Pazartesi Nisan 29, 2024

Suriye'de Neler Oluyor Tahir Elçi Neden Öldürüldü

Suriye’de olan biteni,Rusya’nın Suriye’de ne yaptığını anlamak için başvurmamız gereken kavram  petrol,doğalgaz ve boru hatları.Avrupa kıtasının Rus doğalgazına bağımlılığı biliniyor.Avrupalıların bu bağımlılıktan çıkmak için Katar doğalgazını Suudi Arabistan-Ürdün-Suriye-Türkiye üzerinden taşıma projeleri de biliniyor.Pek bilinmeyense Esad’ın 2009 yılında bu yeni boru hattının Suriye’den geçişini reddetmesi ve bu boru hattından büyük karlar sağlayacak Türkiye ve Katar’ın tekerine çomak sokması.Bu da Suriye’nin istikrarsızlaştırılmasında Türkiye’nin,Suudi Arabistan’ın ve Katar’ın rolünü ve Rusya’nın bu derece kararlı bir şekilde Esad’ın yanında duruşunu açıklıyor.Alternatif doğalgaz boru hatları oluştuğunda sadece Rusya’nın tekel konumu ortadan kalkmış olmaz,aynı zamanda düşecek doğalgaz fiyatlarının Rusya bütçesine zararı da sözkonusu hale gelir.Kürd koridoru üzerinden Akdeniz’e çıkabilecek Kürdistan doğalgazı ve petrollerinin de en büyük düşmanının Rusya ve İran olması beklenmelidir,bu nedenle Rojava Kürdlerinin Rusya’nın desteğine çok da güvenmemeleri gerekiyor.

Ortadoğu’nun ve onun bir parçası olarak Kürdistan’ın kaderinin yeniden çizildiği bu tarihsel momentte Kürd diplomasisinin üstleneceği ciddi roller var. Birinci Dünya savaşından bu yana ilk kez Kürdistan’ı sömürgeleştirenler bu kadar parçalanmış bir duruş gösteriyorlar.Taraflar arasındaki politik ya da askeri gerilimin düzeyi kaçınılmaz olarak Kürdistan ulusal kurtuluşçuluğuna politik, ekonomik ve askeri alanlar açacaktır.Bu elverişli momentte G.Kürdistan’ın Ortadoğu’daki en önemli fosil yakıt kaynaklarına sahip olmasının dışında K.Kürdistan’ın da Ortadoğu’da Dijle ve Fırat’ı besleyen en önemli su havzası olarak ortaya çıkması Kürdistan ulusal kurtuluşçularının uluslararası destek ve ittifak arayışlarını, dünyanın iyi niyetli ama etkisiz NGO ve sol organizasyonlarından ve artniyetli istihbaratçılardan, devletler düzeyinde diplomatik görüşmelere sıçratabilecek güçtedir. Kürdistanlı yurtsever güçlerin bu ekonomik/diplomatik sürece odaklanmalarının ve pek de alışık olmadıkları böylesine bir sürecin kadrolarını öne çıkartmaya başlamalarının önem kazanacağı bir döneme girerken Tahir Elçi’nin şehadet haberi geldi.Tahir Elçi birikimi,dört dile olan hakimiyeti,diplomatik bağlantıları,güvenilirliği ve vatan toprağında yaşaması itibariyle Kürdistan’ın ana ilişkin en ihtiyaç duyduğu kadrolardan biriydi.Bu şehadete ilişkin olarak bizimle dalga geçen iki ana odak var.İlki,bir keskin nişancı atışıyla profesyonelce öldürülen Tahir Elçi’nin çatışmada arada kalarak öldüğünü gözümüzün içine bakarak hikayeleyen sömürgeci devlet yetkilileri.Bu tarza alışığız ve bağışıklığımız var.Bağışıklığımız olmayan ikinci odaksa Türk basınının “demokrat” kalemleri ve Özgürlük Hareketinin legal kanatlarına siperlenmiş ve bize bu saldırının “Türkiye halklarına” karşı yapıldığını vaaz eden “barış” savunucuları.”Bilime kimin ihtiyacı varsa o üretir” ve bilim yönteminin ana parametresi “algı yaratmak” değil,”olgu analizi”dir.Mazlum Kürdistanlıların ulusal kurtuluş mücadelelerinde kendilerine meşale edinecekleri bilimden başka bir yol göstericileri de yok.Olgu: Tahir Elçi’nin sömürgeci devlet aygıtı tarafından bu momentteki pozisyonu öngörülerek ve  “PKK terör örgütü değildir” dediği için infaz edilmiş Kürdistanlı bir yurtsever olduğudur.Tahir Elçi bir Kürdistan şehididir.”Türkiye halkları” denen kategori her ne ise,bu kategori şu an Tahir Elçi denen “teröristin” ölümüne “ölesiye” sevinmektedir.Şehidlerimiz kaba bir “barış” propagandasına alet edilmemelidir.Ve barbar eğitmek,hayvan insanlaştırmak Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesinin hiçbir bileşeninin işi değildir.Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesi acilen bu dogmatik ideolojik zeminden çıkmak zorundadır.

Güney ve Rojava parçalarında Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesi hak mücadelesi zemininden çıkıp bir güç mücadelesi zeminine kavuşalı çok oluyor ve Kuzey Kürdistan’da da  süreç hak mücadelesinden güç mücadelesine evrilme yolundadır.Global güçlerin dizilişinde Kürdistani güçlerin de hesaba katıldığı bir tarihsel dönemdeyiz.Bugün Kürdistan’ın iki parçasında Kürdistan statüsü gerçekleşmiştir ve Kuzey Kürdistan’da statü mümkün hale gelmiştir.IŞİD saldırılarına Kürdistani güçlerin karşı koyuşta gösterdikleri başarı,Kürdistanlıların Ortadoğu’daki tek modern yapı olarak tarih sahnesine çıkmış olmaları ve en son TC-Rusya uçak krizi düzey değişimini niceliksel olandan niteliksel olana sıçratmıştır.Kürdistan’daki tüm değişimler güç mücadelesine tabi hale gelmiştir.Öcalan’ın özgürlüğü dahi  artık Kürdistan iktidarlaşmasının gücünün türevine bağımlı bir değişkendir.Kürdistan’ın her parçasında Kürdistani iktidarlaşmalara ve bu güç mücadelesine destek sunmak ülkeye bağlılığın temel göstergesidir.

61631

Zülküf Azew

Sitemizin yazarlarından olup politik ve teorik yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Zülküf Azew

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar