Pazar Mayıs 19, 2024

Kürtler Ve Burjuva Yalanlar

 

Burjuva siyasal iktidar, iktidarini korumak, işçileri bölmek, birbirine düşürmek, kendi şoven-kirli siyasetinin bir parçası olarak, işçileri kullanmak için her türlü ideolojik silahını kullanıyor.


"Sadece Kürtler mi eziliyor bu ülkede?" diyorlar...!
Bu dahiyane buluşu da , Kürt Ulusunun özgürlük istemlerini "şovenist"!  diye nitelemek için yapıyorlar. Söz de ezilenleri bölmemek adına yapıyorlar !

Bu demogoji ;ezilenleri birleştirmek bir yana, ezilenleri birbirine düşürmek, hakim sınıf şovenist iktidarının "bölücülük" demogojilerine soldan destek sunmak; şoven burjuva-feodal iktidarın devamı uğruna, ezilen halkların arasında yaratılmış olan faşist ideolojik hegemonyayı sürdürmek, işçilerin aralarinda ayrılık yaratmak, ulusal temelde zaten var olan güvensizlikleri daha da geliştirmek, birbirine düşürmek, işçi hareketini parçalamak icin yapiliyor!

Bu burjuva demogojiler,eşyaya tersten bakmamızı sağlamak için yapılıyor!

Evet,Türk işçi ve emekçileri üzerinde de koyu bir sınıfsal sömürü ve sosyal bir baskı vardır.
Ama bu gerçek,Kürt işçi ve emekçileri üzerinde sınısal baskının yanında, ulusal bir baskğ da oldugu gerçegini değistirebilir mi?

Yine bir Kürt -kızılbaş kadın işçi için, baskının 4 derecesinin: sınıfsal-ulusal-cinsel-dinsel, en katmerlisinin yaşandığını görmeyecek miyiz?

Bu durumda yapılması gereken; işçiler üzerindeki her türlü burjuva-feodal baskının def edilmesi için, tüm farkli yanlarımız üzerinde estirilen burjuva-feodal baskının her çeşidine karşı , tüm milliyetler , inançlar ve cinsiyetlerden işçilerin tam bir sınıf dayanışması ve ortak mücadelesini örgütlemek yerine, ezilen ulusa mensup işçiler üzerindeki ulusal baskıya gözlerimizi kapatmak olabilir mi?...

Eğer olur deniliyorsa, bu durumda, işçi sınıfını burjuvaziden ayıran en temel ideolojik dokusu olan, Enternasyonalizm ve enternasyonal dayanışmanın ne anlamı kalmaktadir?  Proleterya,  ne zamandan beri,  hakim ulus burjuva iktidarin şoven/asimilasyon politikalarının savunuculuğuna baslamıştır?

Işçiler, emekçiler üzerindeki her türlü baskı ve pranganın: sınıfsal/ ulusal/ dinsel/ cinsel kırılması için, tam bir sınıff dayanişması ve enternasyonal işbirliğini geliştirmek varken, burjuva demogoglarin, Sosyalistlerin argumanı olan sınıf , sömürü, ezilme literatürünü kullanarak, sol adına, hakim ulusa mensup işçileri, ezilen ulus ve dine mensup işçilerin , burjuva iktidar tarafindan ezilmesi siyasetinde kullanılmasına izin veremez.

Tüm milliyetlerden, inançlardan, cinsiyetlerden işçiler;
Türk hakim sınıflarının sınıfsal-ulusal-dinsel-cinsel her türlü baskılarına karşı tam bir sınıf dayanışması ile Kürt işçi kardeşlerimizin, ulusal özgürlük taleplerine kulak tıkamıyalım. Onların bu haklı  taleplerini,sınıfsal kurtuluş mücadelemizin bir parçası olarak tanıyalım ve sınıfımızı ,Türk hakim ulus burjuvazisinin arsız-şoven saldırıları karşısında tek bir ses olarak savunalım.

İrlanda sorununda, Marks'ın 'Bir başka ulusu ezen bır ulus özgür olamaz' felsefesini işçiler içinde yaygınlaştıralım.

Yaşasin işçilerin sınıfsal/ ulusal/ cinsel/ inançsal ve her alanda özgürlükleri için ortak sınıf kavgası !

Yasasin İşçilerin Birligi;Tüm Uluslarin, Dinlerin, Cinsiyetlerin Tam Hak Eşitligi !

http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2013/03/kurdler-ve-burjuva-yalanlar-burjuva.html

107372

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Sayfalar