Ayrılık Teorik Değil
![](https://www.kaypakkayahaber.com/sites/default/files/styles/grid-22/public/ergun1_18.jpg?itok=Dqf4se2H)
Acemiler Abisi Acemiler.
Sendikalarda ....
Örgütleyenin proletarya köylü, örgütleneninde halk olmasını beklerken ...
Neye niyet neye kısmet.
Ayrılın şöyle bir bakalım, ayrılın.
Ayıp değil mi ? Neden bu şekilde davranıyorsunuz ? Yakıştıramadım sizlere.. Şöyle bir ayrılın bakayım. Sen şu taşı eline al bakayım. Sende şu değneği. Ha ... şöyle. Şimdi başlayın.
Acemiler abisi acemiler.
Göreceksiniz abileri ayrılıkları konusunda ileride öyle teorik açıklamalarda bulunacaklarki hepimizin dudağı uçuklayacak.
Şarkıcı karısı binnaz
Çalgıcı karısı binnaz
Binnazz... Binanazzz...
Kovulmanın ilki zor abisi.
Sonra alışıyorsun.
Sonra da bildiklerinde şühpe duymaya başlıyorsun.
Birinin çıkıp haklısın demesini bekliyorsun.
Okuyucu da haklı be ... abisi
Pratiğin içerisinde görmediğine de nasıl haklısın diyebilirsinki.
Haklı da abisi, okuyucunun fark etmediği bir şey var.
Kendileri göremiyor diye örgütlenmeyi kendisine görev edinmişlerinde mi görmediğini zannediyorlar.
Görüyorlar abisi görüyorlar.
Sorun anlatsınlar size ....
Bir yandan sistemin a politik haline getirdiği, bir yandan da neo liberal politikaların üretim ilişkilerini, ahlaki yargılarını .... tehtit ederek kabuğuna çektirdiği, arebeksisleştirdiği .... yaşamları ne kadar çok gördüklerini.
Görüncede üstüne üstlük umutsuzluğu /yabancılaşmayı/ tüylerinin nasıl diken diken olduğunu, kaç dakika, kaç saat, kaç gün tahammül edebildiklerini .... tavırlarını .....
Bir tebessümü bile esirgeyerek bildikleri hakkında nasıl şühpeye düşürdüklerini ...
Birininde çıkıpta haklısınız demesi beklentisine sürüklediklerini ...
Hala da intihara meğimli hale getiremediklerini ...
Acemiliklerinden abisi acemiliklerinden.
Sonra acemilikleri bu kadarla sınırlı kalsa iyi.
Ayrılıkları da acemice abisi .... ayrılıkları da acemice.
Hemi örgütlenme zemini; dönem dönem değişebilir, toplumun belirginleşen kesimleri .... falan filan .... diyerek sendikanın örgütlenme zemini olarak belirlediği proletaryalar köylüler öncelikli olduğunu belirten kararı kaynar kazana atıp pişirecekler ...
Hemde ardından da öncelikleştirdikleri kesimleride örgütlemeye sıra gelincede tercübe ve kadro eksikliği özeleştirisi veren tatlıyda birbirlerine ikram edecekler ...
Sonrada ayrılınca birbirlerini; çay, kahve muhabettine dönüştürdükleri toplantılara .... koşanlar olarak suçlayacaklar.
Ooo ... Ne ala ... ne ala ....
Dedim ya abisi acemidirler acemi.
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
Son Haberler
Sayfalar
![](https://www.kaypakkayahaber.com/sites/default/files/styles/grid-5/public/baris-aydin1-150x150_8_23.jpg?itok=pFc8ZCIL)
KÜRTLER TARIH YAZIYOR!
KÜRTLER TARİH YAZIYOR!
Kürdistan halkı kendi tarihini kendisi yazıyor.
Kürdistan Ulusal Özgürlükçü Hareketi, kendi öz gücüyle T.C. devletine her alanda darbe vurarak ilerlemeye devam ediyor. Kürdistan Özgürlükçü Hareketi Artık gerilla savaşı dönemini aşmış, stratejik denge savaş sürecini yakalamıştır.
Türkiye Devrimci Hareketi tarafından Batı’da ikinci bir cephe açılamadığından dolayı Kürt Özgürlük Hareketi stratejik denge aşamasına ağır bedeller ödeyerek mücadelesini sürdürmektedir.
![](https://www.kaypakkayahaber.com/sites/default/files/styles/grid-5/public/baris-aydin1-150x150_8_23.jpg?itok=pFc8ZCIL)
NEWROZ ATEŞİ!
Zalimin zulmüne başkaldırının günüdür Newroz. Ortadoğu halklarının zafer ve özgürlük ateşini yaktıkları gün. Modern Dehak’lara karşı mücadelenin boyutlandığı, halkların emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı savaşlarınıyükselttikleri gün.
İntifalara, serhıldanlara esin kaynağı olan Newroz ateşi binlerce yıl önce yakıldı. Zalim Dehak’ın sarayından yükselen Newroz ateşi, o günden bu yana her 21 Mart’ta daha da bir gür yanıyor.
![](https://www.kaypakkayahaber.com/sites/default/files/styles/grid-5/public/temeldemirer_35_0_0.jpg?itok=ryInF1rp)
"EYLÜL KOKUSU" VE ADIL OKAY
Kaç Kişi Kaldık?" sorusu ile postmodernizmden malûl "yenik ruh hâline", "Hayır" diyen Adil Okay, yaşadığı tarihin umutlarını bizimle paylaşırken, Can Baba'nın yolunda, İbni Haldun'un uyarısını unutmamacasına ilerliyor...
Okay'ın "uzun yürüyüşü"nde "düş kırıklıkları", "yenilgi", "aşk", "sürgün" ve "yitirilenler"; ya da başkaldıran insana ait her şey var! Ama yılgınlık, vazgeçiş, tövbe yok... İnsan(lık)tan umudunu kesememiş Okay; bunun için de heybesinde dizeleri ile hâlâ yollarda...
![](https://www.kaypakkayahaber.com/sites/default/files/styles/grid-5/public/temeldemirer_35_0_0.jpg?itok=ryInF1rp)
AYDIN(LAR) VE AYDINIMSI(LAR)[*]
“Alev, başka şeyleri aydınlattığı
kadar aydınlatmaz kendini.”[1]
Dört yanın “aydınımsı(lar)” diye ifade edilebilecek bir yabancılaşma/ deformasyon tarafından kuşatıldığı kesitte, Demba Moussa Dembélé’nin, ‘Samir Amin: Ezilen Hakların Sömürülen Sınıfların Organik Aydınları’[2] başlıklı yapıtı, “dünya aydın bakışı”nın yanıtı gibidir sanki…
![](https://www.kaypakkayahaber.com/sites/default/files/styles/grid-5/public/temeldemirer_35_0_0.jpg?itok=ryInF1rp)
KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK
ŞOVEN GERİCİLİK DALGASINA KARŞI KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK VE ANLATMAK[1]
"Çocukluk saflığını kaybetmeyen
insana büyük insan denir."[2]
I) İbrahim Kaypakkaya'dan söz etmek; Onu anlamak ve anlatmak kolay bir şey değil; hatta çok zor; öncelikle bunun altını çizerek başlayayım konuşmama...
Önce bir soru: İbrahim Kaypakkaya öldü mü? İçinizde buna "Evet" diyen var mı? Olduğunu zannetmiyorum; ama varsa ne yazık...
![](https://www.kaypakkayahaber.com/sites/default/files/styles/grid-5/public/yusuf_kose_9_0.png?itok=E3Gh1xq9)
“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -3
Kolombiya’da Gerilla Örgütleri: ELN, ELP ve M-19
![](https://www.kaypakkayahaber.com/sites/default/files/styles/grid-5/public/yusuf_kose_9_0.png?itok=E3Gh1xq9)
“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP* -1
“Ya bedel ödeyerek özgürlüğü fethedeceksin,ya da onsuz yaşamaya razı olacaksın” Jose Marti
![](https://www.kaypakkayahaber.com/sites/default/files/styles/grid-5/public/yusuf_kose_9_0.png?itok=E3Gh1xq9)
HAVUÇ AYDINLAR (MAYALARIN ANISINA)
Burjuvazi, kendi sistemini “ilerici” ve insanlığın sahip olabileceği “en iyi toplumsal sistem” olarak tanıtmaya devam ediyor ve bu sistemi savunanları, bu sistemin sürdürülmesinin teorisini yapanları da toplumun karşısına “aydın” olarak çıkarıyor. Elindeki devletin baskı gücünü ve üretim araçlarına sahip olmanın getirdiği tüm avantajları kullanarak; burjuva ideolojik manipüle araçlarını her saniye, her saat topluma empoze ediyor.