Salı Mayıs 21, 2024

Ne Macron Ne Le Pen

Fransa’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu sona erdi. İkinci tur Macron ve Le Pen arasında geçecek.
Anketler, zaten çok uzun zamandır Marine Le Pen’in ikinci tura kalacağını söylüyordu. Macron ise Sosyalist Parti’deki dağınıklık sayesinde ikinci tura kaldı.
Süreçte herkes, solcu cumhurbaşkanı aday adaylarına dair şakalara tanıklık etti. Benoît Hamon’un seçilmesi sonrası birçok solcu, Manuel Valls önderliğinde gemiyi terk etti ve böyle birine güven duyabileceklerini ortaya koydular.

İlk turda Sosyalist Parti iflas etti. Hatta öyle ki parti, kampanya masraflarını kıt kanaat karşılayabilecek bir sonuca ulaştı.Fillon’un kampanyasını dinamitleyen bir dizi skandal, süreci onun aleyhine çevirdi. Böylelikle Macron, at koşturabileceği bir alan buldu kendisine.

Macron Bizim Sınıfımız İçin Ne İfade Ediyor?

Ne Cumhuriyetçiler ne de Sosyalist Parti ikinci tura kaldı, esasında hiçbir şey değişmedi.
Eğer Macron, Sosyalist Parti’de olmasaydı, burjuva medyanın takdim etmekten hoşlandığı yeni veya farklı bir siyasetçi olamazdı.
Onun Holland hükümetinde ekonomi bakanlığı yapmış olması, bize karakteri hakkında çok şey söylüyor. Holland döneminde işçi sınıfına ve halka karşı bir yığın saldırı gerçekleştirildi (Sorumluluk Anlaşması, ANI-Ulusal Mesleklerarası Anlaşma, Macron Kanunu ve İş Kanunu). Macron’a göre, ciddi tepkilere yol açan iş kanunu (El Khomri Kanunu) yeterli değil, on tane daha kanun çıkartılmalı!

Burada Fillon’un ilân ettiği, topluma karşı yürütülecek yıldırım harbinden başka bir şey önerilmiyor.Tartışmalar, toplantılar ve mülâkatlar esnasında Macron, programının özünü ifşa etmeme konusunda azami bir dikkat gösterdi.Macron, ne pahasına olursa olsun, sadece boş formüller önerip durdu. Farklı görünmeye çalışsa da bu farklılık sadece görünüşteydi. O siyaseten ham ve taze olduğunu söyleyip durdu, ısrarla genç olduğundan bahsetti.Derine indiğimizde onun halka karşı savaşa hazırlandığını anlıyoruz. Holland’ın beş yıllık iktidarı sonrası ikinci döneme hazırlanıyor. Yerel hükümetlerden 10, devletten 25, toplumsal sahadan 25 milyar avroyu bulan bir tasarrufu öngördüğünü söylüyor.
İş kanunundan çıkartılan tazminatla ilgili tavan değer yeniden masaya getirildi. Macron, işsizlik yardımını düşürmek istiyor.Diğer yandan cumhurbaşkanı adayı, Fransa’nın emperyalist ve işgalci gücünü artırmak istiyor. Holland’ın isteği üzerine savunma bütçesinin GSMH içerisindeki payını yüzde iki artırmak niyetinde, ayrıca bir aylık zorunlu askerliği gündeme getirecek.Sistem dışı bir isimmiş gibi takdim edilen Macron, aşina olduğumuz bir siyasetçi.Süreç içerisinde Bayrou ve Valls’in destekçilerinin ödüllendirileceğine hiç şüphe yok.

Kapitalist Sistemde Faşizmin Yükselişi

Marine Le Pen’in ikinci turda seçilmesi zayıf bir ihtimal olsa da faşizmin yükseliş eğiliminin yeni hükümetin kurulacağı dönemde daha da hızlanacağını görmek gerek.Ulusal Cephe, politik hayat içerisinde belirli bir istikrara kavuştu, kampanyası dâhilinde belirlediği konu başlıklarının gündemi belirlemesini sağladı. Artık bu partinin son seçimlerde alt edilmesi ve belirli bir seçmen kitlesine kavuşmasına mani olunması pek mümkün değil.Macron, sadece faşizmin bu yükseliş eğilimini pekiştirmeye yarayacak.Finans kapitalin temsilcisi olarak Macron, sadece kapitalizmin krizinin yükünü işçilerin sırtına yüklemek dışında bir şey yapmayacak.Ulusal Cephe, “küreselci” Macron’a karşı korumacı politikayı önererek nüfuzunu artıracak ve işçi sınıfını bölmeye devam edecek.


Macron adına dağıtılmış bir bildirinin faşizmin yükselişini durdurması mümkün değil.Faşizmi durduracak tek şey, oluşturulacak bir cephe, geniş kitlelerin, emekçi mahallelerin ve işyerlerinin örgütlenmesi, ırkçılığa ve cinsiyetçiliğe karşı tüm işçiler arasında yapılacak çalışma, burjuvazi ve devletine karşı devrimci mücadelenin kavuşacağı net stratejik çizgidir.Faşizm, ayrıca dünyanın tüm mazlum işçileri ve halkları, bilhassa Fransız emperyalizminin zulmettiği halklarla kurulan uluslararası dayanışma ile durdurulabilir.

Partimizi Güçlendirelim, Kavgaya Hazırlanalım!


Cumhurbaşkanlığı seçimlerine karşı halkı seferber etmeye mecburuz.Dayanışma, oy sandıklarında değil, sokakta inşa edilir. Hepimizin beklediği, iktidar karşıtı gerçek güç, ancak bu sayede teşkil edilebilir. Önümüzdeki beş yıllık dönemde yoğunlaşacak mücadelelere şimdiden hazırlanmak gerekmektedir.
Proletarya, faşizmin yardımına başvurmaya hazırlanan, saldırgan emperyalist burjuvaziye karşı mücadeleyi kazanmak için partinin genelkurmaylığına ihtiyaç duymaktadır. Sosyalist devrime doğru ilerlemek için MKP’nin pekiştirilmesi, güçlendirilmesi gerekmektedir. Faşizme doğru ilerleyişi bir tek sosyalist devrim durdurabilir. Kapitalist sistemin doğasından kaynaklanan çelişkileri ve yol açtığı krizleri bir tek o çözüme kavuşturabilir.
Burjuvazinin seçimine karşı devrimci boykot yolunu açmak için sınıfın birliğini devrimci temelde geliştirmek amacıyla 1 Mayıs boyunca çalışmalar yürüteceğiz.


Ne Macron, ne Le Pen, seçimleri boykot et!


Nerede zulüm varsa, orada direniş vardır!


Proletaryayı emek karşıtı tedbirlere ve faşizmin yükselişine karşı örgütleyelim!


Fransa Maoist Komünist Partisi

41338

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

DİSİPLİN ANLAYIŞIMIZA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ - I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Sayfalar