Pazar Nisan 28, 2024

NEWROZ ATEŞİ!

 

Zalimin zulmüne başkaldırının günüdür Newroz. Ortadoğu halklarının zafer ve özgürlük ateşini yaktıkları gün. Modern Dehak’lara karşı mücadelenin boyutlandığı, halkların emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı savaşlarınıyükselttikleri gün.

İntifalara, serhıldanlara esin kaynağı olan Newroz ateşi binlerce yıl önce yakıldı. Zalim Dehak’ın sarayından yükselen Newroz ateşi, o günden bu yana her 21 Mart’ta daha da bir gür yanıyor.

Bugün o ateş Ortadoğu’nun dört bir yanında; Kürt halkının, Filistin halkının, Türk halkının Arap ve acem Halklarının mücadelesinde bir isyan ve özgürlük ateşine dönüşmüştür.

Bugün o ateş, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Dersim’de, Amed’te, Botan’da, Süleymaniye’de, Kerkük’te, Avrupa’nın başkentlerinde, Gazze sınırlarını aşarak, adım adım bütün Dünya’da daha güçlü bir şekil’de yanmaya devam ediyor. Yanmaya devam edecektir. Ve o ateş, tüm halklar özgür ve eşit olana kadar yanmaya, bir isyan ve özgürlük çağrısı olmaya devam edecektir.

Newroz’un tarihi binlerce yıl öncesine dayanır. Zalim Dehak’ın zulmüne karşı Devrimci Kawa’nın zulme isyan etmesine kadar. Devrimci Kawa vampir Dehak’ın zulmüne daha fazla dayanamaz ve Dehak’ın sarayına giderek, Devrimci çekiciyle onu öldürür. Dehak’ın zulmünde kaçarak dağlara sığınmış olan halka, zaferini müjdelemek için sarayın en yüksek yerinde bir ateş yakar. Kawa’nın ateşini gören halk, sevince boğulur ve bu sevinci dağların tepelerinde yaktıkları ateşlerle kutlar.

O gün den beri her 21 Mart’ta aynı sevincin, zalime karşı başkaldırışının ve zaferin coşkusuyla Newroz ateşlerinin yakıldığı gün olmuştur. Binlerce yıldır Newroz ateşinin hiç sönmemesi Kürt, Türk, Arap ve Acem halklarının özgürlüğe olan özlemlerini dile getirmektedir.

İnsanlık tarihinde Dehak’lar hiç eksik olmamıştır. Anadolu topraklarında Alevileri katleden Osmanlının, Kızılderileri soykırımla katleden ABD’nin, yüz binlerce insanı toplama kamplarında topluca imha eden Hitler faşizminin, zencileri katleden ırkçı Güney Afrika’nın ve Ortadoğu halkları üzerinde terör estiren İsrail Siyonizminin, Faşist Türk devletinin zulmüne on yıllardır direnen Kürt halkının yaşadığı katliamlar, Dersimler, Halepçe’ler toplama kampları, sürgünler, göçler Dehak’ın zulmünü kat kat artmıştır. Ama tüm bu soykırımlar, özgürlüğe olan tutkusunu yok edememiştir.

Çağımızın modern Dehak’ı; ırkçılığın ve ulusal baskının maddi temeli olan emperyalizmdir. Ezilen halkların kurtuluşunun ve özgürce gelişmelerinin önündeki en büyük engel emperyalizm ve onun işbirlikçi yönetimlerdir. Daha dün ABD emperyalizmi Irak, Afganistan ve Libya halklarının üzerine tonlarca bombalar yağdırırken, katliamcı ve saldırgan yüzünü bir kez daha göstermiştir. Bugün ise aynı oyunlar Suriye’ye yöneliktir. Yarın sıra kime gelecek bunu tahmin etmemek mümkün mü?

Evet, özgürlük ateşleri yanmaya devam ediyor. Halkları yeni Dehakların baskısına terörüne ve katliamlarına baş eğmeyeceğini haykırıyor; elde silah savaşıyor; emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin kurşunlarına karşı taşla, sopayla ayaklanıyor. Newrozun başkaldırı geleneğini devam ettiriyorlar.

Newroz ateşi Türkiye ve Kürdistan’da bugün daha gür yanıyor. Ulusal ve sınıfsal kurtuluş hareketi, halklarımızın kurtuluşu hareketi halklarımızın kurtuluşu için daha güçlü adımlar atıyor.

2012 21 Mart’ı daha çok umut, daha çok mücadele, daha çok atılım vaat ediyor. Newroz ateşleri modern Dehak’lara karşı daha güçlü yanıyor. Egemen sınıflar ne yaparsa yapsın halklarımızın özgürlük mücadelesini engellemeyecektir.

Kürt halkının haklı mücadelesi faşist TC Devletine karşı her geçen gün yeni mevziler kazanıyor. Kürdistan dağlarında yükselen isyan ateşleri köyleri, kasabaları, şehirleri kapsayarak güçleniyor. Newroz ateşleri Kürdistan’ın her yanında yükseliyor. Yükselen mücadele ve ayağa kalkan Kürt halkı kendi kölelik zincirleri parçalıyor. Botan’dan, Dersim’den, Diyarbakır’dan, İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den, Zonguldak’tan yükselen mücadele halklarımızın umudu oluyor.

Halklarımızın yükselen mücadelesi, faşist TC Devletini her geçen gün köşeye sıkıştırıyor. Artık eskisi gibi devam edemeyeceklerini gören egemenler yeni taktik ve yöntemler deniyorlar. Son dönemlerde göstermelik “demokrasi” paketleri Türk ve Kürt halklarının yükselen mücadelesi karşısında zorunlu geri adımlardır. Bu göstermelik geri adımların arkasında TC’nin halka karşı iğrenç saldırı planları yapmaktadır. Gelinen mücadelenin devrimci kazanımlarını bir lütuf gibi sunarken, asıl yapmak istediği, Türkiye ve Kürdistan’daki devrimci dinamikleri boğmak, Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketini çıplak devlet terörüyle yok etmektir. Şimdiye kadar ki tüm oyunların bozulduğu gibi, bu ikiyüzlü oyunda bozulacaktır.

TC Devletinin bu yeni ve azgın saldırı planları, ancak Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesiyle bozulabilir. Türkiye ve Kürdistan devrimcileri tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Mücadelenin bugünkü aşaması kaçınılmaz olarak devrimci bir iktidar alternatifinin yaratılmasını zorunlu kılmaktadır.

Gün Newroz’un başkaldırı geleneğini daha da yükseklere çıkarma günüdür. Gün ezilen halkların kurtuluş için emperyalizme ve onun işbirlikçilerine karşı mücadeleyi yükseltmenin günüdür. Bu nedenle yakılan her Newroz ateşi, kurtuluş mücadelesinin yolunu aydınlatan bir meşale olmalıdır.

Biji Newroz!

Yaşasın Ezilen Halkların Zulme Başkaldırışı!

Yaşasın Halkların Mücadele birliği!

Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Mücadelemiz!

 

                                                                  Barış AYDIN

111459

Barış Aydın

Barış Aydın özellikle devrimciler ve aleviler hakkında yazılar üreten aydınımızdır.

barisaydin@kaypakkaya-partizan.net(Hazırlanıyor)

Son Haberler

Sayfalar

Barış Aydın

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar