Proletaryanın Kaosu
Sayılara sayılar.
Salt, sayılarla uğraşan insanlar da sayılar gibi duygusuzdur.
Onlar gibi de rakamların içerisinde kaybolur giderler.
Haa.. bir fazlalaştı
Haa.. bir eksildi
Haa... Eşitleşti.
Sil sil her şey yeniden baştan.
Bir köylü azaldı, bir köylü çoğaldı.
Sil sil her şey yeniden baştan.
Hiç kimse azalanın veyahutta çoğalanın birbirlerine karşı hissetikleriyle ilgilenmezler.
Ne maruz kalınan emperyalist çeşitlilikle ne de emperyalist çelişkilerin proletaryalar arasında yol açtığı kavgalarla ilgilenirler.
Sadece varsa yoksa sayıların gösterdiği sonuçlarla ilgilenirler
Haa.. bir fazlalaştı.
Haa.. bir eksildi.
Sil sil her şey yeniden baştan.
Gördünüz mü işte haklıyız, sayılarda bunun ispatı derler.
Halbuki hiç kimse çok veyahutta az olduğu için haklı veyahutta haksız değildir ki.
Sonra....
Birden fazla emperyalist (komprador) üretim ilişkilerine maruz kalmış toplumlarda tek bir komprador hale maruz kalmışlık yoktur ki çıkıpta proletarya kesimleri içerinde bir parçaya sen haklısın veyahutta sen haksızsın diyebilsin.
Tek bir komprador üretim ilişkilerine maruz kalmış toplumlarda davranış benzerliği gözükebilirken birden fazla komprador üretim ilişkilerine dayalı toplumlarda ise bu davranış benzerlikleri gözükmeyebilir.
Birden fazla komprador üretim ilişkisine maruz kalmış toplumsal yapılarda bazı kompradoryalar ve proletaryalar tüm çelişkilerine rağmen başka üretim ilişkileri karşısında üretimlerinin dayanamayacağını düşünerek gönül bağı kurabilirken daha gelişmiş daha güçlü bir komprador üretim ilişkisine maruz kalmış bazı toplumsal parçalarda ise kompradoryalarla kompradoryalar, kompradoryalarla proletaryalar bu gönül bağını güçler ve gelir dağılımı arası derin uçurumın olmasında dolayı hissetmeyebilir.
Böyle anlarda çıkıpta hiç kimse proletaryalar arasında bir barışıklık vardır diyemez.
Proletaryalar arasında tam bir kaos vardır.
Ve böyle anlarda da çıkıpta hiç kimse proletarya parçalarının herhangi birine sen bir fazlasın veyahutta sen azsın veyahutta azınlık çoğunluğa riayet etmelidir diyemez.
Heledeki tüm bunlar sahip olduğumuz davranışları, teori farklılıklarımızı ve de aynı zamanda maruz kaldığımız komprador çeşitliliğin yüzerimizde yol açtığı çelişkilerimizi de açıklarken...
Çıkıpta hiç kimse mücadelenin biçimini, devrimin rengini, teoriyi, belirleyen sadece sayılardır diyemez.
Tabiki bunu diyemezkende çıkıp proletaryalara durun siz kardeşsinizdir de diyemez.
Proletaryalar maruz kaldıkları üretim ilişkilerinin çelişkilerinde kaynaklı tam bir kaosun içerisindedir de.
Barışıklıkla ilgili bildikleri tek şeyde üretim ilişkilerine uygun kuşandıkları teorinin zaferidir.
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
Son Haberler
Sayfalar
“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -3
Kolombiya’da Gerilla Örgütleri: ELN, ELP ve M-19
“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP* -1
“Ya bedel ödeyerek özgürlüğü fethedeceksin,ya da onsuz yaşamaya razı olacaksın” Jose Marti
HAVUÇ AYDINLAR (MAYALARIN ANISINA)
Burjuvazi, kendi sistemini “ilerici” ve insanlığın sahip olabileceği “en iyi toplumsal sistem” olarak tanıtmaya devam ediyor ve bu sistemi savunanları, bu sistemin sürdürülmesinin teorisini yapanları da toplumun karşısına “aydın” olarak çıkarıyor. Elindeki devletin baskı gücünü ve üretim araçlarına sahip olmanın getirdiği tüm avantajları kullanarak; burjuva ideolojik manipüle araçlarını her saniye, her saat topluma empoze ediyor.
Comment form