Cumartesi Mayıs 4, 2024

GÜNEY KÜRDİSTANDA REFERANDUM (Hasan Ali Köse)

HER ULUS GİBİ KÜRT ÜLÜŞÜ DA AYRILIP AYRI DEVLET KURMA HAKKINA SAHİPTİR. HİÇBİR GEREKÇE İLE BU HAK GÖRMEZDEN GELİNEMEZ, İNKAR EDİLEMEZ. KÜRTLER İSTER “ BÖLGESEL ÖZERKLİK, İSTER KÜLTÜREL ÖZERKLİK,İSTER DAHİL OLDUKLARI SINIRLAR İÇİNDEKİ DİĞER HALKLARLA, BİRLİKTE YAŞAMA , İSTER FEDERAL BİR YÖNETİM BİÇİMİNİ TERCİH ETME, YA DA AYRILIP AYRI DEVLET KURMA” TERCİHİNDE TAMAMEN ÖZGÜRDÜRLER. BU ÇERÇEVEDE BARZANİ ÖNDERLİĞİNDE GÜNEYDE 25 EYLÜL 2017 DE REFERANDUM YAPMA KARARI ALMIŞ OLMALARI EN TABİ HAKLARIDIR, BUNU ŞU YA DA BU GEREKÇE İLE BASTIRMAK, YÖK SAYMAK MARKSİST-LENİNİST”LER İÇİN KABULEDİLEMEZ BİR TUTUMDUR.

KÜRTLERİN AYRILMALARI HALİNDE “İKİNCİ BİR İSRAİL” OLACAKLARI, BÖLGE ÜLKELERİNİN SINIRLARINI DEĞİŞTİRMEYE YÖNELECEKLERİ, HALKLAR VE ULUSLAR ARASINDAKİ GERGİNLİKLERİ KÖRÜKLÜYEREK DAHA ÜST BİR SEVİYEYE, SAVAŞ ORTAMINA SÜRÜKLEYECEKLERİ VB..GEREKÇELERLE REFERANDUMA KARŞI ÇIKMAK, ULUSLARIN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKINI , SOMUT OLARAK KÜRTLERİN KENDİ KADERLERİNİ KENDİLERİNİN BELİRLEME HAKKINI YOK SAYMAK, TANIMAMAKTIR.

DÖRT PARÇAYA BÖLÜNMÜŞ DURUMDAKİ KÜRDİSTANIN BİRLEŞME VE BİRLEŞİK BİR DEVLET OLARAK ÖRGÜTLENME HAKKI İNKAR EDİLEMEZ, AYAKLAR ALTINA ALINARAK ÇİĞNENEMEZ. BAŞTA TÜRKİYE, IRAK, İRAN ,SURİYE VE DİĞER “HAYIRCI” GÜÇLERİN KÜRT ÜLÜŞÜNÜN HAKLARINA BÖYLESİNE KARŞIT VE SALDIRGANLIK İÇİNDE BULUNMALARI ASLA BENİMSENEMEZ, SAVUNULAMAZ.

ÖZET OLARAK BELİRLEDİĞİMİZ YUKARDAKİ GENEL DOĞRULAR IŞIĞINDA SORUNU BİR DE ” HAK, HUKUK” BAĞLAMI DIŞINDA SİYASİ VE TOPLUMSAL GERÇEKLİKLER VE DAHA DA ÖNEMLİSİ EMEKÇİ SINIFLARIN ÇIKARLARI VE GELECEKLERİ AÇISINDAN ELE ALMALIYIZ. BU BAĞLAMDA DURUM KABACA ŞU MERKEZDEDİR.

GÜNEY KÜRDİSTAN KÖRFEZ SAVAŞI VE IRAK”IN ABD EMPERYALİZMİ TARAFINDAN İŞGALİNDEN BU YANA, “YARI DEVLET” KONUMUNDADIR. BİR BAŞKA ANLATIMLA, “ SÖMÜRGE” STATÜSÜNDEN ÇIKMIŞTIR. RESMEN “TANINMIŞ DEVLET” OLMAS DA YAPILANMASI VE SÜRDÜRDÜĞÜ POLİTİKA İLE BİR DEVLETTİR. KÜRT ÜLÜŞÜ BU PARÇA DA BURJUVA DEVRİMİNİ YAPMIŞ DURUMDADIR. BU VE DAHA SAYABİLECEĞİMİZ BAŞKA NEDENLERDEN DOLAYI, “ SÖMÜRGE KÜRDİSTAN” SÖYLEMLERİ GÜNEY VE KUZEY- BATI PARÇALARI İÇİN GERÇEK DURUMU İFADE ETMEMEKTEDİR. DAHA ANLAŞILIR BİR DİLLE DÖRT PARÇADAN İKİSİ “ SÖMÜRGE” KONUMUNU YIKMIŞTIR. BU ALANLARDAKİ “ BAĞIMSIZLIK “ SORUNU, FİLLEN VAROLAN DEVLETSEL YAPIYI “ ULUSLARARASI HUKUK” ÇERÇEVESİNE OTURTMAK, MEŞRU VE YASAL STATÜ KAZANMAK HEDEFİNİ İÇERİR. BUNUN BİÇİMİ, KANTON VE YA BÖLGESEL ÖZERKLİK OLABİLECEĞİ GİBİ AYRI DEVLETLER OLARAK “ BAĞIMSIZLIK” İLANI DA OLABİLİR.

İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ DÜNYADA BUGÜN TEK BİR SOSOYALİST DEVLET YOK. 1917 EKİM DEVRİMİNİN DÜNYA GENELİNDE “ULUSAL KURTULUŞ “ HAREKETLERİ VE DEVRİMLERİ İÇİN SUNDUĞU AVANTAJLI VE ELVERİŞLİ ŞARTLAR ARTIK YOK. GEREK DOĞRUDAN EMPERYALİZME KARŞI, GEREKSE ÇOK ULUSLU ÜLKELERİN EGEMEN SINIFLARINA KARŞI YÖNELMİŞ ULUSAL HAREKETLER İÇİN SOVYETLER BİRLİĞİ VE DİĞER SOOSYALİST ÜLKELERİN VARLIĞI ÇOK BÜYÜK BİR OLANAKTI. ULUSAL KURTULUŞ HAREKETLERİ BU GÜÇLERLE İTTİFAK VE GÜÇBİRLİĞİ HALİNDE “ BAĞIMSIZLIK” HEDEFLERİNE ULAŞMA BUNU GERÇEKLEŞTİRME İMKAN VE KOŞULLARINA SAHİPTİLER. NİTEKİM 20. YÜZYILDA BUNUN PEK ÇOK ÖRNEĞİNE TANIĞIZ.

GÜNÜMÜZDE ULUSAL HAREKETLER EMPERYALİZMİN ŞU YA DA BU DEVLETİNE YASLANMAK YA DA ÇOK YÖNLÜ İŞBİRLİĞİNE GİTMEK ZORUNDADIRLAR. BU SADECE KÜRT ÜLUSAL HAREKETLERİ İÇİN DEĞİL TÜM ULUSAL HAREKETLER İÇİN GEÇERLİ BİR OLGUDUR. BUNUN BÖYLE OLMASI BİR ZORUNLULUKTUR. ULUSAL HAREKETLERE ÖNDERLİK EDEN GÜÇLERİN PROGRAM VE NİYETLERİ EMPERYALİZME KARŞI OLMAYI AMAÇLAŞA DA, GÜNÜMÜZ GÜÇLER DENGESİ VE GELİŞMELER SÜRECİ BUNU KAÇINILMAZ KILMAKTADIR. GÜNEY KÜRDİSTANIN BUGÜNKÜ KONUMUNA ABD EMPERYALİZMİ DESTEĞİ, İLE GELDİĞİNİ KİM İNKAR EDEBİLİR Kİ. ? YİNE ROJAVA DA Kİ GELİŞMELERİN DE GÜNEY DEKİ YOLU İZLEME YÖNÜNDE GELİŞTİĞİNİ GÖRÜYORUZ. BU ANLAMDA 21.YÜZYILDAKİ VERİLİ KOŞULLARDA ULUSAL HAREKETLERİN “ANTİ EMPERYALİST” OLMALARINI BEKLEMEK SAFLIKTAN BAŞKA SİYASİ KÖRLÜKTÜR. 20. YÜZYILIN SONLARINA DOĞRU DÜNYADAKİ ULUSAL “BAĞIMSIZLIK” HAREKETLERİ VEYA DEVRİMLERİ GENEL OLARAK TAMAMLANMIŞTIR. BU MANADA ULUSAL KURTULUŞ HAREKETLERİNİN SOSOYAL TEMELİ ALABİLDİĞİNE DARLMİŞ VE ZAYIFLAMIŞTIR. FLİSTİN, KÜRDİSTAN VB... DURUMLAR DÜNYA ÖLÇEĞİNDE GENEL DURUMU İFADE EDEN GERÇEKLİKLER DEĞİL, İSTİSNAİ VE ÖZEL DURUMLARDIR. BUNUN İÇİNDİRKİ, UKKTH ŞİARI 19. VE 20. YÜZYILDAKİ ÖNEMİNİ YİTİRMİŞTİR. GÜÇLÜ SOSOYALİST DEVLET VEYA DEVLETLERİN YOKLUĞ KOŞULLARDA BU ŞİAR ; GENELDE BÜYÜK EMPERYALİST GÜÇLERİN YENİDEN PAYLAŞIM SAVAŞLARINDA KULLANIŞLI BİR SİLAH HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR. BUNUN EN BARİZ ÖRNEĞİ BALKANLARDA YAŞANDI. TÜM BUNLARI DİKKATE ALMAYAN YAKLAŞIMLAR GÜNÜMÜZ GERÇEKLİĞİNİ DOĞRU BİR BİÇİMDE OKUYAMAZLAR.

KÜRT SORUNU UZUN BİR DÖNEMDEN BERİ TEK TEK ÜLKELERİN BİR İÇ SORUNU OLMAKTAN ÇIKMIŞ VE ULUSLARARASI BİR NİTELİK KAZANMIŞTIR. EN BAŞTA BÜYÜK EMPERYALİST DEVLETLER OLMAK ÜZERE TÜM ULUSLARARASI GÜÇLER BU SORUN KARŞISINDA KAYITSIZ DEĞİLLER. KÜRT HAREKETLERİNİN TOPLUMSAL VE POLİTİK GÜÇ OLARAK TARİH SHNESİNE ÇIKIŞLARI BU İLGİ VE ALAKAYI DAHA DA ARTIRMIŞTIR. POLİTİKA DOĞRUDAN GÜÇ SORUNUYLA İLİNTİLİDİR. EĞER SİZ ORTADOĞUDA TAŞLARI YERİNDE OYNATACAK , SINIRLARI YENİDEN BELİRLEYECEK BİR TOPLUMSAL VE POLİTİK GÜCE SAHİPSENİZ, SİZİNLE EMPERYALİSTLERİN VE BÖLGE DEVLETLERİNİN İLGİLENMEMESİ DÜŞÜNÜLEMEZ. BU İLGİ VE ALAKANIN SINIRLARINI, AMACINI, OYNAYACAĞI ROLÜ KARŞILIKLI “ YARARLANMA” İLİŞKİLERİ BELİRLER. “ YARARLANMA” İLİŞKİLERİNDEKİ BELİRLEYİCİ GÜÇ İSE GÜNÜMÜZ KOŞULLARINDA BÜYÜK EMPERYALİST GÜÇ VEYA GÜÇLER OLACAKTIR. HİÇ KUŞKUSUZ KONUMUZ BAZINDA BÖLGESEL BİRER EMPERYAL GÜÇ OLAN TÜRKİYE VE İRAN DEVLETLERİ DE BU BELİRLEME İŞİNDE GÜÇ VE GÖREV “ SAHİBİDİRLER.”

GEÇMİŞ SOSYALİST VE YENİ DEMOKRATİK DEVRİM DENEYİMLERİNİ KABACA DİKKATE ALDIĞIMIZ DA GÖRÜRÜZ Kİ, DİĞER PEK ÇOK ŞEYİN YANINDA BU DENEYİMLER , KAPİTALİST-EMPERYALİST KUŞATMAYA KARŞI DİRENEBİLMEK, İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN ÇIKARLARINI KORUMAK ,TÜM FARKLI KİMLİKLERDEN EMEKÇİ HALKLARIN TAMAMEN GÖNÜLLÜ BİRLİKTELİĞE DAYANAN EŞİT HAKLAR VE KOŞULLAR ALTINDA YAŞAMLARINI SÜRDÜREBİLMELERİ İÇİN ALABİLDİĞİNCE GÜÇLÜ BİR BİRLİKTELİK İÇİNDE OLMALARINI KAÇINILMAZ KILMAKTADIR. BİR BAŞKA ANLATIMLA, SOSOYALİST VE YA YENİ DEMOKRATİK DEVRİMLERİN KAPİTALİST KUŞATMA ALTINDA İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN İKDİDARINI GELİŞTİRME, SAĞLAMLAŞTIRMA VE GELECEĞE TAŞIMA YOLUNDA BAŞARILI OLABİLMELERİ PEK ÇOK ETMENLE BİRLİKTE GÜÇLÜ VE BÜYÜK ÜLKELERDE BU DEVRİMLERİN GERÇEKLEŞMİŞ OLMA KOŞULUNA BAĞLIDIR. KOMÜNİSTLER ÖNDERLİĞİNDE KÜÇÜK ÜLKELERDE ZAFER KAZANACAK OLAN DEVRİMLERİN BİLE UZUN SÜRE EMPERYALİST-KAPİTALİST SİSTEM DIŞI YAŞAMLARINI SÜRDÜRMELERİ GÜNÜMÜZDE NERDEYSE İMKANSIZDIR. HİÇ BİR ZAMAN TUTARLI BİR “ ANTİ EMPERYALİZM” PERSPEKTİFİNE SAHİP OLMAMIŞ , KÜRT ÜLUSAL HAREKETLERİNİN BU ALANDA DAHA İŞİN BAŞINDA “ HAVLU ATMALARI” İŞİN DOĞASI GEREĞİDİR.

İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ DÜNYA KOŞULLARINDA, GÜNEY KÜRDİSTAN GİBİ EKONOMİK VE SİYASİ HAKLAR BAKIMINDAN OLDUKÇA GERİ BİR KONUMDA BULUNAN “ YÖNETİM ALANLARINDA “ULUSAL SORUN”UN BÖYLESİNE GÜNCEL VE YAKICI OLMASI KAÇINILMAZDIR. KALDI Kİ, 21. YÜZYILDA GLOBAL KAPİTALİZİM ÖNÜMÜZE YEPYENİ BİR BAŞKA SORUN DAHA KOYMUŞTUR. KAPİTALİZMİN EN GELİŞMİŞ ÜLKELERİNDE, ULUSAL HAKLARINA BÜYÜK ÖLÇÜDE SAHİP OLAN TOLULUKLAR VE ULUSLARIN “KENDİLERİNDE OLMAYAN” FAKİR VE GERİ KALMIŞ HALKLAR VE ULUSLARDAN AYRILMA İSTEK VE ÇABALARINA TANIK OLMAKTAYIZ. İSPANYA, İNGİLTER, BELÇİKA, İTALYA VE DAHA BAŞKA ALANLARDAKİ “ BAĞIMSIZLIK” VE “AYRILIK” İSTEMLERİNİ GÖRÜYORUZ. DEMEK Kİ SORUN TEK BAŞINA “ TEMEL ULUSAL HAKLARA SHİP OLUP OLMAMAK” LA SINIRLI DEĞİL. KÜRT ÜLÜŞÜNÜN İÇİNDE BULUNDUĞU, TOPLUMSAL VE SİYASAL KONUMDAN ÇOK DAHA “İYİ” BİR KONUMDA BULUNAN “ULUSLAR BİLE” AYRILIK, “BAĞIMSIZLIK” PEŞİNDE KOŞUYORLAR . BU OLGU , KAPİTALİST-EMPERYALİST SİSTEMİN ULUSAL SORUNDAKİ ÇÖZÜM ANLAYIŞINI VE PRATİĞİNİ AÇIKÇA ORTAYA KOYMAKTADIR. BAŞTA AVRUPA OLMAK ÜZERE KAPİTALİST DÜNYANIN “ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK” ADINA ORTAYA KOYDUĞU “BİRLİKTE YAŞAMA” PROJESİ, İÇİNDE KİMİ DEMOKRATİK ÖGELER TAŞISA DA ESAS OLARAK “ PARALEL TOPLUMLAR” YARATMA VE TOPLULUKLARI, ULUSLARI BİRBİRİNDEN AYRIŞTIRARARK “ YUTULACAK KÜÇÜK LOKMALAR” HALİNE DÖNÜŞTÜRME SİSTEMİ VE YÖNETİM TARZIDIR. UZUN LAFIN KISASI ŞUDUR. ULUSAL AYRILIKLARIN TEK VEYA ANA NEDENİ HER DURUMDA TEMEL ULUSAL HAKLARDAN YOKSUN OLMA DURUMU İLE AÇIKLANAMAZ VE ANLAŞILAMAZ. SORUN ÇOK DAHA KARMAŞIK VE DERİNDİR. KAPİTALİST- EMPERYALİST SİTEMİ TAMAMEN KARŞISINA ALAN , İŞÇİ VE EMEKÇİ ÇIKARLARINI SAVUNAN BİR SİSTEME, BİR SOSOYALİST ÇÖZÜM PROJESİNE İHTİYAÇ VARDIR. BU KONUDA HİÇTE “FİKİRSİZ” VEYA ÇARESİZ DEĞİLİZ. 1917 EKİM DEVRİMİ İLE ESAS OLARAK SOVYETLER BİRLİĞİNDE İZLENEN POLİTİKALAR, SAVUNULAN TEORİK ÇÖZÜMLEMELER VE PRATİK UYGULAMALAR BİZLERE OLDUKÇA ZENGİN BİR MİRAS BIRAKMIŞTIR. GÖREV BU MİRASI ÜSTLENMEK VE DAHA DA GELİŞTİREREK İŞÇİ-EMEKÇİ ÇÖZÜM YOL VE YÖNTEMLERİNİ AÇIK BİR BİÇİMDE ORTAYA KOYMAK VE BUNUN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN ZORLU BİR SAVAŞIM SÜRDÜREBİLMEKTİR. HİÇ BİR ULUSUN VEYA ULUSAL AZINLIĞIN TEMEL HAKLARINDAN YOKSUN BIRAKILMASI, ZOR YOLUYLA İŞGAL VE BELLİ SINIRLARA HAPSEDİLMESİ BİZİM İÇİN ASLA KABULEDİLEMEZ. HER ULUSAL TOPLULUK BAŞTA ANADİLİ OLMAK ÜZERE ULUSAL VE KÜLTÜREL HAKLARINI ÖZGÜRCE KULLANMA VE KENDİ KENDİNİ YÖNETME BİÇİMLERİNİ BELİRLEME ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİHPTIR. BU “ ÖZGÜRLÜĞÜ KÖTÜYE KULLANMA” YÖNÜNDE BİR TERCİHTE BULUNSA BİLE, ONA KARŞI ZOR KULLANMA, SAVAŞ VE YOKETME YOLUNA GİTME KOMÜNİSTLERİN TAVRI OLAMAZ. ANCAK KOMÜNİSTLER BİLİRLERKİ, ASIL OLAN İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN ÇIKARLARI VE GELECEKLERİDİR. TEK BAŞINA “ULUSAL HAKLARA” SAHİB OLMAK İŞÇİ VE EMEKÇİLER İÇİN KURTULUŞ OLAMAZ.

SON OLARAK, GÜNEY KÜRDİSTANDAKİ REFERANDUM VE BUNUN DİĞER KÜRT BÖLGELERİ İLE İLİŞKİLERİ VE OLASI BAZI GELİŞMELER HAKKINDA KISACA BELİRLEMELERDE BULUNMAK İSTİYORUM.

25 EYLÜL GÜNÜ YAPILACAK OYLAMADA BÜYÜK İHTİMALLE “BAĞIMSIZLIK İSTİYORUZ “ TALEBİ ORTAYA ÇIKACAK. BU SONUÇ BARZANİ VE BÖLGESEL KÜRT YÖNETİMİNİN ELİNİ GÜÇLENDİRECEKTİR. BAŞTA IRAK DEVLETİ OLMAK ÜZERE BÖLGE DEVLETLERİ VE ULUSLARARASI GÜÇLERLE PAZARLIKTA GÜÇLÜ BİR KOZ OLARAK KULLANILACAKTIR. BARZANİ NİN ZAYIFLAMIŞ BULUNAN GÜCÜNÜ YENİDEN TESİS EDECEK VE MUHALİF PARTİ VE GÜÇLERİN GELİŞMELERİNİN ONU KESİLMEYE ÇALIŞILACAKTIR. DAHA DA ÖNEMLİSİ İÇİNDE BULUNULAN EKONOMİK DARBOĞAZ, HIRSIZLIK, SÖMÜRÜ, YOKSULLUK, HAK EŞİTLİĞİNDEKİ ADALETSİZLİKLER, KÜRT İŞÇİ VE EMEKÇİLERİNİN SİYASİ VE ÖRGÜTSEL HAKLARDAN YOKSUNLUĞU, PARLEMENTER SİSİTEMİN VE BURJUVA DEMOKRATİK KURALLARIN İŞLETİLMEMEMSİ GİBİ GERÇEKLERİN ÜZERİ BİR DÖNEM DAHA ÖRTÜLMÜŞ OLACAKTIR. KISACASI İŞÇİ VE EMEKÇİLER AÇISINDAN HAYATİ SORUNLAR OTELENMİŞ OLUNACAKTIR. VS...

BU REFERANDUM NE TÜRKİYE, NE İRAN NE DE IRAK İÇİN YAKIN DÖNEMDE FİLLİ BİR TEHDİT DEĞİLDİR. TÜRK DEVLETİNİN “TEZKERE” YA DA SAVAŞ NARALARI ASLINDA, REFERANDUM SONRASI İÇİN BARZANİ YÖNETİMİ İLE PAZRLİK GÜCÜNÜ ARTIRMANIN, GÜÇLENDİRMENİN ADIMLARIDIR. TABİ Kİ BİR DE İÇE DÖNÜK, TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VE ŞOVENİZMİNİ KÖRÜKLEME VE BÖYLECE İKDİDAR YAPISINI SAĞLAMLAŞTIRMA DEVAMLI KILMA AMACINA YÖNELİKTİR. YAKIN GELECEKTE UFUKTA NE BİRLEŞİK BİR KÜRT DEVLETİ GÖRÜLMEKTE, NE DE TÜRK DEVLETİNİN GÜNEY KÜRDİSTANA SAVAŞ İLANI. BUNA RAĞMEN BİZLER TÜRK DEVLETİNİN MİLLİYETÇİ- ŞOVEN ÇIĞIRTKANLIĞI KARŞISINDA PROLETER ENTERNASYONALİST TUTUMUMUZU ISRARLA VE KARARLILIKLA SÜRDÜRMELİYİZ. TEZKERE VE SAVAŞ ÇİĞİTKANLIĞINI İŞÇİLER, EMEKÇİLER VE TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ ARASINDA GÜÇ VE İMKANLARIMIZ ORANINDA TEŞHİR ETME GÖREVİNE SAHİBİZ. BAŞTA TÜRK İŞÇİ VE EMEKÇİLER ARASINDA OLMAK ÜZERE TÜM ÇALIŞAN HALKLAR ARASINDA ENTERNASYONALİST FİKİRLERİ YAYDIĞIMIZ, BUNA UYGUN PRATİK ADIMLARI GELİŞTİRDİĞİMİZ ÖLÇÜDE HALKLAR ARASNİDA TAMAMEN GÖNÜLLÜ BİRLİKTELİĞE DAYANAN, EŞİT HAK VE KOŞULLARDA BERABER YAŞAMANIN TEMELLERİNİ GELİŞTİRMİŞ OLACAĞIZ. BU ZORLU GÖREVİ BAŞARAMADIĞIMIZ SÜRECE HER TÜRLÜ MİLLİYETÇİ FİKİRLER VE POLİTİK TUTUMLAR GELECEĞİMİZİ DAHA FAZLA EMPERYALİST-KAPİTALİST SİSTEMİN EGEMENLİĞİNE TESLİM EDECEKTİR.

 

40807

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Misafir yazarlar

Halka Nasıl Yaklaşacağız?

Milyonlar açlık ve yoksulluk içinde, demokratik haklardan yoksun, özgürlük kırıntılarına bile muhtaç bir durumda yaşıyor. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında kitleler ya seslerini yeterince yükseltememekte ya da sınırlı sayıda insanla zulüm karşısında direnmeye çalışmaktadır. Birbirinden bağımsız, sınırlı direniş güçlerinin mücadele ettiği süreci yaşıyoruz. Damlaların derelere, derelerin nehirlere, nehirlerin bendlerini yıkacak duruma gelme ihtiyacı var.

“Kuruluşunun 100. Yılında TC’nin Diğer Yüzü Türkiye’de Ulusal Azınlıklar Sorunu”*

Türkiye’de ulusal sorun ve azınlıklar meselesini incelerken nasıl bir ülkede yaşadığımız, ülkeyi hangi sınıfların yönettiği, ulusların hangi tarihi koşullarda ortaya çıktığı, ulusal sorunun ekonomik ve politik nedenlerini açıklamak durumundayız.

Ulus, tarihsel olarak meydana gelmiş, ortak bir dil, ortak bir pazar, ortak bir kültür birliği ve ortak bir ruhi şekillenmende ifadesini bulan istikrarlı bir insan topluluğudur. Ulus, sadece tarihi bir kategori değil bir çağın, yükselen kapitalizm çağının ortaya çıkardığı bir olgudur.

Yüz yıllık çakma Türk devleti (Nubar Ozanyan)

Aradan bir asır geçmesine, tarihin yaprakları değişmesine karşın Türkiye Cumhuriyeti temelde bir değişime gitmeden dün olduğu gibi imha ve inkar zihniyetiyle yaşamaya, Orta Çağ’ın karanlığında kalmaya devam ediyor.

Fetih ve işgallerden, zulüm ve soykırımdan başka övünülecek bir tarihi, Hitler faşizmine örnek olmaktan başka bir başarısı olmayan TC, ceberut devlet olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüzüncü yılını kutluyor.

Aşk Her Şeyi Affeder mi - Partiler Neden Diktatör / ERGÜN ASLAN

Klasik emperyalizmle modern emperyalizm arasında çeşitli proletaryaların ve (komprador) sınıfların olduğu bir memlekette modern proletaryaların partisinin birliğinin ve özgürlüğünün yegane (ve yegane) güvencesinin yerel yönetimlerin özerkliğe varabilecek kadar geniş demokratik haklara sahip olmaları olduğu bilgisini kim inkar edebilir ki.

Üüüü.... üüüü....

Ya.... ya...

Bir insan aldığı görevden başka her şeyi konuşur mu.

Hom... hom.. hom...

Bunlar... bunlar... daha çok....

 Filelerin sultanlarını karşımıza çıkarırlar.

 Daha çok...

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

“Hamas-İsrail Çatışmasında” İtidal Çağrısı Yapmak…(Polemik)

Filistinli 14 direniş örgütünün, 7 Ekim günü “Aksa Tufanı” adıyla İsrail devletine yönelik operasyonu, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Hamas gibi İslamcı örgütlerin yanısıra ve de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi gibi Marksist eğilimli hareketlerin de yer aldığı hamle, Siyonist İsrail’in tarihi boyunca aldığı en büyük darbelerden biri olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu direniş, kısa sürede dünyanın dört bir yanında devrimci, ilerici güçler nezdinde çok ciddi saflaşmaları da beraberinde getirdi.

“Çizgimiz Nubar Ozanyan’dır!” (Deniz Aras)

7 Ekim sabahı Filistin Ulusal Direnişi’nin Siyonist İsrail işgalciliğine ve zulmüne karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatması başta siyonizm olmak üzere bölge gerici devletleri ve siyonizme koşulsuz destek veren emperyalistlerde şok etkisi yarattı.

Hamas öncülüğünde başlatılan ve aralarında Filistin Ulusal Hareketi’nin tarihsel öznelerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi devrimci örgütlerin de yer aldığı “Operasyon Odası” tarafından yönetildiği açıklanan bu hamle, tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da tartışmalara yol açtı.

Yerini Bulan Her Vuruş Acı Verir!

Komünist partileri yaptıkları eylemleri kamuoyuna açıkladıkları gibi, yanlış yaptıkları eylemleri de kamuoyuna açıklar ve özeleştirisini yaparlar. Yanlış eylemlerin özeleştirisinin yapılması, o partinin dürüstlüğünü gösterir ve bu tür özeleştiriler kitlelere ve parti kamuoyuna güven verir.

Arif Alıç, 1978 yılında Hıdır Aykır ile Bayrampaşa  Hapishanesinden kaçtı. Parti tarafından kırsal (Dersim) alana gönderildi. 1981 yılının ortalarında, TKP/ML üyesi bir kişi tarafından öldürüldü.

Bu makaleyi, yazarken ölüm haberini aldığım, sevgili yoldaşım Turan Talay'ın anısına adıyorum.

Türk Tekelleri Afrika'yı Çok Çooook Sevdi!

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Sayfalar