Cuma Nisan 26, 2024

Grup Yorum Yasaklara Karşı Bir Aylık Açlık Grevine Başlıyor

kaypakkaya-partizan
Halkların Şarkıları Sınır Tanımaz! Grup Yorum’a Yasak Konulamaz! Grup Yorum Üyelerine Yurtdışı Yasağının Kaldırılması İçin; AKP’nin Sanata Saldırılarının Son Bulması İçin; Bir Aylık Açlık Grevi Yapıyoruz!

 

AKP kendisinden olmayan, kendisine muhalif olan tüm sanatçıları hedef alıyor. Tiyatroları kapatıyor, özel tiyatroların ödeneklerini kesiyor, filmlerden desteğini çekiyor, oyuncuları dizilerden çıkarttırıyor, heykelleri yıktırıyor, şarkıları yasaklıyor. Gezi’ye katılan sanatçıları yandaş basınına hedef aldırıyor, linç kampanyaları örgütlüyor, çeşitli bahanelerle gözaltına aldırıyor. Muhalif, devrimci sanatçıları tutuklatıyor ya da şu an grubumuza olduğu gibi yurtdışına çıkış yasağı koydurarak cezalandırmaya çalışıyor.

Grup Yorum'u ve Türkülerini Hapsedemezsiniz

Grup Yorum üyeleri Ali Aracı, Ayfer Rüzgar, Sultan Kavdır ve Seçkin Aydoğan hakkında, çeşitli mahkemeler tarafından "yurtdışına çıkış yasağı" kondu. Söz konusu mahkemelere defalarca başvuru yapmamıza rağmen bu yasak kaldırılmadı. Tüm halkımızın tanık olduğu, 17 Aralık 2013’de AKP’ye yönelik tarihin en büyük hırsızlık ve yolsuzluk operasyonunda yargılananlar hakkında verdiği yurtdışı yasağını kaldırdı! İşlenen suç çok açık ve belgeli olduğu halde sanıkların tamamı hakkında, istisnasız hepsi hakkındaki tüm denetimli serbestlik ve yurtdışı çıkış yasaklarını kaldırdı mahkemeler. Ama Grup Yorum’a yönelik yasağı ısrarla sürdürüyorlar...

AKP adım adım tüm kurumları ele geçirmeye devam ediyor. Şimdi de yargıyı kullanarak istediğini yapıyor. Ama şurası çok açık; tüm güç gösterilerine rağmen yine de korkuyor bizden. Korktuğunu AKP Gençlik Kolları Genel Merkezi’nin Kasım-2013 tarihli raporundan da görebiliyoruz. Bizi önce terörist ilan ediyor, sonra “ağırlık merkezine vurulacak darbelerle” yok edilmesi gereken bir grup olarak ilan ediyorlar Grup Yorum’u. İşte AKP’nin “demokratlığı”. Ancak faşist bir kafanın sarf edeceği sözlerle dolu bu rapor… Bununla sınırlı değil AKP’nin Grup Yorum düşmanlığı ve yasadışılığı. Bu sene Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda konser yapmak için İBB Kültür AŞ’ye başvuruda bulunduk. Ancak yetkililerden “Grup Yorum’a Harbiye’yi vermeyeceklerinin, hiçbir belge de imzalamayacaklarının” cevabını aldık. Her yeri babalarının çiftliği olarak görüyorlar. Ve düşmanca duygularla, yasadışı da olsa konserimizi engellemeye çalışıyorlar.

29 yıldır türlü baskılara, saldırılara rağmen yürüyüşümüze devam ediyoruz. Gözaltına alındık, tutsak edildik, işkencelerden geçirildik, kültür merkezimiz basıldı, konserlerimiz yasaklandı, çıkmamış albümümüz çalındı... Saldırıların hiç bir biçimi türkülerimizi söylememizin, halkımıza gerçekleri anlatmamızın önüne geçemedi.

Ne kavga için atan yüreklerimizi durdurabildiler, ne de üreten beyinlerimizi teslim alabildiler. Her defasında yenildiler, yenildiler, yenildiler...

Biz Grup Yorum'uz. 29 yıldır kavganın türkülerini yapıyoruz. 29 yıldır Anadolu'muzu, ezilen halkların tümünün alın terinin ıslattığı toprakları karış karış geziyoruz yüreklerimizdeki sevdayla. 29 yıldır adımlıyoruz yolları "dünyanın öbür ucunda bir insana atılan haksız tokada" olan öfkemizle...

Dünyadaki ezilen halklarla dayanışmamızı engelleyemeyeceksiniz!

"Tüm baskıyı ülke içinde tutar, ezer geçerim..." hesabı mı yapıyorsunuz? Ama bunu başaramadınız, başaramayacaksınız.

Biz enternasyonalizmin sadece bir slogan olmadığını ilan ediyoruz, işte bundan korkuyorsunuz. Irak’ta Canlı Kalkan olduk, Suriye halklarının yanında yer aldık, Rosa Lüksemburgların katledilişlerinin yıldönümlerinde Almanya'da olduk... Halkların Uluslararası Dayanışma Sempozyumunda Amsterdam’da yer aldık...

Che özetlemiş; Gerçekten insan olan herkes, başkasına atılan tokatın acısını kendi yanağında duymalıdır. İnsanlık tarifi mi arıyorsunuz, işte budur. Sevgimiz de, nefretimiz de bu tanımın içindedir. Dünyadaki ezilen halklar; katliamcı, işkenceci, hırsız olduğunuzu yüzünüze haykıracak... İşte bu yüzden yurtdışı yasağı koyuyorsunuz, "Katliamlar, işkenceler, hırsızlıklar yanıma kâr kalır" hesabı yapıyorsunuz. Ama gerçekler, sizin yalanlarınızdan çok daha güçlüdür. Bu yüzden korkuyorsunuz... Bu tavrımız sadece saldırıya uğrayan halklarla dayanışma olarak görülmemelidir. Bu tavır, doğrudan ülkemiz halklarının geleceği açısından da zorunlu bir tavırdır. Çünkü emperyalistler tarafından Irak'a, Sudan'a, Afganistan'a

veya başka bir yere atılan bombalar, esas olarak bizim topraklarımızı ve geleceğimizi de tehdit etmektedir. Bombaların bizim ülkemize de düşmesini engellemek, tavrımızın güçlülüğüne ve zayıflığına göre biçimlenecektir. Bizim ülkemize düşecek bombaları da engellemek için enternasyonalist dayanışmayı büyütmek için mücadele ediyoruz.

Grup Yorum Yurtdışına Neden Çıkıyor?

Biz devrimci sanatçılarız. Ezilen halkların mücadelesinin birer sıra neferiyiz ve bu mücadelenin türkülerini söylüyoruz. Emperyalizmin askeri, siyasi, ideolojik, kültürel tüm saldırılarına karşı bir Sanat Cephesiyiz. Emperyalizm Ortadoğu'da, Afrika'da, Latin Amerika'da, Asya'da, Avrupa'da saldırıyor. İşte tam da bu nedenle Irak'ta 14 yaşında Amerikan askerlerinin tecavüzüne uğrayan Abir'in; Latin Amerika'yı emperyalizme dar eden komutan Che'nin; Siyonist İsrail hücrelerindeki Filistinli tutsakların; Arapların, Kürtlerin, Latin

Amerikalıların türküsüdür; " Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik" diyen Mahirlerin türküsüdür dilimizden, enstrümanlarımızdan dökülen... Ve dünya halklarıyla dayanışma, ortak düşmana karşı ortak mücadele tarihsel ve siyasal sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluğumuz gereği 29 yıldır yurt dışında sayısını hatırlayamayacağımız konserler, eylemler örgütledik. Örgütlemeye de devam ediyoruz.

Biz vatanseveriz... Bağımsız Türkiye istiyoruz… Biz enternasyonalistiz... Başka uluslara karşı her türlü önyargıyı, küçümsemeyi, yok saymayı reddediyoruz...

Biz halkımızı seviyoruz... Halkımızın mücadelesini dünya halklarıyla paylaşmak için yurtdışına çıkıyoruz... AKP de işte bu nedenlerle yurtdışına çıkışımızı engellemek istiyor...

"Sanat, düşmana karşı savunmada ve saldırı da mücadele aracıdır." diyen Pablo Picosso da omuz başımızdadır.

Nazım Hikmet'in sözünü, Ruhi Su'nun sazını bu güne taşıyanlarız biz. Biz halkın sanatçılarıyız. İdil'iz, Ayşe Nil ve Ayşe Gülen'iz. Sanatımızla, geleceğin yolunu aydınlatan Sanat Cephesiyiz. Bize gücünüz yetmez...

Hiçbir güç ezilen dünya halklarıyla dayanışmamızı engelleyemedi, engelleyemeyecek! Türkülerimiz sınırları aşıp, yasakları delip Avrupa'da, Asya'da, Ortadoğu'da ve dünyanın dört bir yanında emperyalizme karşı direnen halkların yüreğine akmaya devam edecek.

GRUP YORUM ÜYELERİ HAKKINDA VERDİĞİNİZ YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAKLARINI KALDIRIN!

SANATA VE SANATÇILARA YÖNELİK BASKILARA SON VERİN!

BU TALEPLERLE 14 ŞUBAT’TAN İTİBAREN, 1 AY SÜREYLE AÇLIK GREVİNDEYİZ!

SINIR, YASAK TANIMAYAN TÜRKÜLERİMİZ KAZANACAK!

TÜRKÜLER SUSMAZ, HALAYLAR SÜRER!

KAHROLSUN EMPERYALİZM YAŞASIN HALKLARIN ULUSLARARASI DAYANIŞMASI!

İletişim: 0 538 587 59 08

1559

Son Haberler