Perşembe Mayıs 30, 2024

Yerel seçimlerde ‘’ Ecolo ‘’ ile ‘’ sol ‘’ dalgası esiyor...

14 Ekim 2018 tarihinde ,altı yılda bir yapılmakta olan Belediye seçimlerinde kazananlar ‘’Ecolo’’ ile ‘’sol’’ parti oldu.Ertesi gün çıkan gazetelerde ve televizyon yorumlarında ‘’Ecolo ile PTB dalgası ‘’ diye verildi.Altı yıldır yerel yönetimlerin birikmiş sorunlar karşısında bir varlık gösterememeleri kendi sonlarını hazırladı.Değişen acil çözüm bekleyen,dünyadaki gelişmelerden bağımsız olmayan sorunlar karşısında politika üretemeyen iktidarları,kitleler seçimlerde al aşağı etti.Cezalandırdı.Aynı zamanda 2019 mayıs ayında yapılacak milletvekili seçimleri için Charles Michel iktidarına bir uyarı oldu.

Belçika,siyasi iktidarlar tarihi dünyada ender görülen ülkelerden biridir.2014 yılında iktidara seçimle gelen MR (Reformcu Hareket) Partisi başkanı aynı zamanda başbakan Charles Michel çoğunluğu sağlayamayınca zorunlu olarak Koalisyona gitti.Yine kendisi gibi sağcı,ırkçı,faşist partiler olan CD&V (Hristiyan Demokrat Liberaller) ve N-VA (Milliyetçi Yeni Flaman Partisi),Open VLD (Liberaller) ile hükümeti kurdu.4 Ay gibi uzun müzakerelerden sonra ancak kurulabildi.Yine aynı şekilde 2010 seçimlerinden sonra hükümet 540 gün geçmesine rağmen bir türlü kurulamamış,bunlara rağmen hiç bir sıkıntı yaşanmadan sistem işlemiş,kurumlar görevlerini olduğu gibi yerine getirmiş,hatta vatandaşlardan durumun farkında olmayanlar bile olmuştu.

Türkiye’nin ancak bir şehrinin nufusu olan 11 milyon kişinin yaşadığı Belçika’da,Türkiye’li göçmenler 250 bin civarındadır.8 milyon kişinin oy kullandığı yerel seçimlerde,Türk-Kürt-Ermeni adayların toplamı 120 kişidir.Bütün partilerden aşağı yukarı aday listelerinde yer alan Türkiyeli göçmenlerde en dikkat çeken durum Türk-islam-milliyetçi adayların Türk devleti destekli AKP taraftarı olmasıdır.Sağcı,solcu,ecolocu,liberal adaylar,partinin niteliğine,özüne bakmadan,hangi partiden olursa olsun aday olarak,Diyanet ve MİT desteğini arkasına alarak Türk Devleti çıkarları doğrultusunda buranın siyasal sistemine müdahale etmesidir.Nitekim bu konu günlük gaztelerde birçok defa yazıldı.

Yaşadığı ülkenin dil,tarih,kültür,sanat ve sosyal hayatı ile uzaktan yakından ilgisi olmayan,Türkiye’ye dönük yaşayan Avrupa’nın insan hakları,basın ve düşünce özgürlüğü gibi değerlerle değil camii’le-rin mescitlerin inşası,başörtüsünün serbest bırakılması gibi sorunları buraya taşıyarak İslam-milliyetçi adayların ‘’mağduriyet’’ adı altında,propaganda malzemesi olarak kullanmaları,istisnasız bütün partilerde yer alan adayların ortak olan anlayışıdır.Milliyetçi-islamist AKP adaylarının ortak noktalarından en önemlisi Ermeni-Kürt düşmanlığında birleşmeleridir.Ermeni soykırımı,Kürt hak ve özgürlükleri tartışmalarında en bağnaz,en koyu faşist ve barbar olurken Türkiye’de AKP ‘nin en fanatik destekleyicileri olmalarıdır.Öyle ki en son 24 Haziran seçimlerinde Belçika’da oyların %67 ‘si bu kesim tarafından Erdoğan’a verilmiş olması boşuna değildir.

2018 Belediye başkanlığı seçimlerinde kuşkusuz sürpriz çıkış yakalayan Ecolo ile sol parti oldu.Artık yerküremizde ekolojik dengenin her geçen gün daha kötüye gidişine ‘’dur’’ diyecek siyasal partilere daha çok görev düşmektedir.Paris İklim Antlaşmasını ihlal eden,imzalamayan devletlerin durumu ortada iken,bilim insanlarının ‘’durum vahim’’,’’dünya daha kötüye gidecek’’ uyarılarına rağmen,hiç bir önlem almayan emperyalistler ile siyasi iktidarlar aşırı üretim ve kar politikalarından asla vazgeçmek istemiyorlar.Bu yüzden insanoğlu Hava kirliliği,nükleer tehlike,su ve sel baskınları,yangınlar,iklimlerin bozulması gibi sonunda binlerce insanın ölümü ile sonuçlanan vakalarla karşı karşıya kalmaktadır.Artık insanlar bu gidişata dur diyecek çareyi Ecolo’larda bulmuştur.Bu durum Kitlelerin hoşnutsuzluğu mesajı olarak algılanması gerekir.

PTB (Belçika İşçi Partisi) ML ideolojiyi kendisine rehber edinen,bu yüzden tanıdığımız klasik düzen partilerinden değildir.Bunun için her daim burjuvazinin dikkatini üzerine çekmiştir.Belçika burjuva-zisinin algı operasyonları ile karşı karşıya kalmaktadır.Kitlelerden soyutlamak için ‘’halen ML var mı?’’ ‘’ML’i canavar’’ gibi göstererek teşhir gayreti içerisindedir.Ama geleceğin Partisinin PTB olduğunu çok iyi bilmektedir.Gelişmeler yaşanan süreç bunu göstermektedir.Bu seçimlerde bütün belediyelerde sandalye sayısını gözle görülür derecede çoğaltmıştır.PS’in şimdiden zorunlu koalisyon ortağıdır.Bu yönde müzakereler ilerde kendini daha net gösterecektir.Bilgili,hatib yönleri ile dikkatleri üzerine çeken PTB başkanı Raoul Hedebouw’un Parti’de oyların yükselmesinde büyük rolü olmuştur.Her nasılsa psikopat olduğu iddia edilen bir Türk tarafından,üstelik 1 Mayıs gibi bir günde bıçaklı saldırıya uğrayarak yaralanması halen sorgulanmaya muhtaçtır.Verilmek istenen mesajın ne olduğu ileride muhakkak ortaya çıkacaktır.

PS (Parti sosyalist), yani sözde sosyalistler ülke çapında bütün belediyelerde halen çoğunluğu ellerinde bulundururken ciddi oy kaybına uğramıştır.Aşağı yukarı bütün belediyelerde hezimete uğrayan MR (Reformcu Hareket) ‘in yerini Ecolo ile PTB adayları alacaktır.Brüxelles bu şehirlerin başında gelmektedir.Mons’da PS ile adı özdeşleşmiş olan İtalyan asıllı Elio Di Rupo’nun aldığı oylar hayal kırıklığı yarattı.Bu yüzden Ecolo ile İşçi partisi zorunlu koalisyon ortakları olarak görünmektedir.

Türk cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her ülkede ,coğrafyada hedefleri arasında olan siyasal islamın yay-gınlaştırılması,iktidarlara sahip olması,olamazsa bile müdahalelerde bulunması artık herkes tarafından bilinen gerçeklerdir.Bunun için gayri resmi birrçok faaliyetleri gün yüzüne çıkmıştır.Saklı hiç bir şeyi kalmamıştır.Belçikada bu işleri sosyal medya,diyanet dolayısıyla camiiler ile siyasal partiler içerisine adaylarını sokarak müdahalelerde bulunmak başvurduğu yol ve yöntemlerdir.Bunların başında PS içerisinde Bruxelle bağlı sadece Türk’lerin yoğun olarak yaşadığı Saınt-Josse-ten-noode belediyesinde yeniden belediye başkanı seçilen Emir Kır gelmektedir.PS ‘in siyasal çizgisine ters düşmesine rağmen Partiden ihraç edilmeyen Kır,Ermeni ve Kürt düşmanı kimliği ile tanınmaktadır.PS oy kaygısıyla yaklaşmış,faşist bir kişinin Partide kalmasına göz yummuş,değerlerinden taviz vermiştir.

Aynı durum Moolenbek’te de yaşanmaktadır.Yirmi yıldan fazladır belediye başkanlığını elinde bulunduran PS’in koalisyon ortağı bu sefer PTB olmuştur.PS senelerdir oy kaygısıyla hareket edince Fas’dan gelen teröristlere göz yummuş,Moolenbek terör yuvasının merkezi haline gelmiştir.İşid’in Avrupa örgütlenmesinin merkezini oluşturan Moolenbek siyasal islamcıların sığınma yeri olurken PS durumu görememiş ,tehlikenin boyutları Avrupa’nın diğer ülkelerine sıçramıştır.Fas’lı Moolenbek’li teröristlerin eylemlerine bakacak olursak Afganistan’da gazeteci kılığında Kumandan Mesut’un öldürülmesi,İspanya’da metroda bombanın patlatılması,Bruxellede sinagoga yapılan saldırı en son doruk noktasına varan Charlıe Hebdo ile Paris’de yüzlerce günahsız insanların öldürülmesinin siyasi sorumluları halen hesap vermemişlerdir.

Sosyal Medya alanında troller Türkiye sınırlarını da aşarak Belçika’da ‘’Ak Parti Belçika’’ adlı Facebook sayfası oluşturarak Gent Belediye başkanlığına aday olan aynı zamanda Fırsat Eşitliğinden sorumlu devlet bakanı Zuhal Demir’i hedef tahtasına koyarak teşhir etti.Bizzat Erdoğan’ın AKP taraftarlarına yaptığı çağrıda ‘’Irkçı-islam düşmanı Zühal demir’e oy vermeyin ‘’ diyerek bir başka ülkedeki seçimlere müdahalede bulundu.Bunlar yetmiyormuş gibi AKP taraftarları seçimlere yeni partiler kurarak girdiler.Ama sonuçları hüsranla bitti.Her türlü engellemelere rağmen Zuhal Demir 2012’de aldığı oylardan %9,4 den fazlasını alarak,oylarını %27,6 ‘ya yükseltmiştir.Aldığı oylar ile Türk devleti destekli AKP taraftarlarının oyununu bozmuştur.

Son aylarda Türkiye ile Belçika’da yaşanan seçim atmosferinde aralarında dağlar kadar fark olduğu gözle görünen gerçekler arasındadır.Belçika burjuvazisinde kazanma ile kaybetme kültürü,kaybedince istifa etme,şeffaf olma,adil seçim anlayışı her daim var olmuştur.Ama görgüsüz,cahil,Türk burjuvazi-si henüz bu değerlerden çok uzaktır.Hatırlanacak olursa 24 Haziran seçim sonuçları bir hafta önceden televizyonda nasıl hile yapılacağının provası yapılarak yayınlanmıştı.Sahte ve fazla oy kullanmak için seçmen sayılarının iki katı pusula basılmıştı.Bu sayede yapılan hileli seçimlerden AKP galip gelmişti.Artık yapılacak seçimlerde seçimlerin güvenirliği kalmamıştır.

Batı Avrupa’da yaşayan göçmen emekçilerin önünde önemli görevler bulunmaktadır.Türk devleti destekli MİT organizasyonları,diyanet camii örgütlenmeleri şeklinde kendini gösteren faşist yapılanmalara karşı ilerici,aydın,sosyal demokrat,demokrasi ve insan hakları savunucuları herkesin ayrılıklarımızı,farklılıklarımızı bir kenara bırakarak birleşik örgütlenme ve güçlü adaylar etrafında kenetlenme zamanıdır.Bu aynı zamanda Türkiye’de sürmekte olan islamcı-faşist rejime karşı mücadele eden emekçi halka karşı sorumluluklarımız ve görevlerimiz arasındadır...

 

26432

Agop Ekmekciyan

Özellikle azınlıklar üzerine yazdığı yazılarıyla tanıdığımız yazarımız,diğer birçok konuda da makaleleriyle tanınmaktadır.

agop@kaypakkaya-partizan.net(Hazırlanıyor)

Agop Ekmekciyan

Bugün Galatasaray Meydanında bariyerler bir genişledi ve arkasından geri daraldı.

Meydana gelmeden meydana açılan her yol denetim altına alınmış, polis denetiminden ve üst aramasından sonra meydana girdik... Arkasından heykelin olduğu yere geldim, orası da bariyer ile çevrilmişti, ön taraftan giriş yerine yan taraftan giriş açılmıştı, oradan da üst aramasından geçip oturma eyleminin olacağı heykel çevresine geldik. Heykel, cumhuriyetin 50. Yıl heykeli. 100. Yıl heykeli yapıldı mı bir yerlerde bilmiyorum...

Bariyer içinde bariyer ve onun içinde izin verilen sınırlar içinde acılarımızı haykırmak!

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – II

II.Bölüm:

Laz Nihat’ın başında bulunduğu ekip, öylesine şuursuzca bir gözü kapalılıkla kontraya tabi hareket etmekteydi ki düşünün, düşman operasyonlarının sürmekte olduğu bir arazide, başta ben olmak üzere, kendilerinden yana tavır almayacaklarına kanaat getirdikleri bir grup gerillayı silahsızlandırarak, öylece araziye terk etmeyi bile göze alabildiler… 

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

Sayfalar