Pazartesi Mayıs 13, 2024

Egemenlik Altındaki Halklar Şovenizmin Turnusoludur

İki ülke  komünistleri  / fransa ykp ve türkiye mk taraftarları /, anti kapitalist- anti emperyalist mücadeleyi örgütleyerek yükseltmeli ve sistemle hesaplaşacak düzeye çıkarmalıdır. Emperyalizme karşı halkların ortak çıkarı ve geleceği için halkların ortak cephesini oluşturulmalıdır.  ( ykp  )

Yaşasın halkların birleşik mücadelesi.

Yaşasın halkların dayanışması.

Yaşasın ..........

HBDH ......  “cephe” örgütlemesidir.

Yaşasın .....

.... “Cephe” örgütlenmesinin kurulma koşulları

Yaşasın ...

.... ve şartı ....

Yaşasın ....... halkların / halklarımızın  vesilesiyle partimizin başka ülkelerde oluşturduğu kızıl alanlar.

HBDH ......  “cephe” örgütlemesidir  .... “Cephe” örgütlenmesinin kurulma koşulları ve şartı partimizin programatik görüşlerinde ve rehberimiz olan MLM öğretide oldukça nettir. Böylesi bir oluşumu partimiz kendi ideolojik, siyasi önderliği altında şart koşar.

Ne sevenim var ne soranım var.

Rojavaya elbise yardımı yapalım.

Öyle yalnızım ki.

Bol cebli.

Çilesiz günüm yok dert ararsan çok.

Gıda yardımıda yapalım.

Öyle dertliyim ki.

Tonbalıklı.

Bana kaderimin bir oyunumu bu.

Eminsin değil mi gardaş ?

Aldı sevdiğimi verdi zulumu.

Sen istersen bir daha tüzüğüne programına bak.

Dünyaya doymadan geçip gideceğim.

Memleketimizin egmenliği altındaki halkları, akrabalarını sevmek ....  başka memleketlerin egemenliği altındaki halkları, akrabalarını ... fransızları sevmeye benzemez gardaş. Sonra taliyi esaslaştırmış olmayalım.

Yoksa yaşamanın kanunu mu bu.

Bıktım artık ....  bıktım yaşamaktan.

Çekmekle biter mi bu hayat yolu .

Bu yalnızlık bu dertler.

..... emperyalist sermaye ve uşakları demokrasiyle bağdaşmazlar.

..... her parçadaki Kürt ulusunun .... boyunduruk altında tutuluyor olmalarının, tutulmalarının baş sorumlusu emperyalizmdir.

...... demokratik bir ülke istemek, bütün uluslar için tam hak eşitliğinin geçerli olduğu demokratik ülke talep etmek, emperyalizmi hedeflemeden şiddete, savaşa başvurup onu zafere taşımadan mümkün değil. ..... söylediğimiz gibi “ideolojik ve siyasal mücadelenin kaderinin değiştiği bir dönem” yoktur. Öyle bir dönem gelmedi.

Allah ...  Allah .... Allah .... Allah .....

.... emperyalizm eliyle ya da işbirlikçilerinin dönüşümüyle gerçekleşmiş olası federal Suriye ... demokratik olamaz.

..... KUH ve ortak hareket ettiği diğer ulus ve inanç topluluklarına ait kitleler bir yerde Amerika ile, bir başka yerde Rusya ve rejim güçleriyle müttefik olabiliyor, anlaşmalar yapabiliyor. Böyle olması esasında çıkarların örtüşmesindendir

Allah ...  Allah .... Allah .... Allah .....

Ne ara bu hale geldik ?

Ne kadar da hazır kıtayımışız ?

Ne ara sermayenin farklı sınıflarla, azınlıklarla ... girdiği ilişkileri sadece çıkarların ortaklaşması olarak görmeye başladık ?

Na ara kapitalizmin kendi sermayederi yüzerinde de bir fetişizm kurduğunu, sermayeyi kendisinin, sınıfların olduğu kadar da azınlıkların beklentilerinide yerine getiren bir araç haline dönüştürebildiğini  unuttuk ?


Ne ara farklı ülkelerdeki insanlara, akrabalarına karşı eternasyonalizmden öte bağ hissedenleri hiç hak etmedikleri şekilde başka ülkelerdeki devrimi esaslaştırmakla suçlar olduk ?

Ne arada ortaya çıkan yer yeni üretim ilişkisinin proletaryalarının var olan / eskiyen üretim ilişkisine ait ne varsa haklara, proletaryalara karşı dahil kendisini ortaya çıkaran üretim ilişkisiyle kolkola girebildiğini unuttuk?

Ne ara ?

Ne kadar da hazır kıtayımışız ?

Ne kadar da ....

Egemenlik altındaki halklar şovenizmin turnusoluymuş.
Ne kadar da .....
Başka şeylerde haklı olmak her şeyde haklı olduğumuzu göstermezmiş.
Ne kadar ?
Ne ara ?

44103

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Ergün Aslan

BURJUVA SEÇİMLERİ ve PROLETER TAKTİK

Bilim, ….. , isteklere ve görüşlere uygun tarzda, tek bir grubun, ya da tek bir partinin savaşım hazırlıklarına ve bilinç derecesine göre siyaseti belirleme yerine, ülkedeki bütün grupların, partilerin, sınıfların ve yığınların hesaba katılmasını emreder.[1]

Enkaz Yaratan Çürük Düzeninizi Yıkacağız; Seçim Kurtuluşunuz Olmayacak!

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce insan taammüden katledildi, yüz binlercesi yaralandı ve milyonlarcası temel yaşam koşullarından mahrum bırakıldı. -Bir değil, iki değil, üç değil- on binlercemiz kendileri için bir mezar haline getirilen evlerinde öldürüldü. Sadece depremler nedeniyle değil enkaz altında kurtarılmayı beklerken yardım edilmediği için donarak öldürüldü. İnsanların yardım edin çığlıklarına, “Nerede bu devlet?” haykırışları eşlik etti.

Halkın İçinde Olmak (Sentez)

Halka dair söylenenler, devrimciliğe dair biçilenler, bireye dair yapılan sorgulamalar, bir politik öznenin hayatın içinde olup olmamasına dair yapılan vurgular, sömürenler ve onların devleti, bunların siyasi iktidarı ve muhalefeti, ordusu, sivil uzantısı her şey ama her şey mücadelenin tarihiyle kıyaslandığında kısacık denilebilecek bir zaman diliminde, yoğunlaştırılmış bir şekilde tartışmaya açıldı, tüm bunlarda yeni derinlikler kazanıldı, yeni bakışlar edinildi, ufuklar genişledi, renklilik geldi.

“İstibdat”tan Kurtulmak İçin Kürdü Çağırmak!

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesi Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlere ilişkin HDP ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı çıkışı basın önünde bir açıklama yaptılar. CHP lideri K.Kılıçdaroğlu da HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da TBMM’nin önemine, halk iradesinin temsiliyetine dikkat çektiler! Basın önünde verdikleri mesaj “Hiçbir sorun çözümsüz değil, TBMM çatısı altında Türkiye’nin her sorununu çözmek olası…” biçiminde özetlenebilir.

Vicdan ve ahlak mı dediniz? (Ertan İldan)

Aslında Türkiye'de 50 gün sonra yapılacak seçimler hakkında daha fazla konuşmak niyetinde değildim. Tüm sermayesini bu muharabe'nin sonuçlarına yatırmış ve temelde iki kutupa ayrılmış bir toplumsal psikolojide aykırı bir görüşün yankı bulmayacağını bilirim. Daha da önemlisi muhtemel bir yenilgide akli melekelerini yitirmiş ve umutlarını tüketmiş bir kesimin hışmına uğramak tehlikesi de yok değil. Oysa benim "gemileri yakmak" gibi bir mecburiyetim yok. Demokrasi, özgürlük, eşitlik ve adalet isteyen toplum kesimleri ile ilişkilerimi ve görüş alışverişimi sürdürmek isterim.

Kaypakkaya ve Kemalist Cumhuriyet

Bu yıl İbrahim Kaypakkaya’nın faşist Türk devleti tarafından katledilişinin 50. yıldönümüdür.

Ve faşist TC’nin de kuruluşunun yüzüncü yılıdır. Kaypakkaya yoldaşın siyasal yaşamı bu tekçi, inkarcı, katliamcı tarihle hesaplaşmakla geçmiştir. Hiç kuşkusuz onun analizleri yalnız geçmişi değil geleceği de içeriyor. Dolayısıyla cumhuriyetin yüz yıllık tarihini sorgularken onun görüşleri bize yol göstermeye devam ediyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin boykot tavrı neden doğru değildir

Çünkü öncelikle içinden geçilmekte olunan tarihi momentin realitesi; “Burjuva faşist düzen partileri ve ittifaklarının adaylarını boykot et, devrimci demokrat adayları destekle!” (MKP-SB. Bk. Halkın Günlüğü gazetesi) şiarında dile getirilen bu yaklaşımla örtüşür değildir. Neden değildir? Çünkü öncelikle içinden geçilmekte olunan süreç, ‘normal-olağan’ rutin bir süreç olmayıp; yönetimsel olarak sistemde niteliksel değişimin yaşanacağı bir süreçtir.

Delirmeye Az Kaldı Doktorum Nerede

Mahlukatlar içerisinde, kendisi gibisini, yaratabilecek tek canlı insanlardır. (Albert Ergün Einstein)

Ah.... çocuklar... ahh....

Memleketteki partilerin zayıflıklarını öne sürerek her türlü burjuva partileriyle bir araya gelenler....

İş dünya proletaryalarının burjuva renkleriyle bir araya gelmeye gelince....

Dünya proletarya partilerin zayıflıklarını öne sürerek bir araya gelmeyi ret etmekteler.

Ve bu insanlar örgütlüler biz proletaryalar örgütsüz.

Ve bu insanlar örgütlüler biz proletaryalar örgütsüz.

Ve tc’nin okul sıralarında olsa dahil...

Ermeni Devrimcilerin İttifak Deneyiminden Hareketle “YÜRÜ BE KEMAL…”

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce can kaybının ardından 14 Mayıs 2023 tarihinde “Başkanlık” ve “Milletvekilliği Genel Seçimleri”nin “yenilenme”si kararı alındı. Depremler ve ardından yaşanan sellere rağmen ülke seçim sath-ı mahalline girmiş bulunuyor. Seçim, iktidardaki AKP-MHP partilerinin oluşturduğu “Cumhur İttifakı” ve ona eklemlenen partiler ile CHP-İYİ Parti’nin başını çektiği “Millet İttifakı”nın oluşturduğu iki ana siyasi kampın iktidar mücadelesi biçiminde gelişiyor.

ATAERKİL SİSTEME KARŞI MÜCADELE SORUNU, EZEN-EZİLEN CİNS ÇELİŞMESİNİN ÇÖZÜMÜ SORUNUDUR

Sorunların doğru çözümü, öncelikle onların özünün tam olarak ne olduğu veya neye tekabül ettiğinin eksiksiz olarak ortaya konulmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Yani sorun aslında tıpkı şuna benziyor: Doğru ve isabetli tedavi ancak ki doğru teşhis ile mümkün olabilir.

“Kadın sorunu” olarak tanımlanan sorun da böyledir. Sorunun özü bir kez gözden kaçırıldımıydı, sorunun kendisi de çözümü adına ileri sürülenler de isabetli ve doğru olarak ortaya konma şansını yitirir esasen.

Azaduhi (Nubar Ozanyan)

Herkesin anlatılacak bir hikayesi, yazılacak bir yaşamı vardır. Liceli Azaduhi’nin hikayesi, soykırım yaşamış bir Ermeni kadının Lice’den Diyarbakır’a, İstanbul’dan Hollanda’ya uzanan sürgün hikayesidir. Doğduğu yerde yaşayamadığı gibi ölemeyenlerin hikayesidir. Onun hikayesi kolay taşınamaz acıların, tanımlanması zor hüzünlerin hikayesidir. İyilik yapmaktan başka bir şey bilmeyen, ekmeğini paylaşmaktan başka bir şey düşünmeyen, direngen Liceli bir Ermeni kadının hikayesidir.

Sayfalar