Salı Mayıs 14, 2024

Egemenlik Altındaki Halklar Şovenizmin Turnusoludur

İki ülke  komünistleri  / fransa ykp ve türkiye mk taraftarları /, anti kapitalist- anti emperyalist mücadeleyi örgütleyerek yükseltmeli ve sistemle hesaplaşacak düzeye çıkarmalıdır. Emperyalizme karşı halkların ortak çıkarı ve geleceği için halkların ortak cephesini oluşturulmalıdır.  ( ykp  )

Yaşasın halkların birleşik mücadelesi.

Yaşasın halkların dayanışması.

Yaşasın ..........

HBDH ......  “cephe” örgütlemesidir.

Yaşasın .....

.... “Cephe” örgütlenmesinin kurulma koşulları

Yaşasın ...

.... ve şartı ....

Yaşasın ....... halkların / halklarımızın  vesilesiyle partimizin başka ülkelerde oluşturduğu kızıl alanlar.

HBDH ......  “cephe” örgütlemesidir  .... “Cephe” örgütlenmesinin kurulma koşulları ve şartı partimizin programatik görüşlerinde ve rehberimiz olan MLM öğretide oldukça nettir. Böylesi bir oluşumu partimiz kendi ideolojik, siyasi önderliği altında şart koşar.

Ne sevenim var ne soranım var.

Rojavaya elbise yardımı yapalım.

Öyle yalnızım ki.

Bol cebli.

Çilesiz günüm yok dert ararsan çok.

Gıda yardımıda yapalım.

Öyle dertliyim ki.

Tonbalıklı.

Bana kaderimin bir oyunumu bu.

Eminsin değil mi gardaş ?

Aldı sevdiğimi verdi zulumu.

Sen istersen bir daha tüzüğüne programına bak.

Dünyaya doymadan geçip gideceğim.

Memleketimizin egmenliği altındaki halkları, akrabalarını sevmek ....  başka memleketlerin egemenliği altındaki halkları, akrabalarını ... fransızları sevmeye benzemez gardaş. Sonra taliyi esaslaştırmış olmayalım.

Yoksa yaşamanın kanunu mu bu.

Bıktım artık ....  bıktım yaşamaktan.

Çekmekle biter mi bu hayat yolu .

Bu yalnızlık bu dertler.

..... emperyalist sermaye ve uşakları demokrasiyle bağdaşmazlar.

..... her parçadaki Kürt ulusunun .... boyunduruk altında tutuluyor olmalarının, tutulmalarının baş sorumlusu emperyalizmdir.

...... demokratik bir ülke istemek, bütün uluslar için tam hak eşitliğinin geçerli olduğu demokratik ülke talep etmek, emperyalizmi hedeflemeden şiddete, savaşa başvurup onu zafere taşımadan mümkün değil. ..... söylediğimiz gibi “ideolojik ve siyasal mücadelenin kaderinin değiştiği bir dönem” yoktur. Öyle bir dönem gelmedi.

Allah ...  Allah .... Allah .... Allah .....

.... emperyalizm eliyle ya da işbirlikçilerinin dönüşümüyle gerçekleşmiş olası federal Suriye ... demokratik olamaz.

..... KUH ve ortak hareket ettiği diğer ulus ve inanç topluluklarına ait kitleler bir yerde Amerika ile, bir başka yerde Rusya ve rejim güçleriyle müttefik olabiliyor, anlaşmalar yapabiliyor. Böyle olması esasında çıkarların örtüşmesindendir

Allah ...  Allah .... Allah .... Allah .....

Ne ara bu hale geldik ?

Ne kadar da hazır kıtayımışız ?

Ne ara sermayenin farklı sınıflarla, azınlıklarla ... girdiği ilişkileri sadece çıkarların ortaklaşması olarak görmeye başladık ?

Na ara kapitalizmin kendi sermayederi yüzerinde de bir fetişizm kurduğunu, sermayeyi kendisinin, sınıfların olduğu kadar da azınlıkların beklentilerinide yerine getiren bir araç haline dönüştürebildiğini  unuttuk ?


Ne ara farklı ülkelerdeki insanlara, akrabalarına karşı eternasyonalizmden öte bağ hissedenleri hiç hak etmedikleri şekilde başka ülkelerdeki devrimi esaslaştırmakla suçlar olduk ?

Ne arada ortaya çıkan yer yeni üretim ilişkisinin proletaryalarının var olan / eskiyen üretim ilişkisine ait ne varsa haklara, proletaryalara karşı dahil kendisini ortaya çıkaran üretim ilişkisiyle kolkola girebildiğini unuttuk?

Ne ara ?

Ne kadar da hazır kıtayımışız ?

Ne kadar da ....

Egemenlik altındaki halklar şovenizmin turnusoluymuş.
Ne kadar da .....
Başka şeylerde haklı olmak her şeyde haklı olduğumuzu göstermezmiş.
Ne kadar ?
Ne ara ?

44105

EYLEM BIRLIKLERININ GÜNÜMÜZDEKI ÖNEMI VE DÜŞÜLMEMESI GEREKEN HATALAR ÜZERINE

 

EĞITIM NOTLARINDAN ULUSAL SORUN

 

ULUSAL SORUN

 

Ulusal sorun oldukça geniş bir konudur. Ulusal soruna ilişkin kapsamlı tartışmalar yapılmıştır. Doğru görüşler bu tartışmalar sonucu ortaya çıkmıştır MLM’lerin ulusal soruna yaklaşımları Leninizm döneminde şekillenen ulusal soruna ilişkin görüşlerden farklı değildir. Ulusal soruna ilişkin ülkemizde de farklı değerlendirmeler vardır. Bu farklılıklardı da öğrenmek önemlidir.

 

Faşizm

 

 Almanya’nın caddeleri ve şehirleri kanla sulandı. Viyana’nın işçi semtleri,askeri birliklerin ateşiyle yakılıp yıkıldı., harabeye döndü.Yoksulluk, yıkım, felaket ve acı. Üstünde insanlığın en ünlü beyinlerinin eserlerinin yakıldığı ortaçağa özgü odun yığınlarının alevleriyle aydınlatılmış kapitalist baskı ve uygarlığın batışı, giyotin ve cellat baltası. Faşizm işte bunları getirdi. Ayrıca dünyayı felakete, yeni bir korkunç katliama sürüklemek tehdidini de beraberinde getirmektedir.  Dimitrov

                  

Prometheus’un Torunları Ateşi Yeniden Harlıyor

Tarihte hep direnenler kazanmıştır. Haklı olanlar, düşmana karşı savaşta bir çok defa yenilmelerine karşın, direnmelerinin karşılığını eninde sonunda almışlardır. Bu kural, salt geçmişe ait olmayıp geleceğe de aittir. Yunanistan’da da olacak olan budur. İşçi ve emekçiler, alın terlerinin "borç” adı altında emperyalist tekellere peşkeş çekilmesini ve bu ağır sömürü dayatmasını asla kabul etmeyeceklerdir.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Hindistan İşçi Ve Emekçilerin Tarihi Mücadeleleri İle Enternasyonal Dayanışma Her Alanda Yükseltilmelidir

Emperyalist burjuvazinin ve gericiliğin "sosyalizm hayalleri öldü” yaygaraları, küçük burjuvazinin sosyalizmden öcü görmüş gibi kaçarak: ”işçi sınıfının devrimciliği bitti” söylemleriyle liberal burjuvazinin ideolojik ve siyasal güzergahında yerini almaları; dünyada işçi ve emekçilerin sosyalizme olan güvenini bütünüyle yıkmaya yetmediği gibi, onların sosyalizm için mücadele ateşini yükseltme savaşımının önünde de engel olamıyor.

Merkel-Westerwelle ikilisiyle Alman Burjuvazisi Yeni Saldırılara Hazırlanıyor

Almanya’daki 27 Eylül genel seçimler öncesinde, nasıl bir hükümet kurulacağı, Alman tekelci burjuvazisi tarafından belirlenmişti. Kamuoyu anketleri de CDU-CSU ve FDP nin önde gittiğini teyit ederken, alman tekelci burjuvazisinin yeni hükümetini de onaylamış oluyordu. Emperyalist tekelci sermayenin, ülkeyi uzun bir süredir "büyük koalisyon” adını verdiği CDU-SPD ikilisiyle yönetmesi, onlara önemli kazanımlar kazandırmıştı.

BALIK VE MELISA

Uzun zamandır işsizdi. Hangi kapıya el uzatsa boşa çıkıyordu. Evde bulunmak, ev halkıyla göz göze gelmek istemiyordu... Erkenden kalkıyor, açlıktan guruldayan midesiyle zor atıyordu kendini dışarıya. Ardından şuursuzca, saatlerce dolaşıyordu sokaklarda, caddelerde... 


ROBOSKİ’NİN KANAYAN KARANFİLİ

 

“Acıya yenilmek istemiyorsan,

onunla yüzleşmen gerek.”

(Lanza del Vasto.)

 

Masamın üzerinde bir karanfil duruyor şu an. Rengi kızıla çalan bir karanfil. Roboskî karanfili. Çamurlu patikadan otuz dört fidanın mezarlarının yan yana dizili durduğu mezarlığa doğru tırmanırken KESK’li Sedar’ın elime tutuşturduğu… Her şeyin acıya karıldığı o sisli anlarda ne yaptığımı, ne yapacağımı bilemeyip çantama atıvermişim. Eve döndüğümde çıktı…

Ben onlardan değilim, Kaypakkayanın yoldaşıyım.

 

Çanakkale Savaşında İnsanlık Dramı (Yüzbaşı Sarkis Torosyan)

 

Sayfalar