Çarşamba Mayıs 22, 2024

Birazda Muziplik

1) Kadrolar sürekli birliktelik (mutluluğu dışarda arama) yarışına sürüklenir.

2) Yarışı beceremeyenler, geri kalanlar veyahutta ret edenler diskalifiye olur.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Sizde bizi kandırmıyorsunuz değil mi...

Ah... devrimci demokrasiciğim... ah....

İnsanların ilişkilerini kınarken, kınadığı insanlarla bozulan arasını düzeltmeye gelenlere kınadığı ilişkilerle yakalanmak....

Ve yahutta....

yalnızlaştırılıyorum, tekleştiriliyorum parlementizme parlementislerce sürüklenmeye çalışılıyorum derken de berlin'de tekleştirenlerle, parlementizme sürüklemeye çalışanlarla LLL yürüyüşü organize edebilmek...

Anlıyor musun beni devrimci demokrasiciğim anlıyor musun...

Yeni demokrasicilerin olayı bu .

Yeni demokrasicilerin olayı bu...

Ya... patikacıların rüzgarına kapılarak birliktesizlikler yaşadığını iddia ettiğiniz yeni demokrasicilere sizinde olayınız nedir dercesine eleştiriler getirirken bir tek sizinle değil... bir tek de öncü partizancılarla da değil...

sürekli mutluluğu kadrolarının dışında arayan eski darbecilerinizinde olayı nedir diye soru getiremeyişinizde ilginç değil mi...

Ah... devrimci demokrasiciğim... ah...

Neyse...  

Biz proletaryalar...

bu dünyada yapayalnız olduklarını ve hiç bir ilişkide yaşamadıklarını iddia ettiğiniz siyasi yapıların aslında yaşadıklarınında bir ilişki olduğunu,

ve sürekli mutluluğu kadrolarının dışında arayanlarla...

aynı teoriyi sahip olanların...

ayrı düşene kadar..

aynı teoriye sahip olduğunu...

kimseye ...

söylememesinin... de...

söylemedikleri üzerinde...

gerçekleştirdiği...

darbeciliğin....

kendi yüzerinde gerçekleşen...

darbecilikle aynı olduğunu...

ve yaşadığı, yaşattığı tüm bu darbeciliğinde adının aslında reviyonizm olduğunu...

sizlere ispatlamaya çalışmamızdan tutun ...

hdp'lilerin dersim'de katı atık israrını zulme dönüştürenle boy boy resim vererek seçimlere gitmelerine... kadar her şeyi bir kenara bırakarak...

asıl konumuza....

bu dünyada asıl sizlerin yapayalnız olduğunuzu söylediğiniz konumuza dönersek...

Ah... devrimci demokrasiciğim... ah....

Gerçekten de bu dünyada asıl sizler... yapayalnızsınız değil mi...

ve birazda kendinizi dışlanmış...

birazda terk edilmiş... hissediyorsunuz değil mi...

Ah... devrimci demokrasiciğim... ah....

bu esnada da tüm bunları sizlerde duyarken....

sakın ola da biz proletaryaların.  

kulaklarının büyümesine, dişlerininde pırıl pırı parlamasına, ellerimize de tuvaller almamıza... aldırış etmeyin... ha...

İnanın... yapayalnız olduğunuzu duyduktan sonra biz proletaryaların ellerine aldığı tuvaller...

sırf... muzaffer oruçoğlu'ndan önce...

üreten halinizin...

resmini yapabilmek için....

büyüyen kulaklarımızda sırf... sizleri daha iyi duyabilmek için...

pırıl pırıl parlayan dişlerimiz de sırf...

Yoksam hiçbir kötü bir niyetimiz yok yoldaşlar.

Her ne kadar da geleneğinde geldiğiniz (patikacı) darbeciliğin ve darbeciliğinizin nedenlerini sorgulayamamamış, mahkum edememiş olsanız da...

Kardeşlerimizsiniz...

Yoldaşlarımızsınız...

Sonra...

Şaka bir yana...

Gerçekten... sevgili devrimci demokrasiciğim.... gerçekten...

Biz proletaryaları kandırmıyorsunuz değil mi...

Gerçekten de bu dünyada yapayalnızsınız değil mi...

Ve hayatta her şeyde bu kadar basit olabilir mi..

Nayır... nayır... olamaz...

Yoksa... Yoksa... sizde mi biz proletaryaları kandırıyorsunuz?

Yoksa sizde mi birteliksizlikler yaşadığını iddia ettiğiniz yeni demokrasiciler gibi birliktelikler yaşıyorsunuz?

Yoksa...

Anarşistlerin dediği doğru mu...

Kurumlar....

"İçici, baron çelişkisine bakılmadan... hapçılarımız,  hupçularımız, içkicilerimiz, lgtli'lerimiz....  saldıraya uğrarken..."

vicdanlarımız rıhat bir şekilde toplumun içerisinde  ellerimizi kollarımızı sallaya sallaya dolaşabilmemiz için mi...

Demekki.... anaların...

herkes evlatlarımızı incitir ama devrimciler incitmez demesi yalanmış.

Neyse... sevgili devrimci demokrasiciğim... neyse...

Zaten her kesin günahkar olduğu bir dünyada hiçbirimizde yapayalnız olamazdık..

Her ne kadar da bu dünyada yapayalnız olmuş olduğunuzu söyleyerek biz proletaryaları bir an olsun kandırmış olsanız da...

Gine de.... hoşçakalın... ufak tefek, muziplikler içinde af ola...

1984

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Ergün Aslan

DİSİPLİN ANLAYIŞIMIZA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ - I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Sayfalar