Perşembe Mart 28, 2024

Partizan; “Şehitlerimizin yolunda direnişi büyütelim!”

kaypakkaya-partizan
Her yıl Ocak ayının son haftasında gerçekleştirilen “Parti ve Devrim Şehitleri” anma etkinleri yaklaşırken Partizan bir açıklama yayınlayarak “Emekçi mahallelerden fabrikalara uzanan yıkım ve sömürü politikalarına karşı 2 Eylül gecekondu direnişinden Harbiye direnişine işgal, grev, direnişlerde ölümsüzleşen proleter devrimcilerin izinde baskı ve sömürüye karşı mücadeleyi yükseltelim!” diyerek, gerçekleştirilecek anma programlarına katılım çağrısında bulundu.

 

“Roboski, Suruç, Ankara, Cizre, Sur...

Faşist saldırılara, abluka ve katliamlara karşı şehitlerimizin yolunda direnişi büyütelim!

İşçiler, emekçiler, halkımız;

Tarihsel akışın belirginleştirdiği güzergâhta bire bin vererek, akılları o bitmeyen uykularından uyaran kavgada ölümsüzleşenlerimizi, şehitlerimizi anıyoruz. Enternasyonal proletaryanın ölümsüz önderlerinin Marks, Engels, Lenin, Stalin ve Mao yoldaşların yol göstericiliğinde ufkunu kutup yıldızına çeviren insanlığın eşitlik, özgürlük ve adalet için giriştiği kavga bugün de tarihsel yolculuğunu sürdürmektedir.

Unutulmamalıdır ki, adalet asillerin elinde kırbaç olduğu günden bu yana, isyan ve devrim şiarları da ezilenlerin yüreklerinde ve ellerinde bayrak olup daima yukarılara taşınmıştır. Şehitlerimiz zulmün tüfek çattığı, sömürünün ve katliamların boyutlandığı, gericiliğin dayatıldığı karanlık günleri yeniden aydınlığa çıkarmanın bilinç ve kararlılığı ile yaşamlarını işçi sınıfının, emekçi halkımızın kurtuluşuna armağan etmişlerdir. Faşist Kemalist diktatörlüğün Karadeniz’in hırçın sularında boğmak istediği ihtilalcı Komünizm ülkemiz topraklarında yeniden filizlenmiş, Denizlerin, Mahirlerin, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın devrimci komünist çıkışlarına, ser verip sır vermeyen direnişlerine, tanıklık etmiştir.

Ateş çemberinden geçtiğimiz şu günlerde devrim ve komünizm şehitlerini anmanın, anlamanın önemi ve değeri oldukça büyüktür.

Onları anmak ve sahiplenmek esasen proletaryanın iktidar mücadelesinde birer kilometre taşı olmayı, sınırlı bir yaşamı sınıfsız, sömürüsüz bir geleceğe taşımayı gerektirmektedir.

Onları anmak ve sahiplenmek parti ve devrimin çıkarlarını her türlü bireysel düşünce ve yaşamdan öncelikli tutmayı, örgütlenmenin, örgüt yaratmanın, devrimin kadrosu, militanı ve her koşulda hamalı olmanın bilinciyle, eylemiyle donanmayı emretmektedir.

Onları anmak ve sahiplenmek işçi sınıfının, emekçi yığınların biriken öfkesini büyütmeyi, ezilen ulus ve inançların, kadınların, LGBTİ'lerin kavgasını omuzlamayı, halk gençliğinin faşizme karşı direniş çağrısını yinelemeyi gerektirmektedir. Çünkü “iktidar olgun bir meyve gibi ellerimize düşmeyecektir”. Kavgada ölümsüzleşenlerimizin mirası bizlere bedel ödeyerek ilerlemeyi, devrim ve komünizm yürüyüşümüzü kızıla boyanarak zaferle taçlandırabileceğimizi anlatmaktadır.

Milyonların sömürülen emeğini bir avuç asilin pay ettiği bu köhnemiş düzenin çarkları arasında sıkışıp kalmışken bütün bir dünya, insanlık, ancak ve tek kurtuluş yoluyla eşit, onurlu bir yaşama kavuşabilir. O yol; devrim ve komünizm şehitlerinin özgürlüğe akan yaşamlarının yol göstericiliğiyle, Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın devrimin yatağına sürdüğü ideolojik/politik/örgütsel hattın yol açıcılığıyla hayat bulacak, gerçeğe dönüşecektir.

Ortadoğu’yu kana bulayan emperyalistlerin güdümündeki AKP hükümeti ve başta DAİŞ olmak üzere cihatçı çetelere karşı Rojava’da büyütülen kazanımlar,  Türkiye Kürdistanı'n da sokak sokak mevzilerde günlerdir faşizmin katletme politikasına karşı yükseltilen direnişe esin kaynağı olmaktadır. Faşist Türk devletinin Suruç, Ankara katliamlarının ardından ilan ettiği savaş konseptiyle Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit ve Sur'da Kürt ulusunun demokratik kazanımlarını ortadan kaldırmaya yönelik saldırısı en vahşi yöntemlerle yeniden ve her türlü katletme politikası devreye sokularak sürdürülmektedir. T. Kürdistanı'nda uygulanan vahşet karşısında Kürt ulusunun öfkesi ve direnişi barikat başlarında, hendek ve sokak mücadelesinde büyütülerek, faşist Türk devletinin ablukası, katliam orduları hükümsüz bırakılmaktadır.

İşçi ve emekçiler;

Emekçi mahallelerden fabrikalara uzanan yıkım ve sömürü politikalarına karşı 2 Eylül gecekondu direnişinden Harbiye direnişine işgal, grev, direnişlerde ölümsüzleşen proleter devrimcilerin izinde baskı ve sömürüye karşı mücadeleyi yükseltelim!

Doğa, çevre ve yaşamın yıkımına ve dizginsiz sömürülmesine karşı Gezi şehitlerinin isyan ruhuyla yeniden filizlenerek faşizmin karşısına birleşerek dikilelim!

Cinsiyet ayrımcılığına, erkliğe ve kadın cinayetlerine karşı Beşlerin, Arinlerin,   Dileklerin, Şirin ve Yelizlerin isyan çağrılarına, kadın özgürlük mücadelesine katılalım!

Amed zindanlarından, 19 Aralık katliamına uzanan tecrit ve faşist uygulamalara karşı direniş meşalesini yakarak zulmün üstüne yürüyen hapishane şehitlerinin kararlılığını, tavizsiz direnişini kuşanalım!

12 Eylül faşizminin karşısına çınar gibi dikilerek şehit tutsak ailelerinin mücadelesine rehber olan Didar Şensoyların, Berfo Anaların, Elif Külekçilerin Nesibe Kaşların acıları ve öfkeleriyle bilinçlenerek şehit ve tutsak ailelerinin mücadelesinin yanında yer alalım!

Ezilen inanç ve ulusların talepleri uğruna yükseltilen mücadeleye harç olan Şeyh Bedrettinlerin, Pirsultanların, Seyid Rızaların, Hrantların, Armenakların ayak izlerine basarak faşist devletin katliam politikaları karşısında set olalım, birleşerek ırkçı-şoven saldırılara geçit vermeyelim!

Devrim ve Komünizm şehitlerini andığımız Ocak ayında şehitlerimizin ideallerine ve gelecek düşlerine, milyonların emek ve özgürlük kavgasına tereddütsüz atılmayı görev biliyoruz.

Şahverdi direnişinde ölümsüzlüğe uğurladığımız Ünal, Sefkan, Yurdal yoldaşlar şahsında devrim ve komünizm mücadelesinde ölümsüzleşen isimsiz kahramanlarımızın anılarına ve ideallerine bağlılığımızı bir kez daha yineliyoruz. Mücadelelerini ve sancaklarını elden ele, sloganlarını dillerden düşürülmeyerek altın çağa taşıyacağız.

Halkımızı, işçi ve emekçileri devrim ve komünizm şehitlerini anacağımız etkinliklerde kitlesel yer almaya, faşizme karşı umut, öfke ve direnç olmaya çağırıyoruz!

Devrim ve komünizm şehitleri ölümsüzdür!

Kürdistan faşizme mezar olacak!

Şehit namırın!

Şahverdi şehitleri kavgamızda yaşayacak!

ANMA PROĞRAMLARI

Mezar Anması/Yürüyüş

Tarih: 31 Ocak (Pazar) Saat: 13.00

Yer: Sarıgazi/Nazım Hikmet Parkı (Festival Alanı)

Anma etkinliği

Tarih: 7 Şubat (Pazar)

Saat: 15.00

Yer: Kartal/Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi

PARTİZAN ” 

1316