Pazar Haziran 16, 2024

Ergenekoncu Perinçek Faşizmin Kelle Avcılığına soyundu

   Türkiye devrimci hareketine elli yılı aşkın musallat olan, bir koluna Kemalist  faşizmi takan, diğer koluna ise devrimcileri takmaya çalışan  Doğu Perinçek devletin en sadık elamanı, akıl hocası ve tetikçisidir. Bugün teorik   faşizmin ve devletin teorisyenliğini yapan karşı devrimci faşist güruhun başını çeken çok önemli bir elemanıdır. Geçmişte İbrahim Kaypakkaya’yı öldürtmek istemiştir. Ama görevlendirdiği kişiler Kaypakkaya'yı tanıyan, Kaypakkaya’ya güvenen çıkınca Perinçek ve ekibinin katletme planı tutmamış, boşa çıkarılmıştı. İrfan Çelik bu komplonun canlı tanığıdır. Tarihin tekerrürüne bakın ki; Elli yıl öncesinde  Perinçek’in ideolojik babası Mustafa Kemal faşizmi de  benzer oyunu, komployu  1920’lerde  TKP'nin önderliğine kurmuş, Mustafa Suphi ve on dört yoldaşını alçakça Karadeniz’de katletmiştir. Katliamda Topal Osman ve Yahya Kaptan denen faşist tetikçileri kullanmıştı.
    
    Aynı ideolojik mayadan beslenen, elli yıldır faşist Türk devletinin ideolojik tetikçiliğini yapan Perinçek sen Talat Paşa’sın, sen Celal Bayar’sın, sen topal Osman’sın, sen Yahya Kaptansın, sen Ergenekon tetikçisisin. Ve sen Hrant Dink yoldaşın katlinde parmağı olan eli kanlı nasyonalist bir faşistsin. Senin bugün kurduğun Vatan Partisi’nde, eli kanlı generaller, işkenceci- sadist  katiller, Ergenekoncular Veli Küçükler, Ağarlar, Mafya bozuntusu, torbacı Sedat Paker, Çetin ve Başbuğlar gibi eli kanlı faşist katil sürüleriyle tıka basa dolu...            
    Bugün faşizmin  size verdiği bütün görevleri layıkıyla yerine getiriyorsunuz. Kardeşiniz Alperen Ocakları, Ülkü Ocakları, Türk Solu ve  Gençlik Birliği, Osmanlı Ocakları hepiniz, MİT’in, CIA'nin emrinde faşist  provokasyonlar, saldırılar yaratarak Kürt katliamına, devrimci katliamına, komünist katliamına, kadın katliamına zemin hazırlıyorsunuz. Hepiniz aynı Panİslamist-PanTürkist faşist mayadan besleniyorsunuz. Yeri geldi mi Amerika'nın, Almanya'nın, İngiltere’nin, İsrail'in, Fransa'nın bilmem  neyini çıkarınız için yalıyorsunuz...

     Hani dün sen "anti Amerikancı, anti Siyonist'tin ya, ne oldu da birdenbire Amerikancı, Erdoğancı, IŞİD'çi oluverdin Bay Perinçek. Her ipten oynuyorsun, bir gün Ergenekoncu, bir gün Kemalist, diğer gün  Esadcı, bir diğer gün Darbeci, yetmiyor son noktan aklını yitirmiş Adof Hitler hayranı kanlı diktatör Erdoğan hayranı oluveriyorsun... Kutsal ittifakı, tek millet, tek dil, tek devlet üzerinde yapıyorsunuz. Sizi var eden, bir araya getiren vatan, millet, Sakarya sahtekârlığı ve bunun üzerinde palazlanmanızdır. Birbirini hiç sevmeyen, kanını içse doymayan siz katiller devleti, ordusu, polisi, bürokratı, bakanı, başbakanı, cumhurbaşkanı ve tetikçi kalemşörleri bir araya getiren şey; sömürü, soygun, rant, kariyer, iktidar hırsıdır. Bu anlamda faşizme hizmette hem fikirsiniz, birlikte yakıp, yıkıp, katliamlar yapmaktasınız. Faşist diktatörlüğün yaptığı her katliamda senin parmağın ve payın var. Bunu sen de biliyorsun bizler de biliyoruz.

Seni biz iyi tanıyoruz Bay Faşist Doğu Perinçek, senin evveliyatın bozuk. Bugüne kadar devrim düşmanlığı yapmakta üstüne yoktur. MHP'nin Bahçeli’si, AKP'nin Davutoğlu, Faşist devletin başı Erdoğan senin eline su dökemezler. Sen tam bir siyaset orospususun... Hiçbiri senin kadar oynak, dümen kırıcı, al verici olmamıştır. En deneyimli, kaşarlanmış siyasette tetikçi sensin. Bu senin profesyonel mesleğin, yerini dolduracak çok faşist eleman, yetiştirdiğine inanıyorum. Yarın yerine Aslan Kılıç mı geçer, Okuyan mı geçer, Başbuğ mu geçer pek önemli değil. Hepsi de senden devir aldıkları göreve sadık birer Kürt düşmanı, Vatan düşmanı, devrim düşmanı, sosyalizm ve  komünizm düşmanıdır. Tescilli ve de az boz deneyimli değiller hani…
    Perinçek sen açık -açık bir devrim düşmanısın. Devrimci hareketleri bölmek, içine sızmak, ihbar etmek, önderlerini öldürtmek için karar çıkaran milli güvenlik kurulu elamanısın. Buna bir itirazın olacağını da sanmıyoruz. Sen bu görevini sadakat içinde yapıyorsun. Yaşadığımız tarihi gerçekler bunun ispatıdır.

Artık bütün devrimciler, aydınlar, yurtseverler biliyorlar ki; Perinçek’in her dönem rolü değişir. Her dönem yeni roller üstlenir. Bir bakarsın; Kendisine ideolojik, örgütsel, kültürel başkaldıran Kaypakkayayı tutuklatır, infaz emrini verir". Bir bakarsınız rolü değişivermiş;" babacan pozlarda proleter devrimcilerin birliğini savunur," bir bakarsınız; 12 Eylül öncesi faşist "Türk ordusunu göreve çağırır”, faşizmin tüm kurumlarıyla birlikte devrimcilere, komünistlere saldırır. Faşizme hizmette en iyi rolü üstlenir, Aydınlık denen, karanlık yayın organında çarşaf çarşaf  devrimcilerin resimleri yayınlanarak devlete ihbarcılık yapar.

    Zaman gelir Perinçek, Beka Vadisinde PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşme yapar. "Kürtleri batıda kendisinin temsil ettiğini" söyler, yetmez. Öcalan’ı birdenbire "yoldaşı "ilan ediverir. Adam bukalemun gibi anında her renge, kılıfa girebiliyor. Bugünlerde koyu Erdoğancı, Kürdistan’da yapılan katliamları gerekli, yerinde bulmakta, iblislik yaparak onaylamakta, işlenen insanlık suçuna ortak olduğunu gizlememektedir.

  Kafatasçı bir faşistin dahi cesaret edip söyleyemediği şu sözleri Perinçek söyleyerek savaş ve  insanlık suçu işlemektedir: "Savaş koşullarında olur böyle şeyler.""HDP'liler yargılansın, çok iyi olur. Bunu yapmazsa eğer bu meseleyi sonuca götüremez".(Doğu Perinçek) Devletin, Kürdistan’da Kürt halkına yaptığı tüm zulüm, katliam, infaz meşrudur demek istiyor, diyor. Bilesin ki, tetikçi Perinçek seni ne mayasında beslendiğin faşist ideoloji Kemalizm kurtarabilir  ne Ergenekoncu işkenceci katil paşalar, generaller, ne de bugün denize düşen yılana sarılır misali sımsıkı sarıldığın kanlı katil Erdoğan kurtarabilir. Seni kimse kurtaramaz artık. Halkların sel gibi akan devrimci coşkusu seni girdabında boğacak, tarihin karanlık çöplüğünde nefretle anılan 'sol maskeli provokatör-ajan olarak anılacaksın. 
7.1.2016.
 

 

44339

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

Ergenekoncu Perinçek Faşizmin Kelle Avcılığına soyundu

Ermenistan’da Tavuş Hareketi Üzerine

Ermenistan Apostolik Kilisesi Tavuş İdari Başpiskopos’u Bagrad Galstanian önderliğinde başlatılan sivil itaatsizlik gösterileri, halkın yoğun katılımı ile devam ediyor. Ermenistan’a ait dört köyün, Azerbaycan’a iade edilmesi bardağı taşıran son damla oldu. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın derhal istifa etmesi isteniyor. 4 Mayıs’ta başlayan gösteriler, yol güzergahı üstünde bulunan Lori, Sevan, Geğarhunik… şehirlerinden halkın yoğun katılımı ile Yerevan’da sonlandırıldı. 26 Mayıs’ta Cumhuriyet Meydan’ında düzenlenen miting ile yüz binlere ulaştı.

“CHP’yi demokrasi cephesıne katılmaya zorlama” yaklaşımları üzerine - 2

Sol-sosyalizm adına adeta akıllara durgunluk veren yaklaşım örnekleri bu saptama ve belirlemeler. Yani sanki de CHP işbirlikçi tekelci burjuvazinin temsilcilerinden ve T.C Devleti’nin koruyucu-kollayıcı ana güçlerinden olan bir sosyal demokrat parti değil de sol, sosyalist veya halkçı bir partiymiş gibi tenkit ve değerlendirme konusu yapılıyor. Hal böyle olunca da burada kusur, varlık nedeni gereğince davranan bir sosyal demokrat partinin değil; sosyal demokrat partiye, sahip olmadığı/olamayacağı payeleri yükleyen yaklaşımların olur doğallığıyla.

İdeolojik Netlik ve Örgütlülük

Günümüzde özgür bir geleceğe doğru yapılacak her hamle, sınıf bilinçli bir duruşu ve buna uygun bir örgütlülüğü zorunlu kılar. Tüm bunlar da yoğun bir emeği ve fedakarlığı gerektirir. Sınıf bilincinden yoksun, kendiliğinden hareketlerle köklü değişimlerin-tarihsel kopuşların yaratıcısı olunamaz. Proleter ideolojiyle donanmış partilerin tarihsel misyonu tam da burada ortaya çıkıyor. Yine partisiz-örgütsüz bir duruşla özgür bir geleceğe dair hesaplar yapılmaz.

AKP-MHP FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜNÜN K. KÜRDİSTAN’DA FİİLİ OLARAK UYGULADIĞI, SÖMÜRGE SİYASETİDİR.

Sömürge siyasetinin en belirgin özelliği, yerel halkın iradesinin gasp edilerek, yok sayılmasıdır. Bunun yerine, sömürgeci merkezi yönetimin doğrudan kendi memurlarını oraya yönetici olarak atamasıdır. Bunun adı bir dönem OHAL Valisi, sıkıyönetim komutanı, bölge müsteşarı oluyorken; bugün de Kayyum belediye başkanı, muhtar vs. vs. oluyor.

Günümüz koşullarında sömürge veya ezilen bağımlı uluslara, azınlıklara, baskı altındaki inançlara ve ezilen cinse karşısömürge siyasetinin aldığı biçim; aleni bir şekilde, koyu faşizmden başka bir şey değildir.

Piroğlu Ecevit (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna bedeni ölüme yatırarak bir mevsim aç kalmak… Onurlu ve özgür bir yaşam için kendisine ait olan her şeyi feda etmek. Budur, özgürlük mahkumlarının hikayesi! Dünya ve ülkemizin zindan direniş tarihi buna fazlasıyla tanıktır. Amed zindanından Metris zindanına uzanan direniş tarihi fazlasıyla buna tanıktır. Kolay mı saatlere günlere aldırmadan her gün herkesin gözü önünde santim santim erimek; yaşamın nimetlerine dokunmadan açlığa yatmak… 120 günden daha fazla süren bir direnişi sürdürmek; düşünmek ve hayal etmek bile insanı ürkütüyor.

ABRÜST - leylekler getirdi kız... leylekler...

"Sol Kal Sol Yaşa"

Sol tatile  gitmişken...

Toplumsal yapı da; bir an bile parlamentarizmi savunmakta vazgeçmediğini ilan eden her insan ve siyasi yapı da ağır  saldırılara maruz kalıyorken...

seçimlerle  siyaset yapmak istiyen  devrimcilerde proletaryaların her geçen  gün ağırlaşarak hissettiği  solcusuzluğa  karşı da proletaryanın karşısına umut olma uğruna olsa da "Sol Kal Sol Yaşa" diyerekte çıkamıyorken...

fırsatta buyken... fırsatta buyken... 

yazın gitsin kız... yazın gitsin...

abrüst... falan filan...

sanat da diyin gitsin.

Zap’a bomba Colemerg’e kayyum (Nubar Ozanyan)

Türk patronlarının ve generallerinin Kürt ve emek düşmanlığı kapsamlı ve planlıdır. Sınırlı bir zaman ve belli bir dönemle sınırlı değildir. Süreğendir. Demokrasiyi gerçekte değil sözde bilir. Uygulamada değil yasalarında yazılı haliyle tanır. Ki bunu bile kaale almaz. Tarihten günümüze dek en iyi yaptığı şey işgal ve Türk olmayan halkların canını almaktır. Emek ve topraklara konmaktır. En iyi bildiği ise “Yakma-Yıkma-Çökme”dir. İkiyüzlü ve sahtekâr olduğu kadar kinci ve intikamcıdır.

Devrimci Pratik ve Militanlaşma

Günlük, üretkenlikten yoksun, kendini tekrarlayan faaliyetler militanlaşma anlamında bir gelişmeyi tetiklemez. Yine devrimci pratiği zayıf bir özne, her şeyden önce geçmiş olumsuz alışkanlıklarıyla devrimci bir tarzda hesaplaşmaya girmez. Yani düşünsel ve pratik olarak küçük burjuva düşünüş ve yaşam tarzından militanca bir kopuş sürecine yönelmez. Çünkü devrimci militanlaşma proleter düşünüş tarzına aykırı olan her türlü burjuva anlayışla hesaplaşma düzeyine bağlıdır. Sade bir dille ifade edecek olursak; köklü bir kopuş, çok yönlü ve kapsamlı bir hesaplaşmayla mümkündür.

“CHP’yi demokrasi cephesıne katılmaya zorlama” yaklaşımları üzerine - I

Toplumda ve doğada yaşanan her değişim, dönüşüm ve gelişmeye koşut olarak, her olgu ve kavram gibi, CHP de elbette ki tartışmalar konusu olabilir, olmalıdır da. Bunda herhangi bir anormallik olmasa gerek. Hayatta, ortaya çıktığı o ilk andaki haliyle, değişmeden kalan/kalabilen hiçbir şey olamayacağına göre; CHP’de de bu kural gereği, el mecbur, bazı değişim ve dönüşümler yaşanacaktır. Bunu yadsımak, hayatın diyalektiğini yadsımakla eşanlamlıdır.

Tutuculuk,dogmatizm ve tabela devrimciliği devrime vardırmaz!

Kısa bir süre önce, “Bu Kendi Kendimizi Kandırmamız Daha Ne Zamana Kadar Sürecek Acaba?” başlıklı, kısa-özlü bir yazı kaleme alıp, bloğumda paylaşmıştım.

Yazıda Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketinin içinde bulunduğu olumsuz durum ve açmazları özetlenmiş, kendi kendine yapageldiği ajitasyona ve kafasını kuma gömme hallerine dikkat çekilmiş ve son paragraf olarak da şu soru sorulmuştu:

Tehlikenin farkında mıyız?

"Türkiye yüzyılı maarif modeli" ile hedeflenen şey; Devlet eliyle "dindar ve kindar nesil" yetiştirmek ve tedrici geçişle din esaslı bir rejim inşa etmektir,

Öncelikle ve de tereddütsüzce idrakinde olunmalı ki bu konuda yapılmak istenenin tümü, ‘toplumsal mühendislik’ yöntemleriyle, zamana yayılı olarak tamamen Erdoğan’ın ‘gizli ajandasının’ şu son derece aleni ideolojik tercihlerini hayata geçirmek maksadıyla yapılmaktadır. Yani asla ‘masumane’ ve de spontane şeyler değil bunlar. Örneğin şöyle diyordu fiiliyatta kendisine İslâm halifesi misyonu yüklemiş olan Erdoğan:

Sayfalar