Çarşamba Mayıs 15, 2024

TKP/ML-TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

Yoldaşlar, dostlar, halkımız

Ermeni Soykırımının üzerinden bir asır geçti. Bir asır önce yaşananlar baskının, zulmün, katliamın en kanlılarıydı. Dersim toprakları da dâhil dört bir yanda Ermeni ulusundan kadın, erkek, genç, yaşlı her kesimden yüz binler yaşadığı topraklardan göç ettirildi, katledildi. TC devleti de atalarından aldığı mirasla kendi dilinden, inancından, ulusundan olmayana saldırmaya devam etti. Aleviler ve Kürtler başta olmak üzere ezilen inanç ve ulustan halkımız dün olduğu gibi bugün de saldırının hedefindedir. Sömürü ve baskıyla boyun eğdirilmeye çalışılan halkımız, yaşamın her anında faşist TC devletiyle karşı karşıya gelmektedir.

Ama baskı varsa direniş, sömürü varsa isyan da vardır! Partimiz TKP/ML ve önderliğinde savaşan Halk Ordumuz TİKKO, baskının ve sömürünün olduğu her yerde direnişi ve isyanı büyütme iddiasındadır. Biz bu iddiaya sahibiz çünkü milyonlarca işçi, emekçi ve köylüye cehenneme çevrilen bir yaşam dayatılmaktadır. Ve biz, bu iddiayı başaracağız çünkü elimizde komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın bayrağını taşıyoruz. Biz bu iddiayı başaracağız çünkü Armenak Bakırcıyan yoldaşın inanç ve kararlılığına sahibiz.

Yoldaşlar,

24 Nisan günü yalnızca katliamın, soykırımın günü değildir. 24 Nisan aynı zamanda Partimiz TKP/ML'nin kuruluşu anlamına gelmektedir. Yüzlerce yoldaşımızı şehit verdiğimiz bu savaşta Ermeni milliyetine mensup biri olarak Armenak Bakırcıyan yoldaş da, taşıdığı ezilen kimliğini bir silaha dönüştürerek düşmana korku saldı.

Onu anmak demek; yarattığı değerlere sahip çıkmak ve bunları büyütmek demek, Partimiz TKP/ML ve Halk Ordumuz TİKKO saflarında birleşmek, savaşı güçlendirmek demektir.

TİKKO; ezilenlerin, yok sayılanların yani halkın ordusudur! Halka yönelen her bir saldırı son bulana kadar dost da düşman da nefesimizi ensesinde hissedecek ve silah seslerimizi her geçen gün daha güçlü duyacaktır. Ve biz biliyoruz ki düşmandan hesap da ancak böyle sorulur.

Bugün yalnızca Türkiye’de değil, dört bir tarafımızda ezilenlerin savaş sloganları duyulmaktadır. Kobane’den yükselen seslerin çağrısı da daha güçlü bir savaştır! Çağrı, sofrasındaki ekmeğine göz dikilen halkımızadır! Kurtuluşumuzun tek yolu olan savaş, savaş ve yine savaştır!

Armenak Bakırcıyan yoldaş ölümsüzdür!

Ermeni soykırımının hesabını soracağız!

Kahrolsun 24 Nisan’ı kana bulayanlar!

Şan olsun 24 Nisan Güneşini yaratan ve yaşatanlara!

Yaşasın Partimiz TKP/ML ve Önderliğindeki TİKKO!

TKP/ML – TİKKO

Dersim Bölge Komutanlığı

Nisan 2015

 

55375

EYLEM BIRLIKLERININ GÜNÜMÜZDEKI ÖNEMI VE DÜŞÜLMEMESI GEREKEN HATALAR ÜZERINE

 

EĞITIM NOTLARINDAN ULUSAL SORUN

 

ULUSAL SORUN

 

Ulusal sorun oldukça geniş bir konudur. Ulusal soruna ilişkin kapsamlı tartışmalar yapılmıştır. Doğru görüşler bu tartışmalar sonucu ortaya çıkmıştır MLM’lerin ulusal soruna yaklaşımları Leninizm döneminde şekillenen ulusal soruna ilişkin görüşlerden farklı değildir. Ulusal soruna ilişkin ülkemizde de farklı değerlendirmeler vardır. Bu farklılıklardı da öğrenmek önemlidir.

 

Faşizm

 

 Almanya’nın caddeleri ve şehirleri kanla sulandı. Viyana’nın işçi semtleri,askeri birliklerin ateşiyle yakılıp yıkıldı., harabeye döndü.Yoksulluk, yıkım, felaket ve acı. Üstünde insanlığın en ünlü beyinlerinin eserlerinin yakıldığı ortaçağa özgü odun yığınlarının alevleriyle aydınlatılmış kapitalist baskı ve uygarlığın batışı, giyotin ve cellat baltası. Faşizm işte bunları getirdi. Ayrıca dünyayı felakete, yeni bir korkunç katliama sürüklemek tehdidini de beraberinde getirmektedir.  Dimitrov

                  

Prometheus’un Torunları Ateşi Yeniden Harlıyor

Tarihte hep direnenler kazanmıştır. Haklı olanlar, düşmana karşı savaşta bir çok defa yenilmelerine karşın, direnmelerinin karşılığını eninde sonunda almışlardır. Bu kural, salt geçmişe ait olmayıp geleceğe de aittir. Yunanistan’da da olacak olan budur. İşçi ve emekçiler, alın terlerinin "borç” adı altında emperyalist tekellere peşkeş çekilmesini ve bu ağır sömürü dayatmasını asla kabul etmeyeceklerdir.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Merkel-Westerwelle ikilisiyle Alman Burjuvazisi Yeni Saldırılara Hazırlanıyor

Almanya’daki 27 Eylül genel seçimler öncesinde, nasıl bir hükümet kurulacağı, Alman tekelci burjuvazisi tarafından belirlenmişti. Kamuoyu anketleri de CDU-CSU ve FDP nin önde gittiğini teyit ederken, alman tekelci burjuvazisinin yeni hükümetini de onaylamış oluyordu. Emperyalist tekelci sermayenin, ülkeyi uzun bir süredir "büyük koalisyon” adını verdiği CDU-SPD ikilisiyle yönetmesi, onlara önemli kazanımlar kazandırmıştı.

BALIK VE MELISA

Uzun zamandır işsizdi. Hangi kapıya el uzatsa boşa çıkıyordu. Evde bulunmak, ev halkıyla göz göze gelmek istemiyordu... Erkenden kalkıyor, açlıktan guruldayan midesiyle zor atıyordu kendini dışarıya. Ardından şuursuzca, saatlerce dolaşıyordu sokaklarda, caddelerde... 


ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ

 

“Acıya yenilmek istemiyorsan,

onunla yüzleşmen gerek.”

(Lanza del Vasto.)

 

Masamın üzerinde bir karanfil duruyor şu an. Rengi kızıla çalan bir karanfil. Roboskî karanfili. Çamurlu patikadan otuz dört fidanın mezarlarının yan yana dizili durduğu mezarlığa doğru tırmanırken KESK’li Sedar’ın elime tutuşturduğu… Her şeyin acıya karıldığı o sisli anlarda ne yaptığımı, ne yapacağımı bilemeyip çantama atıvermişim. Eve döndüğümde çıktı…

Ben onlardan değilim, Kaypakkayanın yoldaşıyım.

 

Çanakkale Savaşında İnsanlık Dramı (Yüzbaşı Sarkis Torosyan)

 

Sayfalar