Çarşamba Nisan 24, 2024

Tam sınıf bilinci

Proletaryanın devrim biliminde dikkatli bir okuma yapıldığında “Tam anlama-tam kopuş-tam çözüm-tam sınıf bilinci-tam demokrasi-tam özgürlük-tam hak eşitliği“ vb. kavramlara rastlanır. MLM, ekonomi-felsefe-bilimsel sosyalizm konularında kendi içinde bütünlüklü ve birbiriyle uyumlu olan dünya görüşüdür. Özgürlüğe kurtuluşa geleceğe ait tüm sorunlarda ve konularda kırıntı halinde parçalı, sınırlı hiçbir şeyi talep etmez, mücadele hedefine bunları koymaz. Sömürü ve zulümden “tam kurtuluş”, işçilere-köylülere-emekçilere “tam özgürlük”, ulusların-dillerin-inanç ve cinslerin “tam hak eşitliği” savunulur. Hiçbir teori, hiçbir ideoloji hiçbir öğreti, savunu ve iddiasında gerçekleşen pratiğinde toplumların-ülkelerin geleceğine ilişkin “anlama-çözme-bilinç-özgürlük-demokrasi-eşitliğe” dair konularda bu kadar ileri ve gelişkin düşünceler savunmaz. Proletaryanın devrim biliminin dışında hiçbir bilim ülkeleri-toplumları emperyalizme bağımlılık zincirinden sömürü ve zulme dayalı sistemden tam kurtuluşa tam özgürlüğe kavuşturamamıştır. Kavuşturamaz.

TAM KOPUŞ

“Tam özgürlük-tam demokrasi-tam hak eşitliğine” tam çözüme ulaşmak, varmak için gereken ilk eşik ilk adım “Tam kopuş ve Tam sınıf bilincidir.” Tam kopuşla tam sınıf bilinci arasında kopmaz diyalektik bağ ve güçlü ilişkiler vardır. Burjuva-feodal sistemden felsefi idealizmden, metafizik dünya görüşünden eski toplumun yaşam ve alışkanlıklarından tam kopuş sağlayamayan tam sınıf bilincine sahip olamaz. Eski toplumun yaşam ve alışkanlıklarına duyulan özlemin eskiye olan bağlılıkların kolay terk edilemeyeceği yalpalama ve sarsıntıların, kırılma ve gerilemelerin devam etme olasılıkların fazlaca olduğunu tam kopuşun kolay gerçekleşmediğini zorluklarla dolu mücadele gerektirdiğini yıllar önce gerek Lenin yoldaş gerekse başkan Mao vurgulamıştır. “İnsanların kafaları koşullar ve alışkanlıklarla sınırlanmaya yatkındır. Devrimciler bile her zaman kendilerini bundan kurtaramazlar.” (Mao, cilt 3)

“Küçük-burjuvazinin, eskiye, alışılmışa ve değişmeyene duyduğu büyük bağlılık karşısında, çok doğaldır ki, onların bir taraftan öbürüne kayışlarını kaçınılmaz olarak göreceğiz, yalpaladıklarını, değiştiklerini, kararsız olduklarını vb. göreceğiz.” (Lenin)

Gerilla savaşını sağlamlaştırıp geliştirme yaygınlaştırıp yükseltme mücadelesinde kafayı en çok yoran “kadro ve önderlik” meselesi olmuştur. Gerilla savaşı, kadro ve savaşçılardan yüksek taleplerde bulunur “amaca yüksek düzeyde bağlılık” , “adanmış devrimcilik” talep eder.  Eski toplumdan kopmak, devrime tam ve eksiksiz katılmak, adanmışlık ve canını severek vermek gibi ileri taleplerde bulunur. Bu niteliklere sahip olunmadan büyük fedakârlıklar yapılamaz. Sahip olunan can devrime sunulamaz.

“Tam kopuş” yıllara varan sürüp devam eden sınıf savaşımının ateşi içinde örsle çekiç arasında biçimlenerek elde edilir. Toplumu ve bireyi, kadro ve militanı kuşatan sarmalayan eski düşüncelerden ve geleneksel-yönetsel ve yaşamasal alışkanlıklardan kurtulma mücadelesinde en büyük savaşım militanın kendi içinde burjuvaziye karşı yürüttüğü savaşımdır. “Tam kopuş“ çok zaman militanın tek başına mücadelesiyle sağlanamaz. Militan örgütüyle, kitlelerin ve yoldaşların eleştirel gücüyle gerilla savaşının eğitsel çabasıyla burjuvaziyi alt etmeye çalışır ve tam kopuşu sağlar. Tam kopuş “örgüt-yoldaş-kitleler-gerilla savaşıyla” sağlanır. Örgütün ve yoldaşların çabası ve yardımı olmadan hiçbir şey bütünlüklü ve köklü başarılamaz.

Tam kopuş tam sınıf bilincinin ön kapısıdır. Bu ön kapı ne denli açık ve berrak olursa tam sınıf bilinci elde etmenin zemini güçlenir. Burjuva-feodal sistemden eski toplumdan her uzaklaşma proletaryanın devrim bilimine, sınıfsız toplum ideallerine, kitlelerin özgürlük ve kurtuluş amacına yakınlaşmayı getirir. Sınıf savaşımın gelişim yasaları göstermiş ve öğretmiştir ki parti temsilcileri yöneticileri ne kadar iyi olursa “bölüğün (örgütün) o kadar sağlam olduğunu ve önemli politik rol oynadığını göstermiştir.”

Kadro ve militanların yetiştirilip hazırlanmasında başlangıç nokta olarak “ideolojik ve siyasi eğitim”gelir. Ancak kadroları sağlamlaştıran, savaşın kendisidir. Savaşın kızgın ocağı ve örsünde halk savaşı stratejisine uygun olarak şekillenme esastır. Tüm kadrolar olmak üzere bütün militanların, komutan ve savaşçıların savaşa göre şekillenmesinde “tam kopuş-tam sınıf bilinci” önemli bir yerde durmaktadır.

Bununla birlikte yine unutmamak gerekir ki düşüncede esas olan devrimci çizgi ile bunun karşıtı olan burjuva çizgi arasında sürekli çelişki-çatışma ve karşı karşıya gelme durumu mevcuttur. Kadro ve militanların düşüncesinde her ikisi de vardır. Çünkü hiç kimse yüzde yüz devrimci-komünist değildir. Düşüncede iki çizgi (proletarya-burjuvazi) arasındaki mücadele sürekli olarak yürümektedir ve devrimci çizginin her zaman üstün, esas yön hale gelmesinin hedeflendiği bu mücadele içinde kadroların eğitilmesi kilit rol oynar. Amaçlanan budur. Ancak süreç her zaman böyle akıp ilerlemez.

Emperyalizmin, Türk hâkim sınıflarının ideolojik-politik-askeri saldırı ve baskıları karşısında burjuva-feodal sistemden, eski toplumdan kopamayan kararsız düşen, yalpalayan unsurlar parti içinde burjuvazinin temsilciliğini savunuculuğunu tasfiyecilik çizgisinde yapar. Örgüt içinde yalpalayan küçük burjuvalar, tasfiyeciliğin örgüt içindeki yıkıcı-bölücü temsilcisi olur.  Bugün proletarya partisi içinde bölücü-yıkıcı rolü oynayan darbeciler burjuva feodal sistemden, eski toplumdan tam kopuş sağlayamayan yalpalayan kararsız düşen küçük burjuva unsurlardır.

(Bir Partizan) 

42010

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Partizan'dan

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Sayfalar