Pazartesi Mayıs 27, 2024

Türkiye Marksist Leninist Gençlik Birliği Merkez Komitesi (TMLGB MK)

45 yıllık tarihimizde bayraklaşanlar meşalemiz, partimiz umudumuzdur!

Ülkemiz coğrafyasında ezen ile ezilenler arasındaki mücadele keskin bir dönemeçten geçerken Partimiz TKP/ML’de 45. mücadele yılına hazırlanmaktadır. Bulunduğumuz topraklarda ve bir bütün Ortadoğu coğrafyasında güç dengeleri her an değişirken, gerek emperyalist müdahaleler gerek iç dinamikler sonucu taşlar henüz yerli yerine oturmamıştır. Bu dönemde Kuzey Afrika ülkelerinden başlayan ve Suriye’ye kadar ilerleyen isyanlar; mevcut yönetimlerin korkularını büyütmüş, sonu gelmez sanılan diktatörleri yerinden etmiştir.

Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler ile birlikte iç çelişkilerin derinleşmesi ülkemizde de suların bir an olsun durulmamasına içerisinden geçtiğimiz ateş çemberinin dört bir yanı tutuşturmasına vesile olmuştur. Sınıf mücadelesi arenasında yanan ateş ezilenler cephesinde; yeni mevziler, yeni ittifaklar yaratırken egemenler cephesinden; işçi ve emekçilere, Kürt ulusuna, kadın ve LGBTİ’lere saldırıların artmasına neden olmuştur. 

Bu dönemde beklenen şüphesiz komünist güç partimiz TKP/ML’nin misyonunu oynaması, yaşanan krizin, yükselen muhalefetin ve isyan dalgalarının yönünü Demokratik Halk Devrimine çevirebilecek yolu açması, bu yolda büyüyüp gelişmesidir.

Nitekim bu yolda ilerlemenin temelinde gelişen sınıf mücadelesine uygun politik hamleler geliştirmek ve Partimizi bir bütün bu gelişmelere uygun konumlandırmak yatmaktadır. Ortadoğu’da ve coğrafyamızda ezber bozan niteliklerde gelişmeler yaşanırken bu gelişmelerden Partimizin etkilenmemesi beklenemezdi. Gerçeklik şudur ki Partimiz gelişen her süreçte doğru politik hamleye yaşam veremeyebilir, sürecin temel parametrelerini doğru temelde analiz edemeyebilir. Burada sorunumuz, yeni olan her şeye, Partimizi geliştirebilecek, güçlendirebilecek yeni atılımlara bünyemizi saracak bir hastalık gözüyle bakıldığını açıkça ifade etmeliyiz. Kuşkusuz bu bakış açısının sonucu Partimizi ileriye dönük güçlü adımlar atmasını engellemektedir. Ancak coğrafyamızın dört bir yanında faşist devlet halkımızın üzerinden bir silindir gibi geçerken, direniş mevzileri ve halkımızın örgütlü güçlerine yönelik birbiri ardına askeri operasyonlar gerçekleştirilirken, direnen milyonlar tutuklama, gözaltılarla yıldırılmaya çalışırken bu ablukanın dağıtılması için üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getirme zorunluluğu ile karşı karşıyayız. Bu sorumluluklarımızı yerine getirebilecek tarihsel tecrübe, deneyim ve şehit yoldaşlarımızdan aldığımız cüretle zafere ulaşacak ve bu sömürü imparatorluğunu er geç yıkacağız.

Bunun için ihtiyacımız olan tek şey kitlelerin yenileyen ve itici gücünden daha fazla beslenerek tüm Parti örgütlülüklerimizin canlı tutulması ve komitelerimizin baştan sona birbirini büyüten ve besleyen nitelikte konumlandırmasında yatmaktadır. Partimizin komite, üye ve militanlarının sarsılmaz bir iç tüzükle birbirine bağlandığı taktirde önümüze koyduğumuz tüm hedefleri de başarabilecek bir Parti gerçekliğine sahip olmuş olacağız.

Partimizin andaki sorununda görebiliriz ki bugün ki sorunumuz geçmişten buyana taşınan sistemleşmiş sorunumuza paraleldir. Bilinmektedir ki Partimiz belli dönem aralıklarında iç sorunları ile mücadele etmiş ve bu sorunlardan sıyrılarak sınıf mücadelesine devam etmiştir. Fakat görünen odur ki yine Partimiz, sistemleşmiş sorunlarımızla köklü bir hesaplaşma da zayıf kalmıştır. Bugün affedilmez en büyük suçumuzun, bölgemiz emperyalist haydut ve yerli uşaklarının kıskacı altında ezilen milyonların kanı üzerinden pazarlık yapılırken bizim halkımızla birlikte savaş mevzilerini daha ileriye taşımak yerine kendimize yönelmek zorunda oluşumuzdur. Bu zorunluluk bugün köklü bir hesaplaşmayı koşullamaktadır, bugün bu hesaplaşmayı gerçekleştirmeye en yakın olduğumuz gündür. Biz TMLGB olarak Partimizi bu hesaplaşma sürecine taşıyacak ve Partimizin yenilenerek daha güçlü bir çıkış yakalamasını sağlayacak iradenin Parti örgütlülüklerimizde olduğunu biliyoruz. GB’miz bu iradenin açığa çıkması ve pratikte hayat bulması için dünden bugüne görevlere sıkı sıkıya bağlılıkla hareket etmiştir. GB’miz; Partimizin ölümsüzleşen 4. Genel Sekreteri Mehmet Demirdağ yoldaşın rehberliğinden, onun ideolojik netliğinden ve teoriyi pratiğe geçirmede gösterdiği çabadan mayasını almış/almaya devam edecektir. Bugünde GB olarak yolumuza ışık tutan çizginin Demirdağ yoldaşın mücadele pratiğinde yaşam bulan Parti ilkelerine ve değerlerine can kan pahasına sadakatle bağlı kalmak olduğunun bilincindeyiz.  

Bu bilinci daha güçlü kuşandığımız bugünlerde, bilinmelidir ki; Partimizin 45. yılı bu hesaplaşmaya gideceğimiz yıl olacaktır. Bu temelde tüm Parti örgütlülüklerimiz, “dağılmanın değil birleşmenin, çözümsüzlüğün değil çözümün” adımlarını atmalıdır. 

Partimizin 45. yılında başta şehit yoldaşlarımıza, üye-militan, tüm taraftarlarımıza ve halkımıza sözümüz olsun ki, dışarıda sınıf mücadelesinin temel dinamiklerinden kopmayacak içerde ise her türlü hastalıklı anlayışın gelişmesine zemin sunan bataklık kurutulacaktır. “Yapamadım” deme devrimci erdemliğini yitirmiş anlayışa inat sadece görevlerimizi yerine getirdiğimizin bilincinde bir mütevazılıkla, Partimizin bu zorlu dönemeci aşmasında kaldıraç görevi görecek, bütün enerjimizi ve gücümüzü sınıf mücadelesinin içinde, ezilen milyonların direnişinin bir parçası olarak, savaş mevzilerimizde daha fazla yer alarak Partimizin gözbebeği Komsomolumuzu büyüteceğimizi, Partimize soluk aldıracak dinamikleri inşa edeceğimizi, Partimizin 45. savaş yılı vesilesi ile bir kez daha ilan ediyoruz.

 

Yaşasın Partimiz TKP/ML, TİKKO ve TMLGB

45. mücadele yılında şan olsun Partimiz TKP/ML’ye!

42457

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Bugün Galatasaray Meydanında bariyerler bir genişledi ve arkasından geri daraldı.

Meydana gelmeden meydana açılan her yol denetim altına alınmış, polis denetiminden ve üst aramasından sonra meydana girdik... Arkasından heykelin olduğu yere geldim, orası da bariyer ile çevrilmişti, ön taraftan giriş yerine yan taraftan giriş açılmıştı, oradan da üst aramasından geçip oturma eyleminin olacağı heykel çevresine geldik. Heykel, cumhuriyetin 50. Yıl heykeli. 100. Yıl heykeli yapıldı mı bir yerlerde bilmiyorum...

Bariyer içinde bariyer ve onun içinde izin verilen sınırlar içinde acılarımızı haykırmak!

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – II

II.Bölüm:

Laz Nihat’ın başında bulunduğu ekip, öylesine şuursuzca bir gözü kapalılıkla kontraya tabi hareket etmekteydi ki düşünün, düşman operasyonlarının sürmekte olduğu bir arazide, başta ben olmak üzere, kendilerinden yana tavır almayacaklarına kanaat getirdikleri bir grup gerillayı silahsızlandırarak, öylece araziye terk etmeyi bile göze alabildiler… 

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

Sayfalar