Salı Nisan 30, 2024

TKP/ML Ortadoğu Parti Komitesi “TKP/ML-TİKKO Rojava Komutanı Orhan Yoldaş ölümsüzdür!”

TKP/ML-TİKKO Rojava Komutanı Orhan Yoldaş ölümsüzdür!

Rojava’nın yiğit komutanı, kod adı Orhan Bakırcıyan olan Nubar Ozanyan yoldaş  40 yıllık devrimci savaş yaşamının her bir tarihi adımında devrim yürüyüşünü güçlendirmek,  halk savaşını büyütmek, özgürlük savaşımını  çoğaltmak için savaştı. Üyesi olduğu partimiz TKP/ML’ nin, komutanı olduğu TİKKO’ nun korkusuz ve yiğit savaşçısı olarak yaşadı ve ölümsüzleşti. Yaşamını halk ve sınıf düşmanlarına darbe vurmaya adadı. Bir yandan partinin ideolojik-politik-örgütsel görevlerini yerine getirirken diğer yandan  gerilla savaşının komuta kademesinde savaş görevlerini başarıyla yerine getirdi.  

Parti tarihimizin farklı zamanlarında 1988-90 yıllarında Filistin’de, 91-92 yıllarında Karabağ’da, Hayastan’da (Ermenistan), 2014’ de Irak Kürdistanı’nda, 2015 Temmuzundan itibaren Rojava’da  partimiz  TKP/ML’ nin devrim ve özgürlük görevlerini yerine getirmek için sayısız TİKKO komutanı ve savaşçısını eğitip yetiştirdi. Aynı zamanda sayısız Kürt-Türk-Ermeni-Arap-Filistin-Yunan-Kanadalı-Sardinyalı-Belçikalı-Fransız enternasyonalist savaşçıyı eğitti ve yetiştirdi.Rojava’da savaşan Türkiyeli devrimci örgütlerin ve savaşçılarının savaş pratiklerini ve bilgilerini yükseltmek için savaş alanın en ön saflarında özverili çalışma ve devrimci paylaşım içinde oldu. Bundandır ki Rojava’da savaşan her özgürlük savaşçısının güvenilir ORHAN yoldaşı oldu. Rojava-Siluk direnişinde DAİŞ çetelerine vurduğu etkili ve sarsıcı darbelerle Enternasyonal Özgürlük Taburu’nun bütün savaşçılarının sevgi ve sempatisini kazanmayı başardı.  Emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı devrimci savaşın birçok ülke ve alanında ciddi devrimci sorumluluklar üstlenerek ağır görevler yerine getirdi.Paris’te devrimci faaliyet yürüttüğü süre içinde devrimci sanatçı Yılmaz Güney’in güvenilir, korkusuz korumalarından biri oldu.  

Partimiz TKP/ML’ nin Ortadoğu’da, Rojava’da örgütlenme kararının en önde ve en ileri örgütleyicisi ve pratikçisi oldu. Hem düşmana yönelik gösterdiği savaş pratiğinde hem de partinin örgütleme çalışmalarında örnek bir rol oynadı. “Bir hırka-bir lokma” felsefesinin en yoksul devrimci simgesi oldu. Emek ve mücadele dolu yaşam ve savaşımında kahramanlığın, yoldaşlığın, fedakarlığın, mütevaziliğin en ileri devrimci örneklerini yaşamıyla ortaya koydu. Partimizin önderliği altında ‘Demokratik Halk Devrimi’ uğruna yürütülen savaşımda bedel ödemekten, risk almaktan asla geri durmadı. Savaş cephesindeki konumlanma ve mevzilenmesiyle, devrimci yaşamıyla, komutanlığı ve önderliği savaş militanlığıyla birleştirmenin en ileri pratik örneklerini ortaya koydu. Öğretirken öğrenen, savaşırken savaştıran, savaşırken komutan, komutanken savaşan bir yerde durarak devrimci komutanlığın nasıl olması gerektiğini sayısız pratik örneklerle gösterdi.  

Partinin son süreçte yaşadığı sorunların çözümü için büyük bir fedakarlık örneğini göstererek özlemini sonsuz düzeyde duyduğu Dersim dağlarına yöneldi. Dersim’de ki yoldaşlarıyla buluşmak için büyük çaba ortaya koydu. Rojava’da şehit düşmeden kısa bir süre önce tekrar Rojava alanına dönerek bu alanda ortaya çıkan devrimci enerjiyi, ülkedeki gerilla savaşına kanalize etmek, Kürt-Arap-Türkmen-Süryani-Ermeni halklarının birliği ve özgürlük mücadelesini büyütmek için görevinin başına döndü.

Komutan Orhan yoldaş, savaş görevlerini yerine getirmek için  14 Ağustos 2017 tarihinde şehit düştüğünde yanında İranlı-Kanadalı-Sardinyalı  üç yoldaş yaralandı. O bütün yaşamı boyunca komünist önder Kaypakkaya yoldaşın devrim ve savaş öğretisine ve ideallerine bağlı kaldı. Halk savaşı stratejisinin yaşam bulması için  gece gündüz demeden büyük küçük görev ayrımı yapmadan elinden gelen bütün çabayı ortaya koydu.

Soykırım yaşamış, mazlum, emekçi Ermeni halkının acılarına tutunup ARARAT’ ın zirvelerine çıkarak devrimci savaşın çıtasını yükseltmeye çalıştı. Adını aldığı Ermeni fedai geleneğinin çağdaş komutanıydı. Martager yoldaş TKP/ML-TİKKO’nun yükseklere çekilmiş en iddialı, en kararlı aynı zamanda en mütevazi savaş ve direniş bayrağıdır. O,  Ararat’ın savaş zirvesinden Filistin’e, Dersim’e Ermenistan’a oradan Rojava’ya akıp giden bir devrim rüzgarıydı.

Komutası altında savaşan yoldaşları olarak onun ideallerine ve anılarına bağlı kalacağımız sözünü vererek komutan Orhan yoldaşın yolundan yürümeye devam edeceğiz. Komünist önder ‘İBRAHİM KAYPAKKAYA YOLDAŞ’IN devrim ve savaş ideallerine bağlı olan Rojava  gücü olarak şehit düşen her bir yoldaşımızın ideallerini zaferle taçlandıracağımıza söz veriyoruz.

Filistin’in–Karabağ’ın-Rojava’nın Savaş Generali Yoldaş Martager Ölümsüzdür!

Ararat’ın Korkusuz Yiğit Ermeni Fedaisi Nubar Ozanyan Yoldaş Ölümsüzdür!

Devrim ve Komünizm Şehitleri Ölümsüzdür!

Yaşasın Halk Savaşı!

 

41691

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Halka Nasıl Yaklaşacağız?

Milyonlar açlık ve yoksulluk içinde, demokratik haklardan yoksun, özgürlük kırıntılarına bile muhtaç bir durumda yaşıyor. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında kitleler ya seslerini yeterince yükseltememekte ya da sınırlı sayıda insanla zulüm karşısında direnmeye çalışmaktadır. Birbirinden bağımsız, sınırlı direniş güçlerinin mücadele ettiği süreci yaşıyoruz. Damlaların derelere, derelerin nehirlere, nehirlerin bendlerini yıkacak duruma gelme ihtiyacı var.

“Kuruluşunun 100. Yılında TC’nin Diğer Yüzü Türkiye’de Ulusal Azınlıklar Sorunu”*

Türkiye’de ulusal sorun ve azınlıklar meselesini incelerken nasıl bir ülkede yaşadığımız, ülkeyi hangi sınıfların yönettiği, ulusların hangi tarihi koşullarda ortaya çıktığı, ulusal sorunun ekonomik ve politik nedenlerini açıklamak durumundayız.

Ulus, tarihsel olarak meydana gelmiş, ortak bir dil, ortak bir pazar, ortak bir kültür birliği ve ortak bir ruhi şekillenmende ifadesini bulan istikrarlı bir insan topluluğudur. Ulus, sadece tarihi bir kategori değil bir çağın, yükselen kapitalizm çağının ortaya çıkardığı bir olgudur.

Yüz yıllık çakma Türk devleti (Nubar Ozanyan)

Aradan bir asır geçmesine, tarihin yaprakları değişmesine karşın Türkiye Cumhuriyeti temelde bir değişime gitmeden dün olduğu gibi imha ve inkar zihniyetiyle yaşamaya, Orta Çağ’ın karanlığında kalmaya devam ediyor.

Fetih ve işgallerden, zulüm ve soykırımdan başka övünülecek bir tarihi, Hitler faşizmine örnek olmaktan başka bir başarısı olmayan TC, ceberut devlet olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüzüncü yılını kutluyor.

Aşk Her Şeyi Affeder mi - Partiler Neden Diktatör / ERGÜN ASLAN

Klasik emperyalizmle modern emperyalizm arasında çeşitli proletaryaların ve (komprador) sınıfların olduğu bir memlekette modern proletaryaların partisinin birliğinin ve özgürlüğünün yegane (ve yegane) güvencesinin yerel yönetimlerin özerkliğe varabilecek kadar geniş demokratik haklara sahip olmaları olduğu bilgisini kim inkar edebilir ki.

Üüüü.... üüüü....

Ya.... ya...

Bir insan aldığı görevden başka her şeyi konuşur mu.

Hom... hom.. hom...

Bunlar... bunlar... daha çok....

 Filelerin sultanlarını karşımıza çıkarırlar.

 Daha çok...

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

“Hamas-İsrail Çatışmasında” İtidal Çağrısı Yapmak…(Polemik)

Filistinli 14 direniş örgütünün, 7 Ekim günü “Aksa Tufanı” adıyla İsrail devletine yönelik operasyonu, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Hamas gibi İslamcı örgütlerin yanısıra ve de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi gibi Marksist eğilimli hareketlerin de yer aldığı hamle, Siyonist İsrail’in tarihi boyunca aldığı en büyük darbelerden biri olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu direniş, kısa sürede dünyanın dört bir yanında devrimci, ilerici güçler nezdinde çok ciddi saflaşmaları da beraberinde getirdi.

“Çizgimiz Nubar Ozanyan’dır!” (Deniz Aras)

7 Ekim sabahı Filistin Ulusal Direnişi’nin Siyonist İsrail işgalciliğine ve zulmüne karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatması başta siyonizm olmak üzere bölge gerici devletleri ve siyonizme koşulsuz destek veren emperyalistlerde şok etkisi yarattı.

Hamas öncülüğünde başlatılan ve aralarında Filistin Ulusal Hareketi’nin tarihsel öznelerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi devrimci örgütlerin de yer aldığı “Operasyon Odası” tarafından yönetildiği açıklanan bu hamle, tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da tartışmalara yol açtı.

Yerini Bulan Her Vuruş Acı Verir!

Komünist partileri yaptıkları eylemleri kamuoyuna açıkladıkları gibi, yanlış yaptıkları eylemleri de kamuoyuna açıklar ve özeleştirisini yaparlar. Yanlış eylemlerin özeleştirisinin yapılması, o partinin dürüstlüğünü gösterir ve bu tür özeleştiriler kitlelere ve parti kamuoyuna güven verir.

Arif Alıç, 1978 yılında Hıdır Aykır ile Bayrampaşa  Hapishanesinden kaçtı. Parti tarafından kırsal (Dersim) alana gönderildi. 1981 yılının ortalarında, TKP/ML üyesi bir kişi tarafından öldürüldü.

Bu makaleyi, yazarken ölüm haberini aldığım, sevgili yoldaşım Turan Talay'ın anısına adıyorum.

Türk Tekelleri Afrika'yı Çok Çooook Sevdi!

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Sayfalar