Cuma Mayıs 10, 2024

Partizan: Filistin halkı yalnız değildir/الشعبالفلسطينيليسوحده

ABD’nin çeşitli inanç ve milliyetlerden Filistin halkına dönük bu savaş ilanı, Siyonist İsrail’in özellikle Suriye eksenli giderek genişleyen coğrafi alanını meşrulaştırmaya yöneliktir. İsrail ile girişilen bu mutabakat sadece Filistin halkını değil bütün Ortadoğu’daki ezilen halkları ilgilendirmektedir.

Bu saldırı en başta Lübnan, Suriye ve Filistin halkına yönelik olup geniş bir alanı kapsayan bir işgalin ve tarihsel haksızlığın ilanıdır. Çizilen sınırları, emperyalistlerin imtiyazlarının ürettiği açıktır.

Şurası bir gerçek ki; tarihsel açıdan Kudüs, bölgedeki birçok inanç açısından kutsal sayılmaktadır. Ancak mesele sadece Kudüs değildir.  Meselenin ezilen ulus sorunu olduğunu yadsıyacak düşünce ve algılayışlar mevcuttur. Bu noktada gerek ülkemizde gerekse birçok ülkede siyasal İslami hareketler sorunu sadece Kudüs meselesine indirgeyerek gerçeğin üzerini örtmekte ve bu noktada ezilen ulus çelişkisini örtbas etmektedir.  Kitlelerin mücadele ve direniş bilincini bir inanç ekseninde örgütleyerek ulusların kendi kaderini tayin hakkını mistik bir göreve dönüştüren bu hareketler gerçek kurtuluşu da zillete düşürmektedir. AKP başta olmak üzere birçok siyasal İslamcı parti ve örgütlenme, bu durumu propagandaya dönüştürmektedir. Ülkemizde Kürt ulusuna yönelik imha ve inkâr politikalarını hayata geçiren faşist Türk devletinin postu farklı ciğeri aynı bir modeli olan İsrail de, Filistin’in kendi kaderini engellemekte her türlü imha ve inkârı hayata geçirmektedir. Kürt ulusunun kaderi ile benzer ortaklığı paylaşan Filistin’in bugün bu saldırıya karşı büyüttüğü direnişe ses olmak bizlerin tarihsel ve sınıfsal görevidir. “ dedi.

ABD, bölgesel savaşı tırmandırmak istiyor!

“ABD, bölgesel savaşı tırmandırmak istiyor!” diyen Partizan  ABD’nin bölgede savaşı tırmandırarak kendi imtiyazlarını ürettiğini etti.  Açıklamada bu duruma ilişkin “ABD emperyalizmi Ortadoğu’da süregelen savaştan nemalanmaya devam etmek ve petro-doların bölge üzerindeki değerini diri tutmak için kaosu tırmandırmak istemektedir. ABD’nin bu politikası aynı zamanda Avrasya’nın sömürüsü konusunda da adımların genişletilmesi anlamına gelmektedir. ABD’nin politikaları böyleyken bir yandan da Rusya ve Çin de bölgede çeşitli asimetrik örgütlenmeler yaratmakta veya bunları destekleyerek pazar dalaşında alan elde etmek istemektedir. Suriye’ye dair planları tutmayan ABD, bölgede nüfuzunu artırmaya başlayan Rusya ve İran’a karşı yeni hamlelerin peşindedir. Kudüs’ü açıktan başkent ilan eden ABD, bölgede açıktan bir provokasyonun peşindedir. Buradaki amacı ise İsrail üzerinden İran’ı ve onun bölgede desteklediği Hizbullah’ı savaşa çekmektir. Suudi Arabistan eliyle Hariri’nin istifası kapsamında başlattığı Lübnan provokasyonunu Filistin üzerinden derinleştirmek istenmektedir.” denildi.  

ABD’nin politik krizi ve prestij tazeleme operasyonu sürüyor

Trump sonrası ABD'nin iç ve dış politikada bir krize girdiğini kaydeden Partizan’ın açıklaması şu şekilde son buluyor;

Tüm bu gelişmelerin önemli ve dikkat çekici bir diğer yanı da ABD’nin iç politikada yaşadığı krizdir. Trump’ın seçimlerin ardından açıkladığı Ortadoğu politikası, ABD içinde de ciddi krizleri açığa çıkarmıştır. ABD’nin güvenliği eksenli bir tartışma olan bu değişiklik, Trump etrafında toplanan sermaye lobisinin dağılmasına neden olmuştur. ABD emperyalizminin imtiyazları eksenli bu kriz, ilkin Suriye rejimini hedef alan Shayt Hava Üssü’ne yönelik hava saldırısı ile giderilmeye çalışılmıştır. Bugün ise bu tazeleme operasyonu, ABD’nin iç politikada yaşadığı krizin dış politikadaki yansımasıdır. Kuzey Kore’nin ABD’nin askeri tehditlerini yok saymaya devam etmesi ve konvansiyonel ve nükleer caydırıcılığını tam olarak geliştirip ABD’nin tehditlerini geçersiz kılmaya çalışması, ABD’nin iç yapısındaki siyasal krizleri tetiklemektedir. Tüm bu krizlerin bedeli Ortadoğu halklarına ödetilmek istenmektedir.

Çabalar nafile, direnen halklar kazanacak!

ABD’nin bölgede siyasi istikrarsızlığı derinleştirme çabalarına Filistin halkı kurban edilmek istenmektedir. İsrail’in güvenliğini kendi güvenliği ilan eden ABD, Kudüs’ü işgali, esas olarak Filistin’in işgalidir. Filistin halkının intifadası da bölge halklarının intifadasıdır. Emperyalizme ve onun bölgesel politikalarını hayata geçiren taşeronlarına karşı bir başkaldırıdır. Bu başkaldırı halkların kurtuluşunun, özleminin ve geleceğinin nişanesidir. Bu nişane ise ödenecek bedeller üzerinden yükseleceği kadar ödetilecek bedelleri de içinde kendini yaratacaktır.

Yaşasın Filistin halkının ulusal kurtuluş mücadelesi!

Yaşasın Filistin halkının intifadası!

Kahrolsun Emperyalizm!

Kahrolsun Siyonizm!

Filistin halkı yalnız değildir!/  الشعبالفلسطينيليسوحده

PARTİZAN

8 Aralık 2017 

44720

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Partizan'dan

Çakma komünistler! (Deniz Aras)

Her genç Kaypakkayacının biraz da alaycı bir alaycı mutlaka karşılaştığı bir cümledir “Köylü devrimcisi”! Kastedilen elbette İbrahim Kaypakkaya ve onun görüşlerini savunanlardır. Bu tanımı yapanlar için zaman mefhumu sanki bir avantaj olarak kullanılır. Zaman geçtikçe Kaypakkaya’nın görüşlerinin eskidiği sanılır ya da umulur. Kaypakkaya artık eskide kalmıştır ve şimdi “yeni şeyler” söyleme zamanıdır!

Siyasi Tutsakların Tecridi Kırma Mücadelesinin Neresindeyiz? (Yorum)

Emperyalist kapitalist sisteme karşı mücadele eden devrimcilere, komünistlere karşı hemen her ülkede gözaltı ve tutuklama sistematik bir şekilde devam ediyor.

Bu sistematik durum, bu faşist devletler nezdinde tutuklananların her gün daha da derinleşen br şekilde tecrit altında bırakılması anlamına da geliyor.

Egemenler dünyanın dört bir yanındaki devrimci ve komünistlere dönük saldırılarını, katletmekle bitiremediğinde esir alma, tutsaklar üzerinden muhalif güçleri, toplumu sindirme, hapishaneleri bu sindirmenin en önemli aracı haline getirmek hedefiyle yürülüğe sokmaktadır.

Artsakh (Dağlık Karabağ) Tehciri: Stalin Düşmanlığı ve Sosyalizme Saldırı

Uluslararası alanda sömürü, baskı, saldırı ve ilhaklar son dönemlerde katbekat artmış ve katmerli boyutlara tırmanmıştır. Emperyalist devletler ve onların güdümündeki gerici devletlerin, tüm ezilen sınıflar ve toplumlar üzerindeki saldırı furyası, had safhaya ulaşmış durumda. Öyle ki, uluslararası hakim sistem bir taraftan mevcut sorunların bedelini giderek ezilen yığınlara ve mazlum uluslara daha fazla yüklerken diğer taraftan saldırılarını da daha acımasız ve daha şiddetli boyutlara tırmandırmış durumdadır.

Garod – “Hasret” (Nubar Ozanyan)

Halkların coğrafyaları suç ve cinayet örgütü gibi çalışan devletler tarafından zorla boşaltılıyor. Soykırım, işgal, tehcir zulmüyle toprakları cehenneme dönüşen halklar; belirsizliğe, bilinmezliğe, karanlığa doğru zorla sürülüyor. Boyunlarında geleceksizlik zinciriyle birlikte adına yaşamak denilen zulme mahkum ediliyor.

Gerilla, haktır ve halktır (Nubar Ozanyan)

Sınırları ateşten ordularla kuşatılmış her dört parça toprakta, yaşam ve var olma hakkı ellerinden zorla gasp edilmiş Kürt halkının, direnme ve isyan etmekten başka çıkış yolu var mıdır? Kürtlere, ezilenlere kıyamet yaşatılırken her bir karış toprağına ölüm yağdırılırken, en dezavantajlı koşullar altında gerilla, çıplak elleri ve cesur yürekleriyle özgürlükleri uğruna savaşmaya devam ediyor.

TURAN TALAY’IN ANISINA…

Onu maalesef ki çok erken denilebilecek bir yaşta, henüz 68’indeyken, 11.10.2023 tarhinde yitirdik. Bu ani ve erken ölümü tüm sevenlerini, yoldaşları ve dostlarını derinden sarstı ve acılara boğdu.

Akciğer kanserine yakalanmıştı. Hastalık, özelliklede ikinci kez nüksettikten sonra çok hızlı ve sinsi bir şekilde gelişti. Öyle ki doktorların her şeyin normal göründüğünü söylediklerinin kısa bir süre sonrasında yapılan muayende, kanserin kafaya sıçradığı ve de yayıldığı tespit edildi. Artık tıbben yapılabilecek bir şey de yokmuş. 

Emperyalist Kamplar Arasına Sıkıştırılmış Bir Halk: Filistin

Filistin-İsrail sorunu olarak bilinen ve esas olarak da Filistin topraklarında İsrail'in kurulmasının teorik ve politik temeli 1890'lı yılların sonunda atılıyor. 1. emperyalist paylaşım savaşıyla koşullar olgunlaştırılıyor. 2. emperyalist dünya savaşı sonrası ise emperyalist burjuvazi, Filistin'i parçalamayı ve orda İsaril devleti inşa etmeye karar veriyor ve bunu Filistin halkının soykırıma uğratma pahasına gerçekleştiriyorlar. Alman emperyalizmi tarafından soykırıma uğratılan yahudi halkı, bir başka ulusu (Filistinlileri) soykırıma uğratarak kendi ulusal varlığını inşa ediyor.

Hazan Ayının Şehitleri

Kasım, proletarya partisinin en değerli kadro, komutan ve savaşçılarının katledildiği aylardandır.  Hüzün ve öfkenin birlikte yaşandığı aydır. III. Konferans delegelerini, komünist önder Mehmet Demirdağ’ı ve Aliboğazı şehitlerini hep bir hazan ayında kaybettik. Zafere açılan kapıyı adım adım aralayan, özgürlüğe giden yolu damla damla döşüyen Kasım ayı şehitlerimiz tarihin yüceliğine kavuşanlardır. Onlar, yarınların mutlak yenenleri olarak yazılacaktır parti ve devrim notlarımıza.

“Durum İyidir, Gerçekler Devrimcidir”

Yaşadığı dönemin özelliklerini anlayarak, savaşın hükmüne, zorun değiştirici rolüne inanan, sınırlı yaşamını sınırsız davaya adayan önder yoldaş Mehmet Demirdağ ölümsüzdür! Özgürlüğü ve kurtuluşu herkesten ve her şeyden daha fazla isteyen bu uğurda emeğin eğittiği bilinçle savaşarak şehit düşen proletarya partisinin dördüncü genel sekreteri Mehmet Demirdağ yoldaşı üstlendiği öncü pratik ve önder duruşuyla tanırız.

Yalım Nubar’dan Ozanyan Nubar’a Süren Hikaye Bizim!

Botan’dan Yozgat’a dek uzanan toprakların bağrından çıkıp İstanbul Ermeni yetimhanelerinde okumaya gelip, orada bilge önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın devrimci görüşleriyle tanışan ve tutkuyla bağlanan yoksul Ermeni çocukların hikayeleridir, Ermeni devrim şehitlerimizin hikayeleri.

Onları doğdukları topraklardan koparıp buruk ve sancılı bir şekilde İstanbul yollarına düşüren tarihsel gerçeklerin yanında yokluk ve yoksulluktur da. Onları İstanbul yolculuğuna çıkaran çaresizlik, yalnızlık, sahipsizliktir.

Mısır'ı Mesken Tutan Türk Tekelleri

Deutsche Welle (DW)'de Aram Ekin Duran'ın, „Türk Şirketleri Mısır'a Kaçıyor“ adlı bir haberi yayınlandı. Sıradan bir haber gibi gözüküyor, ama, Türkiye ekonomisinin ve Türk devletinin niteliğini araştıranlar, sorgulayanlar için küçük bir haber olmaktan öte bir anlam taşıyor. Özellikle de kendine ML ve Maoist diyen komünist örgütler için daha fazla önem taşıması gerekiyor.

Sayfalar