Cumartesi Nisan 20, 2024

Zürih:“Faşizmin saldırılarını göğüslemek devrimci eylem birliği ile mümkün”

kaypakkaya-partizan
Paris Komünü’nden sonra insanlığın kurtuluş yolundaki en büyük ayağa kalkışı olan Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle Avrupa’nın birçok kentinde iki ayrı şiarla paneller gerçekleştiriliyor. Bunlardan biri 15 Ekim günü “100. yılında Ekim Devrimi işçi sınıfına ve ezilen halklara yol göstermeye devam ediyor” sloganı ile Alınteri, Atılım, Sınıf Teorisi ve Partizan tarafından Zürih’te örgütlendi.

 

Etkinlik açılış konuşması ve saygı duruşunun ardından katılım sağlayan kadınların sahnede koro performansı şeklinde Enternasyonal Marşı’nı okuması ile başladı. Alınteri, Atılım, Sınıf Teorisi ve Partizan’ın örgütlediği panelde verimli tartışmalar yaşandı. Ekim Devrimi’nin güncelliği ve 100 yıl geçmesine rağmen kazanımlarının devam ettiği vurguları yapıldı.

Alınteri “Ekim Devrimi’ni devrimci bir eleştirmenlikle gözden geçirmeliyiz”

Alınteri temsilcisi Ekim Devrimi’nin güncellenmeye ihtiyacı olduğunu belirterek sözlerine başladı. “Oportünistlerin söylediği anlamda bir yenilenme ve güncellenme değil, tam tersi var olana sahip çıkmalı, 1917 Ekim Devrimi’ni devrimci bir eleştirmenlikle gözden geçirmeli ve devrimci güçlü insanlık tarihinin sıçramalı tarihinden de öğrenerek, 21. yüzyılın sosyalizmi olarak daha ileriye taşımalıyız” diyen temsilci konuşmasında son olarak şunlara değindi:

“Dünyada devrimin koşulları mevcutken, çeşitli yerlerde, çeşitli patlamalar yaşanıyorken, Rojava devrimi gibi, kadın devrimi diyebileceğimiz bir devrim ortaya çıkmışken ve bu sürecin ürünü olarak kurulan HBDH (Halkların Birleşik Devrim Hareketi) ve KBDH (Kadınların Birleşik Devrim Hareketi) örgütlenmemize sahip çıkmalı ve bunları ileri taşımalıyız. Bu iki örgütlenme devrime giden yolda ittifaklarımızdır ve onu ileriye taşımamız önemli, buradan selamlıyorum.”

Partizan “Geriye dönüşlerdeki temel arayışımızı üç nitel sıçramada aramalıyız”

Partizan temsilcisi konuşmasında “Paris Komünü’nden sonra insanlığın kurtuluşu yolundaki en büyük hamle Ekim devrimi ile gerçekleşmiştir. Bu devrimle Marksizm ikinci nitel sıçramaya gitmiş yani Leninizm dediğimiz aşamaya geçmiştir. Marksizm, Ekim Devrimi ile birlikte canlı hayatın gerçekliği haline geldi. 1949 Çin Devrimi ile birlikte ise Ekim’in standartlarına dayanan Çin Devrimi 3. nitel sıçramaya erişti. Dolayısıyla bugün bütün sorunlar ve tartışmalar Ekim’den, Çin’den ya da Arnavutluk’tan geriye dönüşlerdeki temel arayışımızı bu üç nitel sıçramanın içerisinde yapmalıyız” dedi.

“Son olarak Ekim Devrimi’nin güncellenmesi için kendi coğrafyamızı Ekim’in standartlarına dayandırarak incelememiz lazım. Yüzyıllardır Ortadoğu’nun yeraltı kaynaklarının varlığı emperyalistler tarafından bilinmektedir. Bu sebeple 2003’te Irak işgali, Arap Baharı ve Suriye iç savaşı ile Ortadoğu’da tek söz sahibi olma çabaları için çıkarılan çatışma ve savaşlardır. Suriye iç savaşı sırasındaki Kürt ulusunun mevcut çelişkileri iyi kullanarak Rojava’da gerçekleştirdikleri devrimdir” diyen temsilci, konuşmasının devamında birçok kesimin Rojava Devrimi’ne itiraz ettiğini ancak Rojava Devrimi’nin sosyalist bir devrim değil, ulusal kurtuluş mücadelesi önünde atılmış demokratik bir devrim hareketi olduğunu vurguladı.

“Mücadeleden yana olanlar HDBH içinde birleşmiştir”

“Bu devrim tamamlanmış da değildir, nereye evrileceği de tartışılabilinir” diyen Partizan temsilcisi, konuşmasını “Ancak Kürt halkı oradaki çelişkiyi iyi kullanarak devrimi gerçekleştirdi. Komünistlerin Ortadoğu ve Türkiye’deki gelişmeyi tam da Ekim devriminin ulusal sorundaki mevcut standardına dayanarak, onu esas alarak oradaki çözümü ve ittifakları buna göre değerlendirmesi lazım” diyerek sürdürdü.

Sunumuna Türkiye’deki duruma dair tartışmaları ile devam eden temsilci, faşist Kemalist diktatörlüğün saldırılarını göğüslemenin devrimci eylem birliği ile mümkün olduğunun, bunun şart olduğunun altını çizdi. “Bu adım da 12 Mart 2016 tarihinde atılmıştır. Bu adımın adı HBDH’dir. Mücadeleden yana olan, mücadele azmi olanlar ve mücadelenin bu eylem birliğinden ilerletilmesine evet diyenler HDBH içinde birleşmiştir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Sınıf Teorisi “Ekim Devrimi tarihsel bir olaydır”

Sınıf Teorisi temsilcisi “Ekim Devrimi’ni ve akabinde Marksizm’in üçüncü nitel aşamasının ön adımı olarak ortaya çıkan Çin Devrimi’ni MLM bilincimizle selamlıyoruz” diyerek konuşmasına başladı. “Burjuvazi Ekim Devrimi’ni ‘Tarihsel bir olaydır ve kazadır’ diye değerlendirir. Doğrudur Lenin 21. yüzyılın en büyük siyaset adamı, Ekim Devrimi de tarihsel bir olay ve tarihsel bir kazadır.”

Temsilci, konuşmasını “Komünistlerin UKKTH (Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı) ve Birleşik Sosyalist Kürdistan’ı dillendirmesi meselenin esas yanıdır. Komünistlerin dışında gelişen ulusal hareketlerin iradesine de saygı göstermek, yanlış yönlerini de ifade ederek onun bir ulus olma hakkını kullanmasına hürmet etmek başka bir gerçekliktir. Ulusal mücadele noktasındaki UKKTH ve kendi devletini oluşturma hakkı bugün de güncel bir meseledir” diyerek sonlandırdı.

Atılım “Direnenler kadının aklına yaklaşımın muhasebesini yapmalıdır”

Atılım temsilcisi konuşmasında “Yeni Ekim Devrimi’nin savunucuları, aktörleri olarak buradayız, ısrarlıyız ve özlemini duyduğumuz sınıfsız, sömürüsüz bir dünya mücadelesinde emperyalist-kapitalist sistemin, burjuvazinin ve onun ideologlarının bizi yolumuzdan edemeyeceğini göstermek için buradayız” diyerek mücadele mesajı verdi.

Atılım temsilcisi konuşmasının devamında Ekim Devrimi’nde kadın ve gençliğin devrime katkılarına vurgu yaparak “Devrimciler, sosyalistler ve yurtseverler kadının aklını, kadının rengini ne kadar öne çıkardıklarının muhasebesini yaparak, sorgulayarak bilince çıkarmalılardır” diyerek sözlerini tamamladı.

Avrupa’da birçok şehirde örgütlenen ikinci aşamadaki panel “100. Yılında Ekim Devrimi Ve Kadınların Kurtuluşu” şiarı ile örgütleniyor. Bu panel İsviçre’de Atılım, Sınıf Teorisi ve Partizan tarafından 5 Kasım 2017 tarihinde Basel şehrinde gerçekleştirilecek.

724