Cumartesi Haziran 1, 2024

Bİr Partizan Asla Ölmez !

Vive la solidarite Enternasyonal , ( Yaşasın Enternasyonal devrimci Dayanışma ) sloganının gerçeklik kazandığı Rojava topraklarından özgürlük savaşçıları ile Enternasyonalist devrimcilerin her geçen gün gelen şehadet haberleri ile sarsılıyoruz.Lorenzo Orsetti’yi henüz son yolculuğuna uğurlarken kaybettiğimiz Alman Enternasyonalist savaşçı Sarah Handelmann ( Sara Dorşin ) Türk devleti’nin kanlı hava saldırılarında şehit düştü.Her bir karış toprak parçasında,özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde bugüne kadar kaybettiğimiz 11 000 şehit, onbinlerce gazilerden oluşan Arap,Kürt,Alman,İngiliz,Fransız Ermeni,ispanyol ve İtalyan devrimcilerinin kanları vardır.

Hele hele kendi ülkesinin Özgürlük ve Bağımsızlık mücadelesini bir başka ülkede dayanışma içerisinde faşizme,emperyalizme ve işgale karşı mücadelede şehit düşmek ayrıca çok derin anlam ve önem taşımaktadır.Ulaşılması en yüce mertebedir.Arjantin’li devrimci Ernesto Che Guevera Küba devriminden sonra yine bir başka ülkede Bolvya’da mücadele ederken Amerikan kontraları tarafından infaz edildi.İsviçre’nin Zürih şehrinden Partizan mücadelesine gelip katılarak Dersim’de şehit düşen,Dersim’in kızıl gülü Barbara Anna Kistler halkımızın gönlünde taht kurmuştur.Misak Manuşyan bugün savaşın bütün acımasızlığı ile devam ettiği Suriye,Lübnan’da çocukluğunda soykırımın en barbarlığına tanıklık etti.Annesi ve tüm ailesini kaybetti.Yetim kaldı.Ama Fransa’nın Nazi işgaline karşı mücadelesinde, direniş örgütlenmesinde efsaneleşti.FKP saflarında mücadele ederek,Fransa için kurşuna dizildi.

18 mart 2019 tarihinde Dera Zor ‘ un Baxoz köyünün özgürleştirme hamlesinde kaybettiğimiz Enternasyonal savaşçı Lorenzo Orsetti ( Tekoşer Biling ) yoldaş işte bu geleneğin son mohekanıdır.Kaypakkaya geleneğinin Enternasyonal devrimci savaşçılarından İsviçreli Barbara Anna Kistler ile başlayan Nubar Ozanyan ile devam eden son olarak Lorenzo yoldaş ile süren güçlü geleneğimiz kendini Rojava topraklarında Kürt özgürlük mücadelesinde,Kürt halkının en zor gününde saflarında yerini alarak ,gerek içerden gelen kuşatma gerek dışarıdan gelen düşman saldırılarına rağmen hangi cephede yer alacağını belirlemiş oldu.

Enternasyonal savaşçı olarak 2017 yılında Rojava’ya gelerek silahlı direnişe katılan Lorenzo bir süre Enternasyonal taburlarda savaşa katıldıktan sonra bir gurup savaşçıyla birlikte kaypakkayacıların sevgili dostu oldu .İtalyan iç savaşında Partizan’ların faşizme karşı mücadelesini kendine örnek alarak bugün TC ve destekli İşid çetelerine karşı savaşmanın gerekli olduğunun bilinciyle hareket ederek Rojava Kürdistan’ına gitmeye karar verdi.İtalyan halkının yiğit evladı İtalyan Partizan direnişini kendine rehber aldı.

Erdoğan’ın sonu da Mussolini’den farklı olmayacak !

1922 yılında İtalya’da iktidara gelen faşist Ulusal partisi ,yönetimi kontrol altına aldıktan sonra,komünistlere,işçi ve köylülerin sendikal örgütlenmelerine tüm basını kontrol altına alarak halka karşı baskı uygulamaya koyuldu.Kendine uygun örgütlenmeler oluşturarak tüm toplum düzenini kontrol altına aldı.Yüzlerce binlerce komünist ve muhalifler tutuklanarak cezaevlerine dolduruldu.faşist Mussoli’ni bununla kalmayıp İspanya iç savaşında partizan direnişini bastırmak için Franco’ya destek olarak asker gönderdi.Yahudi halkına karşı baskı ve terör inanılmaz boyutlara ulaştı.

Faşist diktatörlüğe karşı her cephede örgütlenerek karşı çıkan komünistler,ilericiler Mussolini hükümetini alaşağı etse de imdadına Nazi’ler yetişerek Mussoli’niyi yeniden iktidara taşıdılar.Başta komünistlerin önderliğinde başlayan Partizan direnişi karşısında yıkıma uğrayan Mussoli’ni çareyi kaçmakta buldu.28 Nisan 1945 ‘ de Almanya’ya kaçarken Partizan’lar tarafından yakalandı.Serbest bırakılması için üzerinde bulunan tonlarca altını vererek kurtulacağını zannetti.Ama Partizan’ların akibetinden kurtulamadı.Ayaklarından asıldı.

İnsanlık ve ezilen halkların düşmanı olan faşizme karşı geçmişte verilen şanlı mücadele gibi bugün de Erdoğan ve çetelerine karşı suçları sadece kendi özgür vatan topraklarını savunmak olan Kürt özgürlük hareketi yürütmüş olduğu haklı meşru aynı zamanda dünya halkları nezdinde sempati ile karşılanması birçok Enternasyonal savaşçıyı Rojava’ya çekmiştir.Hakikat savaşında Kaybettiğimiz savaşçılardan

Jack Klebs ( ABD )

Alina Sanchez ( Arjantin )

Anna Campbell ( İngiliz )

Haukur Hilmarson ( İzlanda )

Samuel Prada Leon ( Fransa )

Olivier Françoıs Jean ( İspanya )

Sjoerd Heeger ( Hollanda )

İvana Hoffman ( Almanya )

Jac Holmes ( İngiltere )

Oliver Hall ( İngiltere )

Ryan Logic ( İngiltere )

Robert Gradt ( ABD )

Sono Zinar ( İNgiltere )

Luke Ruttler ( İngiltere )

Paolo Todd ( ABD )

Michael Isroel ( ABD )

Anton Leschek ( Almanya )

Antonıo Cassun ( Canada )

Ramon Maria Rull Linhoff ( İspanya )

Levi Jonathan Shirley ( ABD )

Nubar Ozanyan ( Armenıa )

Barbara Anna Kıstler ( İsvicre )

Giovanni Francesco Asperti ( İtalya )‘lerden sonra en son olarak kaybettiğimiz Lorenzo Orsetti’nin şehit düşmesi soykırım tehdidi altında olan Kürt halkı ve ezilen halklarda derin üzüntüye yol açmıştır.

 

Ji ber ku ez şervanım , Çünkü ben savaşçıyım

İtalya’da dünyaya gelen Lorenzo yoldaş çalışkan,dürüst çevresinde hep iyi yönleriyle tanınan birisiydi.İtalyan Partizan’larının marşında dediği gibi ‘’ beni de al götür dağlarına ‘’ sözü gerçeklik kazandı.Faşist Türk devletinin Rojava Kürdiatanın da Efrin ‘i işgal yağma ve talan girişimlerine karşı bir an olsun tereddüt etmeden Kürt halkının en zor gününde yanında olmak Kürt halkının kazanımlarını korumak,kadınların özgürleşmesi ve TC destekli İşid çetelerine karşı savaşmak için Rojava’ya geldi.Dünyanın değişik ülkelerinden İşid çetelerine karşı savaşta kaybettiğimiz Enternasyonal savaşçıların bayrağını devraldı.Ve şehit düştüğü son ana kadar başarıyla dalgalandırdı.

TC ‘nin Zeytin Dalı adı altında yürüttüğü soykırım harekatına karşı cepheye savaşmak için ilk önce gidenlerin arasında yer aldı.Yine TC Barışın simgesi zeytin dalı adını kirleterek zorla adam kaçırma fidye alma,zorla müslümanlaştırma,efrin’in doğal zenginliklerini çalarak gerçek yüzünü gösterdi.İlk defa Raco tarafında çetelere karşı savaştı.Bir çok çatışmalardan başarıyla çıktı.Düşmana vurulan bütün darbelerin içinde korkusuzca yer alıyordu.Israrla operasyonlara katılmaya,ön cepheye gitmeye devam etmek istiyordu.Her çatışma onu daha fazla motive ediyordu.Moralini daha yüksek tutuyordu.

Bir çatışmada tek başına hem şehit arkadaşı taşımış,hem de yaralı bir arkadaşı çetelerin arasından çıkarmıştı.Artık bütün cephe hattı onu tanıyor her yerde Tekoşer yoldaş konuşuluyordu.Tekoşer adı gibi mücadeleci yoldaştı.Savaşta bir Piling ( kaplan ) gibiydi.karşısında durup onu düşürebilecek bir düşman henüz yoktu.Düşmanın yoğun hava saldırılarına rağmen hiç bir şekilde geri adım atmıyordu.

Çok iyi kullandığı kleşini hiç bir şekilde yanından ayırmıyor,her zaman düşmana karşı savaşmak için hazır vaziyette bekliyordu.O etrafındaki savaşçıları sürekli şaşırtan ve onlar üzerinde hayranlık uyandıran bir pratiğe sahipti.Savaşa bu denli kilitlenen bir enternasyonalist savaşçı karşısında Heval’ler ona ‘’ Neden bu kadar çok savaşmak istiyorsun heval ‘’ diye sorduklarında,bu soruyu her defasında yüzünden eksik olmayan gülüşüyle ‘’ Ji ber ku ez şervanım ‘’ ( Çünkü ben savaşçıyım ) diye cevaplıyordu.

İşid çetelerine öldürücü darbenin vurulduğu ve tarihin çöplüğüne atılan son Cizire hamlesinde bir yandan savaşırken,bir yandan da savaşçı kimliğini gizlemeden İtalya’da çıkarılan Yabancı savaşçıların cezalandırılması yasalarına karşı çıkarak video konferansları yolu ile burjuvaziye savaş açtı.’’ Biz buradayız sonuna kadar kalacağız ‘’,’’ Şu anda geri dönmeyi düşünmüyoruz ‘’,’’ Suriye’de yaptığımla gurur duyuyorum,sonuçları üstlenmeye hazırım ‘’’’ Türkiye,erdoğan İşid’lileri destekliyor,aynı zamanda tüm Ortadoğu için tehdittir ‘’ ‘’ vicdanen rahatım ‘’ dedi.

Şehitlere Zaferi müjdeliyoruz ! Çeteler Diz çöktü ! Rahat uyuyun !

Rojava’nın özgürleştirilme hamlesinde bugüne kadar kaybettiğimiz 11 000 şehit’ten birisi olan Lorenzo yoldaş son mektubunda ‘’ Bütün fırtınalar küçük bir damla ile başlar,siz de bu damla olmaya çalışın ..’’ diyerek tarihe önemli not düşerek şehit oldu.

Artık siz tüm şehitler rahat uyuyunuz,TC destekli tüm çeteler tarihin çöplüğüne gitti.zaferi müjdeliyoruz.Hiç görmedikleri yenilgiyle hepsi özgürlük mücadelesi karşısında diz çöktüler.

O, bizim için komutan Nubar Ozanyan ‘ dan sonra yaşadığımız en büyük kayıplardan birisidir.

O, sadece bir enternasyonalist savaşçı değil,savaşı ve yaşamı devrimci tarzda iyi kavramış komutanlık yapmaya aday adeta savaş için yaratılmış bir anarşist yoldaştı.

O,kısa ama onurlu hayatını ezilen halkların mücadelesine adadı.

O, enternasyonalist bilinci ve dayanışmayı bir kez daha savaş ve devrimci yaşam pratiğiyle gösterdi.

O, bedenen aramızda olmasa dahi savaş bilinci ve sayısız savaş pratikleriyle sürekli belleğimizde yer alacaktır.Ve bizim için bir savaş ve direnç çizgisi olarak yaşayacaktır.

O’nun enternasyonalist savaş çizgisinde yürüyeceğimize söz veriyoruz !

Güle güle Efrin ‘ in aslanı Tekoşer yoldaş !

Güle güle enternasyonalizmin korkusuz yiğit Partizan ‘ ı Piling yoldaş !

 

7013

Agop Ekmekciyan

Özellikle azınlıklar üzerine yazdığı yazılarıyla tanıdığımız yazarımız,diğer birçok konuda da makaleleriyle tanınmaktadır.

agop@kaypakkaya-partizan.net(Hazırlanıyor)

Agop Ekmekciyan

“Cabbar”laşan Ermeni (Nubar Ozanyan)

Sonu gelmez Ermeni-Kürt düşmanlığı üzerinden yaratılan büyük korku, bilinçleri kuşatıp yürekleri tutsak almaya devam ediyor. Aradan 108 yıl geçmesine karşın Ermenilerin baskı görme, işini kaybetme vb. korkularından dolayı kendilerini inkar ederek kimliklerini gizlemelerinin trajik hikayeleri yazılmaya devam ediyor. Her an baskı görecekleri endişesiyle güvercin tedirginliği içinde yaşamaya devam ediyorlar.

Soykırımlara Karşı Direnişi Büyütelim!

 

Seçim Tavrı(Mız): Oyumuz Devrime![*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Vekil inançların

raf ömrü kısadır.”[1]

 

Umudun Adı ve Devrime Çağırıydı Yılmaz Güney[1]

“Bir pratik,

bir ideolojinin aracılığıyla

ve bir ideolojinin içinde vardır.”[2]

 

Reis Çelik’in, “Düzene başkaldırmış korkusuz bir devrimci”[3] diye betimlediği Onu; hayatının her alanında uçlarda yaşayan korkusuz, sahici insanı; hakikât savaşçısı komünist Yılmaz Güney’i nasıl anlatabiliriz? Bunu çok düşündüm. Sorumun yanıtını da yine Yılmaz Güney’in üç karesindeydi…

‘ÜMÜŞ EYLÜL KÜLTÜR-SANAT’A YANITLAR[*]

 

“Kâğıda dokunan kalem,

kibritten daha çok yangın çıkarır.”[1]

 

Ümüş Eylül Kültür-Sanat/ Hasan Şahingöz (HS): Sizce yazarlık nedir? Yazarlığın ayırt edici özellikleri nelerdir? Kime, neden yazar denir?

Temel Demirer (TD): “11. Tez”ci eyleminin saflarında, “Yazmak eylemdir; yazarlık ise son saatin işçiliği,” diyenlerden ve elime her kalem alışımda Friedrich Engels’in, “El yalnızca emeğin organı olmayıp, aynı zamanda emeğin ürünüdür,” uyarısını anımsayanlardanım.

 

Ben Ölüyorsam Sizde Ölün: Seçimleri (Kılıçdaroğlu'nu Boykot)

Proletaryalar faydacıdır; yararlanmasını bilene.

Seçimler ilginç bir şey.

Herkes seçimlerin neler değiştirip değiştirmeyeceğini tartışıyor.

Ama kime göre neye göre?

Devrimcilere göre mi proletaryalara göre mi?

Şayet tartıştığımız seçimlerin sisteme karşı devrimcilerin yaşamlarında neler değiştirip değiştirmeyeceği  ise...

İnanın dün olduğu gibi bu günde seçimlerin devrimcilere karşı sistemin davranışlarında herhangi bir şey değiştirmeyeceğini herkesbiliyor..

Sistem yine devrimcileri gördüğü her yerde katletmeye çalışacak.

Nisan Güneşi Yolumuzu Aydınlatmaya Devam Ediyor

Nisan’ın 24’ü çeşitli milliyetlerden ve inançlardan işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen yığınların öncü müfrezesi proletarya partisinin kuruluş günüdür. Aynı zamanda Marks ve Engels tarafından 1848 yılında ilan edilen Komünist Manifesto’nun Türkiye ve Türkiye Kürdistanı topraklarında yeniden yaşam suyuna kavuştuğu tarihi ifade etmektedir.

BURJUVA SEÇİMLERİ ve PROLETER TAKTİK

Bilim, ….. , isteklere ve görüşlere uygun tarzda, tek bir grubun, ya da tek bir partinin savaşım hazırlıklarına ve bilinç derecesine göre siyaseti belirleme yerine, ülkedeki bütün grupların, partilerin, sınıfların ve yığınların hesaba katılmasını emreder.[1]

Enkaz Yaratan Çürük Düzeninizi Yıkacağız; Seçim Kurtuluşunuz Olmayacak!

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce insan taammüden katledildi, yüz binlercesi yaralandı ve milyonlarcası temel yaşam koşullarından mahrum bırakıldı. -Bir değil, iki değil, üç değil- on binlercemiz kendileri için bir mezar haline getirilen evlerinde öldürüldü. Sadece depremler nedeniyle değil enkaz altında kurtarılmayı beklerken yardım edilmediği için donarak öldürüldü. İnsanların yardım edin çığlıklarına, “Nerede bu devlet?” haykırışları eşlik etti.

Halkın İçinde Olmak (Sentez)

Halka dair söylenenler, devrimciliğe dair biçilenler, bireye dair yapılan sorgulamalar, bir politik öznenin hayatın içinde olup olmamasına dair yapılan vurgular, sömürenler ve onların devleti, bunların siyasi iktidarı ve muhalefeti, ordusu, sivil uzantısı her şey ama her şey mücadelenin tarihiyle kıyaslandığında kısacık denilebilecek bir zaman diliminde, yoğunlaştırılmış bir şekilde tartışmaya açıldı, tüm bunlarda yeni derinlikler kazanıldı, yeni bakışlar edinildi, ufuklar genişledi, renklilik geldi.

“İstibdat”tan Kurtulmak İçin Kürdü Çağırmak!

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesi Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlere ilişkin HDP ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı çıkışı basın önünde bir açıklama yaptılar. CHP lideri K.Kılıçdaroğlu da HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da TBMM’nin önemine, halk iradesinin temsiliyetine dikkat çektiler! Basın önünde verdikleri mesaj “Hiçbir sorun çözümsüz değil, TBMM çatısı altında Türkiye’nin her sorununu çözmek olası…” biçiminde özetlenebilir.

Sayfalar