Pazar Mayıs 19, 2024

Kobanê’den devrim şehitleri için açıklama

Kobanê’de bulunan Türkiye Komünist Partisi (TKP/ML) Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) savaşçıları Devrim ve Komünizm Şehitlerini Anma Haftası dolayısıyla bir açıklama yaptılar. Savaşçıların yaptığı “Gökyüzünün bütün renklerini taşıyan halkımıza” başlıklı açıklamayı güncelliğinden dolayı yayımlıyoruz

Gökyüzünün bütün renklerini taşıyan halkımıza,

Sınıf savaşımı tarihi, ezilenlere karşı emperyalist gericiliğin saldırılarını ve bu gericiliğe karşı ezilenlerin mücadelesini içerir. Ezilenler gücünü bir tek öfkelerinin birleşik potansiyelinden alır. Bu sorumluluğun farkına varan halkın içinden çıkan devrimciler ezilen halka öncülük etmişlerdir. Göğsünden koparılmasına rağmen tıpkı Prometeus gibi insanlığa ışık olmak için bu bilinçle hareket ederek olacaklara kendini hazırlarlar. Şehit düşmenin, bedel vermenin ve tutsak düşmenin fedakârlık olmadığını bilir, özgürlüğe kavuşmak uğruna olağan olduğunun farkındadırlar. Dünya devrim tarihi bu bilince ulaşmış milyonlarca komünist ve devrimciye tanıktırlar.

Ve bu tanıklığı yaşayan/yaşatan farklı renkten, ulustan, cinsiyetten yoldaşların farklı zamanlarda dünya halkları için verdikleri mücadele geliyor aklımıza. Tıpkı İspanya’da faşizme karşı biraraya gelen farklı farklı ülkelerden Partizanlar gibi. Stalingrad’da insanlığa korku saçmaya çalışan Hitler faşizmini ve buna istinaden emperyalist gericiliğe darbe vuran Kızıl Ordu gibi.

Amed zindanlarında ser verip sır vermeyen komünist önder İbrahim Kaypakkaya’yı, darağacında “Beni asabilirsiniz ama fikirlerimi ve düşüncelerimi asla” diyen Deniz Gezmiş’i,  Kızıldere’de “Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik” diyen Mahir Çayan’ı, 3 kibrit çöpüyle Kürt ulusunun isyan ateşi olan Mazlum Doğan’ı ve bu cüreti gösteren yoldaşlarımızı nasıl unutabiliriz ki! Yaratılan bu mirasın güçlü kökleri var, toprağın derinliklerine inen bir ağaç ve tepesi sökülse bile ölmeyen bir ağaçtır bu miras. Değil unutmak, daima şiarımızdır yaşatmak.

Kobanê’den, Filistin’den, Chiapas’tan, Hindistan’dan, Dublin’den ve direniş diyarlarından sesleniyoruz; Bugün DAİŞ çetelerine karşı verilen savaşın bir parçası olarak Kobanê’de Enternasyonal sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Paramazların, Saryaların, Alganların, Barbaraların ve enternasyonalizmin simgeleri olan şehitlerimiz tarihsel direnişleriyle üstümüze ağır bir sorumluluk yüklemektedir.

5 Kızıl Karanfilimizi ölümsüzlüğe uğurlamamızın üzerinden tam 4 yıl geçmişken, tarihe düştükleri bir not bilincimizi aydınlatmaya devam ediyor. Bu anlamda bizlere düşen görev nettir;  “Pamuk ipliği tutmuyorsa o zaman kendimizi görevlerimize zincirleyelim.”

Şan olsun yarını kuşanarak şehit düşen komünist ve devrimci neferlere!

Devrim ve komünizm şehitleri ölümsüzdür!

Yaşasın Kobanê direnişimiz!

Yaşasın Halk Savaşı!

Yaşasın Partimiz TKP/ML, Halk Ordusu TİKKO, TMLGB!

 

69392

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Sayfalar