Pazar Mayıs 5, 2024

Siyasette Çocukluk, Gençlik ve Olgunlaşmak (1)

Her olgu ya da nesnenin bir doğuş, gelişme ve büyüyüp olgunlaşarak yok olup sönümlenme süreci vardır.

Bu yasa, doğa ve toplum hayatında olduğu gibi toplumsal hareketlerin de gelişim seyrinde işleyen bir yasadır. Bu yasayı görmezden gelenlerin, üstünden atlayanların, yaşamda var etmek istedikleri amaçlara ulaşma imkânı bulamadıklarına hep beraber onlarca kez tanıklık etmişizdir.

Coğrafyamızdaki sınıf mücadelesi tarihi de diğer coğrafyaların sınıf mücadeleleri tarihleri gibi bu doğal gelişme seyrini izleyerek bugünlere gelmiştir.

Ancak bu tarihsel gelişme sürecinin oldukça uzun yıllara dayanmasına rağmen yaşamın doğallığına uygun bir gelişme ve olgunlaşma düzeyine ne yazık ki ulaşılamadığı da bilinen bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır.

Bu hayati sorunumuzun temel nedenlerini bulup ortaya çıkarmadan arzu ettiğimiz bir düzeyi yakalamamızda en azından kısa vadede olanaklı görünmüyor.

Bunca emek, özveri ve ödenen ağır bedellere rağmen eğer haklı ve doğru olan düşünceler ciddi bir toplumsal güç tarafından kabullenilip savunulmuyorsa; illaki bunun bir ya da bir kaç sebebi vardır?

Sebepler üzerinde durup düşünmek ve yaşanmış zorlu geçmişten yeni dersler çıkartmak ve bu dersler ışığında daha bilinçli bir şekilde yolumuza devam etmek günün ihtiyacıdır.
Coğrafyamız sınıf mücadelesi tarihinde, iki temel yanlışın halk hareketinin büyüyüp gelişememesinde hatırı sayılır bir rolü olmuştur. Bu yanlışın 1970’lere kadar önde geleni; mücadelenin ağırlıklı olarak sistem sınırlarına hapsedilmiş parlamentarist, sendikalist ve pasifist demokratik alanla sınırlandırılmış legal mücadelenin ötesine geçmemiş olmasıydı.

Mücadelenin diğer alan ve biçimlerini küçümseyen hatta savunanları anarşist, goşist ve teröristlikle suçlayan tek yanlı sakat bir bakış açısına sahipti. Bu tek yanlı bakış açısının gençliğin gelişen militan kesimlerinde yarattığı tepkininde etkisiyle demokratik mücadeleyi küçümseyen sol sekter bir anlayışın giderek bir çizgi şeklini almasına zemin oluşturdular.
Bu anlayışın devamla bir akım haline gelmesinde sağ pasifizme karşı gelişen tepki ve farklı coğrafyalarda esen sol rüzgârların büyük bir etkisi olmuştur Büyük Proleter Kültür Devrimi, Vietnam Ulusal Kurtuluş Devrimi, Latin Amerika’daki toplumsal hareketler ve 68’deki isyanlar coğrafyamızdaki sol hareketlerin kendi öncü güçlerine ilişkin rollerini abartmasına yol açmış, kitlelerin gerçekliği ile örtüşmeyen bir pratiğin çizgi haline getirilmesine sebep olmuştur.

Coğrafyamızdaki sınıf mücadelesi gerçekliğiyle örtüşmeyen bu mücadele hattı, egemen güçlerin amansız saldırılarıyla bastırılmaya çalışılmış, hareketlerin büyük bir inanç ve mücadele kararlılığına sahip önderleri idamlar, pusular ve insanlık dışı işkence yöntemleriyle katledilmişlerdir.

1972 ağır örgütsel yenilgisiyle öncü ve önder kadrolarını kaybeden devrimci yapılar, yenilginin sebeplerinden de doğru dersler çıkarma olgunluğuna da erişemeyince, 1980’deki ikinci bir yenilgiden de kurtulamamıştır.

Yenilgilerden ders çıkarma nesnel gerçekliklere uygun doğru bir çizgiye evrilme biçiminde olmamış, daha çok soldan sağ hatta savrulma şeklinde biçimlenmiştir.

Coğrafyamızda ortaya çıkan devrimci yapılar, kendi yerelinin sosyolojik, demografik ve kültürel sorunları noktasında derinlikli siyasal analizler yapma yerine, uluslararası arenada öne çıkan devrim stratejilerinden kendi kavrayış ve yorumlarına uygun gördükleri şablon denebilecek strateji ve taktikleri kendi coğrafyalarına uygulama çabasına giriştiler.

Canla başla giriştikleri bu sosyal pratik, kısa sürede hasımlarının acımasız saldırılarıyla karşılaşmış hareketler ağır örgütsel yenilgiye uğratılarak önderleri katledilmişlerdir.

Bu büyük yenilgiyle harekete teorik önderlik eden kadroların en önde gelenleri katledilip birçoğu da tutsak edilince hareketler yenilgiden derinlikli dersler çıkaramamış ve günün ihtiyaçlarına cevap olacak bir mücadele hattı oluşturulamamıştır.

1972 yenilgisinden gerekli doğru dersler çıkaramayan devrimci yapıların kimisi 72 çizgisini mahkûm ederek sağ hatta savrulmuş, çizgiyi savunanlarda bu pratiğin teorik tezlerini dokunulmaz tabulara dönüştürerek o pratiğin eksik ve yetmezliklerini görmezlikten gelmişlerdir. Bu iki hatalı değerlendirme toplumsal mücadelenin kitselleşerek büyümesini engelleyen en büyük iki faktör olmuştur.

Geleneğimizin ağırlıklı kesimi teorik tezlerini yarı sömürge ülke olması ve o süreçte köylülüğün nüfusun ağırlıklı olarak kırda yaşaması nedeniyle uzun süreli halk savaşıyla devrimini gerçekleştiren ÇKP’nin temel teorik tezlerini bir kalıp olarak bu coğrafyaya uygulama yanlışlığına düşmüştür.

Ödediği ağır bedellere rağmen mücadele yürüttüğü alanlarda toplumla istenilen güçlü bağlar kuramamış, zaman zaman kazandığı mevzileri de koruyamayarak düşman darbelerinin de etkisiyle geçmişinin gerisine düşmüştür.

Geliştirip güçlendirmeyen bu politikanın esas yanlışı; içinde yaşadığımız toplumun temel çelişkilerini doğru tespit edememekten kaynaklı izlenen öznelci pratik, sol tasfiyeciliktir.

Oldukça karmaşık çelişki ve ilişkiler içinde yaşamaktan kaynaklı demokratik haklarının bile bilincinde olmayan bir topluma dair yargılarımız oldukça sübjektif kalmıştı.

Aslında hareketin temel tezlerini yazan önderlik, bu coğrafyanın öncelikli sorununun halk için demokrasi ve özgürlükler sorunu olduğunu eserlerinde ortaya koymuş ancak bunu gerçekleştirecek asgari programın coğrafya ya özgün ayrıntılarını ortaya koyamadan ağır örgütsel yenilgiyle karşı karşıya kalmıştı.

Devam edecek 

2109

Özgür Gelecek

Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Özgür Gelecek

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar