Cumartesi Nisan 27, 2024

TKP/ML TİKKO Ali Doğan Firik cezalandırdığını duyurdu.

Elimize e-mail yoluyla ulaşan bir açıklamaya göre TKP/ML'ye bağlı TİKKO gerillaları Ali Doğan Firik isimli bir kişiyi ölümle cezalandırdığını duyurdu.

Ali Doğan Firik'inhalka karşı işlediği suçların belirtildiği açıklamada “16 Temmuz 2015 öğle saatlerinde Dersim’in Hozat ilçesine bağlı Kırnik (Buzlupınar) mevkiinde Ali Doğan Firik adlı işbirlikçi düşman unsuru TKP/ML TİKKO gerillaları tarafından ölümle cezalandırılmıştır” deniliyor.

Açıklamada  “Ali Doğan Firik adlı unsur, uzun yıllar partimiz TKP/ML ile çeşitli düzeylerde ilişkilenmiştir. Son olarak gerilla güçlerimizle 2006 sürecinde ilişkilenmiş, bu süreçte saflarımızda örgütlenmiştir. Bazı görevler verilen bu unsur partimizden ve bizimle bağlantılı olarak HPG güçlerinden para almış fakat bu paraları içki ve fuhuş ortamlarında çarçur etmiştir. Yine halktan partimizin adını kullanarak para toplamış, tehdit etmiş; kısacası partimizin adını kirli emellerine alet etmeye çalışmıştır.

Yaptıklarının ardından güçlerimizce sorgulanan bu unsur suçlarını kabul etmiş ve özeleştiri vermiştir. Fakat sözünde durmayarak aynı pratikleri sergilemeye devam etmiştir. Son olarak ise bölge örgütümüz unsur hakkında ölüm kararı almıştır” şeklinde devam eden açıklamada sonraki süreç şöyle özetlenmiştir; “Çemişgezek ilçesi Axtük köyünden olan bu unsur kendi köyünde yapılan çalışmalarda edinilen yeni bilgilerle birlikte yakalanmış ve sorgulanıp cezalandırılmak üzere tutuklanmıştır. Köyde yapılan kitle toplantısında işlediği suçlar teşhir edilmiş ve gelen yeni bilgiler kendisine sorulmuştur. Fakat unsur yapılan yeni suçlamaları reddetmiştir.

Unsurun son dönem içerisinde gizli koruculuk yaptığı, JİTEM’le çalıştığı, halkı bunun üzerinden tehdit ettiği, köyün içinde kalaşnikof tüfeğiyle ateş ettiği vb. iddialarını yalanlamıştır. Yapılan toplantının ardından alınan ölüm kararı sürgün olarak değiştirilmiştir ve unsura bir şans daha tanınmıştır.

Fakat unsur bu çabaları da boşa çıkarmış, toplantının ardından kendisine yapılanların hesabını soracağına dair köy içinde tehditler savurmuş ve bölgede JİTEM çalışmalarına önayak olmuş, işbirlikçilik örgütlenmesi içinde yer almış ve düşmandan silah almakla birlikte düşman pusularına yön göstermiş içinde yer almıştır. Alınan karara bu şekilde uymayan unsurun düşmanla işbirliği netleşmiştir. Yaşanan bu gelişmelerin ardından unsurun hakkında ölüm kararı netleşmiş cezalandırılması için girişimlerde bulunulmuştur.”denildi.

Açıklama “sonraki süreçte yaşanan gelişmelerle birlikte halkın gözünde teşhir olan bu unsur, düşmanın nezdinde de kullanım değerini yitirmeye başlamış ve bir paçavra gibi kıyıda köşede kullanılmıştır. Kendi köyü ve Çemişgezek'te itibarını kaybeden bu unsur, farklı yerlerde yaşamaya başlamıştır. Nerede olduğunun haberini alan gerilla güçlerimiz ise harekete geçerek unsurun hak ettiği cezayı vermiştir.

Halkımız bilmelidir ki hiçbir halk düşmanı cezasız kalmayacak, ilelebet rahat bir yaşam sürmeyecektir. Partimizin bu vesileyle çağrısı şudur; Dersim'de geliştirilen işbirlikçileştirme politikalarına karşı mücadele edelim! İnsanların para veya başka çıkarlar için düşmana hizmet etmesine izin vermeyelim!

Düşmanın tuzağına düşen unsurları uyaralım! Girdikleri yanlış yoldan vazgeçmelerine yardım edelim! İşbirlikçileşen ve bunu ısrarlı bir şekilde sürdüren unsurları hak ettikleri biçimde cezalandıralım!

Partimiz TKP/ML ve onun önderliğinde savaşan TİKKO bu doğrultuda çalışmalarını sürdürecektir. Ve hiçbir işbirlikçi halk düşmanı cezasız kalmayana, faşist TC devleti yıkılana kadar bu mücadelemiz devam edecektir.

Halkımızın bu kirli politikalara karşı tek kurtuluş yolu partimiz saflarında örgütlenmek ve halk savaşına katılmaktır. Halk savaşı bizlerin kurtuluşunun ve hesap sormanın tek yoludur. Bir kez daha söylüyoruz; Düşmanın Dersim'de geliştirmeye çalıştığı işbirlikçileştirme ve ajanlaştırma saldırılarına karşı koyalım! Kurtuluşumuzun tek yolu olan halk savaşı-gerilla savaşına katılalım!” sözleri ve  “KAHROLSUN FAŞİST TC DEVLETİ VE ONUN AJAN İŞBİRLİKÇİLİK POLİTİKALARI!” sözleri ve sloganı ile sona eriyor.

49235

TKP/ML TİKKO Ali Doğan Firik cezalandırdığını duyurdu.

Bir Devrim Yapmalıyız!

Emperyalist dünya sistemi tam bir kaos içinde. Dünyaya egemenler ama dünyayı yönetemiyorlar. Soygun, sömürü ve savaş düzenleri her yönde çatırdamaya başaldı. Bir türlü azami karlarını istedikleri düzeye çıkaramıyorlar. Emperyalist sistem SOS veriyor. Ücretli kölelik üzerine kurulu aşırı kar ve aşırı üretim sistemi yürümüyor. Dünyanın toplam GSYH 105 Trilyon dolar iken, toplam borçları 310 trilyon doları geçmiş durumdadır. Bir taraftan devasa sermaye büyüklüğü, bir taraftan ise, muzzam bir yoksullaşma, yoksunlaştırma ve çürüme at başı gidiyor.

T.C.nin 100 Yıllık Tarihi ve Faşizme Karşı Sınıf Mücadelesi

 

Giriş:

Komünist Parti Manifestosu’nun giriş cümlesi “bugüne kadarki tüm toplum tarihi sınıf mücadelesi tarihidir” diye başlar. Bu belirleme o güne kadarki -ve elbette sonrası için de- tüm toplumların nasıl bir evrim izlediklerini gayet net ve anlaşılır bir şekilde özetlemektedir.

İyi Yahudiler de Var!

 

 

"1980'de başka bir operasyonda yakalanıp hapishaneye gittiğimde Yuda amcayla tanıştım. Satranç oynamayı bana o öğretti. Kültürlü bir insandı. Müthiş bir kitap okuma tutkusu vardı. Haftada mutlaka bir kitap okurdu. Şeker hastası olduğu için her yemeği yiyemezdi. Ona elimizden geldiğince yiyebileceği yemekler yapmaya çalışırdık"

Türk Devletinin Kuruluşundan Günümüze Ulus ve Azınlıklara Uyguladığı Baskı

Ülkemizde var olan ve yaşanan ulusal ve azınlıklar sorunun temelinde gerçekleşmemiş olan demokratik halk devrimi yatmaktadır. Demokratik halk devrimi gerçekleşmeden temel hak ve özgürlükler sorunun önemli parçası olan ulus ve azınlıklar sorunu asla çözüme kavuşamaz. 

Emperyalizme Boyun Eğme ve Yarı-Sömürgeliği Kabul Etme Antlaşması Lozan

Kasım 1922’de başlayan ve Temmuz 1923'te sona eren Lozan Konferansı'nda emperyalist devletlerle Türk Devleti arasında yapılan görüşme de çizilen sınırlarla Türk Devletinin kuruluşuna onay verildi. Konferans belgelerinde Sovyetler Birliği'nin de katıldığı geçse de Sovyetler Birliği Boğazlar Meselesi dışındaki görüşmelere katmamıştır. Görüşmelere 1. Emperyalist Paylaşım Savaşının galipleri İngiltere, Fransa, Yugoslavya, İtalya, Romanya ve Yunanistan katılmıştır. Görüşmede belirleyici konumda İngiltere ve Fransa olduğunun altı çizilmelidir.

TC’nin Kuruluş İdeolojisi Kemalist Faşizm ve Günümüzdeki Varyantı

Ülkemizde sorun ve çelişkiler çözülmediği gibi mevcut durum giderek daha çetrefilli bir döneme girmiş durumdadır. Bunun sonucu işçi sınıfı ve emekçi yığınların sömürüsü had safhaya varmıştır. Yoksullaşma en üst düzeye çıkmıştır. Ülkenin girdiği sarmal durumun bedeli tamamen emekçi sınıflara yüklenmiştir. Elbette ki yoksulluk ve işsizlik her zaman var olmuştur. Sınıf çelişkileri, sömürü, baskı ve diktatörlük dönemleri her zaman yaşanmıştır. Bundan sonra da sınıf çelişkileri var olduğu müddetçe baskı mekanizması varlığını devam ettirecektir. Lakin günümüzdeki mertebeye çıkmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda İzmir İktisat Kongresi, ya da Emperyalizme Bağımlılığın Belgesi

Osmanlı iktisat tarihinde önemli bir yer tutan kapitülasyonlar ilk olarak 1352 yılında Cenevizlilerle olan ticareti artırmak maksadı ile verilmiştir. İlerleyen yıllarda ise ticaret yollarında yaşanan değişiklikler ve dünya ticaretinin yeni rotalar edinmesi sonucunda başka bazı ülkeler de kapitülasyonlar yani ticaret yaparken kimi ayrıcalıklar edinme hakkı elde etmişlerdir.

Yüzyıldır Tarihin Dışında Bir Rejim: TC!

 

Türk devletinin kuruluşunun yüzüncü yılında, Türk devletinin kuruluşu ve adına “Milli Mücadele” ya da “Kurtuluş Savaşı” denilen süreci ve bu sürece önderlik eden sınıfları kısaca ifade etmek, Türk devletinin hangi temeller üzerinden yükseldiğini ve sınıfsal niteliğini tanımlamak açısından önemlidir.

TC'nin Yüzyıllık Tarihinde İşçi Sınıfı ve Mücadelesi

Giriş:

İşçi sınıfının tarihi kapitalist sistemin gelişmesinden ve burjuvaziden ayrı ele alınamaz. Burjuvazinin ortaya çıktığı yerde işçi sınıfı da vardır. Ve bir çelişmenin iki yanı olan işçi sınıfı ve burjuvazi, birlikte var olurlar. Bu iki zıt kutup hem birbiriyle mücadele ederler ve hem de biri olmadan diğeri olmaz. Bu iki toplumsal sınıfı yaratan kapitalist sistem olmuştur.

 

Devrimci Demokratik Kamuoyuna ve Halkımıza!

KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA’YI ORTAK BÖLGESEL GECELERLE ANACAĞIZ!

Çakma komünistler! (Deniz Aras)

Her genç Kaypakkayacının biraz da alaycı bir alaycı mutlaka karşılaştığı bir cümledir “Köylü devrimcisi”! Kastedilen elbette İbrahim Kaypakkaya ve onun görüşlerini savunanlardır. Bu tanımı yapanlar için zaman mefhumu sanki bir avantaj olarak kullanılır. Zaman geçtikçe Kaypakkaya’nın görüşlerinin eskidiği sanılır ya da umulur. Kaypakkaya artık eskide kalmıştır ve şimdi “yeni şeyler” söyleme zamanıdır!

Sayfalar