Çarşamba Mayıs 22, 2024

Yine Bir Seçim Oyunu

"Bir cumhuriyet nasıl bir maskeye bürünürse bürünsün, ne denli demokratik olursa olsun, eğer o bir burjuva cumhuriyeti ise, eğer o toprak ve fabrikaların özel mülkiyetini koruyorsa ve eğer özel sermaye toplumun tümünü ücret köleliği içinde tutuyorsa, yani eğer bir cumhuriyet, bizim parti programımızda ve sovyet anayasasında söylenen her şeyi gerçekleştirmiyor ise, o zaman bu devlet, bazı insanların, ötekiler tarafından ezilmesi için bir makinedir.

Öyleyse biz, bu makineyi sermayenin iktidarını alaşağı edecek sınıfın ellerine vereceğiz. biz, devletin genel eşitlik demek olduğu yolundaki bütün o eski önyargıları reddedeceğiz - çünkü bu, bir gözboyamacadır: [sayfa 303] sömürü olduğu sürece eşitlik olamaz. toprak sahibi işçiye eşit olamaz, ya da aç bir insan tok bir insana eşit olamaz. bu devlet adı verilen makine, önünde insanların, halkın yönetimi yolundaki eski masallara, proletaryanın burjuva yalanları olduğunu söylediği masallara inanarak, boş inanlara kapılarak, saygıyla eğildiği bu makineyi proletarya ezecektir.

Şimdiye kadar biz bu makineden kapitalistleri yoksun bıraktık ve onu devraldık. bu makineyi, ya da sopayı, her türlü sömürüyü ortadan kaldırmak için kullanacağız. ve sömürme olanağı dünyanın hiç bir yerinde artık kalmadığı zaman, artık toprak sahiplerinin ve fabrika sahiplerinin bulunmadığı zaman ve artık kimilerinin tıka basa karnını doyururken ötekilerin açlıktan öldüğü bir durum olmadığı zaman, ancak bunun olanağı artık ortadan kalktığı zaman, biz bu makineyi enkaz yığınına atacağız. o zaman devlet de olmayacak, sömürü de. bizim komünist partisinin görüşü budur...''
11 temmuz 1919 - vladimir ilyiç lenin..

 

 

Oy atmak özgürlestirmez, kolelestirir!...

Biz emekçileri ozgurlestirecek olan bir Devrimdir...Sosyal-Devrim icin ayaga kalkalim; uysal koyunlar olmadigimizi suru sahiplerine gosterelim...

Ya yine secim-demokrasi yalanlari...Ya da Ozgurluk!...

Koleler, her demokrasi bir sinifin diktatorlugudur; demokrasi varsa, ozgurluk yoktur...Ozgurluk oldugunda ise artik demokrasi olmayacaktir...

Egemen burjuva-feodal devletinin demokrasisi, kurbanlik koyuna kasabin bicagini yalatmaktir..Bir tutam otun pesinden mezbaha yolunu tutmaktir.

Parlementer maskeli Fasizmi, ozgurluk rejimi diye iscilere-koylulere onaylatmalari trajedisine son verelim...Bizim icin trajedi olan, tescilli yoksullugumuz, umutlarimizi icin trajedi olan; kole sahipleri burjuva-feodal siniflar icin bir komedidir....

Biz, onlarin secim duzeninin pesinden gittikce, oyunun aptal koleleri rolunu kabul ettigimiz, oyuna katildigimiz surece onlar tepede ellerini ogusturup guluyorlar...Kendi yazdiklari , kendileri icin komedi olana bakip, guluyorlar...Aptallar surusu yine yemi yuttu diye seviniyorlar.

Sistemden umutlarinizi kesin, 90 yildir umut ettik ve oyladik. Her oylama biz halka ssdece daha fazla yoksulluk, daha fazla umutsuzluk, daha fazla zulum ve baski getirmedi mi?...

Bir tarihsel surec boyunca trajedi olan, artik komediye donusmedi mi?

Sistemden umut ettigimiz surece, sisteme guc veriyoruz sadece...

Sosyal-liberaller, Reformist sistem solculari, burjuvazinin Revizyonist dostlari , sizlere 'secilecek'' adaylar uzerinden bir bakis sunuyorlar. Hangisinin 'daha temiz', 'daha az hirsiz'', 'daha cok halkin adayi'' oldugunua dikkatleri cekmek istiyorlar...

ML'ler, Devrimciler ise, sizlerin dikkatlerini tek tek ehven-i ser sahsiyetler uzerinde degil; sisteme, duzmece secim oyunlarinin kendisine, kimin secileceginin onceden kurgulandigi, duzenin demokrasi oyununa...Kisaca buyuk resme, buyuk oyuna, aslinda yapilana cevirmeye calisiyorlar...

Sosyal-liberaller tek tek parcalari gosteriyor, biz butunu.
Onlar, adaylari gosteriyor, biz sistemi.
Onlar, duzeni ve duzmece secimlerini mesru goruyor, biz gayr-i mesru.
Onlar sistemi kabul ediyor, kabul etmenizi istiyor, biz temelden reddi..
Onlar, kapitalizmi iyilestirme cagrisi yapiyor, biz yikmayi.
Onlar ekonomik fasizmi gizlemek icin demokratik yalanlara siginiyor, biz gercegi, sinif gerceklerini teshir etmeyi.
Onlar reformizm/Islahatcilik bilinci gelistirmeye calisiyor, biz bir Devrim.

Gosterilene, gorunene bakma, gosterilmeyene, gorunmeyene bak!

Dünyanin patronu Rockfeller ile biz açlarin esit-bir oy hakki var diye, seçim sisteminde bu devasa dolar-medya-devlet tekelleri ile esit bir yarisa girdigimize inanacak kadar salak degiliz. Tum burjuva secimlerin kazanani, oncede garanti altina alinmistir. Bu tum dunyada kapitalist sistemnin en temel gercegidir.

Gercegi gör!

''Görünen gerçek olsaydi, bilime gerek kalmazdi"
Karl Marks...

 

CHP-MHP adayini destkeleyenler, bizi ''AKP'ye hizmet etmek'le sucluyor...Demirtas'i destekleyenler 'kurtleri boykot ettigimizi, soven oldugumuzu'' soyluyor, Recepcileri soylemeye bile gerek yok sanirim...Vs.vs.vs...

Bak hele, peki neden hicbirinizin aklina sisteme hizmet ettiginiz, sistemi kabul ettiginiz, herkesi de sisteme dahil olmalari ve sistem disi fikirlerin onune gecmesi, sistem disina cikmamasi icin ikna etmeye calistiginiz hic gelmiyor?...

Cok mu zor bunu gormek?...

Ama hayir, orta sinif ve kucuk burjuva sistem filozoflari tam da bunun icin; isci-koyluleri, devrimcileri, komunistleri neo-dunya duzeninin icine cekmek icin sunu haykiriyorlar; ''kapitalizm cok da kotu degildir, islah ederek onu yasanir bir kapitalizm haline getirebiliriz..Isciler, bu radikallerin, devrimcilerin pesine takilmayin, sistem disi fikirlere kapilmayin, ozgur secimler icindeki yerinizi alin''...(?!?!)

Hayir, kazanani onceden garanti altina alinmis, fasist diktatorlugun duzmece secim oyununa katilmayacagiz; burjuva-feodallerin dansina katilmayacagiz; basindan sona kan, katliam, iskence, zulum, fasizm kokan kanli devletin basina hangi hizmetcinin gececegi ile degil, bir isci-koylu devrimi, onun rogutlenmesi icin calisacagiz...

Size cok hazin, cok komik, cok cagdisi, cok inatci, cok gerikafali gelsede(!)

Sistemi parcalayin isciler,emekciler..onun bize vercegi hicbir sey yoktur..Bugune kadar, 90 yildir burjuva secimlerin halka verdigi, bundan sonrada vereceginin garantisidir....

Secim oyununu boz, egemen siniflarin dansina katilma; heryere, duvarlara, siralara, fabrikalara, okullara, mitinglere devrim asisi yap; dik dur, hicbir burjuva sistem hareketinin yaninda yer alma, burjuva-feodallerin bu somuru duzenini kutsayan, onu salt bir takim demokratik eksiklikleri olan, ama ozunde iyi bir sistem oldugu yalnlarina kuyruk olmayin...

Unutma bugun 'bizden' diye gordugunuz aday ve kisilerin rolu, sizin sistemden umudunuzu kesmemeniz icin, yine sistemin izin verdigi adaylardir. Aksi olsaydi onlari tek bir gun yasatmazlardi...Kafasina kursun sikilip atilan Kurt vekilleri ne cabuk unuttuk...

 

Tarih, Cezayirlilerin, somurgecileri Fransa'nin devlet baskanligina aday olduklarini ve de kor talih, bunu kazandiklarini yazsaydi eger, bu hic kuskusuz Cezayir tarihi icin bir utanc vesilesi olurdu...

Koleler, koleci ordunun baskomutaninin da bir kole olmasindan gurur duyulmaz, ancak utanc duyulur!

Cozum secimde, sistemde degil, Devrimde.

 

Mozambikteki secimleri bile orgutleyenin USA oldugu bir dunyada, bize ozgur secimler yalanlari ile gelenlerin yuzune tukurun...

Direnin!

Oyunu boz, sandiklari yak, seçim mitinglerine devrimin sesini yay, oy atma,Koleleligi degil, Özgürlüğü Seç!...

Yasasin Devrim ve Sosyalizm!...........

98077

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

İbrahim Dinç

Seçim Tavrı(Mız): Oyumuz Devrime![*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Vekil inançların

raf ömrü kısadır.”[1]

 

Umudun Adı ve Devrime Çağırıydı Yılmaz Güney[1]

“Bir pratik,

bir ideolojinin aracılığıyla

ve bir ideolojinin içinde vardır.”[2]

 

Reis Çelik’in, “Düzene başkaldırmış korkusuz bir devrimci”[3] diye betimlediği Onu; hayatının her alanında uçlarda yaşayan korkusuz, sahici insanı; hakikât savaşçısı komünist Yılmaz Güney’i nasıl anlatabiliriz? Bunu çok düşündüm. Sorumun yanıtını da yine Yılmaz Güney’in üç karesindeydi…

‘ÜMÜŞ EYLÜL KÜLTÜR-SANAT’A YANITLAR[*]

 

“Kâğıda dokunan kalem,

kibritten daha çok yangın çıkarır.”[1]

 

Ümüş Eylül Kültür-Sanat/ Hasan Şahingöz (HS): Sizce yazarlık nedir? Yazarlığın ayırt edici özellikleri nelerdir? Kime, neden yazar denir?

Temel Demirer (TD): “11. Tez”ci eyleminin saflarında, “Yazmak eylemdir; yazarlık ise son saatin işçiliği,” diyenlerden ve elime her kalem alışımda Friedrich Engels’in, “El yalnızca emeğin organı olmayıp, aynı zamanda emeğin ürünüdür,” uyarısını anımsayanlardanım.

 

Ben Ölüyorsam Sizde Ölün: Seçimleri (Kılıçdaroğlu'nu Boykot)

Proletaryalar faydacıdır; yararlanmasını bilene.

Seçimler ilginç bir şey.

Herkes seçimlerin neler değiştirip değiştirmeyeceğini tartışıyor.

Ama kime göre neye göre?

Devrimcilere göre mi proletaryalara göre mi?

Şayet tartıştığımız seçimlerin sisteme karşı devrimcilerin yaşamlarında neler değiştirip değiştirmeyeceği  ise...

İnanın dün olduğu gibi bu günde seçimlerin devrimcilere karşı sistemin davranışlarında herhangi bir şey değiştirmeyeceğini herkesbiliyor..

Sistem yine devrimcileri gördüğü her yerde katletmeye çalışacak.

Nisan Güneşi Yolumuzu Aydınlatmaya Devam Ediyor

Nisan’ın 24’ü çeşitli milliyetlerden ve inançlardan işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen yığınların öncü müfrezesi proletarya partisinin kuruluş günüdür. Aynı zamanda Marks ve Engels tarafından 1848 yılında ilan edilen Komünist Manifesto’nun Türkiye ve Türkiye Kürdistanı topraklarında yeniden yaşam suyuna kavuştuğu tarihi ifade etmektedir.

BURJUVA SEÇİMLERİ ve PROLETER TAKTİK

Bilim, ….. , isteklere ve görüşlere uygun tarzda, tek bir grubun, ya da tek bir partinin savaşım hazırlıklarına ve bilinç derecesine göre siyaseti belirleme yerine, ülkedeki bütün grupların, partilerin, sınıfların ve yığınların hesaba katılmasını emreder.[1]

Enkaz Yaratan Çürük Düzeninizi Yıkacağız; Seçim Kurtuluşunuz Olmayacak!

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce insan taammüden katledildi, yüz binlercesi yaralandı ve milyonlarcası temel yaşam koşullarından mahrum bırakıldı. -Bir değil, iki değil, üç değil- on binlercemiz kendileri için bir mezar haline getirilen evlerinde öldürüldü. Sadece depremler nedeniyle değil enkaz altında kurtarılmayı beklerken yardım edilmediği için donarak öldürüldü. İnsanların yardım edin çığlıklarına, “Nerede bu devlet?” haykırışları eşlik etti.

Halkın İçinde Olmak (Sentez)

Halka dair söylenenler, devrimciliğe dair biçilenler, bireye dair yapılan sorgulamalar, bir politik öznenin hayatın içinde olup olmamasına dair yapılan vurgular, sömürenler ve onların devleti, bunların siyasi iktidarı ve muhalefeti, ordusu, sivil uzantısı her şey ama her şey mücadelenin tarihiyle kıyaslandığında kısacık denilebilecek bir zaman diliminde, yoğunlaştırılmış bir şekilde tartışmaya açıldı, tüm bunlarda yeni derinlikler kazanıldı, yeni bakışlar edinildi, ufuklar genişledi, renklilik geldi.

“İstibdat”tan Kurtulmak İçin Kürdü Çağırmak!

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesi Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlere ilişkin HDP ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı çıkışı basın önünde bir açıklama yaptılar. CHP lideri K.Kılıçdaroğlu da HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da TBMM’nin önemine, halk iradesinin temsiliyetine dikkat çektiler! Basın önünde verdikleri mesaj “Hiçbir sorun çözümsüz değil, TBMM çatısı altında Türkiye’nin her sorununu çözmek olası…” biçiminde özetlenebilir.

Vicdan ve ahlak mı dediniz? (Ertan İldan)

Aslında Türkiye'de 50 gün sonra yapılacak seçimler hakkında daha fazla konuşmak niyetinde değildim. Tüm sermayesini bu muharabe'nin sonuçlarına yatırmış ve temelde iki kutupa ayrılmış bir toplumsal psikolojide aykırı bir görüşün yankı bulmayacağını bilirim. Daha da önemlisi muhtemel bir yenilgide akli melekelerini yitirmiş ve umutlarını tüketmiş bir kesimin hışmına uğramak tehlikesi de yok değil. Oysa benim "gemileri yakmak" gibi bir mecburiyetim yok. Demokrasi, özgürlük, eşitlik ve adalet isteyen toplum kesimleri ile ilişkilerimi ve görüş alışverişimi sürdürmek isterim.

Kaypakkaya ve Kemalist Cumhuriyet

Bu yıl İbrahim Kaypakkaya’nın faşist Türk devleti tarafından katledilişinin 50. yıldönümüdür.

Ve faşist TC’nin de kuruluşunun yüzüncü yılıdır. Kaypakkaya yoldaşın siyasal yaşamı bu tekçi, inkarcı, katliamcı tarihle hesaplaşmakla geçmiştir. Hiç kuşkusuz onun analizleri yalnız geçmişi değil geleceği de içeriyor. Dolayısıyla cumhuriyetin yüz yıllık tarihini sorgularken onun görüşleri bize yol göstermeye devam ediyor.

Sayfalar