Cumartesi Haziran 1, 2024

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

TKP/ML TİKKO gerillaları komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 41. yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yapti ve çeşitli eylemler gerçekleştirdiler. Elimize e-posta yoluyla ulaşan açıklama ve eylemleri güncelliğinden kaynaklı okurlarımızla paylaşıyoruz:

İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür!

Partimiz TKP/ML’nin kurucusu İbrahim Kaypakkaya yoldaş 18 Mayıs 1973 tarihinde faşist TC devleti tarafından katledildi. Faşist devlet aylarca süren işkencelerde İbrahim yoldaştan istediğini alamayınca çareyi onu katletmekte buldu. Ancak bu sadece emperyalizm uşağı faşist TC devletinin düştüğü acizliği göstermekten başka hiçbir işe yaramamıştır. 1973’ten bu yana her 18 Mayıs başkaldırı ve direnişin, devrime dair umut ve baş eğmez mücadelenin adı olmuştur.

İbrahim yoldaş her anında mücadele olan yaşamında egemenlerin yüreğine korku salmayı başarmıştır. Bu korku o kadar derindir ki bugün bile İbrahim Kaypakkaya adı yasaklarla, saldırılarla, tehditlerle karşılaşılmaktadır.

Bu korku boşa değildir. İbrahim yoldaşın ülkemiz devriminin nasıl başarıya ulaşacağına dair ortaya koyduğu görüşler ve durmaksızın geliştirdiği pratikte faşist TC devleti kendi sonunu görmüştür. İbrahim yoldaşın Kemalizm’in gerçek yüzünü ortaya çıkarması, faşizmin dün ve bugün söylediği bütün yalanları boşa çıkarmıştır. Kürt ulusunun inkar ve asimile edilme çabasına karşı en net cevabı o vermiştir. TC devletinin emperyalizmin uşağı yüzünü o teşhir etmiştir. Devrimin gerçekliği İbrahim yoldaş’ın fikrinde ispatlanmış, pratiğinde cana kavuşmuştur. Egemenlerin yüreğindeki İbrahim Kaypakkaya korkusunun nedeni budur.

İbrahim yoldaşın partimiz TKP/ML’yi kurarak başlattığı devrim mücadelesi, 18 Mayıs’ta düşman kalesine çektiği kızıl bayrak, bugüne bir çağrıdır!

Dersim’in emekçi-ezilen halkı, bu çağrıya kulak verin!

Madenlerle, barajlarla yok edilen doğa, emperyalistlere peşkeş çekilen değerler senindir

Karakollarla işgal edilen topraklar senindir!

Uyuşturucu, fuhuş, kumar batağında boğulmak istenen gelecek senindir!

Faşist devletin bütün zalimliği, bütün hoş lafları senin alın terini sömürmeye devam etmek içindir!

18 Mayıs çağrısı bütün bunlara karşı direniş ve mücadele çağrısıdır!

Bu çağrıya ses ver! 18 Mayıs’ta İbrahim yoldaşı eylemlerle anmaya sen de katıl! Dağlarda ateş, sokaklarda sloganlarla hatırla ve hatırlat 18 Mayıs’ı!

Yağmalanan, hor görülen, çalınan değerlerini savunmak, emperyalizm uşağı faşist TC’ye karşı kazanmak için halk Savaşına omuz ver! Halk ordusunu büyüt! TKP/ML saflarında İbrahim yoldaşın başlattığı devrim mücadelesine katıl!

Onun adı zafer andımızdır, savaşarak kazanacağız!

İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür!

Yaşasın Halk Savaşı

 

Gerillalardan 18 Mayıs çalışmaları

Partimiz TKP/ML’nin kurucusu Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaş, halk ordusu gerillalarınca çeşitli eylem ve çalışmalarla anılmıştır.

- 18 Mayıs’a dair TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı (Mayıs 2014) imzalı bildirimiz Hozat Merkez ve Dersim Merkez-merkez köylerinde yaygın bir şekilde dağıtılmıştır.

- 13 Mayıs günü Merkez- Hozat yolu çiçekli Mevkiinde yol üzerine “İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür/ TKP/ML TİKKO” imzalı bomba süsü verilmiş pankart asılmıştır.

-15 Mayıs günü Merkez-Ovacık yolu üzerinde bulunan Ana Fatma Ziyareti’ne “İbrahim Kaypakkaya yaşıyor TİKKO savaşıyor/ TKP/ML TİKKO” imzalı bomba süsü verilmiş pankart asılmıştır. Pankart asımı sırasında çevrede bulunanlar çağrılarak bildiri dağıtılmıştır.

- 19 Mayıs günü gerillalarımız İbrahim Kaypakkaya yoldaş ve Soma’da katledilen işçiler anısına yol kesme eylemi gerçekleştirildi. Merkez-Xozat yolu Arman Köyü mevkiinde yol 1 saat trafiğe kapatılmıştır. Saat 15.15 ile 16.30 arası gerçekleşen eylemde “İbrahim’den Soma’ya katleden devlettir. Hesabını soracağız TKP/ML TİKKO” yazılı pankart altında toplanan kitleye sürece dair Ajitasyon/Propaganda yapılmıştır.

Yapılan A/P’de; partimiz propagandası yapılmıştır. Kaypakkaya yoldaşın görüşlerinin güncelliğini koruduğu vurgulandıktan sonra kitleye partimiz saflarında örgütlenme ve Halk Ordusuna katılım çağrısı yapılmıştır.

Eylemde 18 Mayıs’a ilişkin Bölge Komutanlığı’nın bildirisi okunmuş ve ardından İbrahim yoldaş ve katledilen maden işçileri şahsında devrim ve komünizm şehitleri için saygı duruşu gerçekleştirilmiştir. Saygı duruşu esnasında Partizan Andı okunmuştur. Ve son olarak şehitlerimiz anısına havaya üç el atış yapılmıştır.

Kitlenin bildiriyi alkışlarla selamlaması, saygı duruşuna yumruklarını kaldırarak katılmaları ve son olarak parti ve “İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür” sloganlarına eşlik etmeleri dikkat çekmiştir. Kitle dağılırken; arabalardan korna çalarak, el sallayarak savunma güçlerini selamladı. Eylem başarıyla sonuçlandırılmıştır.

 

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

Mayıs 2014

96839

SAVAŞ, BARIŞ VE KÜRTLER

 

Savaş ve barış iki zıttın birlikteliğidir. Savaşın olduğu yerde barış olacaktır, barışın olduğu yerde de savaş olacaktır. Dünyada savaş koşulları ortadan kalktığında barış kelimesi de kendiliğinden ortadan kalkacaktır. İnsanlar artık “barış” kelimesini kullanma gereksinimi duymayarak, onu ölen kelimeler yığını içine atacaktır. Ve bunun yerine yeni bir kelime türtecektir. Bu da, ancak, sınırsız ve sınıfsız bir dünaya kurulduğu zaman gerçekleşebilecektir.

 

Nepal Halkı'nın Kerenski'ye değil Lenin'e ihtiyacı var ve Nepal Devrimi'nin Sorunları

 

Giriş:

Entellektüel Aydın Bulanıklığı Ya da Devrimi Ehlileştirme Aymazlıkları

 

BirGün gazetesinde 7 Aralık 2011 tarihinde bir röbartaj yayınlandı. Fikret Başkaya(FB) ile Gün Zileli(GZ)’nin konuşmaları. Konuşmanın ana konusu "devrimler”di. Aydınların devrim üzerine konuşmaları, fikir yürütmeleri ve üretmeleri, burjuvaziyi ve onun düzenini "teşhir etmeleri” elbette olumludur. Sorun devrim üzerine olunca, bunun değerlendirilmesi ve tartışılması da bir o kadar gerekli oluyor.

materyalist bilgi teorisi ve komünist partileri

 

“İnsan pratiği, materyalist bilgi teorisinin doğruluğunu tanıtlar.” Marks

 

İnsanın üretimdeki, üretim içindeki ilişkileri ve faaliyetleri, diğer tüm faaliyetlerinin üstünde ve onların üzerinde belirleyici bir rol oynama temel özelliğine sahiptir. Bu bağlamda, insanın bilgisi  üretimdeki faaliyetlerinden bağımsız değil, bizzat ona bağlı olarak gelişir ve şekillenir.

HER GÜN DÖRT İŞÇİ, BEŞ KADIN

“Son kötü günleri yaşıyoruz belki

İlk güzel günleri de yaşarız belki

Kekre bir şey var bu havada

Geçmişle gelecek arasında

Acıyla sevinç arasında

Öfkeyle bağış arasında//

Biz kırıldık daha da kırılırız/

Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.”[1]

 

ÇİN: KARMAŞIK BİR SORU(N)…[1]

“ben hiç başlamamış bir dündeyim.

yağmur yağacak...

hiç başlamamış bir yarın çok var.

hiç bitmeyen bir dün de çok var...”[1]

 

Arif Dirlik’in, “Sadece bir ulus değildir; bir uygarlıktır,” notunu düştüğü Çin’in geneli veya özelde ise “bugünü” hakkında yazmak kolay değil.

Binlerce tarihsel bağıntı ve güncel referanslarıyla Çin, çoklu bir örnektir.

SINIF KONUŞMAZSA MEYDAN ÇAPULCULARA KALIR

EYLEM BIRLIKLERININ GÜNÜMÜZDEKI ÖNEMI VE DÜŞÜLMEMESI GEREKEN HATALAR ÜZERINE

 

EĞITIM NOTLARINDAN ULUSAL SORUN

 

ULUSAL SORUN

 

Ulusal sorun oldukça geniş bir konudur. Ulusal soruna ilişkin kapsamlı tartışmalar yapılmıştır. Doğru görüşler bu tartışmalar sonucu ortaya çıkmıştır MLM’lerin ulusal soruna yaklaşımları Leninizm döneminde şekillenen ulusal soruna ilişkin görüşlerden farklı değildir. Ulusal soruna ilişkin ülkemizde de farklı değerlendirmeler vardır. Bu farklılıklardı da öğrenmek önemlidir.

 

Faşizm

 

 Almanya’nın caddeleri ve şehirleri kanla sulandı. Viyana’nın işçi semtleri,askeri birliklerin ateşiyle yakılıp yıkıldı., harabeye döndü.Yoksulluk, yıkım, felaket ve acı. Üstünde insanlığın en ünlü beyinlerinin eserlerinin yakıldığı ortaçağa özgü odun yığınlarının alevleriyle aydınlatılmış kapitalist baskı ve uygarlığın batışı, giyotin ve cellat baltası. Faşizm işte bunları getirdi. Ayrıca dünyayı felakete, yeni bir korkunç katliama sürüklemek tehdidini de beraberinde getirmektedir.  Dimitrov

                  

Prometheus’un Torunları Ateşi Yeniden Harlıyor

Tarihte hep direnenler kazanmıştır. Haklı olanlar, düşmana karşı savaşta bir çok defa yenilmelerine karşın, direnmelerinin karşılığını eninde sonunda almışlardır. Bu kural, salt geçmişe ait olmayıp geleceğe de aittir. Yunanistan’da da olacak olan budur. İşçi ve emekçiler, alın terlerinin "borç” adı altında emperyalist tekellere peşkeş çekilmesini ve bu ağır sömürü dayatmasını asla kabul etmeyeceklerdir.

Sayfalar