Cumartesi Mayıs 11, 2024

TKP/ML TİKKO Ali Doğan Firik cezalandırdığını duyurdu.

Elimize e-mail yoluyla ulaşan bir açıklamaya göre TKP/ML'ye bağlı TİKKO gerillaları Ali Doğan Firik isimli bir kişiyi ölümle cezalandırdığını duyurdu.

Ali Doğan Firik'inhalka karşı işlediği suçların belirtildiği açıklamada “16 Temmuz 2015 öğle saatlerinde Dersim’in Hozat ilçesine bağlı Kırnik (Buzlupınar) mevkiinde Ali Doğan Firik adlı işbirlikçi düşman unsuru TKP/ML TİKKO gerillaları tarafından ölümle cezalandırılmıştır” deniliyor.

Açıklamada  “Ali Doğan Firik adlı unsur, uzun yıllar partimiz TKP/ML ile çeşitli düzeylerde ilişkilenmiştir. Son olarak gerilla güçlerimizle 2006 sürecinde ilişkilenmiş, bu süreçte saflarımızda örgütlenmiştir. Bazı görevler verilen bu unsur partimizden ve bizimle bağlantılı olarak HPG güçlerinden para almış fakat bu paraları içki ve fuhuş ortamlarında çarçur etmiştir. Yine halktan partimizin adını kullanarak para toplamış, tehdit etmiş; kısacası partimizin adını kirli emellerine alet etmeye çalışmıştır.

Yaptıklarının ardından güçlerimizce sorgulanan bu unsur suçlarını kabul etmiş ve özeleştiri vermiştir. Fakat sözünde durmayarak aynı pratikleri sergilemeye devam etmiştir. Son olarak ise bölge örgütümüz unsur hakkında ölüm kararı almıştır” şeklinde devam eden açıklamada sonraki süreç şöyle özetlenmiştir; “Çemişgezek ilçesi Axtük köyünden olan bu unsur kendi köyünde yapılan çalışmalarda edinilen yeni bilgilerle birlikte yakalanmış ve sorgulanıp cezalandırılmak üzere tutuklanmıştır. Köyde yapılan kitle toplantısında işlediği suçlar teşhir edilmiş ve gelen yeni bilgiler kendisine sorulmuştur. Fakat unsur yapılan yeni suçlamaları reddetmiştir.

Unsurun son dönem içerisinde gizli koruculuk yaptığı, JİTEM’le çalıştığı, halkı bunun üzerinden tehdit ettiği, köyün içinde kalaşnikof tüfeğiyle ateş ettiği vb. iddialarını yalanlamıştır. Yapılan toplantının ardından alınan ölüm kararı sürgün olarak değiştirilmiştir ve unsura bir şans daha tanınmıştır.

Fakat unsur bu çabaları da boşa çıkarmış, toplantının ardından kendisine yapılanların hesabını soracağına dair köy içinde tehditler savurmuş ve bölgede JİTEM çalışmalarına önayak olmuş, işbirlikçilik örgütlenmesi içinde yer almış ve düşmandan silah almakla birlikte düşman pusularına yön göstermiş içinde yer almıştır. Alınan karara bu şekilde uymayan unsurun düşmanla işbirliği netleşmiştir. Yaşanan bu gelişmelerin ardından unsurun hakkında ölüm kararı netleşmiş cezalandırılması için girişimlerde bulunulmuştur.”denildi.

Açıklama “sonraki süreçte yaşanan gelişmelerle birlikte halkın gözünde teşhir olan bu unsur, düşmanın nezdinde de kullanım değerini yitirmeye başlamış ve bir paçavra gibi kıyıda köşede kullanılmıştır. Kendi köyü ve Çemişgezek'te itibarını kaybeden bu unsur, farklı yerlerde yaşamaya başlamıştır. Nerede olduğunun haberini alan gerilla güçlerimiz ise harekete geçerek unsurun hak ettiği cezayı vermiştir.

Halkımız bilmelidir ki hiçbir halk düşmanı cezasız kalmayacak, ilelebet rahat bir yaşam sürmeyecektir. Partimizin bu vesileyle çağrısı şudur; Dersim'de geliştirilen işbirlikçileştirme politikalarına karşı mücadele edelim! İnsanların para veya başka çıkarlar için düşmana hizmet etmesine izin vermeyelim!

Düşmanın tuzağına düşen unsurları uyaralım! Girdikleri yanlış yoldan vazgeçmelerine yardım edelim! İşbirlikçileşen ve bunu ısrarlı bir şekilde sürdüren unsurları hak ettikleri biçimde cezalandıralım!

Partimiz TKP/ML ve onun önderliğinde savaşan TİKKO bu doğrultuda çalışmalarını sürdürecektir. Ve hiçbir işbirlikçi halk düşmanı cezasız kalmayana, faşist TC devleti yıkılana kadar bu mücadelemiz devam edecektir.

Halkımızın bu kirli politikalara karşı tek kurtuluş yolu partimiz saflarında örgütlenmek ve halk savaşına katılmaktır. Halk savaşı bizlerin kurtuluşunun ve hesap sormanın tek yoludur. Bir kez daha söylüyoruz; Düşmanın Dersim'de geliştirmeye çalıştığı işbirlikçileştirme ve ajanlaştırma saldırılarına karşı koyalım! Kurtuluşumuzun tek yolu olan halk savaşı-gerilla savaşına katılalım!” sözleri ve  “KAHROLSUN FAŞİST TC DEVLETİ VE ONUN AJAN İŞBİRLİKÇİLİK POLİTİKALARI!” sözleri ve sloganı ile sona eriyor.

49558

EĞITIM NOTLARINDAN ULUSAL SORUN

 

ULUSAL SORUN

 

Ulusal sorun oldukça geniş bir konudur. Ulusal soruna ilişkin kapsamlı tartışmalar yapılmıştır. Doğru görüşler bu tartışmalar sonucu ortaya çıkmıştır MLM’lerin ulusal soruna yaklaşımları Leninizm döneminde şekillenen ulusal soruna ilişkin görüşlerden farklı değildir. Ulusal soruna ilişkin ülkemizde de farklı değerlendirmeler vardır. Bu farklılıklardı da öğrenmek önemlidir.

 

Faşizm

 

 Almanya’nın caddeleri ve şehirleri kanla sulandı. Viyana’nın işçi semtleri,askeri birliklerin ateşiyle yakılıp yıkıldı., harabeye döndü.Yoksulluk, yıkım, felaket ve acı. Üstünde insanlığın en ünlü beyinlerinin eserlerinin yakıldığı ortaçağa özgü odun yığınlarının alevleriyle aydınlatılmış kapitalist baskı ve uygarlığın batışı, giyotin ve cellat baltası. Faşizm işte bunları getirdi. Ayrıca dünyayı felakete, yeni bir korkunç katliama sürüklemek tehdidini de beraberinde getirmektedir.  Dimitrov

                  

Prometheus’un Torunları Ateşi Yeniden Harlıyor

Tarihte hep direnenler kazanmıştır. Haklı olanlar, düşmana karşı savaşta bir çok defa yenilmelerine karşın, direnmelerinin karşılığını eninde sonunda almışlardır. Bu kural, salt geçmişe ait olmayıp geleceğe de aittir. Yunanistan’da da olacak olan budur. İşçi ve emekçiler, alın terlerinin "borç” adı altında emperyalist tekellere peşkeş çekilmesini ve bu ağır sömürü dayatmasını asla kabul etmeyeceklerdir.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Merkel-Westerwelle ikilisiyle Alman Burjuvazisi Yeni Saldırılara Hazırlanıyor

Almanya’daki 27 Eylül genel seçimler öncesinde, nasıl bir hükümet kurulacağı, Alman tekelci burjuvazisi tarafından belirlenmişti. Kamuoyu anketleri de CDU-CSU ve FDP nin önde gittiğini teyit ederken, alman tekelci burjuvazisinin yeni hükümetini de onaylamış oluyordu. Emperyalist tekelci sermayenin, ülkeyi uzun bir süredir "büyük koalisyon” adını verdiği CDU-SPD ikilisiyle yönetmesi, onlara önemli kazanımlar kazandırmıştı.

BALIK VE MELISA

Uzun zamandır işsizdi. Hangi kapıya el uzatsa boşa çıkıyordu. Evde bulunmak, ev halkıyla göz göze gelmek istemiyordu... Erkenden kalkıyor, açlıktan guruldayan midesiyle zor atıyordu kendini dışarıya. Ardından şuursuzca, saatlerce dolaşıyordu sokaklarda, caddelerde... 


ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ

 

“Acıya yenilmek istemiyorsan,

onunla yüzleşmen gerek.”

(Lanza del Vasto.)

 

Masamın üzerinde bir karanfil duruyor şu an. Rengi kızıla çalan bir karanfil. Roboskî karanfili. Çamurlu patikadan otuz dört fidanın mezarlarının yan yana dizili durduğu mezarlığa doğru tırmanırken KESK’li Sedar’ın elime tutuşturduğu… Her şeyin acıya karıldığı o sisli anlarda ne yaptığımı, ne yapacağımı bilemeyip çantama atıvermişim. Eve döndüğümde çıktı…

Ben onlardan değilim, Kaypakkayanın yoldaşıyım.

 

Çanakkale Savaşında İnsanlık Dramı (Yüzbaşı Sarkis Torosyan)

 

Savaş Şiddet Üzerine Ekonomi-Politik ve Antropolojik Notlar

 

“Yoksulların zenginlere karşı verdiği savaşa terörizm,

zenginlerin yoksullara uyguladığı terörizme de savaş denir.”[2]

 

İtiraf etmek gerekir ki, savaş hakkında konuşmak, kolay bir iş değil.

Bunun nedeni, insanın savaş konusunda, “alternatif” de olsa bir ders bağlamında konuşabilmesini sağlayacak nesnellik ve uzaklık duygusunu deneyimleyebilmenin zorluğu.

Sayfalar