Cuma Mayıs 17, 2024

TKP/ML – TİKKO ROJAVA KOMUTANLIĞI: 24 Nisan devrimin zorlu ve onurlu yoludur!

Savunduğu devrim öğretisiyle burjuva-feodal devletin soluğunu kesen kıvılcımı-aleve, alevi tüm ülkeye yaymaya çalışırken sadece gerçeğin sesine ve gerçeğin izinde yürümeye çalışan Kaypakkaya yoldaş işçi sınıfının ve çeşitli milliyetlerden emekçi halkımızın önderi olmaya devam ediyor. Kaypakkaya yoldaşın devrim ve örgüt öğretisi, işçi sınıfının kazandığı ve sahip olduğu en ileri devrimci öğretidir. Ülkemizde hiçbir teori, hiçbir düşünce ve strateji Kaypakkaya yoldaşın ortaya koyduğu kurtuluş yolu kadar gerçekçi, uygulanabilir ve güvenilir değildir. Başta işçi sınıfı olmak üzere ezilen tüm emekçilerin, sömürü ve zulüm düzeninden acı çeken tüm insanlığın kurtuluşunu hiçbir teori ve strateji bu kadar gerçekçi ve bütünlüklü olarak ortaya koyamamıştır. Onun savunduğu devrimci görüşler güncelliğinden ve uygulanabilir niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden günümüze kadar devam etmektedir. Savunduğu bilimsel devrimci görüşler günümüzün yaşanan temel sorunlarını aydınlatmaya ve çözümüne yanıt olmaktadır. Bundandır ki Kaypakkaya yoldaşın öğretisi devrimin olanağı, güncelliği, iradesi ve kararlılığıdır. Bundandır ki Kaypakkaya yoldaşın öğretisi gerçektir ve devrimcidir. 


Kaypakkaya yoldaşın devrim ve örgüt öğretisi emperyalizme, komprador kapitalizme, feodalizme karşı uzlaşmazlık temelinde savaşma öğretisidir. Sömürü ve zulüm dünyasına ve yaşamına karşı ödünsüzlük mücadelesidir. Onun şanlı ve onurlu devrim öğretisi aynı zamanda iyi düşünülmüş, sıkı bir örgütlenme öğretisidir. En ileri direniş çizgisini savunan Kaypakkaya yoldaşın görüşleri emekçilerin ve ezilenlerin değişim ve kurtuluş ihtiyacına en açık ve en yalın en dolaysız yanıttır.Zorluklarla örülü büyük engellerle dolu demokratik halk devrimi yolu ancak Kaypakkaya yoldaşın öğretisi kavranırsa yürünebilir ve başarılır. Bu yolu ancak özgürlük ve kurtuluşa inananlar sağlam ve sıkı örgütlenenler yürüyebilir. Devrim iddiası büyük olanlar, adanmış devrimciliği kuşananlar ancak bu yolu başarılı bir şekilde sonuna kadar yürüyebilir.


Kaypakkaya yoldaşın kurtuluş öğretisi hiç bir özgürlük kırıntısına tenezül etmeyecek, ona prim vermeyecek kadar bütünlüklü ve kapsamlıdır. Onun özgürlükler şiarı “kırıntı değil tam özgürlüktür”. Hiçbir ulusa, inanca ve cinse üstünlük ve ayrıcalık tanımayacak kadar eşitlikçi ve adaletlidir. Eşitlik anlayışı “tam hak eşitliğidir”. Ezilen, baskı altında özgürlük ve adalet arayan toplumun tüm kesimlerin ihtiyacı ve taleplerini karşılayacak kadar devrimcidir. Onun görüşleri hiçbir eşitsizliğe ve adaletsizliğe prim vermeyecek kadar özgürlükçüdür. Demokrasi anlayışı ise demokrasinin sınırlarını genişleterek en geniş anlamda burjuva demokrasisini savunmak onunla yetinmek değil, daha ileri ve tam olan proleter demokrasiyi savunmaktır. Demokrasi sorununu bir devrim sorunu olarak ele alır. Demokrasi ve özgürlükler sorunu demokratik halk devrimiyle çözülür. Bunun yolu halk savaşını kararlı bir şekilde yürümekten geçer. 


Kaypakkaya yoldaş sadece sömürülen baskı altında ezilen işçilerin, köylülerin, Kürtlerin, kadınların, Alevilerin, çocukların değil acı çeken her emekçinin önderi ve yoldaşıdır. Sömürülen ve ezilen her kesimden emekçi kendilerine ait olanları, aradıkları soylu özgürlük düşünü, kurtuluş idealini Kaypakkaya yoldaşın kurtuluş manifestosunda bulabilir. Onun kapsamlı bilimsel düşünce ve analizlerle oluşturduğu öğretisi, kan ve direnişle inşa etmeye çalıştığı partisi TKP/ML başta işçi sınıfı olmak üzere sömürü ve zulümden acı çeken tüm emekçilerin ve ezilenlerin partisidir. 
Kaypakkaya yoldaşın kurduğu partinin temeli granittendir. Her türlü burjuva ideolojisinin kuşatmasına burjuva feodal sistemin sayısız yıkım saldırılarına karşı muazzam dayanıklılığı olan bilimsel temelli komünist bir partidir. 


Bugün görev bu partinin etrafında kenetlenerek örgütlenmek, onun önderliğinde kurulan kurtuluş ordusu TİKKO saflarında her türden gericiliğe ve barbarlığa karşı silah elde savaşmaktır.
Sömürü ve zulümden acı çekenler! Adalet ve vicdan arayanlar! Özgürlük ve kurtuluş arayanlar! İnsanca, onurlu bir yaşam özlemi çekenler! Biz işçilerin, köylülerin, Kürtlerin, kadınların, gençlerin, alevilerin ve tüm ezilenlerin partisi olan TKP/ ML saflarında örgütlenelim. TİKKO saflarında yerimizi alarak başta TC faşizmine karşı olmak üzere Ortadoğu’nun katliamcı, soykırımcı kadın ve çocuk düşmanı olan faşist DAİŞ’e karşı savaşalım!


Yaşasın partimiz TKP/ML, halk ordusu TİKKO, gençlik örgütü TMLGB!
Şan ve onur olsun Kaypakkaya yoldaşa!
Şan ve şeref olsun TİKKO saflarında savaşan halk savaşçılarına!

43716

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

Dijitalleşme: İşçinin Üretim Sürecinin Denetleyicisi ve Düzenleyicisi Olacağı Tarih

 

Rosa özgürlüğün ta kendisiydi

“Hareket etmeyenler, zincirlerin

ne kadar ağır olduğunu bilmezler.”[1]
 
“… Bu zehirli kaltak, bir maymun kadar zeki olmakla birlikte sorumluluk duygusundan tümüyle yoksun olduğu ve tek motifi kendini haklı çıkarma yolunda neredeyse sapkınca bir istek olduğu için daha çok zarar verecek,” diye yazıyordu Victor Adler August Bebel’e 5 Ağustos 1910 tarihli mektubunda.

İbrahim KAYPAKKAYA'nın Ölümünün 50. yılı Vesilesiyle

 

“CEHENNEMİN GİRİŞ KAPISI”NI YIKAN KAYPAKKAYA

VE

ONUN ÖĞRETTİKLERİ...

Yusuf KÖSE

İBRAHİM KAYPAKKAYA’DAN ÖĞRENMEK[*]

 

“İşçi sınıfının

ekmekten çok

onura ihtiyacı var.”[1]

 

Patika Dergisi (PD): İbrahim Kaypakkaya’nın katledilmesinin üzerinden 50 yıl geçti. 50. yılında Kaypakkaya’yı özgün kılan nedir?

 

Sibel Özbudun (SÖ): İbrahim Kaypakkaya’nın 68 devrimci hareketi içerisindeki, onu hem kendi bağlamı, hem de günümüz açısından “özgün” kılan, bence “süreklilik içinde kopuştan kopuş”u temsil etmesidir.

Sosyalizm/Komünizm Nedir? (MLPD Programı)

Sosyalizm ve komünizm hakkında düşündüklerinde birçok insanın aklından geçen sorulara bazı yanıtlar.

Sosyalizm nedir ki?

 Sosyalizm, kapitalizmin toplumsal alternatifidir. Günümüzün devlet-tekel kapitalizminde, uluslararası tekeller kendilerini tamamen devlete tabi kılmış ve tekelci sermayenin organları devlet aygıtının organlarıyla birleşmiştir. Tüm toplum üzerinde çok yönlü egemenliklerini kurmuşlardır. Aynı zamanda, hakim olan uluslararasılaşmış üretim tarzı, dünyanın birleşik sosyalist devletleri için maddi hazırlığı tamamlamıştır.

Dinci-Faşist Gericiliğin Merkezi: Emperyalist Türk Devleti

Özellikle son 15 yıldır dinci (müslüman) gericiliğin merkezi olduğu rahatlıkla söylenebilir. ABD'nin Afganistan ve Irak'ı işgali ve peşinden Kuzey Afrika ülkelerindeki 2010 ayaklanmaları ve Mısır'da geçici olarak Müslüman Kardeşler örgütünün iktidara gelmesi ve peşinden Suriye'de geliştirilen olaylar, Türk devletine, dinci AKP'nin de iktidarda olması, yeni bir emperyalist yayılma politikasını benimsetmiştir.

KAYPAKKAYA’DAN KALAN…[*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Türkiye’nin geleceği çelikten yoğruluyor;

belki biz olmayacağız ama

bu çelik aldığı suyu unutmayacak.”[1]

 

18 MAYIS | Umudu Büyütmeye Devam Ediyoruz

"Kaypakkaya'nın kurduğu parti ve oluşturduğu program etrafında elli yıldan fazla bir süredir kavgasını sürdüren yoldaşları büyük bir mücadele ve direniş geleneği yarattılar. Kaypakkaya'nın görüşlerini büyük bedeller ödeyerek bu günlere taşıdılar, taşımaya devam ediyorlar..."

 

Tam 50 yıl önce 1973’ün 18 Mayıs’ında 1971 silahlı devrimci çıkışının “komünist yüzü” İbrahim Kaypakkaya, Amed Hapishanesi’nde Kemalist faşist diktatörlük tarafından katledildi.

“Cabbar”laşan Ermeni (Nubar Ozanyan)

Sonu gelmez Ermeni-Kürt düşmanlığı üzerinden yaratılan büyük korku, bilinçleri kuşatıp yürekleri tutsak almaya devam ediyor. Aradan 108 yıl geçmesine karşın Ermenilerin baskı görme, işini kaybetme vb. korkularından dolayı kendilerini inkar ederek kimliklerini gizlemelerinin trajik hikayeleri yazılmaya devam ediyor. Her an baskı görecekleri endişesiyle güvercin tedirginliği içinde yaşamaya devam ediyorlar.

Soykırımlara Karşı Direnişi Büyütelim!

 

Seçim Tavrı(Mız): Oyumuz Devrime![*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Vekil inançların

raf ömrü kısadır.”[1]

 

Sayfalar