Cuma Mart 29, 2024

Ludwigshafen`de binler haykırdı: “Önderimiz İbrahim,İbrahim Kaypakkaya”

TKP/ML nin kurucu önderi  İbrahim Kaypakkaya, işkencede katledilişinin 42’inci yılında Almanya’nın Ludwigshafen kentinde binlerce insanın katıldığı gece ile anıldı. 

Kaypakkaya şahsında  tüm parti ve devrim şehitleri ayrıca dünya da sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitiren ustalar ve önderler anısına yapılan saygı duruşuyla açılan anma gecesinde, ATİK e yönelik operasyonlarda avrupada tutuklanan 12 devrimci tutsağın derhal serbest bırakılmasına dair, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur” sloganları haykırıldı.

Cumartesi günü düzenlenen İbrahim Kaypakkaya’yı anma gecesinde Ermeni Soykırım’nın 100’üncü yıldönümü vesilesiyle birde panel düzenlendi. Panele AGOS Gazetesi Ermenice editörü ve yazar Pakrat Estukyan, araştırmacı yazar Ragıp Zarakolu ve Partizan Temsilcisi  katıldı.

Pakrat Estukyan, Ermeni Soykırımı üzerine sunum yaptı. Ermeni Soykırımı’nı stratejik ve sistematik şekilde nasıl gerçekleştiğini anlatan Estukyan, günümüzde Ermeni halkının ayaklanarak, asimilasyona ve katliamlara karşı mücadelelerini anlattı. Hrant Dink’in bir direniş sembolu olarak Ermeni toplumunun gönlünde sabit yer edindiğini vurgulayan Estukyan “Çünkü Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra o tepki dalgası içerisinde o güne kadar kimliğini gizlemek zorunda kalan insanlar ‘Ben de Ermeni’yim’ diyerek görünür olmaya başladılar. Bu sahiplenme bugün ciddi sayılara ulaştı” dedi.

“Yalın gerçeklik kaba inkarlarla örtülemez hale geldi” diyen Estukyan, Türk devletinin Ermeni Soykırımı’nı bir an önce kabul etmesi gerektiğini vurguladı.

Zarakolu da geçmişten günümüze Kürt-Ermeni ilişkilerini anlatırken, Kürt halkının önemli bir ölçüde Ermeni Halkın yanında yer aldıklarını vurguladı. Zarakolu, aynı zamanda dün Ermenileri evlerinde barındırarak, koruyan Kürtlerin bugün başta kendi paylarına düşen hatalarını kabul ederek, soykırım travması ile yüzleşmelerinin gelecek açısından ön açıcı bir yöntem olabileceğini söyledi. Zarakolu devamla “İnkar sürdüğü sürece o mezarlar açık kalacaktır” dedi.

Panelde konuşan Partizan Temsilcisi, Türk devletinin azınlıklar üzerinde uyguladığı baskıları, kıyımları ve katliamları  eleştirdi. Ezilen ulus ve  azınlıkların sistematik şekilde katliamlardan ve soykırımlardan geçirildiğini tarihsel boyutu ile anlatarak, Türk devletinin sistematik politikası olduğunu vurguladı.

İbo yaşayacak

Panelin bitiminden sonra İbrahim Kaypakkaya’nın kişiliği anlatıldı.Yapılan açıklamada bundan 42 yıl önce, Kaypakkaya’nın faşizm tarafından aylar süren işkenceler sonucu Diyarbakır Cezaevi’nde katledildiği belirtildi. Açıklamada, “Granit kadar sağlam temeller üzerine inşa ederek önderimiz İbrahim Yoldaş’ın bize bıraktığı partimiz TKP/ML, ondan aldığımız ışıkla ve onun teorisiyle çizilmiş yolu izleyerek yürümekteyiz. Bizler bize emanet edilen bu mirasa duruşumuz ve gücümüz ile, yüreğimiz ve umudumuz ile sahip çıkmaktayız. Şu bilinmelidir ki, Kaypakkaya Yoldaşımız gönlümüzde, kalbimizde,mücadelemizde yaşıyor ve yaşayacaktır.”denildi.

Gece boyunca sıklıkla ” Önderimiz ibrahim, İbrahim Kaypakkaya” “Yaşasın Partimiz TKP/ML” Yaşasın Halkların Kardeşliği” “Yaşasın devrimci dayanışma” İbrahimden Mehmet`e selam olsun Partiye” sloganları haykırıldı.

Dağlarda üstlenen TiKKO gerillalarının görüntülerinin yer aldığı sinevizyon gösterildi.Kobane direnişine vurgular yapıldı.

Geceye çok sayıda devrimci örgütten destek ve dayanışma mesajı geldi.Sunucular tarafından kitleye okunan mesajlar kitle tarafından alkışlandı.

Yunanistan da tutsak olan devrimcilerin Geceye telefonla bağlanarak,” Kaypakkayanın yolunda yürümeye devam edeceğiz,san olsun onun ışıklı yoluna” denilerek. Tutsaklara sahip çıkan tüm devrimcilere selam iletildi. Bu esnada doruğa çıkan coşkuyla kitle hep bir ağızdan” Devrimci tutsaklar onurumuzdur ” şiarını haykırdı.

Etkinliğin kültür bölümünde, Pınar Aydınlar, Umuda Haykırış, Ozan Cömert ve Pervin Çakar sahne alarak,Ermenice, Kürtçe, Türkçe türküler, ezgiler ve devrimci marşlar  seslendirdiler.

Etkinliğin yapıldığı yerin ara salonunda ise Ermeni Soykırımı’nın 100’üncü yıldönümü vesilesiyle resim sergisi açıldı.

Sosyalist basın ve devrimci örgütlerin standlar açtığı ara salonda, ATİK li tutsakların serbest bırakılması için imzalar toplanıldı.Büyük bir coşkuyla geçen Kaypakkaya`yı anma gecesi saat 23.00 civarında  sonlandı

51171

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Partizan'dan

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Sayfalar