Salı Mayıs 21, 2024

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Bu Çelik Aldığı Suyu Unutmadı, Unutmayacak!

Partimiz TKP-ML, İbrahim Kaypakkaya önderliğinde kurulduğunda ellerinde yalnızca birkaç kırma ve dünyayı temellerinden sarsacak MLM biliminin yol göstericiliği vardı. ’71 silahlı çıkışının komünist yanı olan partimiz TKP-ML, silahlı mücadele hattında taviz vermeden ilk günkü inat ve kararlılıkla silahlı mücadeleyi bugünlere taşıyabilmiştir.

Her kavga yılını düşmanla göğüs göğüse, büyük bir fedakarlık ve dirençle geçirerek bugünlere gelmiştir. Partimizin harcında başta önderimiz İbrahim Kaypakkaya’nın, ilk komutanlarımız Ali Haydar Yıldız ve Meral Yakar yoldaşlarımız olmak üzere yüzlerce devrim emektarı ve ustası şehidimizin kanı-canı vardır. Partimiz TKP-ML, şehitlerimizle çelikleşmiş ve çelik aldığı suyu unutmamıştır. 49 yıldır dalgalandırdığı Halk Savaşının kızıl bayrağını dalgalandırmaya devam etmektedir. Halk ordumuz TİKKO’nun komutan ve savaşçıları partimizin dalgalandırdığı bu bayrağın altında yürüyüşünü sürdürmekte ilk günkü gibi ısrarlıdır. Her savaşçımız, özgürlüğün namlularımızdan çıkacak kurşunlarla geleceğinin farkındadır.

Partimizi farklı kılan da kurşunlarımızın, ideolojimizin işaret ettiği hedefe gitmesi ve tetiği kavrayanın kitleler olmasından ileri gelmektedir. Düşmanımızın da en çok korktuğu hep bu olmuştur. Parti tarihimiz bu açıdan öğretici süreçlerle doludur. Partimizin ileriye doğru attığı adımlar, faşizmin karanlık koridorlarında korkuyla karşılanmış ve en tehlikelisi olarak listenin başına yerleştirilmiştir. Bugün de düşmanın bu korkusu geçmiş değildir.

Faşist TC devleti özellikle Ortadoğu sarmalı içerisine çekilerek içine girmiş olduğu girdabın sonuçlarıyla her geçen gün daha fazla yüzleşmek zorunda kalmaktadır. Kitlelerin hoşnutsuzluğu büyürken, faşist TC, rıza üretmekte zorlanmaktadır. İsyan korkusu, egemen sınıfların kabusuna dönmüş durumdadır. En büyük korkuları ise bu hoşnutsuzluğun silahlı mücadele hattına yüzünü çevirmesi ve ona doğru yürümesidir. Bu açıdan TC devleti, her alanda ama özellikle silahlı mücadele yürütülen alanlarda saldırılarını artırmıştır. Dizginsizce sürdürülen bu saldırı dalgasının silahlı mücadele ve halk savaşı karşısında nihai başarı kazanma şansı bulunmamaktadır.

49 yıllık parti tarihimizin gösterdiği ve kanıtladığı önemli bir gerçek de budur. Düşman defalarca kez hem içeride hem de dışarıda partimizi yok etmeye girişmiş fakat başarılı olamamıştır. Bundan sonra da olamayacaktır.

Bugün açısından sınıf mücadelesi karşısında görevlerimizi tam ve hakkıyla yerine getiremediğimiz bir gerçektir. Bunun subjektif ve objektif nedenleri vardır. Partimiz ve halk ordumuz birçok kere sınıf mücadelesinde geriye düştüğü dönemleri yaşamıştır. Fakat bu, geçici bir durum olmuş, her defasında ders ve tecrübe çıkararak ileriye doğru yürümeye devem etmiştir. Bugün de olan budur. Partimiz, şehitler partisi olduğu kadar aynı zamanda özeleştiri hareketi yaratmış bir geleneğe sahiptir. Özeleştirimiz hep ileriye doğru yürümeye kuruludur.

Yeni bir kavga yılına girerken en başta şehitlerimize, partimize, halkımıza ve partimizin harcında emeği bulunan herkese karşı Demokratik Halk Devrimi, sosyalizm ve komünizm iddiamızı yineliyoruz. Zafer er ya da geç partimiz önderliğinde ayağa kalkan kitlelerin ellerinde taçlanacaktır.

Şan Olsun 49. Savaş Yılında Partimiz TKP-ML’ye!

Şan Olsun Partimizi Rehber Edinen Halk Ordumuz TİKKO, KKB ve TMLGB’ye!

Yaşasın Halk Savaşı!

Yaşasın MLM!

Parti ve Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı

Nisan 2021

3107

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Cüret edip özneleşelim, kurtuluş için örgütlenelim ve hep birlikte devrimle özgürleşelim!

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Rosa Avesta, TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği (KKB) temsilcisiyim.

– TKP-ML KKB olarak 5 Mayıs 2023 tarihinde yaptığınız açıklamada 1. Kongrenizi yaptığınızı açıkladınız. Bu Kongreye gelinceye kadar geçen süreci özetleyebilir misiniz?

Sosyalizm Bayrağının Arkasına Saklanan Sosyal Şovenizm!

Yerel seçim süreci, egemen sınıflar arasındaki kapışmanın yeni adresi olarak giderek ısınan bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı ve merkezinde CHP’nin yer aldığı “Millet İttifakı” arasındaki mücadeleden ilki ezici bir üstünlükle galip çıktı. Daha doğrusu, devlet aklı, önümüzdeki dönem için yola “CHP’nin de onayıyla” Türk-İslam senteziyle, gerici ve faşist bir ittifakla devam etme kararı aldı.

Sayfalar