Salı Mayıs 28, 2024

mavrithalassa.com adlı sitenin Zinoyev-Topal Osman ''mektupları''na cevabımız

Doğruya Bakarken Eğriyi Görmek Ya Da Eğriye Bakarken Doğruyu Görmek

''Muhalefetin ( Zinovyev, Radek, Trocki ) en büyük hatası, Türkiye ve Çin arasındaki bütün bu farkları göremeyişinde, Kemalist devrimi toprak devrimi ile karıştırmasında ve hepsini ayırmadan bir sepete atmasındadır.'' Stalin

İlk önce şunu aklınızda iyi tutun;
RUSYA'DA İÇ SAVAŞ
7 Kas 1917 – 25 Eki 1922

Bu kadar basit olmaması lazım ML yi çöpe atmak? -Ayşe Hür kim, bir liberal. Ne bulmuş? Bir mektup. Mektup gerçek mi? Gerçek olduğunun Kanıtı nedir? Sovyet kaynaklarında, Parti belgelerinde bu mektuba rastlamış mı? Her elinde bir tas buldum diyen kanıt mı sunmuş oluyor? Bilimsel tarih bu mu?

İlk önce her önümüze konulan şeyin bir tarih olmadığını bileceğiz. Tarih, söz konusu 'mektuplar'' gerçek olsa bile, ve hatta Parti belgesi olsa bile, tek başına bir dönemi tarif edemiyeceğini, gerçeğe bütününden bakmak gerektiğini bileceğiz.

Bunu yayınlayan site, tarafsız bir site mi? Kendine devrimci diyeni safça devrimci mi kabul edicez? Bu site hiç Yunan devletinin Morada, Balkanlarda ve diğer yerlerde Türk ,Bulgar etnik temizlikleri yaptığını teşhir etmiş mi? Ya da Makedonyanın isim hakkına nasıl bakıyor?

Nazım Hikmetin daha Komünist olmadığı, gençlik yıllarında askeri okul öğrencisiyken yazdığı Turancı bir şiiri, uyardığımız halde, Nazım 1921 de Moskovaya gittikten sonra Komünist olmuştur dememize rağmen, ukela bir suskunlukla, şiiri hala Komünistlere karşı bir kanıt gibi yayınlamaya devam eden bir sitenin, kendisine Devrimci gibi bir isim takmasına ne kadar güvenebileceğiz?

Biz Pontus soykırımdır derken, Yunan devlet milliyetçilerinin oyuncağı olacak basit bir hareket miyiz? ML her işine gelenin onu kendisine oyuncak yapabileceği basitlikte bir ideoloji midir?
Zinoyevin Leninin sağ kolu olduğunu iddia eden bu site, bundan emin midir?

Sakın bu Zinoyev, Ayaklanma tarihini dışarıya sızdırarak ona ihanet eden, Leninin Partiden atılmasını istediği, ama Parti MK sı doğru görmediği için partide kalan, daha sonra Troçkist komplolara karıştığı için Moskova mahkemelerinde yargılanan ve suçunu itiraf eden Zinoyev olmasın?

Peki güya kendine devrimci diyen bu site, Stalinin Zinoyev ve Kemalistler hakkındaki bu sözlerine ne diyecektir? marksist-leninist-forum.weebly.com/kemalizmin-kar…


Bilmem kim efendinin köy evinde ''sakladığı mektubu'' bulabilen(!) kendine devrimciyim diyen bu site, google amcaya sorsa bir tıkta bulabileceği Stalinin bu konuşmalarını bulmakta acaba neden bu kadar zorlanmıştır?

Anlamak isteyen için zor olmasa gerek! İlk defa işçiler iktidarı ele geçirmiş. Yönetilenken, hiç tecrübesiz ilk defa yönetici sınıf olmuş. Devrimi yapar yapmaz sağı-solu-çar artıkları, anarşistleri herkes size karşı ayaklanmış.

Beyaz Ordu kurmuşlar karşınızda ve milyonlarca kişinin öldüğü bir iç savaşın içinde bulmuşsunuz kendinizi. Kızıl Ordu kurmaya karşıyken(Devlet ve Devrim) Lenin bu yeni durum karşısında Kızıl Ordu kurmak zorunda kalmış. Başına solların temsilcisi Troçkiyi koymak zorunda kalmış.

İç Savaşı dışardan kışkırtan ve örgütleyenin İngilizler olduğunu tahmin etmek bu kadar zor olmasa gerek! Güney sınırında İngiliz kontrolünde bir Türkiyenin, zaten bir iç savaşla boğuşan Bolşevikler için kesin bir mağlubiyet olacağı açık değil mi?

İngiliz destekli bir İç savaşla uğraşan taze bir devletin, İngilizlere karşı savaşmak istediğini söyleyen güney sınırında Kemalistleri desteklemesinin bir zorunluluk olduğunu görmemek için ya kör ya da art niyetli olmak gerekir.

Bu reel durum politikasıdır. Yeri gelir Savaş Komünizmi siyaseti uygularsınız ve bir gericiliğe karşı başka bir gericiliği yanınıza çekmek politikası izlersiniz. Bugün hiç kimse 2. emperyalist savaşta Amerika -ingiltere ile aynı cephede olmamızı neden hiç eleştirmiyor?

Çünkü durumu kavrıyor. Nazi yayılmacılığını önlemenin o şartlarda baş görev olduğunu görüyor.
Ama Sovyetlerin iç savaşla boğuştuğu bir döneme gelince, bizi ellerine aldıkları bir sayfayla, rahatça Topal Osman işbirlikçisi bir hareket gibi göstermeye çalışıyorlar.

Leninin bu tür reel zorunluluk politikası sadece İç Savaş ve Kemalistler konusunda da değildir. ML nin düşmanlarına biz yardım edelim. Brest Litovski anlaşması da gericilikle taktik bir uzlaşmadır. Bir koz daha verelim NEP, devrimden sonra bir dönem için Kapitalizme geri dönmektir. Düşünün bakalım neden?!

Bu da Post-modernizmin yeni saldırıları ML ye karşı, Kürtlük adına, Rumluk adına vs. neden gelip beni kurtarmadın..! Keşke imkan olsaydı da Kızıl Ordu dünyayı kurtarsaydı diyeceğim..aklıma Berlinin tepesine dikilen Kızıl Bayrak gelince, sahi biz onu da yapmışız aslında !

HDP den bir sandalye kapmak isteyenler,aynı Topal Osmanın, Anadoluya İngilizlere karşı savaşmak için gelen Musta Suphi ve Yoldaşlarını Karadenize yönlendirerek katlettiren kişi olduğunu da biliyor olması gerekmez mi?

Kemalistlerin o dönem çakma bir TKP kurduğunu bilmesi gerekmez mi? İnönünün anılarında ''Biz mecliste başımıza kırmızı kalpak giyer, birbirimize yoldaş derdik. Ama Moskova bize değil, Suphi gibi bir çapulcuya itibar etti'' dediğini de bilmesi gerekmez mi?

Bu bile Leninin Kemalistlere bakışında hiç de o kadar saf olmadığının bir delili değil mi? Madem tarihçi oldunuz, tarihe dayanarak ML yi boğmak istiyorsunuz, tarihin olgu kısmını değil de, elinizde 2 kağıdı neden esas alıyorsunuz?

Mavrithalassa sayfasına göre ,Yunan kuvvetleri işgalçi değil, kendine ait olanı geri almaya gelmiş haklı kuvvetlerdir. Haklısınız değilsiniz, buna tarih karar verir. Ama şunun anlaşılması lazım biz dünyaya millet/ırk penceresinden değil, sınıf penceresinden bakarız.

Birşeyi fiili gerçek/olgu olarak kabul etmek başkadır, tarihsel haklılık/haksızlık kapsamında değerlendirmek ise başkadır.

Sovyetler, bir toprak parçasında egemenlik kazanmak için kendi sınıf ordusunu dönemin TKP sini , Mustafa Suphi ve yoldaşlarını göndererek sınıf tavrını koymuştur. Fakat yenilmiştir.

Artık fiili bir durum vardır. Sizleri yıkmak isteyen İngiliz imparatorluğu ülkenizde bir iç savaş örgütlemiştir ve güney hattınız da, ya kukla Osmanlı ya da Kemalistler kazanacaktır. Birisi kazandığında siz kaybedeceksınız. Savaş Komünizmi şunu emreder;önce ayakta kal!

Kemalistlerin bir taraftan Sovyet silahlarını alırken, öte yandan Ankara Antlaması gibi, el altından İngilizlerle uzlaşması, yukardaki gerçeği değiştirmez. Kemalistler daha uyanık çıkmış ve iki tarafa da el uzatırken, duruma göre tercihini emperyalistlerden yana yapmıştır. Hepsi o kadar!

Kaypakkaya önce Kemalizmi ilerici görür, onu anti-kemalist yapan yine Bolşeviklerin yazılarıdır. Kaypakkaya Snurovu okuyunca fikrinin değiştiğini söyler. Kürt sorunundan Ermenı sorununa ilklere imza atmış Kaypakkaya bu kadar cahil miydi, Hem ML oluyor hem bu ilklere imza atıyor.

Son söz, bugün PYD ,Amerika gibi emperyalist bir baş düşmanla işbirliği yaparken, bunu gayet makul bir politika olarak görenler, iş tarihin derinliklerine gelince bir anda reel değil, ilkeli olmak lazım diyor.
Aferim devam edin, HDP size de bir vekillik ayarlar!

Yukarda Stalinin Zinoyev ve Kemalizm üzerine görüşlerini okuyabileceğiniz linki verdim...Bir de bunu okuyun. Snurovun Türkiye Proleteryasına Çağrısı;..

http://kutuphane.halkcephesi.net/srunov/snurov_1.htm

10983

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

İbrahim Dinç

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Sayfalar