Pazar Mayıs 19, 2024

YDG: Rojava ve Şengal İçin; Direnişe Omuz Ver, Dayanışmayı Büyüt!

 

Yeni Demokrat Gençlik, Rojava ve Şengal'de yaşanan gelişmelere dikkat çekmek, dayanışmayı ve direnişi büyütmek amacıyla bir kampanya başlattığını duyurdu.

"Rojava ve Şengal İçin; Direnişe Omuz Ver, Dayanışmayı Büyüt!

Kuzey Afrika'da başlayan “Arap İsyanları”nın sarstığı coğrafyalardan biri olan Ortadoğu'da, sınıf mücadelesi ivmesinden ve şiddetinden bir şey kaybetmeden devam ediyor. Arap halklarının fitilini ateşlediği direniş meşalesi, dünyanın dört bir yanında zalimlere, sömürücü zorbalara korkulu geceler yaşatırken, ezilen emekçi yığınlara umut ışığı olmuştur.

Ortadoğu halkları, “Arap baharı”ndan bu yana, demokrasi ve özgürlük, baskı, şiddet ve zulme karşı mücadelesini büyütmüş durumdadır. İsyan bayrağının, özgürlük ve direniş seslerinin en güçlü yankılandığı coğrafyalardan biri, Ortadoğu'da Suriye Kürdistanı/Rojava'dan geldi/geliyor.

Suriye'de Esad karşıtı direnişin başlamasıyla varlığı bile kabul edilmeyen Suriye Kürtleri, tarihi bir fırsat ile karşı karşıya kaldı. Suriye Kürtleri, Arap isyanlarının yarattığı direniş rüzgârlarını arkasına alarak, geleceği için harekete geçti ve Rojava'da kendi kaderini eline aldı. Birçok kentte yönetime el koydu, kendi iktidarlarını inşa etmeye başladı. Hızlı bir şekilde gelişen ve dört parçadaki Kürt ulusuna umut aşılayan bu tarihsel kazanımlar, düşmanlarını rahatsız etmekte de gecikmedi. Bölgede yeni bir güç olarak kısa sürede tarih sahnesine çıkan Rojava Kürtlerinin kazanımlarına; emperyalistler, onların işbirlikçi, uşakları saldırıya geçti.

Kuşkusuz Suriye'de savaşın başladığı günden bu yana, bu ülkede Esad'ı devirmek amacıyla elinden geleni ardına koymayan T.C devleti saldırganlıkta ipi en önde göğüsleyen oldu. T.C, Kürt ulusuna yönelik geleneksel düşmanlığını sınırların ötesine taşıdı. Rojava Kürtlerinin hemen her alanda ortaya çıkardıkları kurumsallaşmalarının, sınırları içinde yaşayan Kürt ulusuna umut ve direniş aşılamasına tahammül edemeyen T.C, bölgeye yönelik kapsamlı bir kuşatma saldırısını yaşama geçirdi.

Düne kadar Esad'ı devirmek adına dünyanın dört bir yanından Suriye'ye akan cihatçı çetelere her türlü desteği yapan T.C, Rojava'da Kürt ulusunun kazanımlarının gelişmesiyle kadrajına bu bölgeyi aldı. Amaç, Rojava'nın kuşatılması, etkisiz hale getirilmesi ve düşürülmesiydi. Bu amaçla, besledikleri El-Kai'de türevi çeteleri Rojava Kürtlerinin üzerine saldı. T.C'nin, askeri, lojistik, istihbarat vb. yardımlarıyla bugün Rojava'ya saldıran IŞİD çetesi, gerçekte bu coğrafyada AKP adına savaşmaktadır.

Gelinen aşamada, Rojava açısından stratejik bir konuma sahip olan ve bugün Rojava'da kazanımları açısından çatışmanın merkezi haline gelen IŞİD saldırısının temelinde T.C'nin ve onun sözcüsü AKP hükümetinin bu amaçları vardır.

Ne var ki T.C'nin bir koyup üç alma hesabı tutmamıştır. Rojava Kürtleri ortaya çıkardığı örgütlenmelerle ve sergiledikleri direnişle emperyalistlerin ve onların uşağı T.C'nin planları alt üst etmiştir. Bugün Kobané başta olma üzere Rojava'nın birçok bölgesinde YPG'nin ortaya koyduğu direniş bunun en açık ispatıdır. Kobané'yi düşürerek Rojava Kürtlerinin kazanımlarını yok etmek isteyen T.C IŞİD'le bu amacına ulaşamayacağını anlayınca başka planları devreye sokmuştur. Uçuşa yasak bölge ve tampon bölge, T.Cnin IŞİD'iyle YPG karşısında çaresiz kaldığının ve açık işgale girişmekten başka seçeneğinin kalmadığını göstermektedir.

Direniş Kobané'de tarih sayfalarına şanlı örnekler bırakarak devam etmektedir ve sadece sınırın bir yakasında da değildir. Direniş, sınırın iki yakasında sürmekte, sınırları aşmaktadır. Urfa Suruç'ta ve coğrafyamızın dört bir yanında Kobané'nin direniş sesleri yankılanmakta, büyümektedir.

Söz konusu direniş, IŞİD çetesinin Şengal'de büyük bir vahşetle gerçekleştirdiği katliamlara yenilerinin eklenmesine engel olmaktadır. IŞİD çetesinin ve onları besleyen zalimlerin gerçek yüzü Şengal'de kanlı bir şekilde açığa çıkmıştır.

Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmeler T.C'nin ve onun sözcüsü AKP hükümetinin emperyalistlerin çıkarları ekseninde yaşama geçirdiği politikalar nedeniyle doğrudan coğrafyamızda karşılık bulmaktadır. Suriye savaşından kaçarak Türkiye'ye sığınan 1.5 milyon Suriyeli bunun en açık örneğidir. Meclisin açılmasıyla beraber gündeme getirilen ve AKP hükümetine sınır ötesi operasyon yetkileri tanıması düşünülen tezkere önümüzde günlerde bizi sıcak günlerin beklediğine işaret etmektedir.

Geleceğimiz, bir avuç emperyalistin ve onların çıkarlarını kıblesi yapmış, işbirlikçi, uşaklarının eline teslim edilmek istenmektedir.

Şengal ve Rojava İçin Bir Ses Ver

Şengal'de IŞİD'in katliamlarından kaçarak coğrafyamıza sığınan Ézidî Kürtlerinin yaşam mücadelesi devam ediyor. Ézidî Kürtleri birçok ilde kötü koşullarda yaşama tutunmaya çalışıyor. Rojava'dan Kobané’den yükselen direnişe yanıt olmak, bulunduğumuz her yerde büyütmek boynumuzun borcudur.

Yaklaşan kış koşullarında,kazağımızı, battaniyemizi, hırkamızı göndererek, Ezidi Kürtlerine ezilenlerin inceliğini  olan dayanışma elimizi uzatmalıyız. Elbette görevimiz yalnızca dayanışmayı büyütmek değildir. Bunu besleyen bir diğer parçası olarak direnişi büyütmek gereklidir. Rojava Kürtlerinin kazanımlarını yok etmeye and içmiş IŞİD çetesine karşı direnişin ülkemizdeki ayağı onu besleyen büyüten bugünlere getiren AKP'ye karşı direnişi büyütmekten geçmektedir. Rojava Kürtleri kendi topraklarında çetelere karşı mücadeleyi büyütürken bize düşen mücadelenin coğrafyamızdaki gerekliliklerine sarılmak olmalıdır.

Yeni Demokrat Gençlik olarak, "Rojava ve Şengal için; Direnişe Omuz Ver, Dayanışmayı Büyüt!" şiarıyla bir süredir yürüttüğümüz ve 20–21 Eylül tarihlerinde Ankara'da düzenlediğimiz divan toplantısıyla resmi olarak startını verdiğimiz kampanyamız, bir yanıyla Şengal'den IŞİD zulmünden kaçan Ezidi Kürtleriyle dayanışmayı öte yandan çetelerin başlıca destekçisi AKP'ye karşı direnişi büyütmeyi hedefleyecektir.

 Kuşkusuz bu uzun soluklu bir mücadeleyi kapsamaktadır. T.C devletinin şovenizm zehriyle çeşitli milliyet ve inançlardan halk gençliği üzerinde yarattığı yaratmak istediği karabulutu parçalamak üzerinde yükseleceğimiz temel zemini oluşturacaktır.

6 Kasımda YÖK'ün kuruluş yıldönümünde sonuçlanacak olan kampanyamız boyunca, yoğun bir kitle çalışmasıyla, çeşitli eylem ve etkinliklerle içimizdeki ve halk gençliğinin saflarında şovenizme karşı mücadeleyi büyütmeyi, Kürt halkının acıları ve sevinçlerine daha fazla ortak olmayı hedefliyoruz. Rojava ve Şengal için ses vermek, direniş bayrağını yükseltmek, dayanışma ağlarını örmek, geleceğimiz ve özgürlüğümüz için bir zorunluluktur.

Yeni Demokrat Gençlik "


81055

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Partizan'dan

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Cüret edip özneleşelim, kurtuluş için örgütlenelim ve hep birlikte devrimle özgürleşelim!

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Rosa Avesta, TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği (KKB) temsilcisiyim.

– TKP-ML KKB olarak 5 Mayıs 2023 tarihinde yaptığınız açıklamada 1. Kongrenizi yaptığınızı açıkladınız. Bu Kongreye gelinceye kadar geçen süreci özetleyebilir misiniz?

Sosyalizm Bayrağının Arkasına Saklanan Sosyal Şovenizm!

Yerel seçim süreci, egemen sınıflar arasındaki kapışmanın yeni adresi olarak giderek ısınan bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı ve merkezinde CHP’nin yer aldığı “Millet İttifakı” arasındaki mücadeleden ilki ezici bir üstünlükle galip çıktı. Daha doğrusu, devlet aklı, önümüzdeki dönem için yola “CHP’nin de onayıyla” Türk-İslam senteziyle, gerici ve faşist bir ittifakla devam etme kararı aldı.

Vahşet ve zulümle biten yıllar (Nubar OZANYAN)

Yeni yıl ezilen halklara yenilik adına bir şey getirmedi. Zulmün bir devamı, vahşetin bir tekrarı yeniden yaşatılıyor. Dünyanın muktedirleri, sermayenin generalleri Orta Doğu’yu yeniden paylaşmak, hegemonyalarını pekiştirmek için her gün daha fazla sayıda savaş gemisini denizlere sürüyorlar. En kıyıcı silahlarını yeni bir paylaşım savaşı ve çatışmaları için hazırlıyorlar. Filistin, Kurdistan, Ukrayna savaşın ve çatışmaların en sert ve en tahripkar geçtiği ülkeler olma gerçekliğini korumaya devam ediyor.

Sayfalar