Perşembe Mayıs 2, 2024

TKP/ML Enternasyonal Büro: “Devrimci Komünarlar Partisi kurucu önderi Ulaş Bayraktaroğlu ölümsüzdür!”

Devrimci Komünarlar Partisi kurucu önderleri Ulaş Bayraktaroğlu'nun IŞİD'e karşı yapılan Rakka hamlesinde 10 Mayıs 2017 tarihinde şehit düştüğünü öğrenmiş bulunuyoruz. Partimiz TKP/ML, bu büyük devrimciyi kaybetmenin üzüntüsü içindedir. Partimiz, yoldaşları ve ailesine başsağlı dilemektedir.

Ulaş Bayraktaroğlu, ömrü devrimci mücadele içinde geçen, mütevazi kişiliği ve kararlılığla, büyük küçük demeden aldığı sorumluluklarla partisi saflarında önder bir kadro olarak genç devrimciler için hep örnek oldu. Gezi direnişinin ülkeyi sarıp sarmaladığı, ayaklanmayla faşist diktatörlüğün yaşadığı korkuyla acımasızca saldırdığı günlerde, üstlendiği devrimci sorumlulukla görevlerini başarıyla yerine getiren Ulaş Bayraktaroğlu, ülkedeyken, kazandığı tecrübeleriyle Ortadoğu'ya geçerek burada da aktif görevler üstlendi. Onun tek sloganı ''kazanma ve başarı'' üzerine olmuştur. Korkusuz bir devrimci olarak, partisi, Devrimci Komünarlar Partisi'nin de içinde yer aldığı Birleşik Özgürlük Güçleri'nin komutanlığı teklif edildiğinde bu görevi tereddütsüz bir şekilde kabul ederek sorumluk üstlendi. Başarılı bir devrimci komutan olarak IŞİD'e karşı verilen mücadelede IŞİD'in korkulu rüyası oldu. Sayısız eylemde IŞİD çetelerine büyük kayıplar verdiren Ulaş Bayrakoğlu, en son katıldığı Rakka hamlesinde şehit düştü.

Ortadoğu coğrafyası çelişkilerin en yoğun yaşandığı yerlerden biri durumundadır. Bu bölgenin yer altı ve yer üstü zenginlikleri her zaman emperyalistlerin iştahını kabartmıştır. Son 100 yıldır defalarca paylaşıma maruz kalan Ortadoğu ülkelerinde yaşayan halklar hep ezilip katliama uğradılar. Araplar, Kürler, Ezidiler, Türkmenler en fazla ezilen halklar oldu. 2003 yılında Irak'ın işgaliyle yerle bir olan bu ülkede emperyalistler hakimiyetlerini kurduktan sonra, en zayıf halkadan başlayarak hakimiyet alanlarını genişletmek için yeni planlar yaptılar. Yakın bir dönem önce birçok ülkede meydana gelen 'Arap Baharı' olarak isimlendirilen ve süreç içinde emperyalistlerin denetimine giren ayaklanmaların bir devamı olarak Suriye iç savaşının çıkmasıyla, sonrasında değişen dengelerle emperyalist güçlerin müdahil olarak işgal ettikleri Suriye'de, Kürtlerin çelişkileri iyi değerlendirerek Rojova'da gerçekleşen devrim, doğallığında dikkatleri de üzerine çekti.

Türk devleti, Kürt düşmanlığının bir devamı olarak Rojova'yı hedefine koyarak burada kazılan statüyü ezmek ve kendi denetimindeki gerici güçleri buraya yerleştirerek Kürt Özgürlük Mücadelesinin önünü kesmek istediyse de başarılı olamadı. Nisan ayı içinde Türk savaş uçaklarıyla bombalanan Rojova'da Kürt Özgürlük Güçleri ve devrimci dostları Türk devletinin olası bir kara harekatında karşı koyacaklarını ilan ettiler.

Bilinmelidir ki, anti-emperyalist mücadele ve gerçek bir enternasyonalist dayanışma her zaman devrimcilerin omuzlarında yükselmiştir. Ortadoğu'ya üşüşen emperyalistlerin pazar paylaşımında ayaklar altında ezilmek istenen halklarla dayanışmak için bu coğrafyada bulunan devrimci partiler ve partimiz TKP/ML savaşçıları bedeller ödeyerek enternasyonalist görevlerini yerine getirmeye devam ediyorlar. Suphi Nejat Ağırnaslı, Halil Aksakal, Sevda Çağdaş, Muhammet Arslan, Alper Çakas, Mahir arpaçay, Sibel Bulut ve ismini sayamadığımız onlarca şehidin kanlarıyla sulanan Ortadoğu coğrafyası tam ve gerçek bir özgürlüğe kavuşana dek devrimciler bu coğrafyada savaşmaya devam edip, enternasyonal görevlerini yerine getirmeye devam edeceklerdir.

ULAŞ BAYRAKTAROĞLU ÖLÜMSÜZDÜR!

YAŞASIN ULUSLARIN KENDİ KADERLERİNİ TAYİN HAKKI!

YAŞASIN ERNERNASYONAL DAYANIŞMA VE SAVAŞIMIZ!

TKP/ML Enternasyonal Büro

40819

TKP/ML Enternasyonal Büro: “Devrimci Komünarlar Partisi kurucu önderi Ulaş Bayraktaroğlu ölümsüzdür!”

Halka Nasıl Yaklaşacağız?

Milyonlar açlık ve yoksulluk içinde, demokratik haklardan yoksun, özgürlük kırıntılarına bile muhtaç bir durumda yaşıyor. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında kitleler ya seslerini yeterince yükseltememekte ya da sınırlı sayıda insanla zulüm karşısında direnmeye çalışmaktadır. Birbirinden bağımsız, sınırlı direniş güçlerinin mücadele ettiği süreci yaşıyoruz. Damlaların derelere, derelerin nehirlere, nehirlerin bendlerini yıkacak duruma gelme ihtiyacı var.

“Kuruluşunun 100. Yılında TC’nin Diğer Yüzü Türkiye’de Ulusal Azınlıklar Sorunu”*

Türkiye’de ulusal sorun ve azınlıklar meselesini incelerken nasıl bir ülkede yaşadığımız, ülkeyi hangi sınıfların yönettiği, ulusların hangi tarihi koşullarda ortaya çıktığı, ulusal sorunun ekonomik ve politik nedenlerini açıklamak durumundayız.

Ulus, tarihsel olarak meydana gelmiş, ortak bir dil, ortak bir pazar, ortak bir kültür birliği ve ortak bir ruhi şekillenmende ifadesini bulan istikrarlı bir insan topluluğudur. Ulus, sadece tarihi bir kategori değil bir çağın, yükselen kapitalizm çağının ortaya çıkardığı bir olgudur.

Yüz yıllık çakma Türk devleti (Nubar Ozanyan)

Aradan bir asır geçmesine, tarihin yaprakları değişmesine karşın Türkiye Cumhuriyeti temelde bir değişime gitmeden dün olduğu gibi imha ve inkar zihniyetiyle yaşamaya, Orta Çağ’ın karanlığında kalmaya devam ediyor.

Fetih ve işgallerden, zulüm ve soykırımdan başka övünülecek bir tarihi, Hitler faşizmine örnek olmaktan başka bir başarısı olmayan TC, ceberut devlet olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüzüncü yılını kutluyor.

Aşk Her Şeyi Affeder mi - Partiler Neden Diktatör / ERGÜN ASLAN

Klasik emperyalizmle modern emperyalizm arasında çeşitli proletaryaların ve (komprador) sınıfların olduğu bir memlekette modern proletaryaların partisinin birliğinin ve özgürlüğünün yegane (ve yegane) güvencesinin yerel yönetimlerin özerkliğe varabilecek kadar geniş demokratik haklara sahip olmaları olduğu bilgisini kim inkar edebilir ki.

Üüüü.... üüüü....

Ya.... ya...

Bir insan aldığı görevden başka her şeyi konuşur mu.

Hom... hom.. hom...

Bunlar... bunlar... daha çok....

 Filelerin sultanlarını karşımıza çıkarırlar.

 Daha çok...

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

“Hamas-İsrail Çatışmasında” İtidal Çağrısı Yapmak…(Polemik)

Filistinli 14 direniş örgütünün, 7 Ekim günü “Aksa Tufanı” adıyla İsrail devletine yönelik operasyonu, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Hamas gibi İslamcı örgütlerin yanısıra ve de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi gibi Marksist eğilimli hareketlerin de yer aldığı hamle, Siyonist İsrail’in tarihi boyunca aldığı en büyük darbelerden biri olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu direniş, kısa sürede dünyanın dört bir yanında devrimci, ilerici güçler nezdinde çok ciddi saflaşmaları da beraberinde getirdi.

“Çizgimiz Nubar Ozanyan’dır!” (Deniz Aras)

7 Ekim sabahı Filistin Ulusal Direnişi’nin Siyonist İsrail işgalciliğine ve zulmüne karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatması başta siyonizm olmak üzere bölge gerici devletleri ve siyonizme koşulsuz destek veren emperyalistlerde şok etkisi yarattı.

Hamas öncülüğünde başlatılan ve aralarında Filistin Ulusal Hareketi’nin tarihsel öznelerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi devrimci örgütlerin de yer aldığı “Operasyon Odası” tarafından yönetildiği açıklanan bu hamle, tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da tartışmalara yol açtı.

Yerini Bulan Her Vuruş Acı Verir!

Komünist partileri yaptıkları eylemleri kamuoyuna açıkladıkları gibi, yanlış yaptıkları eylemleri de kamuoyuna açıklar ve özeleştirisini yaparlar. Yanlış eylemlerin özeleştirisinin yapılması, o partinin dürüstlüğünü gösterir ve bu tür özeleştiriler kitlelere ve parti kamuoyuna güven verir.

Arif Alıç, 1978 yılında Hıdır Aykır ile Bayrampaşa  Hapishanesinden kaçtı. Parti tarafından kırsal (Dersim) alana gönderildi. 1981 yılının ortalarında, TKP/ML üyesi bir kişi tarafından öldürüldü.

Bu makaleyi, yazarken ölüm haberini aldığım, sevgili yoldaşım Turan Talay'ın anısına adıyorum.

Türk Tekelleri Afrika'yı Çok Çooook Sevdi!

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Sayfalar