Perşembe Mayıs 9, 2024

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Uluslararası alanda ve coğrafyamızda zalim Dehakların saldırı, katliamlarının arttığı bir süreçte karşılıyoruz Newroz’u. Yeni bir emperyalist paylaşım savaşının koşullarının olgunlaştığı ve buna dair hazırlıkların yapıldığı bir süreçteyiz. Emperyalist burjuvazinin artan rekabeti bölgesel düzeyde çatışma ve işgalleri tetikliyor. Emperyalist bloklar arasında sadece rekabet ve “ticaret savaşları” yaşanmıyor. Doğrudan askeri çatışma olasılığı da artıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal savaşıyla doğrudan emperyalist kamplar arasında yaşanan savaş, “uzatmalı bir savaş”a evrildikçe burjuvazinin bazı sözcüleri “savaşa hazır olmalıyız” açıklamaları yapıyor.

Emperyalist tekeller arasında rekabetin artması, coğrafyamızdaki gerici güçlerin saldırganlığını daha da artırıyor. Yaşanan krizden kendi çıkarları için yararlanma, hakimiyet alanlarını genişletme ve mevzi tutmak için kaldırıyorlar başlarını. Azerbaycan gericiliğinin Artsakh-Dağlık Karabağ işgalinden sonra İsrail Siyonizmi’nin Filistin ulusal direnişinin 7 Ekim Tufanı’nı gerekçe göstererek başlattığı saldırılar soykırıma dönüştü. Ezilen Filistin halkı, yeni bir Nakba (Felaket) ile karşı karşıya bırakıldı.

Coğrafyamızın en gerici güçlerinden TC devleti ise Kürt ulusuna yönelik saldırganlığını Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi-Rojava topraklarına yönelik günlük terör saldırılarını ve Irak Kürdistanı’na yönelik işgal saldırılarıyla birlikte sürdürüyor. Rojava Devrimi’nin kazanımlarını tasfiye etmek ve Irak Kürdistanı’nda yaşadığı ağır askeri kayıpları gidermek için kapsamlı bir işgal saldırısına hazırlanıyor. TC devleti, Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’nin kazanımlarını tasfiye ederken bölgede işgal ve sonra da ilhak hedefi içerisindedir. Yüzyıllık “Misak-ı Milli” hedefini, emperyalistlerden onay alıp, bölgede kendi işbirlikçisi gerici çizgilerle birlikte hayata geçirmek istemektedir.

Bu amaç için bölge gerici güçleriyle yapılan görüşmelerin ardından ABD emperyalizminin kapısında pazarlığa oturulmuştur. Faşist TC’nin “emperyalist kamplar arasındaki çelişkilerden yararlanma” geleneksel siyaseti, bir kez daha devrededir. Bir kez daha başta Kürt halkı olmak üzere coğrafyamız ezilen halklarına yönelik saldırı hazırlıkları yapılmaktadır. Bunun için başta Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’nin önderi Abdullah Öcalan başta olmak üzere devrimci ve yurtsever tutsaklar üzerinde tecrit politikası uygulanmaktadır. Diğer yandan devrimcilere yönelik baskı ve tutuklama saldırıları sürdürülmektedir.

TC faşizminin bu saldırganlığının nedeni içinde bulunduğu durumdan bağımsız değildir. Yüzyıllık baskı, sömürü ve zulüm rejimi, başta ekonomi olmak üzere tam bir iflas tablosu içindedir. 6 Şubat depremlerinde de tanık olduğumuz gibi on binlerce insan enkaz altında yardım beklerken hiçbir şey yapmayan, yardıma gidenleri engelleyen halk düşmanı bir rejim gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Halkın yardım çağrısına bizzat R.T.Erdoğan’ın ağzından “Be ahlâksız, be adi, be namussuz” küfürleriyle cevap veren iktidar; gelinen aşamada bir kez daha halktan oy istemektedir. Genel seçimler, hakim sınıfların krizini çözmemiş, hatta ötelemeyi bile başaramamıştır. Gelinen aşamada bu kez de yerel seçimler vesilesiyle bir kez daha rant paylaşımı mücadelesi vermektedirler.

Hakim sınıflar kendi içlerinde rant ve klik dalaşını sürdürürken, işçi ve emekçilerin yoksulluğu daha da artmaktadır. Gün aşırı yaşanan iş cinayetlerinde onlarca işçi katledilmektedir. Kadınlara ve farklı cinsel kimliklere yönelik katliam ve nefret suçlarında artış vardır. Kapitalist rant ve yağma uğruna doğa ve çevre katliamları tüm hızıyla sürmektedir. Başta Kürt ulusu olmak üzere, ezilen milliyet ve inançlara yönelik imha, inkar, asimilasyon ve baskı politikası devam ettirilmektedir. Faşizmin iktidarını sürdürmek için uyguladığı politikalar, sokak hayvanlarına yönelik işkenceli katliamların yapıldığı bir toplumsal cinnet hali ortaya çıkarmış durumdadır.

TC faşizmi, iktidarıyla muhalefetiyle yaratmış olduğu bu tablo karşısında en iyi bildiği şeyi yapmakta ırkçılığı ve şovenizmi körüklemekte, “toplumsal değerler” adı altında “kendisi gibi olmayana” gerçekte ise kendisine biat etmeyen tüm kesimlere yönelik faşist baskılarını artırmaktadır. TC faşizminin hakim inancı olan Sünni İslam, farklı inançlar üzerinde baskı kurmanın aracı olarak ve işçi ve emekçi halkın içine düşürüldükleri açlık ve yoksulluk koşullarına isyan etmemesi için kullanılmaktadır. “Filistin’e Dua, İsrail’e Gemi” politikası kararlılıkla sürdürülürken, başlarını öne eğmeyenlere yönelik faşist saldırganlık sürdürülmektedir.

Günümüzün zalim Dehakları işbaşındadır. Kendi servet ve zenginlikleri için başta ülkemiz halkı olmak üzere, bölge haklarına yönelik soygun, gasp ve katliamlarını sürdürmektedirler. Yolsuzluk ve hırsızlık üzerine inşa ettikleri rejimlerinin bekası için yeni işgal ve saldırı hazırlıkları içindedirler. Ne var ki, zalim Dehakların karşısında her zaman Demirci Kawalar vardır ve olacaktır.

Zalim Dehaklara karşı Demirci Kawa olmanın zamanıdır. Şimdi direnmenin ve mücadele etmenin zamanıdır. Şimdi zalimlere karşı ayağa kalkmanın zamanıdır.

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa ve Faşizme Karşı Parolamız Newroz’dur.

Faşizme Karşı Ayağa Kalk, Newroz Ateşini Her Yere Yay!

Newroz Piroz Be!

Türkiye Komünist Partisi Marksist-Leninist (TKP-ML)

Merkez Komitesi Mart 2024

933

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....

Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.

Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....

Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..

Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde,  orasını burasını yakan o... fakir...  insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! -2-

Burjuva-feodal politika yapmanın bazı “incelikleri”!

II. ABDÜLHAMİD MEVZUU[*]

 

“Gerçeği bilmeniz gerekiyor,

gerçeği aramanız gerekiyor.

Gerçek sizi özgür kılacak.”[1]

 

“ÖZELEŞTİRİ”NİN ELEŞTİRİSİ[*]

 

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum, 

fakat aslâ ümitsizliği değil.”[1]

 

Anlama/ ve kavramanın dünyayı değiştirmek için mücadele edenler için eleştirel bir “olmazsa olmaz” olması yanında; “Netlik [de] insanın en büyük gücüdür.”[2] Bu bir.

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! (1ci bölüm)

Açıklama: Bu yazı, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Genel Başkanlığına getirildiği dönemde, 2010 tarihli Partizan’ın 72. Sayısında yayımlanmıştır. Yazı eski olsa da, yazılanlar eski sayılmaz. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde “halkın umudu” olarak önümüze konan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin burjuva-feodal sistemde oynadığı rol, özellikle de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ve ortaya çıkan bu gerçeklikler, Partizan makalesinde dikkat çekilen ve tespitleri yapılan gerçekliklerle uyumludur.

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

Sayfalar