Çarşamba Nisan 24, 2024

Erdal Eren ölümsüzdür!

kaypakkaya-partizan
Zavallı ve çaresiz biriymişim gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar. Ne kadar cesur olursanız, beni o kadar mutlu edersiniz

 

Erdal Eren, 12 Eylül askeri faşist darbesi sonrası yaşı büyütülerek asıldı. Eren'in doğum tarihi 25 Eylül 1964, asılma tarihi 13 Aralık 1980!.. Daha 17 yaşına bile girmemişti.


Astılar onu. Astılar çünkü faşist rejime karşı mücadele eden bir kuşak yetişmesin istediler. Çocuk yaşta astılar onu çünkü, genç yüreklerinde kavga büyümesin istediler. Ezilmiş, sindirilmiş bir kuşak gelişsin istediler.


Onların mücadelesini hafızalardan silmek için ellerinden geleni yaptılar. Öyleki, Erdal Eren’in okuduğu Kadıköy Ortaokulu’nun ismi daha sonra Kenan Evren Lisesi olarak değiştirildi. Bugün devrimcileri itibarsızlaştırmak isteyenler, Eren'lere “iade-i itibar”dan bahsediyorlar. Erdal Eren'in boynuna 16 yaşında ip geçiren zihniyet, bugün anne karnındaki bebeği katlediyor. Erdal Eren'in itibarını bugüne taşıyanlar, tüm yasa ve kurumlarıyla faşist rejimin ortadan kaldırılması mücadelesini devam ettiriyorlar.


Erdal Eren'i kavgamızda yaşatacağız!..

 
Erdal Eren 13 Aralık'ta sabaha karşı idam edildi. İdam edilmeden birkaç saat önce hücresinde yazdığı “veda mektubu”nu iç çamaşırında taşıyarak avukatına ulaşmasını sağlamıştır. Erdal Eren'in bu mektubunu ve Eren anısına yazılmış bir şiiri yayınlıyoruz.

 

    Sevgili Annem, Babam ve Kardeşlerim;

    Düşüncelerimi bu mektupta anlatmaya çalışacağım. Şu anda ne durumda olacağınızı tahmin ediyorum. Ama çok açıklıkla söylüyorum ki benim moralim çok iyi ve ölümden de korkum yok. Çok büyük bir ihtimalle bu işin ölümle sonuçlanacağını çok iyi biliyorum. Buna rağmen korkuya, yılgınlığa, karamsarlığa kapılmıyorum ve devrimci olduğum, mücadeleye katıldığım için onur duyuyorum. Böyle düşünmem, böyle davranmam, halka ve devrime olan inancımdan gelmektedir.

    Ölümden korkmadığımı söylemem, yaşamak istemediğim, yaşamaktan bıktığım şeklinde anlaşılmamalı. Elbette ki hayatta olmayı ve mücadeleyi arzularım. Ancak karşıma ölüm çıkmışsa, bundan korkmamam, cesaretle karşılamam gerekir. Anne, baba ve evlat arasında sevgi çok güçlüdür. Kolay kolay kaybolmaz. Ve evlat acısının, sizin için ne derece etkili olacağını biliyorum.

    Şunu bilmenizi ve kabul etmenizi isterim ki, sizin binlerce evladınız var. Bunlardan daha niceleri katledilecek, yaşamlarını yitirecek ama yok olmayacaklar. Mücadele devam edecek ve onlar mücadele alanlarında yaşayacaklar. Sizlerden istediğim, bunu böyle bilmeniz, daha iyi kavramaya çaba göstermenizdir. Zavallı ve çaresiz biriymişim gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar. Bu konuda ne kadar güçlü, ne kadar cesur olursanız, beni o kadar mutlu edersiniz.

    Hepinize özgür ve mutlu bir yaşam dilerim.

    Devrimci selamlar...

    Oğlunuz ERDAL 13.12.1980 ANKARA Gece 02:55


***
Erdal Eren, Kardeşim

Rüzgarlara adını yazdım
yapraklar uğuldar şimdi
geceye yıldız çaldım
gözlerin parlar şimdi
acını yüreğime kazdım
ağıtlar susar şimdi
Erdal Eren, yiğit kardeşim

 

Susuşuna yağmur
düşlerine güller yağsın
dağlar son sözlerinle
uçurumlar gülüşünle yankılansın
güneşli bakışların
ülkemin şafaklarınr kalsın
Erdal Eren, güzel kardeşim


Bir halkı astılar bir sabah
ölümü geçirirken senin boynuna
generaller küçüldü sen büyüdün
yarınların özgürlüğü adına
küçük yaşta büyük ölümle öldün
yaşasaydın ağabey diyecektim sana
Erdal Eren, ölümsüz kardeşim


Celal Kabadayı

4547

Son Haberler