Pazartesi Nisan 28, 2025

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP


Ertugrul Kurkcu ''Halkin uzerine bilgelik tesis etmek degil, halkin bilgeligini temel alan bir partiyiz'' diyor...Kongreye Apo ve Recep kutlama mesajlari yolluyor!

 Tum milliyetlerden Isci-Koyluler Revizyonizmi gormuyor ve alkisliyorsunuz!

 Sunu diyor sizlere Kurkcu; Isciler-Koyluler ,Marksizm-Leninizm gibi sizi kurtarmaya calisan akimlara kapilmayin...!

 Biz 'halkin'-siz onu Burjuva Feodal duzenin anlayin-statukosunu esas aliyor,onun uzerinde yukselmek istiyoruz. Devrimci akimlara, Komunistlere inanmayin...!
    Kurkcu ve Sirri biz 'sosyalistiz' deyip goz boyuyorlar..Sirrinin, Kurkcu nun 'sosyalizmi' burjuva sosyalizmidir-burjuvazili sosyalizmdir...sosyal-demokrasi programinin sosyalizm diye biz iscilere-koylulere yutturlmaya calisilmasidir..liberalizmin sosyalizm sekeri icine gizlenmesidir.
    Keske radikal bir sosyal-demokrat akim olsaydi..Gecici bir ittifak oldugunu bilir;kisa bir yol arkadasligi oldugunu bilir,gecici-taktik ittifakda yapardik...Hic olmazsa bazi seyleri gercektende degistirmek istiyorlar derdik...HDP ise bastan sona sistemi kutsama partisidir.AKP-Apo dostlugu Neo-Liberal sistemle dostluktur.

     Biz ise bu cagrinin tersini yapiyoruz sizlere;Iki cagri yapiyoruz;
devrimci ittifaklari, halkin devrimci birligini cogaltin;
gerici, burjuvaziyle uzlasici ittifaklari teshir edin!
     Dikkat edin; bu hem birlik hem ayrilik cagrisidir. Proleteryanin Devrime onderlik etmesini salt orgutsel onderlik olarak yorumlamak  dar bakistir. Onderligin esasi; Politik-Ideolojik onderliktir.Proleterya 'benim parti bayragim altinda toplanin'' csgrisi ile yetinemez. Proleterya Ici-Koylulere bu cagriyi yaparken, ayni zamanda tum Proleterya disi siniflari da toparlamak, Devrimci Program uzerinden bir araya getirmekle yukumludur. Onderlik; akimlari yonetme sanatidir. Bunun araclarini yaratma sanatidir.
    Devrim ve Karsi-Devrim olarak kamplasin diyoruz; M-L-M ve Burjuvazi-Revizyonizm olarak kamplasin diyoruz. Ikiye bolunun diyoruz. Bu sisteme karsi Bolme Politikamizdir. 
    Ote yandan tum Devrimci Akimlara Birlesin Devrim Hukumeti kurun cagrisi yapiyoruz. Bu Devrimci Program etrafinda Birlik Politikamizdir.
 ''  Devrimciler dogru olsa simdiye Devrim yapardi'' diyenler(!)

  Ilk kurulan buhar makineside bozuktu; ama bugun buhar makinelerimiz var!


  HDP, Neo-Liberal sistem-Egemen Buyuk Burjuvazi ile her turden burjuva-kucuk burjuva Liberal solun bir dansidir...

  HDP bir burjuva-kucuk burjuva hizipler federasyonudur.

  HDP nin Neo-Liberal sistemle, Egemen Burjuvazi ile ittifaki esas; kendi icindeki hizipler birligi-ittifaki ise gecicidir.

  Kruscev Revizyonizmini ornek aldilar; ''Sosyalizme bariscil gecis mumkundur'', ''Devrimci siddet Burjuvaziyi guclendirir'', ''Emperyalizmle baris icinde yaris'' siari ile yola ciktilar...

  Ve Kruscev Revizyonizminin felsefi idealizminin temelini, esas aldilar; ''iki birlesir bir olur'' diyorlar...!

  Maoizm uzlasmaya degil, catismaya;cubugun kirilacagina dayanir; BIR BOLUNUR IKI OLUR!
   Tek kelimedir sozlerimiz;
AYNILAR AYNI YERE, AYRILAR AYRI YERE!
   Dikkat cekiyoruz;Bu ulkede Mustafa suphi sonrasi Revizyonizmin tarihi 90 yildir...Peki neden Devrimci hareket 40 yilda basaramadi diye; biz isci-koylulere Devrimcileri kaldirin atin, 90 yillik Revizyonizmin pesinden gidin diyorsunuz...? Devrimciler sistemi yikamadi da 90 yillik Revizyonizm mi yikti sistemi; o daha eski degil mi...?! Biz Devrimci hatti yeni yeni denemeye basladik; Revizyonizmi ise 90 yildir deniyoruz! 

 

 

M-L-M; sosyal akimlari sisteme karsi BOLMEK ,Devrime dogru BIRLESTIRMEK sanatidir. Neo-Liberal sistem neo-sol, Reformizm ile yukleniyor; biz de M-L-M ve Devrimci Blok ile yuklenmeliyiz.

 

 

Devrime gitmek mi istiyorsunuz? Devrim otobusune binecegiz. Bu otobuse binen herkesle birlesiriz. Yolun yarisinda inecegini bilsek bile.Adini da gecici dostluk; taktik ittifak;bir donem icin siyaseti koyariz.Onemli olan su an Devrimi ileri goturen otobuse binmeleridir.Direksiyonda Devrim varsa korkmayiz.
 

Sisteme gitmek isteyenler; Revizyonizmin otobusune biniyorlar; binsinler.Iyidir.
 

Ama Devrim istiyoruz deyip Revizyonizmin-sistemin otobusune binenleredir cagrimiz; HDP Devrim otobusu degil; Burjuvazinin-Neo-liberal sistemin otobusudur. Yanlis otobuse biniyorsunuz!

 

 

Bir Bolunur Iki Olur!

 

http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2013/10/iki-birlesir-bir-olur-ya-da-hdp-hdp-neo.html

 
102611

T.“C”NİN HÜLASASI: “HAYATA DÖNÜŞ” HAREKÂTI’NDAN ROBOSKÎ’YE![1]

 

“Acı veriyorsa geçmiş;

geçmemiş demektir.”[2]

 

“Geçmiş” diye sunulan ama bugünden, yani T.“C” hülasasına denk düşen “Hayata Dönüş” harekâtı’ndan Roboskî’ye uzanan vahşetten söz etmek; egemen hukuk(suzluk), zorbalık, şiddet tarihinin sayfalarında gezinmektir.

Kolay mı?

BE ZİMAN JÎYAN NA BE![1]

 

“Yaradılış gözyaşı vermiş bize,

acıma çılgınlığı vermiş,

İnsan artık dayanamaz gibiyse,

 üstelik

Ezgiler, sözler bağışlamış bana, yaramı

Bütün derinliğiyle dile getireyim diye;

Ve acıdan dili tutulunca insanın,

bir Tanrı

Çektiğimi anlatayım diye

bana dil vermiş.”[2]

 

Paris katliamının failleri ve düşünülmeyenler

 

KÜRT MESELESİNDE EVRİM Mİ KANSIZ DEVRİM Mİ?

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hayret verici çalımının gölgesinde süren Devlet-Öcalan görüşmesi -bana ümit vermese de- tereddütsüzce desteklenmelidir. Desteklenmelidir, çünkü anlaşma sağlanırsa hiç değilse savaş duracak ve artık gençler ölmeyecek. Bir de cezaevlerindeki binlerce insan dışarı çıkacak. Sadece bu iki nedenle de olsa görüşmelerin mutabakatla sonuçlanması için taraflar adım atmaya teşvik edilmelidir.

 

KÜÇÜK BURJUVAZİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ ARADIĞI YER

Küçük burjuva aydınları sosyalizmi sevmezler. Gerçekte, onların sevdiği düzen, kapitalist sistemdir. Kapitalist sistemin kendilerine dokunmamasını isterler. Onların tek istekleri; “özgürce yazmak”, “özgürce sanatlarını gerçekleştirmek”... Ancak, bu kutsal “özgürlüğün” içinde, kapitalist sistem tarafından ezilen işçi ve emekçilerin özgürlüğü yoktur. Onlara göre, işçi ve emekçilerin görevi; kapitalist iş bölümü gereği sermaye sahibine artı-değer üretmek...

İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK)”?[*]

 

“Biri kurbağa öper,

biri yüzyıllarca uyur,

biri 7 cüceyle yaşar,

biri kuleye kapatılır.

Bir masal prensesi olsan bile

kadınlık zor.”[1]

 

1. Arap-İslâm İmgeleminde Kadın: Arzu ve Tehlike

 

ZİNDANLARDAKİ ÇIĞLIK, BÜYÜK ÇIĞI OLUŞTURACAK…[1]

 

“Tarih, gelecek için

kavga verip, yitirmiş bile olsa,

insanlık için vuruşanları

hiç unutmaz.”[2]

 

Şu an elim tuttuğum 29 Ekim 2012 tarihli mektup Erzurum H-Tipi Kapalı Cezaevi’nin B-Blok’undaki 4. Odadaki Muzaffer Yılmaz’dan geldi…

Büyük kalıcı tarihsel projeleri birlikte inşa edelim...

12 Mart,12 Eylül ve daha sonraki süreçlerden günümüze dek Türk Devletinin zulmüne maruz kalmış, ülkesini, terk etmek zorunda bırakılmış, Ailesinden, eşinden, dostundan, kardeşinden, yoldaşından ve uğruna mücadele yürüttüğü halkından nedeni ne olursa olsun kopmak zorunda kalmış; kimileri işkence görmüş, kimileri uzun yıllar zindanlarda kalmış 120 civarındaki Sürgün 15 Aralık 2012 tarihinde Köln’de bir araya gelerek Avrupa’da Sürgünde yasayan İnsanların sorunlarına sahip çıkmak, bulundukları ülkelerden imkanları ve olanakları ölçüsünde Sürgünlüğe yol açan Türk Devletinin bugünde devam eden ba

Kaypakkaya Partizan ve Yol Ayrımları

        Bir görüşü savunmanın en mutlu yanı o görüşün çoğalması ve kitleselleşmesidir. Eğer yaptığınız iş buna hizmet ediyorsa, adımlarınız hep ileriye dönükse anlam kazanacaktır, tatmin edici olacaktır. Yaptığımız işlerin özeleştirisini yaptığımız kadar eleştrilerini de yapmalı ve gerekirse çıkmaza girildiğinde dönüp kendimize bakıp ne yapıyorum denilmelidir. Gittiğimiz yol 1 adım ileri 2 adım geri gidiyorsa burda durup düşünmek ve ortaya çeşitli tespitler koymamız gerekmektedir.

BARIŞ GÜVERCİNLERİNE KURŞUN SIKILMAZ

 

Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbin) Leyla Şaylemez

 

Her biri birbirinden değerli onurlu üç Kürt siyasetçisi ,Farklı dönemlerde KUH katılmış adeta nesilden nesile devam eden  kurtuluş hareketinin bayraklaşan isimleri,

PKK nin kurucu kadrolarından olan, mücadelenin bütün aşamalarında alnının akıyla çıkan, düşmanın dahi  saygı duyduğu devrimci bir kadındır Sakine Cansız,

Cezaevi resimlerine bakıldığında zayıf, çelimsiz, üflesen düşecek gibi görünmektedir.

“Yarı-Feodal” Brezilya...?

 11.01.2013 tarihinde Özgür Gelecek gazetesinin internet portalında; “Süreç devrimcilerin lehine dönecektir!” adlı bir yazı okudum. Sanırım Brezilya Komünist Partisi (Maoist)’e ait. Yazının altında böyle bir imza yoktu. İsim konusunda yanılmış olabilirim. Burası çok önemli değil. Benim açımdan önemli olan, yazının Brezilya ile ilgili değerlendirmesiydi. Esas olarak da, böyle bir değerlendirme yazısının kendine “Maoist” diyen bir örgüt tarafından yapılmasıdır. Eğer, kendisini “Maoist” olarak adlandırmasaydı, böyle bir yazı yazma ihtiyacı da duymazdım.

 

Sayfalar