Pazar Mayıs 19, 2024

Zemherinin Kızıl Gülü‏

Bugün 24 Ocak 2011..

Boğazımda düğümlenmiş hüzünler..

İçimde tarifi zor  duygular..

Ve dilimde 18 Mayıs 1973′te Diyarbakır işkencehanesinde ser verip sır vermeme geleneğinin önderi olarak ölümsüzleşen İbrahim Kaypakkaya’nın "Devrim için her zaman ölecekler bulunur" adlı şiirinin sözleri..

"…gider,

  …gider, nice koç yiğitler gider

Senin de içinde  bir oğlun varsa çok değildir,

Ey mavi gök! 

 Ey yağız yer bilesin ki,

Yüreğimiz kabına sığmamakta

Örsle çekiç arasında yoğrulduk

Hıncımız derya gibi kabarmakta" 

Evet, tam bundan 38 yıl öncesi..

Tarih 24 Ocak 1973..  

Yer Dersim’in Vartinik mezrası

O gün “uzun  ince  boyu, kıvırcık saçı, halkını sevmek onun tek suçu” sözleriyle türküleştirilen ve 38 yıldır dillendirilen ve bundan sonra da yıllar yılı dillendirilecek büyülü bir masal, bitmez bir destan gibi anlatılan bir  yiğidin, Ali Haydar Yıldız’ın aramızdan ayrıldığı gündür..

O gün gecelerimizi aydınlatan, geleceğe ışık tutan ve ülkenin dört bir yanına ışık saçan bir yıldız kaydı orada… Zemherinin kızıl gülü soldu o gün… O gün kahramanlık destanlarının,  özgürlük sevdalılarının yoldaş sıcaklığı da yaşandı orada. O gün 38 katliamında yiğitliği dilden dile dolaşan, Şahan’dan sonra Dersim’in bir başka yiğit evladı, yüreği koskocaman bir başka şahanının kızıl kanları karların üzerine düştü orada…

Neredeyse hepimizin “Ali Haydar ölmez, ağlama bacım"  türküsünden bildiği  Alevi ve Kürt bir ailenin çocuğu Ali Haydar Yıldız’dı o gün unutulmayacaklar ve  yüzyıllarca yüreklerde yaşayacaklar olanlar kervanına katılan..

Munzur dağları asi, Munzur dağları sarp, geçit vermez zalimlere.. Hele yiğitlerini asla vermez düşmana.. Ama o gün bir başka kar boran tutmuş Dersim’in dört bir yanını.. Hain, puşt baskınlarını görmez olmuş o yüce dağlar. Düşmana geçit vermiş o vadiler, koyaklar…

O gün yoldaşlarıyla kaldıkları mezranın baskına uğraması sırasında yoldaşlarını kurtarmak için yiğitçe savaşır ve yaralanır Ali Haydar Yıldız.. Dersim’in eli ayağı tutmaz  olur.. Bir başka acı çeker o yüce dağlar.. Azılı katil Fehmi Altınbilek, Ali Haydar’ı da, yoldaşlarını da yaşatmamakta kararlıdır. O’nu yaralı olarak bir Jeepin arkasına bağlar ve saatlerce karlar üzerinde sürükleyerek götürür ve o gün ölümsüzler  kervanına katılır Ali Haydar..

Yiğit önder İbrahim’in can yoldaşı Ali Haydar 1953 Dersim Mazgirt doğumludur. Yoksul bir aileden gelir ve öğrencilik yıllarında devrimcilerle tanışır. O mücadeleye atıldığı ilk günden itibaren egemenlere Dersim coğrafyasının yiğit savaşçı ruhuyla karşı durur, alçak gönüllü yüreğiyle hep ön saflarda yer alır. Boyun eğmezliği, halka bağlılığı, sağlam inancı ve arkadaşları için gözünü kırpmadan can verme kararlılığı ve özverisiyle yoldaş sıcaklığına denk düşen özellikleri, eşi zor bulunur bir kişiliği barındırır Ali Haydar’da.

Ali Haydar’ın bu ülkede  sürdürülen  özgürlük mücadelesinin  çok önemli kimliklerinden birisi olduğu gerçeğinin yeterince algılanamadığını, O’nun destansı kişiliğinin hak ettiği şekilde anılmadığını düşünüyorum..  

Düşmanına korku salan, halka ve yoldaşlarına inancını, saygısını asla yitirmemiş, insani değerlerden ödün vermemiş bu özgürlük sevdalısı yiğidin acısını yüreğimin derinliklerinde hissederek anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.

Erdal YILDIRIM

24 Ocak 2011

107079

Erdal Yıldırım

2012 yılı sonlarından itibaren sitemize yazılarıyla yeni bir soluk katan yazarımız genellikle Aleviler ve sorunları üzerine makaleler yazmaktadır.

erdalyildirim@kaypakkaya-partizan.net(hazırlanıyor)

Son Haberler

Sayfalar

Erdal Yıldırım

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Sayfalar