Cumartesi Nisan 20, 2024

CHP'de mi Adalet arıyor? Davut Kurun

CHP istanbul milletvekili Enis Berberoğlu tutuklanınca,CHP bütün illerde adalet yürüşüsu başlattı. Adalet arıyor. Kılıçdaroğlu, “adalet herkese lazımdır. Adalet için bir bedel ödenmesi gerekirse, bu bedeli ödemeye hazırım” diyor. Kılıçdaroğlu hala anlamamış, Adalet için bugüne kadar bedel ödiyen, Kürteler, Ermeniler, Rumlar, komünistler ,1970 sonrası da demokrasi güçleri, kürdistan halkıdır, dün CHP bugünde AKP diktatörlügüne karşı adaleti savunup bedel ödediler. Adaletin sahipleri bedel ödeliyen bu güçlerdir. AKP ve CHP ancak adaletsizliğin temsilcisi olabilirler. HDP melitvekillerinin dokunulmazlığı kaldirip tutuklanırken, miletvekillikleri düşürüp ceza verirken, Kılıçdaroğla ve CHP parmak kaldırıp onaylarken bu gün işi ucu kendilerine dokununca adalet diye bağırmaya başladılar. Bunlar, adaleti kendileri için isteyen adaletsizlerdir.

Adalet diye bağıran CHP nin kısa adaletsiz tarihine bakalım. 1923, istanbul hükümetine karşı darbe, 1926 Kürtlere, sosyalistlere, Muhaliflere, Terakiperver fırkasına karşı darbe,1931 serbest fırkaya karşı darbe, 1960 DP ye karşı darbe, ve istiklal mahkelerinin bütün bu darbelerde birer terör örgütleri olarak hukuksuzluğunu savunan, adaletsizliklerinin mirascısı, kemalizmi klavuz edinen, putları yaratan ve tapan, kemalist diktatörlüğün, faşizmin, sömürgeciliğin bekçiliğini yapan CHP nasıl bir adalet arıyor ki.

CHP nin savunuculuğunu yaptığı adalete iki örnek verelim. Orfeas müzük derneğinin üyesi Yorgo Yelkencioğlunun rumca türküleri toplumda büyük beğeni kazanıyordu. İstiklal mahkemeleri türk adaleti adına Yorgo'yu tutuklayıp idam kararı verir. İdan sephasına çıkarılırken, “ben ne yaptım ki, beni idam ediyorsunuz” diye sorar. İstiklal mahkemesinin infazcı hakimi “ sen Rumları Türklüğe karşı kışkırtıyorsun ve seni türk adaleti adına idam ediyoruz” deyinci Yorga “AŞK OLSUN SİZİN ADALETİNİZE” der ve idam edilir.

1926 da, Kürt isyanını bahane eden M. Kemal, MAH üyesi (bugünkü MİT) Sarı efe Edip'i kulanarak bir darbe hazırlar. M.Kamal diktatörlüğüne açıktan muhalefet eden Ziya Hürşitle ilişki kuran sarı efe Edip'in kışkırtması ile izmir suikastı hazırlanır. Ziya Hurşit ve arkadaşları suçüstü yakalanır istiklal mahkemesinde idama mahküm edilirler. Bunu fırsat bilen M.Kemal, bütün muhalifleri, enverci itihatcıları, terakiverver fırkasını yöneticilerini de tutuklayıp diktörlüğü ilan eder. 23 haziranda idam kararı verilenler arasında olan Rizeli laz İsmail, Kazım karabekir, Ali Fuad Cebesoy, Cafer tayar gib “kurtuluş savaşının” ünlü generallerinin tutulduğu hücreye konur. Laz İsmale verilen idam kararını duyan generaller korkuya kapılıp avukat ve adalet isterler. Laz İsmail söyle der “ Karabekir, biz bu Put'a ve onun adaletsizliğine karşı savaşırken, en çok sen bizim idamımızı istiyordun. Şimdi mi aklın başına geldi. Çünkü Adaletsizliğin ucu sana dokundu, incitti mi cicim” der.

Bu gün bu adaletsizliğin mirascılığını, bekçiliğin ve sözcülüğünü yapan CHP ye de bu sözleri hatırlatıyoruz. Adaletsizligin ucu size dokununca mı adalet aklınıza geldi. Türk adaleti, geçmişte kışla, bugünde camii kökenlidir. Biz kürtler bu adaletsizligi kabul etmedik ve etmeyeceğiz. RTE diktatörlüğüne karşı bizler mücadele ederken, bize karşı AKP ile itifak kuran CHP'nin adalet isteme hakkını çoktan yitirdi. Artık çok geç.

Kurtuluş tek yolu, adalet için istanbula değil, Diyarbakır Hakkari, Dersime yürümektir. AKP adaleti ile değil, Kürdistan halkının çağdaş adaleti ile itifak yapılmalı ve adaleti orada aranmalıdır.. Adalet ve onun sahipleri bu uğurda bedel ödiyenlerdir. Kılıçdaroğlu bedel ödemeye hazırsa başvuracağı yer bellidir.


15.06.2017

39849

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Misafir yazarlar

Dünya, Türkiye ve Ortadoğu'ya kısa bir bakış (Bir Partizan)

Emperyalizmin egemen olduğu bugünün dünyasında çelişkiler derinleşiyor. Hem emperyalist güçler ve bloklaşmaları arasında hem de emperyalizm ve uşaklarıyla dünya proletaryası ve emekçi halkları arasındaki çelişkiler keskinleşiyor. Bir avuç emperyalist gücün aralarında paylaşmış olduğu dünyanın, bugün Ortadoğu’dan Afrika'ya; Güney Asya bölgesi, Baltık bölgesinden Ukrayna ve Karadeniz'e doğru alanda çelişkiler daha da keskinleşmektedir.

Garbis Ağparik ile Reportaj

*-Siz nerelisiniz ? Kaç kardeşsiniz ? Büyük anne ve büyük babanız Ermeni katliamları ile ilgili size hiç anlatımları oldu mu? Anadolu'dan toplanıp İstanbul'a okumaya getirilen Ermeni çocuklardan, sizin memleketten de gelenler oldu mu? İlkokulu nerede okudunuz? Ermeni okulları ile tanışmanız nasıl oldu ?

Cengiz, Hakan ve Özgüç anısına… Onları yaşatmak…

İnsanlar ölür, sözleri kalır. Devrimcilikte söz, devrimci duruştur. Devrimci duruş; devrim için kendini örgütlemek, kendini örgütlerken halkı örgütlemek ve bunları yaparken tüm yaşamını devrime örgütlemektir. Ve yaşamını devrime örgütleyenler bugün ölseler bile devrime sevdalı her yürek atışında yeniden canlanırlar.

Yasal Çalışma ve Yeraltı Çalışmasının Önemi Üzerine

Faşizm en koyu, en kanlı, en vahşi biçimiyle hükmünü sürdürüyor. Faşist devletin başında bulunan Erdoğan ve müttefikleri faşist diktatörlüğünü daha açık, daha şoven, daha ırkçı şekliyle sürdürüyor. Öyle ki, kendi koyduğu yasaları tanımıyor, parlamento ahırının ona tanıdığı yetki ve kuralları hiçe sayıyor, darbe üstüne darbe yapıyor. Kendi eliyle organize ettiği ‘darbe’ oyununu bahane ederek her alanda devrimci, demokrat, aydın ve yurtsever güçleri topluca tasfiye etti. Suriye’ye topraklarına girdi.  İŞİD’i gerekçe göstererek Suriye ve Kürdistan toprakları işgal edildi.

Korkak Kedi (Kitleyle Kedinin Hikayesi )

Ah kedi kız ah!

Marks'ta mı senin gibi proletaryayla birleşme sorunun dururken sanat proletaryayla öncüyü birleştiren mi olmalıdır sorusunun cevabını aradı durdu ?

Şimdi kalkıp desen ki sırada proletaryadan gelen her eleştiriyi hoş karşılamalıyız ne fayda.

Artık hiç bir şey umurumda değil.

Ben ölüyorum.

Seni ilk gördüğüm zaman her sokakta kitle yürüyüşlerinin yükseldiği gezili günlerden bir gün idi.

Kitle içerisinde örgütlenmeyi ret etmezken:

Kitlenin halk olduğu aklına gelmiş.

Yetersizliklerimiz dediğinde Maoistliğini...

T.C.'nin OHAL HALİ; Çetin Çetin

15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra ''bu darbe bize Allahın bir lütfudur'' anlayışıyla harekete geçen AKP hükümeti askerde, poliste, kamuda, üniversitelerde ne kadar muhalif varsa açığa alma/görevden uzaklaştırma gibi cezalarla cezalandırıldılar. Bu sürede işten uzaklaştırılanların/açığa alınanların sayısı 100 bini geçti.

OHAL(olağanüstü hal) ve KHK(Kanun hükmünde kararname) ile halka yönelik baskı ve saldırılarda sınır tanımayan AKP halka yönelik yeni bir saldırı dalgası daha başlattı.

Komünistler Alman Burjuvazisini Yargılıyor (Münih Duruşmaları)

Yıl 4 Ekim-12 Kasım 1852, Köln’de, 11 Komünistler Birliği üyesi yargılanıyor.

Yıl 2015-2016 Münih. TKP/ML (Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist) olduğu gerekçesiyle 10 komünistin “yargılanma” amaçlı duruşmaları ve esaretleri devam ediyor.

Birinciler, “vatana ihanet” suçlamasıyla ceza alıyor.

TKP/ML’liler; “Türkiye’de terör örgütü yöneticileri oldukları” gerekçesiyle “yargılanıyor”.

Karar Verin: “Sizin Muhammed Ali’niz Hangisi?”[*]

“Ölüm haberim bir abartıydı.[1]
 
Eski dünya ağırsıklet boks şampiyonunu 3 Haziran’da 74 yaşında kaybettik. Epeydir Parkinson’dan mustaripti. Konuşma dahil pek çok yeteneğini yitirmişti. Eşi Lonnie’nin deyişiyle “İnsanlarla gözleriyle, kalbiyle konuşmaktaydı”...

Ortadoğu ve Türk devletinin cerablus işgali

Ortadoğu zengin petrol kaynaklarının bulunduğu büyük bir pazar olmanın yanında; enerji kaynaklarının geçiş güzergâhı olarak da her zaman emperyalistlerin iştahını kabartmıştır. Bu coğrafyada kurulan kukla devletler, başta İngiltere ve ABD’nin denetiminde Ortadoğu’da emperyalizmin bekçiliğini yapmaktan geri kalmamışlardır. Irak, Tunus, Suriye, İsrail ve İran emperyalist ülkelerin bölgedeki temsilcileri olmuşlardır.

FETÖ yerine RETÖ Darbesi Gerçekleşti-Çetin Çetin

Bugün Türkiye'de gelişmelere baktığımızda Türk hakim sınıflarının iki açmazı ön plana çıkmaktadır. Birincisi OHAL ilan edilerek FETÖ ile mücadele adı altında yürütülen çalışma. Hükümet kendisine muhalif olan kesimleri devlet aygıtından temizleyerek buralara kendi badem bıyıklarını yerleştirme çabaları içerisindedir. 17 Temmuz askeri darbe girişimini önceden haber alan ve buna uygun hazırlıklar yaparak ‘’Bu darbe bize Allah'ın bir lütfudur’’ diyerek bunu kendi çıkarları için bir fırsata çeviren Cumhurun başı R.T.E. kendi darbesini gerçekleştirdi.

Faşizmin “demokrasi” oyunu bitti; sermaye tükendi; Amerikan emperyalizmi ve müttefikleri ortadoğu ‘da yeni oyunlar sahneliyor.

Sivil faşist darbenin postal sesleri yaşamın her alanında kendini gösteriyor. “Cemaat, Gülen, askeri darbe” senaryosu bir kurguydu. Faşist diktatörlük asıl darbeyi gerçekleştirmek, toplumda teşhir olan karanlık katliamcı yüzünü gizleyebilmek için, “askeri darbe oyununu bir trajikomik şekilde piyasaya sürüverdi. Bu oyunu Erdoğan tek başına kurgulamadı, ABD bu kurgunun içerisinde.

Sayfalar