Perşembe Mayıs 30, 2024

Ben onlardan değilim, Kaypakkayanın yoldaşıyım.

Caption: 
Savaş Erdinç

 

Bu değil,bu değil bu da değil.Uzaktan birini gösterirler adama cevap hazırdır.Bu bizden hiç değil.Ayrıntı hiç kelimesinde gizlidir.Karşısındakini hiçlikle ilişkilendirerek,üstü kapalı bir tavır konur.Onun hiç olması dilenir,psikolojik olarak kendisini rahatlatır söyleyen.Bazı anlayışlara baktığımızda bu mantığı aratmayacak traji-komik bir ruhsal şekillenme görürüz.Kendisinden olmayanı dışlayan,ya da kendisi ile aynı amaç için mücadele etse de aynı şeyleri düşünmediği için,bu bizden hiç değil tavrına maruz kalan çok devrimci vardır.Birçok varyantları olan bu şekillenme özünde karşısındakinin fikrini kabullenememe,onun yok edilme isteğiyle parelel düşer.Onu yoketmek için önce beyninde bu tavra başlamıştır.Bu kişiler büyük ihtimalle Mao'yu anlamamış sadece okumuş kişilerdir.Belki sayfa numaraları ile size ezber sunabilirler.Kuranı hatim edenler gibi.Neyse ki ben hatmedenleri pek sevmem.Merhabası ezber kokan insandan, insana özgü ne beklenir ki?

Geçen gün bir annemiz sordu?Neden bir şehitler albümü yok diye.Bu aslında içimde bir yaradır,partizan şehitlerine ve onların elleri öpülesi annelerine karşı.Hata bende aslında:

2010 senesiydi.Şehitler için bir albüm yaratmak istiyorduk.Bu vesile ile gidip bir yerden kaynak istemek zorunda kaldım.Niçin geldiğimi,ne yapmak istediğimi söyledim.Cevap çok ilginçti biz düşünelim.3. yılına girdik,hala düşünüyorlar.Hatalı olan bendim sonuçta 10 TL verip mahalledeki kültür merkezinden de temin edebilirdim.Ama para değil önce dostluk gerekirdi.Gururuma yediremedim ve yapmadım metafizik bir yaklaşımla.Bazen rüyamda Demirdağ'ı ,Halil Türker'i görürüm.Ve içime saplanır bu acı.Sonra kendimi idealist bir yaklaşımla savunmaya geçerim''.Ben onlardan değilim yoldaş,derim rüyalarımda.''

Daha sonra buna benzer olaylar yaşadım.Bana halkım diyen oldu.Ben onlara ben senin halkın değilim dedim.Seni tanımıyorduk diyenler oldu.Gülüp geçtim.

Niye bunları yazdın diyeceksiniz.Geçen gün bir yoldaşımla telefonda görüştük.Küslük müslük bişeyler anlattı.Kimse canına küsmez.Kimse düşüncelerine küsmez.Küskün dediğiniz her insanın bir tavrı vardır,eğer bir devrimci ise.

Birinden uzaklaşmak,onlara tavır almaktır gerçek anlamıyla.Ben sizi olumlamıyorum hata yapıyorsunuz demektir.O birey yaşadığı sorunlar çözülmediği veya çözüleceğine inanmadığı için uzaklaşmış ve  başka bir duruş segirlemiştir.İster teorisyen ister pratik anlamda herhangi bir seviyede olsun,temel sebep onların uzaklaşma şartlarını çözmek nedenlerini anlamaktan geçer.Bunları çözdüğünüzde zaten bu bilinci almış,bu dünya görüşünü anlamış her birey belki de sizden de önde daha yaşanılası bir dünya için mücadele edecektir.İnsanları anlamak ancak daha bilimsel yöntemlerle mümkündür.

Albüm neden yok diyen annem,cd var bende,sıfırdan yaptım.Birgün yanına düşerse yolum,onu ellerimle sana teslim edeceğim.Ben onlardan değilim ama ,ben Kaypakkaya'nın yoldaşıyım sen üzülme olur mu?

105037

Bugün Galatasaray Meydanında bariyerler bir genişledi ve arkasından geri daraldı.

Meydana gelmeden meydana açılan her yol denetim altına alınmış, polis denetiminden ve üst aramasından sonra meydana girdik... Arkasından heykelin olduğu yere geldim, orası da bariyer ile çevrilmişti, ön taraftan giriş yerine yan taraftan giriş açılmıştı, oradan da üst aramasından geçip oturma eyleminin olacağı heykel çevresine geldik. Heykel, cumhuriyetin 50. Yıl heykeli. 100. Yıl heykeli yapıldı mı bir yerlerde bilmiyorum...

Bariyer içinde bariyer ve onun içinde izin verilen sınırlar içinde acılarımızı haykırmak!

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – II

II.Bölüm:

Laz Nihat’ın başında bulunduğu ekip, öylesine şuursuzca bir gözü kapalılıkla kontraya tabi hareket etmekteydi ki düşünün, düşman operasyonlarının sürmekte olduğu bir arazide, başta ben olmak üzere, kendilerinden yana tavır almayacaklarına kanaat getirdikleri bir grup gerillayı silahsızlandırarak, öylece araziye terk etmeyi bile göze alabildiler… 

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

Sayfalar