Cuma Mart 29, 2024

TKP/ML-TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

Yoldaşlar, dostlar, halkımız

Ermeni Soykırımının üzerinden bir asır geçti. Bir asır önce yaşananlar baskının, zulmün, katliamın en kanlılarıydı. Dersim toprakları da dâhil dört bir yanda Ermeni ulusundan kadın, erkek, genç, yaşlı her kesimden yüz binler yaşadığı topraklardan göç ettirildi, katledildi. TC devleti de atalarından aldığı mirasla kendi dilinden, inancından, ulusundan olmayana saldırmaya devam etti. Aleviler ve Kürtler başta olmak üzere ezilen inanç ve ulustan halkımız dün olduğu gibi bugün de saldırının hedefindedir. Sömürü ve baskıyla boyun eğdirilmeye çalışılan halkımız, yaşamın her anında faşist TC devletiyle karşı karşıya gelmektedir.

Ama baskı varsa direniş, sömürü varsa isyan da vardır! Partimiz TKP/ML ve önderliğinde savaşan Halk Ordumuz TİKKO, baskının ve sömürünün olduğu her yerde direnişi ve isyanı büyütme iddiasındadır. Biz bu iddiaya sahibiz çünkü milyonlarca işçi, emekçi ve köylüye cehenneme çevrilen bir yaşam dayatılmaktadır. Ve biz, bu iddiayı başaracağız çünkü elimizde komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın bayrağını taşıyoruz. Biz bu iddiayı başaracağız çünkü Armenak Bakırcıyan yoldaşın inanç ve kararlılığına sahibiz.

Yoldaşlar,

24 Nisan günü yalnızca katliamın, soykırımın günü değildir. 24 Nisan aynı zamanda Partimiz TKP/ML'nin kuruluşu anlamına gelmektedir. Yüzlerce yoldaşımızı şehit verdiğimiz bu savaşta Ermeni milliyetine mensup biri olarak Armenak Bakırcıyan yoldaş da, taşıdığı ezilen kimliğini bir silaha dönüştürerek düşmana korku saldı.

Onu anmak demek; yarattığı değerlere sahip çıkmak ve bunları büyütmek demek, Partimiz TKP/ML ve Halk Ordumuz TİKKO saflarında birleşmek, savaşı güçlendirmek demektir.

TİKKO; ezilenlerin, yok sayılanların yani halkın ordusudur! Halka yönelen her bir saldırı son bulana kadar dost da düşman da nefesimizi ensesinde hissedecek ve silah seslerimizi her geçen gün daha güçlü duyacaktır. Ve biz biliyoruz ki düşmandan hesap da ancak böyle sorulur.

Bugün yalnızca Türkiye’de değil, dört bir tarafımızda ezilenlerin savaş sloganları duyulmaktadır. Kobane’den yükselen seslerin çağrısı da daha güçlü bir savaştır! Çağrı, sofrasındaki ekmeğine göz dikilen halkımızadır! Kurtuluşumuzun tek yolu olan savaş, savaş ve yine savaştır!

Armenak Bakırcıyan yoldaş ölümsüzdür!

Ermeni soykırımının hesabını soracağız!

Kahrolsun 24 Nisan’ı kana bulayanlar!

Şan olsun 24 Nisan Güneşini yaratan ve yaşatanlara!

Yaşasın Partimiz TKP/ML ve Önderliğindeki TİKKO!

TKP/ML – TİKKO

Dersim Bölge Komutanlığı

Nisan 2015

 

54998

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Proletarya Partisi

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Sayfalar