Cumartesi Mayıs 18, 2024

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

İbrahim Kaypakkaya yoldaş önderliğinde her türden reformist ve revizyonist önderliğe karşı “Biz Mustafa Suphi yoldaşın ve onun önderliğindeki TKP’nin mirasçıyız”, “Şimdi biz, herkesin gözü önünde yükseklere bir bayrak çekiyoruz” denilerek 24 Nisan 1972’de açılan bayrak, 52 yıldır dalgalanıyor.

Partimiz, enternasyonal proletaryanın coğrafyamızdaki öncü ve önder gücü olarak komünizmin bayrağını 52 yıldır dalgalandırırken, başta kurucu önderi olmak üzere dört genel sekreterini, onlarca önder kadrosunu, yüzlerce savaşçı, militan ve taraftarını ölümsüzlüğe uğurlandı. Binlerce yoldaşımız yaralandı. Binlercesi faşizmin hapishanelerinde tutsak edildi.

Partimiz, 52 yıllık mücadelesinde sınıf düşmanlarımızın her türden saldırısına direnişle yanıt verdi. Faşizme karşı zaferler kazandı, yenilgiler aldı.  Çokça bedel ödedi ve bedel ödetti. İbrahim Kaypakkaya yoldaş önderliğinde açılan komünizm bayrağını dalgalandırmayı sürdürdü. Ve 52. mücadele yılımıza girerken başta ölümsüz yoldaşlarımız olmak üzere yaralanan, tutsak edilip faşizmin işkencelerine maruz bırakılan yoldaşlarımızın canları, kanları, direniş ve emekleriyle, Türkiye devrimci ve komünist hareketi içinde bir gelenek yaratmayı başardı.

52 yıldır sebatla dalgalandırılan komünizm bayrağının sırrı; partimizin Türk, Kürt uluslarından, çeşitli milliyet ve inançlardan halkımızın sömürüden kurtuluş, özgürlük ve bağımsızlık özlem ve taleplerinin Marksizm-Leninizm-Maoizm’le buluşturulmasıdır. Partimizin temeli; işçi sınıfının ve halk kitlelerinin en ileri eylemleri içinde, başta önder yoldaşımız İbrahim Kaypakkaya olmak üzere sınırlı sayıda kadro tarafından coğrafyamız sınıf mücadelesinin MLM bilimiyle donatılmasıyla atılmıştır. Partimizin 52. yıllık mücadelesinin sırrı, MLM bilimi ve kitlelerin mücadelesidir. Partimiz ve işçi sınıfı ve halk kitlelerinin mücadelesi var olduğu sürece komünizmin yükseklere çekilen bayrağı bu topraklarda dalgalanmaya devam edecektir.

Partimiz MLM bilimiyle, kitlelerin mücadelesini birleştirebildiği oranda mevziler kazanmış ve zaferler elde etmiştir. Kitlelerin mücadelesinden uzaklaştığı oranda ise yenilgiler almış ve mevzi kaybetmiştir. 52 yıllık mücadele tarihimizin bizlere öğrettiği somut ders budur.

Partimizin kuruluşundan günümüze geçen yarım asırlık süre içinde enternasyonal proletaryanın ve ezilen halkların mücadelesi büyük altüst oluşlara sahne oldu. En önemlisi işçi sınıfı ve ezilen halklar devrimlerle kazanmış oldukları mevzileri birer birer kaybettiler. Sınıf düşmanlarımız “sınıf mücadelesinin bittiği”ni, “ideolojilerin öldüğü”nü ilan ettiler. Ne var ki aradan çok fazla geçmeden, emperyalist kapitalizmin doğasında var olan emperyalist paylaşım savaşının ayak sesleri daha çok duyulur oldu.

Uluslararası alanda 3. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın tartışıldığı, emperyalist burjuvazinin her bir kampının buna göre hazırlıklarını yaptığı koşullarda coğrafyamız bu paylaşım savaşının merkezlerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Irak ve Suriye’nin ardından İran gerici molla rejimi, emperyalistlerin yeni hedefi olarak daha da belirginleşiyor. Ortadoğu’da emperyalizmin ileri karakolu olarak kurulan Siyonist İsrail başta Filistin ulusuna yönelik soykırım saldırıları olmak üzere bölge halkları açısından bir tehdit olmayı sürdürüyor.

Varlık gerekçesi emperyalist sermayeyle işbirliği ve halk düşmanlığı olan TC devleti ise; Türk, Kürt uluslarından, çeşitli milliyet ve inançlardan halkımıza yönelik yeni saldırılara hazırlanıyor. Emperyalizmin askeri örgütü NATO’nun kullanışlı bir üyesi olarak sadece içerde değil sınır dışında da başta Kürt ulusu olmak üzere bölge halklarına yönelik işgal ve katliam saldırılarını artırmayı amaçlıyor. Emperyalistler arasında artan çelişkileri kendi çıkarı için kullanmak amacıyla yeni katliamlara hazırlanıyor.

TC faşizmi, gelinen aşamada milyonlarca işçi ve emekçiyi asgari ücret adı verilen açlık sınırının altında bir ücrete mahkum etmiş durumdadır. Açlık ücreti ortalama ücret durumuna getirilmiştir. Milyonlarca insan açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum bırakılmış, gelecek kaygısı yaşarken; iktidarı elinde tutan bir avuç azınlık, lüks ve şatafat içinde yaşıyor. Geniş halk kitleleri içine düşürüldükleri duruma tepkilidir. Ancak son yerel seçimlerde de görüleceği üzere bu tepki, hakim sınıfların muhalefetteki kliğinin arkasına yedeklenmek istenmektedir. Kitlelerin muhalefetinin düzen içinde tutulması, yeni Gezi ve Kobanê Serhildanlarının engellenmesi, daha da önemlisi silahlı mücadelenin kitlelerle buluşmasının önünün kesilmesi hedeflenmektedir.

Partimiz 52. mücadele yılında komünizm davasına yürekten bağlı ama revizyonist ve reformist önderlikler yüzünden inançları ve enerjileri yanlış yola kanalize edilmiş işçi, köylü ve aydınları, gençliği ve kadınları örgütlenmeye, subjektif olarak kafalarında ve yüreklerinde taşıdıkları “devrim” ve “komünizm” ateşinin sarsılmaz inancını örgütlü devrimci mücadeleyle büyütmeye çağırmaktadır.

Yaşasın Partimizin 52. Kuruluş Yıldönümü!

Yaşasın Marksizm Leninizm Maoizm!

Yaşasın TKP-ML, TİKKO, TMLGB ve KKB!

TKP-ML MK  Nisan 2024

640

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Sayfalar