Pazar Mayıs 12, 2024

"TKP/ML TİKKO Rojava: “Kobane zaferini selamlıyoruz”

 

Rojava’da kantonların ilanının yıl dönümün 1. yılına girerken Kobane’ye işgal girişiminde bulunan DAİŞ çetelerine karşı alınan zafer zulme karşı direnenlere umut kaynağı olmuştur. DAİŞ çetelerine karşı yürütülen destansı direnişin 134. gününde Kobane’nin çetelerden temizlenmesi “Düştü, düşecek!” pervasızlığına karşı inancı ve kararlılığı temsil etmektedir. Kobane direnişi emperyalizm ve onun uşağı olan T.C devletine karşı saltanatlarının elbet bir gün yıkılacağının, rahat uyku uyuyamayacaklarının habercisi olmuştur.

Kobane’deki zafer, direnişin başından itibaren çok az cephaneyle çetecilere karşı savaşan, mevzileri terk etmeyen, “gerekince de şehit düşen” çeşitli milliyetlerden kadın ve erkek savaşçıların özgürlüğe sevdalı yürekleriyle kazanılmıştır.

4 ayı aşkın süredir zulmü yaymaya çalışan çeteciler, bugün arkalarına bile bakmadan kaçmaya başlamış, kaçmaya çalışanlar ise yine halk savaşçılarının hedefinde olmuştur. Kazanılan zafer, tüm zorluklara, ödenen bedellere rağmen, kurtuluşa duyulan özlemin son bulmasıyla birlikte, dünyanın birçok yerinde zafer kutlamaları gerçekleştirilmeye devam ediyor. Miştenur tepesinden Kobane’de bulunan her mevziye kadar ateşler yakılarak, zafer halayları çekilmeye devam ediyor. Bu mücadelenin bir parçası olan TKP/ML TİKKO Rojava olarak Kobane zaferini ve bu zaferi yaratan YPG/YPJ, TİKKO, MLKP ve BÖG savaşçılarını selamlıyoruz. Bu zafer, kurtuluşu için canlarını veren şehitlerimize ve sömürüye, zulme uğrayan halkımıza verdiğimiz sözün gerçekleşmesidir.

Bugün, direnişin 134. gününde yükselen sese kulak verelim. Cüret, fedakârlık, umut ve ne tankın ne de tüfeklerin sarsamayacağı inanç abidesi bu ses haykırıyor; Düşen insanlık onuru mudur yoksa katliamlarla beslenen kanlı düzeniniz midir? Düşen yaşamak için verdiğimiz bedeller midir yoksa yaşam dolu diye sunduğunuz içi boş düzeniniz midir? Düşen barışı var etmek için uğruna bedel verdiğimiz halk savaşı mıdır yoksa sermaye derdine düştüğünüz savaş kokan bozuk düzeniniz midir? Düşen Kürt, Türk, Çerkez, Ezidi, Ermeni, Arap ve ezilen halkımızın birbirlerine kenetlenerek verdiği onurlu mücadele midir yoksa mezhepsel, ulusal, kültürel ve benzeri sebepler üzerinden ürettiğiniz şovenist düzeniniz midir? Düşen, imkânsızlıklara ve kısıtlamalara rağmen zafer nidalarını bilinçlerine, yüreklerine işleyenler midir yoksa çeteleri, direnişin kırılması için halkımızdan çaldıklarınızla besleyen sömürü düzeniniz midir? Düşen, deklanşörüyle gerçeğin aynası olan, direnişi kâğıtlara parsel parsel ören ve köhnemiş zihinlerinizi alt ederek direnişi halkımıza ulaştıranlar mıdır yoksa halkımıza sunduğunuz yalanlarla, karalamalarla dolu burjuva-feodal medya düzeniniz midir?

Nitekim Roboski’de, Maraş’ta, Sivas’ta Dersim’de Rojava’da olduğu gibi bu soruların da cevapsız bırakılacağı kesinkes ve ortadadır. Sömürü, talan ve baskı düzenine karşı tarih boyu direnişlerle, serhildanlarla, mücadeleyle, bedel verip-bedel ödetme bilinciyle daha önce nasıl cevap vermişsek bugün tekrardan cevap verme sorumluluğu bizlere düşmüştür. Bu anlamda Kobane direnişi halkımızın özgürlük tüten demokrasi ve devrim mücadelesi tarihini, zaferiyle selamlamaktadır.

Nasıl ki “Kobane direnişi, direnişimizdir” diyerek bu mücadelenin bir parçası olduysak aynı şekilde bugün de “Kobane zaferi, zaferimizdir” diyoruz.

TKP/ML TİKKO Rojava "

 

69804

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Sayfalar