Çarşamba Mayıs 8, 2024

O kitap da ser verilir ama sır verilmez…

Kızıl kaplı, kızıl sayfalı,

kızıl harfli bir kitaptır O…

O kitap dokuzyüzkırkdokuzda
Çorum’da dünyaya geldiği gün yazılmaya başlanmıştır…

Çapa Fikir kulübünde yazılmaya devam eder,
6.Filoya karşı yazılan bildiriden ötürü okuldan atılmak vardır o kitapta…

O kızıl kaplı kitap,
PDA’nın karşı devrimci çizgisiyle hesaplaşmaktır aynı zamanda…

O kitapta Vartinik köyü Mirik mezrasındaki kahramanlık yazılıdır…
Ali Haydar Yıldız yazılıdır mesela…

O kitabın adı İbrahim Kaypakkaya’dır, ”Halk Savaşı’dır”…

O kitap ki egemen sınıflara kabus, halklara umuttur…

Ve bundan dolayı; yaralı yakalanır ve çatışmada botlarını kaybetmesine rağmen o halde kasıtlı olarak saatlerce yürütülür ve bu durum ayak parmaklarının kangren olup kesilmesine neden olur…

O kitap da ser verilir ama sır verilmez…

Dokuzyüz yetmiş üçün onsekiz mayısında parça parça kesilerek alınır canı, cellatlarca…

“Önce 70 liraya kefen alır. sonra, morgda bulunan oğlunu görmeye gider.
Ali Kaypakkaya kafadan kesik, karnı, kolları, bacakları, kaba etleri
…yarılmış, parça parça edilmiş oğlunu görünce, “otopsi”den yanıtını alır.
“peki ya delikler?” sorusu ise yanıtsız kalır…
Ali Kaypakkaya oğlunun parça parça edilmiş cesedi karşısında dona kalır.
dal gibi incecik oğlunun yerinde kesilmiş delik deşik edilmiş insan
parçaları vardır. ibrahim’in parça parça edilmiş cesedini tabuta
yerleştiren hamal gördükleri karşısında ağlamaya başlar. Ali Kaypakkaya,
tabuta yerleştirdiği oğlunun parça parça edilmiş bedenini yanına alarak
memleketine doğru yola çıktığında yol boyunca O’na eşlik edenler eksik
olmaz…”

Ve hala öyledir, O’na eşlik edenler hiç eksik olmaz…
O kitap kızıl kaplı, kızıl sayfalı ve kızıl harflerle yazılı bir kitaptır…
O kitap okunmadan ”adam” olunmaz!…

 

49776