici ittifaklari teshir edin!
Dikkat edin; bu hem birlik hem ayrilik cagrisidir. Proleteryanin Devrime onderlik etmesini salt orgutsel onderlik olarak yorumlamak dar bakistir. Onderligin esasi; Politik-Ideolojik onderliktir.Proleterya 'benim parti bayragim altinda toplanin'' csgrisi ile yetinemez. Proleterya Ici-Koylulere bu cagriyi yaparken, ayni zamanda tum Proleterya disi siniflari da toparlamak, Devrimci Program uzerinden bir araya getirmekle yukumludur. Onderlik; akimlari yonetme sanatidir. Bunun araclarini yaratma sanatidir.
Devrim ve Karsi-Devrim olarak kamplasin diyoruz; M-L-M ve Burjuvazi-Revizyonizm olarak kamplasin diyoruz. Ikiye bolunun diyoruz. Bu sisteme karsi Bolme Politikamizdir.
Ote yandan tum Devrimci Akimlara Birlesin Devrim Hukumeti kurun cagrisi yapiyoruz. Bu Devrimci Program etrafinda Birlik Politikamizdir.
'' Devrimciler dogru olsa simdiye Devrim yapardi'' diyenler(!)
Ilk kurulan buhar makineside bozuktu; ama bugun buhar makinelerimiz var!
HDP, Neo-Liberal sistem-Egemen Buyuk Burjuvazi ile her turden burjuva-kucuk burjuva Liberal solun bir dansidir...
HDP bir burjuva-kucuk burjuva hizipler federasyonudur.
HDP nin Neo-Liberal sistemle, Egemen Burjuvazi ile ittifaki esas; kendi icindeki hizipler birligi-ittifaki ise gecicidir.
Kruscev Revizyonizmini ornek aldilar; ''Sosyalizme bariscil gecis mumkundur'', ''Devrimci siddet Burjuvaziyi guclendirir'', ''Emperyalizmle baris icinde yaris'' siari ile yola ciktilar...
Ve Kruscev Revizyonizminin felsefi idealizminin temelini, esas aldilar; ''iki birlesir bir olur'' diyorlar...!
Maoizm uzlasmaya degil, catismaya;cubugun kirilacagina dayanir; BIR BOLUNUR IKI OLUR!
Tek kelimedir sozlerimiz;
AYNILAR AYNI YERE, AYRILAR AYRI YERE!
Dikkat cekiyoruz;Bu ulkede Mustafa suphi sonrasi Revizyonizmin tarihi 90 yildir...Peki neden Devrimci hareket 40 yilda basaramadi diye; biz isci-koylulere Devrimcileri kaldirin atin, 90 yillik Revizyonizmin pesinden gidin diyorsunuz...? Devrimciler sistemi yikamadi da 90 yillik Revizyonizm mi yikti sistemi; o daha eski degil mi...?! Biz Devrimci hatti yeni yeni denemeye basladik; Revizyonizmi ise 90 yildir deniyoruz!
M-L-M; sosyal akimlari sisteme karsi BOLMEK ,Devrime dogru BIRLESTIRMEK sanatidir. Neo-Liberal sistem neo-sol, Reformizm ile yukleniyor; biz de M-L-M ve Devrimci Blok ile yuklenmeliyiz.
Devrime gitmek mi istiyorsunuz? Devrim otobusune binecegiz. Bu otobuse binen herkesle birlesiriz. Yolun yarisinda inecegini bilsek bile.Adini da gecici dostluk; taktik ittifak;bir donem icin siyaseti koyariz.Onemli olan su an Devrimi ileri goturen otobuse binmeleridir.Direksiyonda Devrim varsa korkmayiz.
Sisteme gitmek isteyenler; Revizyonizmin otobusune biniyorlar; binsinler.Iyidir.
Ama Devrim istiyoruz deyip Revizyonizmin-sistemin otobusune binenleredir cagrimiz; HDP Devrim otobusu degil; Burjuvazinin-Neo-liberal sistemin otobusudur. Yanlis otobuse biniyorsunuz!
Bir Bolunur Iki Olur!
http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2013/10/iki-birlesir-bir-olur-ya-da-hdp-hdp-neo.html
Son Haberler

Dört Duvar Arasında Direnenler Dışarıdakiler İçin İnat Etme Manifestosudur
Yıllardır Sosyal medyada zindanları gündemde tutmak için güncel zindan haberlerini dışarıya ulaştırıp tutsak aileleri ve zindan arasında köprü olma misyonu ile tanınan bir hesapsınız. “Rojevazindanan” ismi ile dikkatleri üzerinize çekiyorsunuz. Twitter, instagram ve Facebook gibi geniş kesimlerin kullandığı bu mecraların hepsinde aynı anda aynı haberleri paylaşmanız da ayrıca emek isteyen bir çalışma. Biz Kaypakkayahaber sitesi olarak kitlesel refleks ve duyarlılık yaratmaya çalışan bu hesapları daha da iyi tanımak babında bir röportajı gerçekleştirmek istiyoruz.

Zafer ve yenilgilerle dolu bir tarih! Yarım Asırlık Mücadele Yolumuzu Aydınlatıyor
Proletarya partisinin kuruluşunun ve mücadeleye atılışının 50. yılındayız. Bu süre içinde mücadelesini kesintisiz sürdüren proletarya partisi, onu var eden koşullar devam ettikçe kuşkusuz varlığını devam ettirecektir.
Sınıf bilinçli proletaryanın öncü müfrezesinin ülkemizdeki varlık nedenleri, sistemin çöküntü içine girdiği günümüz koşullarında kendisini çok daha yakıcı dayatır duruma gelmiştir. Ve elbette ki proletarya partisi üstlendiği tarihsel rolü yerine getirecektir. Çünkü onun mücadelesine yol gösteren sağlam temellere dayalı ideolojik-politik pusulası vardır.

Eski sloganlar bugüne hitap etmiyor…(İsmail Cem Özkan )
Eski sloganlar atılıyor, eskisi gibi heyecanlı değil, çünkü ortam ve zaman değişmişti, eski sloganların ruhu da çoktan bizi terk etmişti... İnat ile eskiden kalan sloganlar atılıyordu ama o sloganlar bugünün sorununa yanıt vermiyor, sadece eski arkadaşlara "biz ayaktayız, yok olmadık, gelin bir arada olalım!" çağrısıydı. Fakat çoktan ayrılmıştık, ruhen bir arada ama eskinin yaratılmış öyküleri de abartılarak anlatılırken gerçeklikten uzaklaşmış ve eskinin yeniden yaşayacağı iyimserlik dışında bir arada olacağımıza dair her hangi bir şey söz konusu değildi...

Siyaset Yapma Tarzımız ve Verili Koşulların Önemi Üzerine
Son dönemlerde kurumlarımızın yaptığı konferanslarda, basın açıklamalarında `Verili koşullar` dan bahsediliyor. Verili koşullardan kasıt, somut koşulların somut tahlili.

Ölümsüz(ümüz)dür NÂZIM HİKMET[1]
“Pişman değilim yaşadıklarımdan,
öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.”[2]
“Ew çend giringî pê bide jiyana xwe ku di/ heftêyem de jî wek mînak çandina darzeytûnê bibe// Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,/ yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin,” dizelerinin hakkını bir komünist gibi yaşayarak verdi. Eylül 1961’in Doğu Berlin’indeki, “sözün kısası yoldaşlar/ bugün Berlin’de kederden gebermekte olsam da/ insanca yaşadım diyebilirim,” demeyi de sonuna kadar hak etti…

Türkiye’de Durum: Çürüme ve “Çökme!”
Açıklama: Aşağıdaki makale Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist Merkezi Yayın Organı Komünist’in Mayıs/2022 tarihli 76. sayısından alınmıştır.

İnsanî Mecburiyet(İmiz)dir Aşk[*]
“Güzelliğin beş para etmez,
bu bendeki aşk olmazsa.”[1]
Lev Tolstoy’un “Gerçekten aşk var mı?” sorusu bana hep itici gelmiştir; William Faulkner’in, “Aşkı kitaplara soktukları iyi oldu, yoksa belki de başka yerde yaşayamayacaktı,” tespiti gibi.
“Neden” mi?
Var olmayan şey soru(n) da ol(a)maz, ders kitaplarına da gir(e)mez…

SADAT
Son günlerde gündem olan SADAT ve Özel Savaş Şirketleri'ni, yeni yayınlanan “EMPERYALİST TÜRKİYE” (El Yayınları) kitabımda ele almıştım. Oradan kısa bir bölümü yayınlıyorum
Türk Tekelci Devleti’nin Paramiliter Gücü[1]
Yusuf Köse

TKP-ML -MKP: Cesaretimizin Sönmeyen Meşalesi Komünist Önder İbrahim KAYPAKKAYA Ölümsüzdür!
Dostlar, Yoldaşlar;
Bugün burada, ülkemiz devriminin önderini, kökleri asla sökülmemecesine toprağın derinliklerine işlemiş bir geleneğin yaratıcısı İbrahim Kaypakkaya yoldaşı anıyoruz.
Bugün burada, Marksizm-Leninizm-Maoizm’in usta bir öğrencisi olan komünist önderimizi anıyoruz.
İbrahim Kaypakkaya, Diyarbakır zindanlarında işkenceyle katledilmesinden bugüne kadar geçen 49 yıl içinde gerek mücadele yaşamı gerekse de ileriye sürmüş olduğu tezler nedeniyle güncelliğini korumaktadır.

Anlamak, Hatırlamak Zamanıdır Şimdi[*]
“-Prometheus: Ölüm kaygısından kurtardım ölümlüleri.
- Koro: Nasıl bir deva buldun bu derde karşı?
- Prometheus: Kör umutlar saldım içlerine.”[1]
O sadece kasketli değil; kasketin en çok yakıştığı insandı.
Benjamin Franklin’in, “Bazıları 25’inde ölür ama 75’ine kadar gömülmezler,” saptamasını tekzip eden bir mücadelenin, direncin, tarihin -ve elbette acının- adıydı.