Pazartesi Haziran 17, 2024

Bu Kaçıncı:Türk Askerleri Tarafından infaz edilen İki Kadın Gerilla –Dursun Ali Küçük

Bu kaçıncı?

Türk askerleri tarafından esir alındıktan sonra kurşuna dizilen iki kadın gerillanın videosu bir süredir ortalıkta dolaşıyor. Üzerinde hep yazmayı düşündüm. Ama sadece videoyla olmaz dedim.
Peşine düştüm ve bir dosttan sordum. Sonunda baktım ki o dost şöyle bir not düşmüş:
“Almanyanin en yüksek tirajli gazetesi Bild türk askerinin iki kadin gerillayi infaz görüntülerini yayınladı.
24 saniyelik dehset görüntüleri yayinlayan Bild görüntülerin nasıl ve ne sekilde internet ortamına düstügünü, hangi kesimlerin görüntülere ne tür reaksiyon verdigini görüntülerde görülen katillerin her seyleri ile (elbise ve G3 silahlari ve konusmalari ile) türk askeri ile aynı olduklarini görüntülerin yeni ve original oldugunu uzun uzadıya anlatmış. Aynı haberde FDP miletvekili Tobias Huch'un(1) görüntüye dair fikirlerine de yer verilmis.”
Anladım, Bild  gazetesi(2) infaz edilen iki kadın gerillanın olayını haber yapmış.
FDP  milletvekili Tobias Huch videoyu internet ortamında paylaştığını daha önce görmüştüm.
Türk ordusu ve militarist güçlerinin buna benzer videoları sosyal medyaya ve medya ya daha önce düşmüştü. Kendilerinin servis ettikleri açıktır.
Okuyucular yakın dönemde yayınlanan ve Kürdistan daki vahşi uygulamaları sergileyen bu tür video ve fotoları görmüş ve tanık olmuştur.

*TC ordusu NATO ordusudur:
NATO Türk askerleri tarafından esir alındıktan sonra keyif alınırcasına kafasına sıkılan ve uçurumdan aşağı atılan iki kadın gerillayı gündemine alır mı?
NATO olmaz diyemez, TSK NATO üyesdidir. Böylesi vahşi ve çılgınca ve sadist duygularla ve savaş hukukuna uymayan infaz ve wahşete sessiz kalırsa günaha ve wahşete ortak olmuş olur.

Evet bu kaçıncı?

Savaş cephesinde bu tür olayları ve infazları çok gördük ve duyduk. Ama dünya Kürdün ve Kürt savaşçılarının uğradığı her türlü haksız ve vahşi  uygulamaya sessiz kaldı.
Bu iki kadın gerillanın isimlerini hâlâ bilmiyorum. Umarım bir açıklama gelir. Fotoları paylaşıldı, iki genç ve pırıl pırıl kızlardır. Kürdistan için savaşmaya gitmişlerdir. Savaşıyorlardı.
Savaşta vurmak, vurulmak, şehit düşmek ve en kötüsü ele geçmekte vardır. Bunlar savaşın kuralları içinde seyreder.
Daha dün 8 Kürt  şehri içindeki insanlar ve her tür canlısıyla ve uygarlığı ve kültürü ile yerle bir edildi. Bu herkesin gözü önünde yapıldı.
Bazıları, “Telafere Şii milisler girerse ve zülum uygularsa hareketsiz kalamayız” diyorlar.
Ya yerle bir edilen, panzer arkalarında sürüklenen, ölüleri panzere bağlayıp gezdirenlere..
Çırılçıplak ve vurulmuş  Kürt kadını ve gerilla kadın resimlerini medyaya “ibreti alem” olsun diye servis edenlere,
Son olarak Kürdistan’ın yüksek bir yerinde vurulduğu belli olan gencecik ve esir iken hunharca katledin iki gerilla kadını kurşunlayan ve uçurumdan aşağı uçuran Türk askerlerine...
Kürdün herşeyine düşman olan TC devletine....
Düşünün işbirlikçi Kürde bile tahammül etmeyen Türk sömürgeci sistemine...
“Kardeşiz” deyip her şeyimizi yerle bir edenlere....
Kürdistan ve Kürtlerin en temel ve doğal haklarını savunarak ve sahiplenerek karşı çıkmayacak mıyız?

*Analarımızın kalbine gömdüğü milyonlarca Kürt soykırıma uğramış ve hunharca vurulmuştur.
Bırakın “Haq aşkına”, ölülerimize sahip çıka çıka neredeyse bizleri “ölü sevici” yapacaklar...
İnsanlarımızı seveceğiz. Yaşamayı seveceğiz.
Kemal Pir,  Diyarbakır zindanında ki vahşete karşı “ ben yaşamayı çok sevdiğim için ölümü tercih ediyorum” demişti.
Kürdistan mücadelesi her parçada Kürdistan ve Kürtlerin yaşaması için vardır.
Ölümü asla kutsayamayız
.
Her tür temel hak ve özgürlüklerimize ve ülkemizin bağımsızlığını kazanmak, Türk-Arap- Fars sömürgecilerinin  kölesi olmamak için kurtuluş yolunda ölüm geliyorsa buna da  yaşam deriz.
Bu iki adsız kadın gerillada yaşamayı yaşanır kılmak için ölüme hiçe sayarak  yola çıktılar.
Siyasi görüşü ne olursa olsun Kürdistan ve Kürde ve temel haklarımıza, dilimize, kültürümüze, inançlarımıza yapılan her inkârcı ve soykırımcı girişim ve baskının karşısında olacağız.

*İki kadın gerilla şahsında bir uyarı....

Hangi Kürt sömürgecilerimizden ve düşmanlarımızdan bir fiske  yiyorsa buna karşı olacağız.
İdeoljidenmiş değilmiş, ideolojinin canı ceheneme...
Siyasi görüşü olsun olmasın ve bir partiye bağlı olsun-olmasın, herkesi düşmana karşı sahiplenmeliyiz.
Kardeşine karşı sessiz kalırsan kardeşin de gün gelir sana sessiz kalır.
İşte anla! Çifte standart uygulayan bazı Kürtler...
Düşmanlarımız kime yönelirse buna karşı durmalıyız.
Kimdir nedir, nereye bağlıdır ve ne savunuyor, hangi partidendir demeden.
Partileri, hizipleri ve grupçukları aşacaksınız.
Biz, bir ülkenin, Kürdistan’ın insanlarıyız.
Bizim ait olduğumuz bir çoğrafya ve ulusal kimliğimiz var.
Duruşumuz Kürdistani ve ulusal çaplı olmalıdır.
Parti ve grup hukuku ve ilişkileri bir ülkenin ve ulusun hukuku ve ilişkileri, adaleti, özgürlüğü ile aynı değildir.
Darbe yiyen her Kürtten kendinden bir parça göreceksin.
Göremiyorsan senin vicdanın ve adaletin eksiktir.

*Bazen Kürt kadınları düşmanın eline geçmemek için kendilerini uçurumlardan atmıştır

.Soykırm yıllarında Dersim de böyle örnekler var.
“Namusunu korumak”, ve aynı zamanda düşman baskılarına karşı özgürlüğü tercih ederek kendilerini uçurumların özgürlük boşluğuna bıraktılar.
Gerillada aynı kararlılığı gösteren kadın gerillaları gördük ve duyduk, öğrendik.
İŞİD terörist canavarlarından canını zor kurtaran Ezidi kızları buna yakın dönem örneklerdir.
Türk askerleri tarafından, ele geçtikten sonra vahşice infaz edilen ve uçurum boşluğuna bırakılan bu iki kadın gerillayı tanımıyorum. Hakkında bilgilere sahip değilim.
Sizi nasıl anlatabilirim ki?
Uçuruma bırakılan havada dalgalanan saçlarınızdan öpüyorum.
Sizler yine Kürdistan toğrağına düştünüz.
Sömürgeci işgalciler nasıl geldiyse öyle de çıkıp gideceklerdir.

Son söz: Uluslarası kamuoyu alanında Kürtlerin iş yapabilecek insanları yetersiz kalıyor.
Böylesi olaylar insanlık ve savaş suçudur.
Hiç bir uluslararası hukuk ve adalet bunu kabul edemez.
Böylesi  onbinlerce olay var tarihimizde.
Bırakalım geçmişi, yakın tarihimizde bu tür insanlık suçlarını işleyenler bolca var.
Gerekli yerlere taşımak ve üzerinde durmak önem taşıyor.

*Adsız iki kadın gerilla ve adsız yüzbinlerce savaşcı: Kürdistan halkı sizlere çok şey borçludur.
dursunalikucuk11@hotmail.com

Dursun Ali Küçük  -31.10.2016

(1)- https://www.facebook.com/tobias.huch/videos/10154526787856142/?hc_locati...
-0:21
Tobias Huch yeni bir video ekledi: Der IS als Vorbild: Türkei hat sofortige Todesstrafe eingeführt.
// Das ist krank - Kriegsverbrechen durch die türkische Armee // Die Türkei hat nach dem Vorbild des IS die Todesstrafe eingeführt und richtet ohne Prozess und Gericht willkürlich Menschen (in dem Fall PKK-Kämpferinnen) hin. Statt sie wie bei einer zivilisierten Armee festzunehmen, erschießt man die Frauen feige und barbarisch. So kennen wir es von der Terrorgruppe IS und so kennen wir es jetzt auch von der türkischen Erdogan-Armee.
Tobias Huch

(2)- http://m.bild.de/wa/ll/bild-de/unangemeldet-42925516.bildMobile.html
 

Not. resim sosyal medyada paylaşıldı. İsimler ve gerçekten resmin o iki kadın gerillaya ait olduğu daha netleşmedi. Sembollük olarak resmi astım.

47526

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)

Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!

Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!

“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)

Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız  saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.

Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.

Dedikoducu Modacılar

Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.

Neysee...

Nerede kalmıştık.

Maltepe'de bir mayıs.

Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.

Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.

Bu keşmekeşliğin içerisinde de..

Tip'çilerin gözleri  hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.

Bizim devrim! (Nubar Ozanyan)

Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi. 

DİK DURUP BOYUN EĞMEYENLER[*]

 

 

“Yol daima ayaklarınızın altında,

rüzgâr daima arkanızda olsun.”[1]

 

“Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya savaşı yaklaşıyor.” Mu gerçekten de?

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde Vilnius’ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi’nde Ukrayna’ya yapıla gelen silah yardımlarının daha da arttırılması kararına ilişkin olarak şu değerlendirmede bulunmuş:

“Çıldırmış olan Batı, başka bir şey düşünemez oldu. Aptallık noktasına kadar en yüksek düzeyde öngörülebilirlik içerisindeler. Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya Savaşı yaklaşıyor.” (1)

“Kim Daha Kötü Kaypakkaya’cı?”

Halkın günlüğü gazetesinde yayımlanan bu makaleyi yerinde ve doğru tespitlerinden ayrıca Kaypakkaya'yı anlama ve algılama yönünden değerli bir yazı olması sebebiyle okumanızı tavsiye ederiz.

“Kim Daha Kötü Kaypakkaya’cı?”

Sayfalar