Çarşamba Mayıs 15, 2024

Partizan: ATİK ve Yeni Kadın’ın mücadelesini sahipleniyoruz

"Bir yandan Ortadoğu’daki savaşın bizzat besleyicisi olduğu ayan beyan ortadayken bir yandan demokrasi havariliği yapan kapitalizm; kendi sınırları içinde yaşayan göçmenlerin hak arama mücadelesine yıllardır yaptığı gibi saldırmaya devam ediyor. Avrupa'da antiemperyalist, antikapitalist mücadele yürüten ve 7 Haziran Genel Seçimlerde HDP'ye desteğini açıklayan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK)'e; Almanya ve İsviçre'de operasyon gerçekleştirildi. Komando tipi polislerin yer aldığı ve terörize edilerek gerçekleştirilen baskınlarda 8 ATİK ve Yeni Kadın üyesi gözaltına alındı ve TKP/ML üyeliği iddiasıyla 129 a /b maddelerine binaen çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

Kurulduğu tarihten bu yana, başta T. Kürdistanı olmak üzere Türkiye’den Avrupa’ya yerleşmiş göçmenlerin örgütlendiği ATİK ve Yeni Kadın’a yönelik yapılan bu saldırı gerçekleri tekrar ortaya koyuyor. Kadınların, toplumsal cinsiyete karşı mücadele ettiği Yeni Kadın’a ve keza işçilerin, kadınların, başta Kürtler olmak üzere tüm ezilen ulus ve milliyetten halkın örgütlenerek Avrupa’nın en büyük muhalif gücü haline getirdiği ATİK’e yönelik bu saldırılar gösteriyor ki, emperyalizm ve kapitalizm, kendisine tehdit olarak algıladığı muhalefet söz konusu olunca “özgürlükçülük” naralarının altındaki faşizm ortaya çıkıyor.

Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte toplumda ortaya çıkan muhalefet ve örgütlenme isteğinden korkan egemenler, bu nedenledir ki halkın örgütlenme alanlarına saldırıyor, saldırmaya da devam edecektir. Özellikle genel seçimlerin yaklaştığı bu günlerde bu operasyonların aynı zamanda HDP’yi yıpratmak amaçlı yapıldığını, dolayısıyla devam edebileceğini görmek de zor değil. Ayrıca katliamcı TC’nin bu saldırıya ortak olduğunu da biliyoruz, “iç güvenlik paketleri”ni boşuna hazırlamadığını da. Ancak bu da böyle biline ki; onlar saldırdıkça bizler Ortadoğu’da, Avrupa’da ve Türkiye’de zulmün ve haksızlığın her zaman karşısında olduk, olmaya devam edeceğiz.

Bu saldırıların altında yıldırma/korkutma ve tasfiye etme amacının yattığı da aşikâr olmakla birlikte tekrar pahasına yineliyoruz; her zaman egemenlerin karşısında, ATİK ve Yeni Kadın ile omuz omuza olacağız. Bizler, gücünü ezilenlerden alan meşru demokratik kitle örgütleriyiz; saldırılardan korkmuyoruz, susmuyoruz, asla boyun eğmiyoruz.

Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizleri yıldıramaz

Yaşasın örgütlü mücadelemiz

Partizan

 

53021

Bölünmek için Birlesin


Bölünmek için Birlesin!

Bir Maoist hayati iki ucundan kavrar her zaman; Burjuvazi ve Proleterya ucundan. Birin iki oldugunu kavramamis bir kafa Marksist bir kafa degildir.
Komunist partiler icin Demokratik-Merkeziyetcilikin tek bir anlami vardir; Demokrasi KP lerde Burjuvaziyi temsil eder; Merkeziyetcilik Proleteryayi temsil eder....

Yaranın Merhemini cellattan mı isteyecegiz!

           Yeğişe Çarents   15 Mart 1921  Yer Berlin Charlottenburg semti,

   İttihat ve Terakki Cemiyeti başkanı,İç işleri bakanı,1915 Ermeni Soykırımı'ndan birinci de rece sorumlu,1,5 milyon Ermeni'nin ölümüne sebep olan Tehcir kararnamesi'nde imzası bulunan Talat Paşa Erzincanlı Soğomon Tehleryan tarafından öldürüldü.  Ermeni soykırımı'nda ölenlerin İntikamını almak için Talat Paşa Berlin'in en işlek caddesinde gündüz vakti ensesinden vurularak Ermeni halkı adına cezalandırıldı.Kaçarken polisler tarafından yakalandı.Direniş göstermedi.

Şiirin Şairleri, Şairlerin Şiiri -

“Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin her satırını çizip notlar düştük kıyılarına”[1]

“Herkes gider, şiir kalır,” der İbrahim Tenekeci.Doğrudur; öyledir…

Şiirin tarihi şaire doğru akarken; “Şiir kelime kaynar. Bir kazandır, dumanlar tüter içinden,” der Ahmet İnam…

İnsan ruhunun ve yaşamın derinliklerine nüfuz eden şiir ölmez, öldürülemez; çünkü ölümsüzdür…

Hayır; ‘Buz’[2] başlıklı yapıtı ile ‘2011 Turgut Uyar Şiir Ödülü’ne değer görülen Osman Özçakar’ın, “Şiir biraz da sözcüklerle manipülasyon yapma işidir,” tespitine katılmak mümkün değil.

Yeni Süreçte Bize Düşen Görevler/ Hasan Aksu

 

Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir

 
 
Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir; Din Sinif Mucadelesindeki Rolune Gore Ele Alinir!
Herseyleri yalan, demogoji, carpitma, sahtekarlik...

Alevi Açılımı mı, İzzettin'in Hançeri mi ?

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın okyanus ötesinde ikamet eden Fethullah Gülen hocayla ve Alevi toplumunun her dönem sisteme yedeklenmesi, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerle kimlik mücadelesinden uzaklaştırılması için gönüllü olarak çalışan İzzettin Doğan’ın son asimilasyon projesi çalışması netleşmeye başladı.

 

İtiraz ahlaki[*]

 

“İnsanlarda eksik olan

güç değil iradedir.”[1]

 

Zor, ancak zor olduğu kadar da güzel ve umutlu günlerden geçiyoruz.

İnsan olma hâli(miz), bir kere daha sınanıyor.

Devletin Sokak Çeteleri Mafyanın Ortak Organizasyonuna Karşı Devrimci Tavır Ne Olmalıdır! HASAN AKSU.

Bu gerçeklik bugüne has bir karşı devrimci bir organizasyon değil. Devletin başında olanların derin organizasyonudur ve de süreklilik göstermektedir.

Bu Dünya Komünizmi de Yaşayacaktır!

 

Ekim Devrimi’nin 96. Yılını Kutlarken!...

Sınıf bilinçli bir devrimcinin,
her zaman devrim beklemesi,
onun düşünce ve eylem
diyalektiğinin bir gereğidir

ÇIRILÇIPLAĞIM SOKAK ORTASINDA UTANIYORUM!

Yoksullar için bir cehenneme dönüşen dünyanın şu utançlı haline bir bakın! İçinde çocuk ve kadınların da olduğu yüzlerce kaçak göçmen bindikleri tekne alabora olunca, İtalya'nın Lampedusa Adası açıklarında denizin zifiri karanlığında kaybolup gittiler.

         Dünyayı aralarında ülke ülke parselleyen kudretlilerin para havuzları dolarlarla dolup dolup taşarken, yoksulluk mengenesindeki bu insanlar bir lokma ekmek için bin bir umutla yollara düşmüş, bilmeden ölüme koşmuşlardı.

Aşk ve Sanatın hayatı yani Gezi, Kızılay, Gündoğdu, vd’leri 1

“İyi ki hatırlattın

Başkaldırı diye bir şey var

İsa’dan beri insanı güzelleştiren

Şimdi daha güzel her şey

Daha insan herkes.”[2]

 

Sayfalar