Cuma Mayıs 3, 2024

"Kaypakkaya'nın bayrağı asla yere düşmeyecek!"

Rojava: Proletarya Partisi’nin Kobanê sürecinin başından beri varlığını sürdürdüğü Rojava ve Suriye’de savaşçı öznelerle Rojava açılımını, Nubar Ozanyan’ı, HBDH’yi konuştuk. Sorularımıza TKP/ML TİKKO savaşçıları Mahir Bakırcıyan ve Misak Manuşyan cevap verdi:

– Kendinizden biraz bahseder misiniz? Sizi Rojava’ya getiren nedir?

Mahir Bakırcıyan: Rojava’ya görevli olarak gelmedim. Partimiz ile hiçbir ilişkim yoktu ilk geldiğim zamanlar. Gönüllü olarak katıldım. Katkı sunmak için geldim. İlk önce 2014’te Kobane’nin özgürleştirme hamlesinde YPG saflarına katıldım. Dünyanın her yerinden buraya savaşmaya gelen Enternasyonal Savaşçılar ile Enternasyonal Tabur’da kalırken Parti’yle tanıştım. Orhan yoldaş ile ilk defa burada karşılaştık. Orhan yoldaşın etkisiyle Parti’ye katıldım. Enternasyonal Tabur Komutanlığı’na ise BÖG, enternasyonal savaşçılar ve örgütlerin ortak kararı ile seçildim.

– Rojava Devrimi’ni nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Rojava devrimini sömürü, baskı ve zulüm altında kalmış bir ulusun devrimi olarak görüyorum. Emperyalizm ve yerli işbirlikçilerine vurulmuş bir darbe, kaldırılan isyan bayrağı olarak görüyorum. Bu devrim Ortadoğu’da birçok halkı, milliyeti kapsayıcı hale gelmiş olan bir devrimdir. Aynı zamanda kadınların ve ötekileştirilenlerin devrimidir. Bölgesel olarak da ilerici ve demokrat niteliğe sahiptir.

– Cephede hangi özgürleştirme hamlelerinde yer aldınız?

– Cephede savaş tecrübelerimiz oldu. Kobane, Hol, Mumbiç, Rakka köy ve şehir savaşlarına katıldık. Belli zamanlarda cephede nokta tuttuğumuz da oldu. Şehir, köy ve arazi savaşlarında tecrübelerimiz oldu. Bu tecrübelerimizi yoldaşlarımıza aktaracağız. Tecrübe aktarılmayıp bir kişide kaldığı zaman hiçbir anlamı yoktur çünkü.

– Partimizin Rojava açılımını nasıl görüyorsunuz?

– Partimizin Rojava açılımı önemli bir açılımdır. Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkını kabul eden ilk örgüt olarak, burada bulunmamız gerekiyordu. Kürt ulusu ile dayanışmak, onlarla birlikte savaşmak bizim için bir görevdir. Bu görev önderimiz İbrahim yoldaşın bize vermiş olduğu bir görevdir. Rojava’yı görmezden gelmek ise şovenizmdir. Kendine MLM bilimini rehber eden herkes, buradaki gerçekliği görmek zorundadır. Partimizin Rojava açılımı bu anlamıyla devrimci bir açılımdır.

– Rojava Devrimi’ne katkı sunmuş bir Parti olarak şehidiniz, gazileriniz ve yaralı yoldaşlarınız bulunmaktadır. En son Komutan Nubar Ozanyan’ı şehit verdiniz. Ozanyan’ı en son nerede ve ne zaman gördün? Senin üzerinde ne gibi etkiler bıraktı?

– Orhan yoldaşı en son şehit düştüğü sabah gördüm. Onu anlatmak gerçekten kolay bir şey değil. Partimize, önderimize yürekten bağlı bir yoldaştı. O mütevazi emekçi ve fedakar bir yoldaştı. Ben daha önce böyle bir devrimci ile karşılaşmadım. Klasik komutan özelliklerine sahip olmayan bir komutandı. Gerçek öncü, önde yürüyen, talimatı ile değil, pratiği ile önderlik eden bir yoldaştı. Kendisini övmeyen, hiçbir şeye sahip olmayan bir komünistti. Tek bağımlılığı ideolojisi idi. Anlattığı gibi yaşayan bir yoldaştı.

– Parti Karargahında günlük yaşantınızı nasıl örgütlüyorsunuz?

– Karargahta Partimizin ilke ve politikaların uygun devrimci bir yaşam sürdürme çabası içindeyiz. Karargahta planlı ve düzenli olarak askeri ve ideolojik eğitim yapmaktayız. Günlük yaşamdan okumalar yapıp yoldaşlarla tartışmalar yürütüyoruz. Ayrıca cepheye giden yoldaşların görevleri ile yoğunlaşıyoruz.

“Parti okulu hayal olmaktan çıkmış, gerçeklik kazanmıştır”

– Ortadoğu, dolayısıyla Suriye Rojavası’nda neler oluyor?

Misak Manuşyan: Ortadoğu’da dengeler son 25 yıldır hızla altüst oldu. Olmaya devam etmektedir.

Tüm bu grift değişimleri yaşadığımız tarihsel süreçte Rojava’da devrimci güçlerin bir devrimine tanık oluyoruz. Elbette ki bu devrim ne sosyalist ne de bir komünist partinin önderlik ettiği demokratik halk devrimi niteliğine sahiptir. Henüz tamamlanmamış, fakat ciddi kazanımlar elde etmiş Rojava devrimine önderlik eden güç Kürt Ulusal Hareketidir. Bir yandan cephede, emperyalist devletlerin ve onların uşakları bölge devletlerinin yarattığı DAİŞ çeteleri ile savaşılıyorken diğer yandan kantonlarda devrimin cephe gerisini örgütlüme savaşını sürdürmekteler.

– Bu anlattığınız durum için şartlar elverişli diyebilir miyiz?

– Coğrafyada konjonktür, kelimenin her anlamı ile devrimcidir. Şartlar devrimler için alabildiğine elverişlidir. Nesnel şartlar, samimiyet ile devrim iddiası taşıyan tüm devrimci örgütler için muazzam olanaklar sunmaktadır.

– Partiniz bu durumun neresinde?

– Bugün böylesi bir tabloda Partimizin, Ortadoğu’ya, aradan geçen onca yıldan sonra yeniden ciddi adım atma çabasını, devrim iddiamızda büyük bir ileri adım, ciddi bir devrimci hamle ve tartışmasız, son yılların en nitelikli açılımı olarak değerlendiriyorum. Bölgedeki yoldaşlarımızın pratiklerinin partimizi HDBH bileşenleri içinde saygınlığı ve güvenilirliği tartışılmaz bir yere yükselttiğini söylemek mübalağa olmaz. Bölgedeki konumlanışımız, Partimizin ülkemizde belirlediği devrim stratejisine, her anlamda fevkalade imkanlarla çevrelenmiş pozisyona sahiptir.

– Partiniz içerisinden gelen darbe için ne diyeceksiniz?

– Bu girişim sonrası ortaya çıkan tablo görevlerimize yoğunlaşmamızı sekteye uğrattı; devrime seferber edilmesi gereken enerjimizi dağıttı, halk savaşına, gerilla savaşımımıza odaklanması gereken ilgimizi çok ciddi anlamda sekteye uğrattı. Bu elbette doğrudur! Ancak hiç kuşkumuz yoktur ki bu darbe bizleri daha da güçlü kılacak ve ayağa dikecektir. Ve iktidar mücadelemizde mevcut kadrolarımız ve potansiyel kadro adaylarımız için çelikleşmenin, iç düşmana karşı daima komünist uyanıklık ve dikkate sahip olmanın yaşamsal ders ve tecrübesi olacaktır.

– Son olarak vermek istediğiniz mesaj var  mı?

– Sevgili yoldaşlar; Bizler, Partimizin Ortadoğu Bölge Komitesi ve ordumuzun Rojava Komutanlığı içerisinde yer alan savaşçılar, savaşçı partililer olarak partimize ve tüm yoldaşlarımıza güveniyoruz. Bu zorlu sınavı da başarıyla geçeceğimizi biliyoruz. Sizler de bizlere inanın ve güvenin! Önderimiz İbrahim Kaypakkaya’nın inşa ettiği Partimizin, Ordumuzun ve gençlik örgütümüzün bayrağı asla yere düşmeyecektir! Böylesi tarihi/hayati bir kavşakta inancını hayatı ile bayraklaştıran Nubar Ozanyan yoldaşımızın efsaneleşen komutanlığını daha da yükseklere çıkartacağımıza and içtik! 

 
45457

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar