Perşembe Nisan 25, 2024

Bizi bu kurşunlar değil sizin sessizliğiniz öldürürecek

Ey önce insanım diyenler ,faşizme,haksızlığa karşı olduğunu söyleyenler, ey aydınlar,entellektüeller,kendine ilerici, devrimci, demokrat diyenler,ey geçmişte bedel ödeyen , zülmün en acısını yaşayan canlarım , kardeşlerim, arkadaşlarım, dostlarım , yoldaşlarım duyuyormusunuz bu çığlığı ,feryadı ve bizlerden ne istediklerini!!!  Kürt ulusu en demokratik hakkı için her şeyini feda etmekte,(“bir tasmalı köpek gibi kul köle yaşamaktansa,özgürlüğüne aşık, kurt olmayı tercih ederek ,kışa karda girmeyi aç kalıp , gerekirse ölmeyi göze alarak bedel ödeyen,kurt,”)hikayesini çoğumuz biliriz.

Neden hâlâ milyonlarca insan faşizme karşı sessiz kalabiliyor,neden her türlü zulmü,baskıyı,hakareti,aşağılanmayı kabül ediyoruz? Neden “bana değmeyen yılan bin yaşasın “kültürünü kabulleniyoruz.? Nerede kalıyor bizim insanlığımız,hertürlü haksızlığa karşı çıkışımız…Bumu bizim insanlığımız,aydın olmamız,devrimci olmamız,sosyalist -komünist olmamız..Ayrı düşünebiliriz,aynı şeyleri paylaşmayabiliriz,ayrı uluslardan,ırklardan,mezheplerden olabiliriz,ayrı dili konuşabiliriz,ayrı inançlara sahip olabiliriz bu bizim sessiz kalmamıza,duyarsız davranmamıza , faşist diktatörlüğün yaptığı zulme , katliama tepkisiz kalmamıza bahane olamaz.

Eğerki , faşizmden yana değilsen,dil , din  mezhep ırk ayrımı yapmıyorsan , ses ver direnen Kürt ulusuna,devrimci direnişe,insanlık için… demokrasi ve bağımsızlık için kadınıyla, kızıyla,genciyle,ihtiyarıyla günlerce direnenlere….  Unutma bugün yanımda değilsen , bana yapılan faşist zulme ses çıkarmıyorsan,görmezden , duymazdan geliyorsan yarın  benim sana ihtiyacım yoktur. Faşizm sana dönüp zulmün sopasını çevirdiğinde boşuna çığlık atma,suçlu çünkü sensin , kendin sessiz kalmakla bu faşist zulme davetiye çıkardın..!Ama unutma ve bilki, ben yinede senin yanında olacağım. Asla seni yanlız bırakmayacağım. Acılarımızıda , sevinçlerimizde birlikte paylaşacağım.

Yüzlıllardır gördük , yaşadık  Hızır paşaları,onlar hep hainlikleriyle , ihanetleriyle anıldılar, halklar tarafından kendileri naletlendiler. Zulme karşı direnenenlerse  baş tacı yapıldı , saygıyla , övgüyle,unutulmazlar olarak tarihin ileride okunacak sayfalarına yazıldılar. Dönekler , ihanetciler,çıkarları gereği faşizmin yanında mevki ve makam için yer tutanlar  gelecekte nefretle anılacaktır.

Kürt olmasına karşın , Kürtlere karşı ,çıkarları gereği faşizmle birleşen,kalemini kişiliğini satan ,Orhan Miroğlu ve benzerleri kendilerini bugün şovmenlik yaparak  , mülakatlar vererek “aklamaya” çalışabilirler.. Hatta Silvan’da, Cizre’de,Nusaybin’de ,yani Kürdistanın dört yanında yapılan faşist zulmü “son derece haklı ve meşru olduğunu” utanmazca , ar damarı çatlamış bir ihanetci olarak söyleyebilir.

Orhan Miroğlu daha ileri giderek efendileri adına konuşmakta faşizmin dilini kullanmakta bir sakınca görmeyerek şöyle demektedir; “Bizim hükümet olarak utanç duyacağımız hiçbir şey yok”.Miroğlu sen şunu unutmaki;Kürtlüğünü satabilirsin,kalemini satabilirsin,para,mevki ve çıkarların için kendini de satarak faşizmin savunuculuğuna soyunabilir, özğürlük ve bağımsızlık için canlarını verenleri “terörist olarak”suclayabilirsin! Ama  devran dönecek , devir değişecek sen ve senin gibi satılmış faşizmin kalemşör ihanetcileri hesap verecektir.sende bunu unutma yaz bir kenara.

Çünkü , sen yanlızca kalemini satmadın,Kürt ulusunu sattın, Diyarbakır zındanında sana “yedirilen b..u sattın”,onurunu,kişiliğini ve insanlığını sattın.

Kusura bakmayın yoldaşlarım,dostlarım,arkadaşlarım ve zulüm gören halklarımız , insan dolu dolu olunca , böylesi satılmiş devletin kalemşörleri konuşunca daha öfkeleniyor,hırslanıyor,sitemkar oluyor. Gün bugün ,ayrım yapmadan faşizme,emperyalist savaşın başını çeken Amerikan emperyalizmine ve emperyalist gerici savaşlara karşı  birlikte hareket etme günüdür. Unutmayalım , haklıysak birgün mutlaka ama mutlaka  kazanacağız. Emperyalist gerici savaşlara karşı yürüttüğümüz mücadelede zafere ulaşacağız. Halklarımızın özgür ve savaşsız bir dünya yaratma savaşında tüm gericiliği yıkarak muzaffer  olacağına inançımız  tamdır. Bu inançla “Bizi bu kurşunlar  öldürmez” direnişine ses vererek, “sessizliği”tüm güçümüzle yıkalım,faşizme karşı omuz omuza direnişi yükseltelim. Gün birleşme , direnme,fasizme karşı insanlığı savunma ğünüdür. Sesimize ses ver,sesiz kalma.

 

42919

Son Haberler

Sayfalar

Bizi bu kurşunlar değil sizin sessizliğiniz öldürürecek

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Sayfalar